• Buradasın

    CezaYargılaması

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Tahkikatın genişletilmesi talebi nedir?

    Tahkikatın genişletilmesi talebi, ceza yargılamasında kovuşturmanın genişletilmesi anlamına gelir. Bu talebi, dava sürecinde sanık veya vekili avukat yapabilir.

    Kamu davasının düşmesine kim karar verir?

    Kamu davasının düşmesine, ceza yargılamasını yürüten mahkeme karar verir.

    Fiziki takip tutanağı ile tutanağı tutan kolluğun beyanı çelişkili ise ne olur?

    Fiziki takip tutanağı ile tutanağı tutan kolluğun beyanı çelişkili olduğunda, bu durum ceza yargılamasında bazı sorunlara yol açabilir. 1. Tutanağın Delil Değeri: Fiziki takip tutanağının delil olarak kullanılabilmesi için aslının veya onaylı bir suretinin dosyada bulunması ve tutanak mümzilerinin tanık olarak dinlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tutanağın içeriği ve kolluğun beyanı arasındaki çelişki, tutanağın geçerliliğini etkileyebilir. 2. Mahkumiyet Kararı: Yargıtay'a göre, yalnızca kolluğun beyanına dayanarak mahkumiyet kararı verilemez. 3. Eksik Araştırma: Mahkeme, tutanağı ve kolluğun beyanını diğer delillerle birlikte değerlendirerek eksik araştırma yapıp yapmadığını kontrol eder. Eğer eksik araştırma yapıldığı tespit edilirse, karar bozulabilir.

    Yüz yüzelik ilkesi nedir?

    Yüz yüzelik ilkesi, ceza yargılamasında mahkemenin veya hakimin delillerle doğrudan temas etmesi ve onları bizzat değerlendirerek karar vermesi anlamına gelir. Bu ilke, tarafların (tanık, bilirkişi veya sanık) birbirleriyle etkili bir şekilde iletişim kurabilmelerini ve duruşmanın adil bir şekilde yürütülmesini sağlar.

    Söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir ne zaman kullanılır?

    "Söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir" ifadesi, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin ceza yargılamasında kullanılması durumunda geçerlidir. Hukuka aykırı deliller, kanunlara, yargı kararlarına veya uluslararası sözleşmelere aykırı olarak elde edilen delillerdir ve bu tür delillerin yargılamada kullanılması yasaktır.

    Uzlaştırma ve seri muhakeme usulü nedir?

    Uzlaştırma ve seri muhakeme usulü, ceza yargılamasında alternatif çözüm yollarıdır. Uzlaştırma, tarafların iradeleri doğrultusunda, bağımsız ve tarafsız üçüncü bir kişinin önerileriyle anlaşmazlığı çözmeye çalışır. Seri muhakeme usulü ise, Cumhuriyet savcısının yürüttüğü soruşturma sonunda, belirli suçlar için kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermediği takdirde uygulanır. Her iki usul de, yargılama süreçlerini daha hızlı ve basit hale getirmeyi hedefler.

    Ceza yargılamasında sanal gerçeklik nasıl kullanılır?

    Ceza yargılamasında sanal gerçeklik (VR) teknolojisi şu şekillerde kullanılabilir: 1. Delil Olarak Sunum: VR simülasyonları, olay anını interaktif şekilde sunarak hakimin ve diğer tarafların olayı sanığın gözünden görmesini sağlar. 2. Rehabilitasyon ve Terapi: Sanal gerçeklik, faillerin rehabilitasyonunda bilişsel davranış terapisi için kullanılır. 3. İnfaz Sistemleri: Sanal gerçeklik, hükümlülerin koşullu salıverilmeden yararlanıp yararlanamayacaklarının belirlenmesinde ve dış dünyadaki hayatlarına hazırlanmalarında kullanılır. Yasal ve Teknik Sorunlar: VR teknolojisinin ceza yargılamalarında kullanımı, anonimlik, suçun işlendiği yerin belirlenmesi ve teknik altyapı eksiklikleri gibi bazı zorluklar doğurabilir.

    İkrar hangi delillerle desteklenmelidir Yargıtay?

    Yargıtay'a göre, ikrarın ceza yargılamasında delil olarak kabul edilebilmesi için yan delillerle desteklenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, Yargıtay kararlarında vurgulanan bazı kriterler şunlardır: Sanığın özgür iradesiyle hareket etmiş olması. İkrarın hayatın olağan akışına uygun olması. Bilimsel verilerle uyum. Ayrıca, tek başına ikrarın mahkumiyet için yeterli olmadığı, başka somut delillerin de bulunması gerektiği belirtilmiştir.

    Savcı mütalaası ne zaman verilir?

    Savcı mütalaası, ceza yargılamasında delillerin toplanması ve tartışılması aşamasının tamamlanmasından sonra, hüküm verilmeden önce verilir.

    HTS raporu delil olur mu?

    HTS raporu, ceza yargılamasında ve hukuk davalarında destekleyici delil olarak kabul edilir. Tek başına mahkumiyet hükmü vermek için yeterli değildir, ancak diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde güçlü bir delil niteliği kazanabilir. Yargıtay kararlarında, HTS kayıtlarının kesin delil olmadığı ve sadece telefon dinleme kaydının mahkeme dışı ikrar olarak değerlendirilebileceği belirtilmiştir.

    Müdafi ne iş yapar?

    Müdafi, ceza yargılamasında şüpheli veya sanıkların savunmasını yapan kişi ya da avukattır. Görevleri şunlardır: 1. Hukuki Temsil: Müdafi, sanığın mahkemede hukuki temsilcisidir ve haklarını savunur. 2. Danışmanlık Sağlama: Sanığın yargı sürecinde alacağı kararlar hakkında bilgilendirir ve akıl hocalığı yapar. 3. Delil Toplama: Sanığın lehine olabilecek delilleri toplar ve mahkemede sunar. 4. Savunma Stratejisi Geliştirme: En uygun savunma stratejisini geliştirerek mahkemede etkili bir şekilde temsil edilmesini sağlar. 5. İtiraz Hakkını Kullanma: Mahkeme kararlarına karşı itiraz etme hakkını kullanır. Ayrıca, müdafi, sanığın ahlaki ve psikolojik destek aldığı bir danışman olarak da görev yapar.

    İddianame ve davaname aynı şey mi?

    İddianame ve davaname farklı kavramlardır. İddianame, ceza yargılamasında, hazırlık soruşturmasının kamu davasının açılması için yeterli seviyeye ulaştığının anlaşılması üzerine savcının dava açtığını deklare eden yazılı belgedir. Davaname ise, Cumhuriyet savcısının kamuyu ilgilendiren ancak ceza davası özelliği taşımamasından dolayı hukuk mahkemelerince görülmesi gereken davayı açtığı belgedir.

    Silahların eşitliği ilkesi nedir?

    Silahların eşitliği ilkesi, adil yargılanma hakkının bir unsuru olup, davanın taraflarının usule ilişkin haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir. Bu ilke, ceza yargılamasında şüpheli veya sanığın, iddia makamı ve onunla birlikte hareket eden katılan karşısında eşit şartlarda hükme etki edebilmesini sağlar.

    Çocuklar avukat tutabilir mi?

    Çocuklar, belirli durumlarda avukat tutabilirler. Türk hukuk sistemine göre, ceza yargılamalarında çocuklara devlet tarafından zorunlu olarak avukat atanır. Bunun yanı sıra, aşağıdaki hallerde de çocukların avukatla temsil edilmesi zorunludur: - Çocuğun kendisini savunamayacak derecede malul olması; - Çocuğun sağır ve dilsiz olması; - Soruşturmaya konu suçun alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi.

    Süre tutum istinafta ne demek?

    Süre tutum istinafta, ceza yargılamalarında verilen bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulurken, gerekçeli karar tebliğ edilene kadar hak kaybı yaşanmasını önlemek amacıyla verilen dilekçedir. Bu dilekçe, kısa kararın tefhiminden itibaren 7 gün içinde verilmelidir.

    Savcılar kanunları ezberler mi?

    Savcılar, kanunları ezberlemek yerine onları anlamak ve uygulamak ile yükümlüdürler. Savcıların, görevlerini yerine getirirken Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm vermeleri gerekmektedir.

    Savcılar neden avukat tutamaz?

    Savcılar, hukuken avukat tutma zorunluluğuna tabi değildir. Avukat tutma zorunluluğu, ceza yargılamasında şüpheli veya sanıkların hakları ve savunma süreçleri için geçerlidir.

    Sulh Ceza Hakimliği ve Sulh Mahkemesi aynı mı?

    Sulh Ceza Hakimliği ve Sulh Mahkemesi farklı kurumlardır. Sulh Ceza Hakimliği, ceza yargılamasında adli kontrol, tutuklama, yakalama gibi koruma tedbirlerinin karara bağlandığı ve ilk derece yargılamalarının yapıldığı mahkemedir. Sulh Mahkemesi ise, hukuk davalarına bakan ve sulh hukuk ile asliye hukuk mahkemelerini kapsayan genel bir terimdir.

    İkrar tek başına yeterli mi?

    İkrar, ceza yargılamasında tek başına yeterli değildir. İkrar, şüphelinin veya sanığın üzerine atılı eylemi doğrudan kabul etmesi olup, önemli bir delil olarak kabul edilir. Ayrıca, ikrarın baskı altında, hukuka aykırı biçimde elde edilmiş veya özgür irade dışında yapılmış olması gibi durumlar da değerlendirilmelidir.

    Şüpheli suçunu itiraf ederse ne olur?

    Şüpheli suçunu itiraf ederse, bu durum ceza yargılamasında önemli bir delil olarak kabul edilir. Mahkeme, itirafın yanı sıra diğer delilleri de değerlendirerek şüphelinin suçlu olup olmadığına karar verir. Eğer diğer delillerle desteklenmeyen soyut bir itiraf söz konusuysa, mahkeme bu durumda beraat kararı verebilir.