CezaHukuku

Bolu'daki otel yangınıyla ilgili yayın yasağı, soruşturmanın selameti ve kamu düzeninin korunması amacıyla Bolu 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından getirildi. Kararda, yangınla ilgili delillerin henüz toplanmamış olması, görsel basın, sosyal medya ve internet medyasında yanlış bilgilerin yayıldığının tespit edilmesi ve bu durumun bilgi kirliliğine yol açabileceği vurgulandı.

Gerekçeli karardan sonra davanın reddi, ceza hukukunda aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunması durumunda verilen bir karardır. Bu karar, davanın usulen sonlandırılması anlamına gelir ve sanık hakkında mükerrer yargılama yapılmasını önler.

Karma avukatlık bürosu, aşağıdaki hukuk dallarında çeşitli davalara bakabilir: Ceza ve infaz hukuku. İş hukuku. Aile hukuku. Taşınmaz hukuku. Sigorta hukuku. Miras hukuku. İdare ve vergi hukuku. Avukatlık bürosunun hizmet yelpazesi, büro çalışanlarının uzmanlık alanlarına ve büro politikalarına göre değişebilir.

Temyiz dilekçesinde zincirleme suçun belirtilmesi için aşağıdaki unsurların vurgulanması gerekmektedir: 1. Birden Fazla Fiil: Dilekçede, aynı suçun farklı zamanlarda birden fazla işlendiği birden fazla fiilin olduğu açıkça ifade edilmelidir. 2. Aynı Suç İşleme Kararı: Fiillerin aynı suç işleme kararı kapsamında işlendiği vurgulanmalıdır. 3. Ceza Artırımı: Zincirleme suç nedeniyle verilecek cezanın, normal cezaya oranla dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılacağı belirtilmelidir. Bu unsurların doğru ve net bir şekilde ifade edilmesi, temyiz sürecinin etkili olması açısından önemlidir.

Öndeş Avukatlık Bürosu, çeşitli hukuki alanlarda hizmet veren bir hukuk firmasıdır. Başlıca faaliyetleri şunlardır: Hukuki Danışmanlık: Bireylere, şirketlere ve kurumlara hukuki konularda rehberlik etmek. Dava ve Uyuşmazlık Yönetimi: Mahkemelerde müvekkillerini temsil ederek dava süreçlerini yönetmek. Sözleşme Hazırlama ve İnceleme: Sözleşmelerin hazırlanması ve hukuki açıdan değerlendirilmesi. Ceza Hukuku Hizmetleri: Ceza davalarında savunma hazırlamak ve müvekkilinin haklarını korumak. Özel Hukuk Alanları: Ticaret, vergi, sağlık, kişisel verileri koruma gibi alanlarda hukuki destek sağlamak.

TCK'nın 64 ve 65. maddeleri şu şekildedir: Madde 64: 1. Sanığın Ölümü: Sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. 2. Hükümlünün Ölümü: Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezalarını ortadan kaldırır. Madde 65: 1. Genel Af: Genel af halinde, kamu davası düşer ve hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar. 2. Özel Af: Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adli para cezasına çevrilebilir. 3. Hak Yoksunlukları: Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen etkisini devam ettirir.

Ayyıldız Hukuk Bürosu aşağıdaki hukuki alanlarda hizmet vermektedir: 1. Ticaret Hukuku: Ticari işletme, şirketler hukuku, deniz ticareti, kıymetli evrak ve sigorta davaları. 2. İş Hukuku: İşçiler ve işverenler arasındaki ilişkiler, kıdem ve ihbar tazminatı talepleri, iş kazası tazminat davaları. 3. Aile Hukuku: Boşanma, velayet, nafaka, mal paylaşımı davaları. 4. Ceza Hukuku: Hırsızlık, dolandırıcılık, kasten yaralama, uyuşturucu ticareti gibi suçlar. 5. İcra ve İflas Hukuku: İcra takibi başlatma, menfi tespit davaları, iflas erteleme talepleri. Büro, ayrıca arabuluculuk ve danışmanlık hizmetleri de sunmaktadır.

Tevsi ve tadilat terimleri hukuk bağlamında farklı anlamlar taşır: 1. Tevsi: Ceza hukukunda "tevsi-i tahkikat" olarak geçer ve bu, esas hakkında savunma yapılmadan önce mahkemenin araştırması gereken hususların genişletilmesini talep etmek anlamına gelir. 2. Tadilat: İmar hukukunda ise "basit tamirat ve tadilat" olarak tanımlanır ve bu, binanın taşıyıcı sistemini etkilemeyen, derz, sıva, boya, tesisat tamirleri gibi işleri kapsar.

Ceza hukukunda ölçülülük ilkesi, cezaların belirlenmesi ve uygulanması aşamalarında uygulanır. Ölçülülük ilkesi üç alt ilkeden oluşur: 1. Elverişlilik: Başvurulan önlemin, ulaşılmak istenen amaç için elverişli olması. 2. Gereklilik: Başvurulan önlemin, ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olması. 3. Orantılılık: Başvurulan önlem ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir ölçü olması.

765 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) arasındaki bazı temel farklar şunlardır: 1. Suça İştirak: 765 sayılı TCK'da suça iştirak, "birkaç kişi bir cürüm veya kabahatin icrasına iştirak ettikleri takdirde" şeklinde düzenlenirken, 5237 sayılı TCK'da "suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri" olarak belirtilmiştir. 2. İspat Hakkı: 765 sayılı TCK, isnadın ispatı konusunda daha esnek bir yaklaşım sunarken, 5237 sayılı TCK'da ispat hakkı belirli durumlarda kabul edilmiştir. 3. Karşılıksız Yararlanma: 765 sayılı TCK'da karşılıksız yararlanma suçları, 5237 sayılı TCK'nın 163. maddesinde daha farklı bir şekilde düzenlenmiştir. 4. Tehdit Suçu: 765 sayılı TCK'da tehdit, 191 ve 188/3 maddelerinde düzenlenirken, 5237 sayılı TCK'nın 106. maddesinde müstakil bir suç tipi olarak yer almaktadır.

Avukatlar, Türk Ceza Kanunu (TCK) anlamında kamu görevlisi sayılmazlar. TCK'nın 6. maddesinde kamu görevlisi, atama, seçilme veya herhangi bir yöntemle kamusal faaliyetlere katılan kişi olarak tanımlanmaktadır.

Kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama arasındaki temel fark, kastın farklı olmasıdır. Kasten öldürmeye teşebbüste fail, bir kişiyi öldürme kastıyla harekete geçer ancak elinde olmayan nedenlerle bu amacını gerçekleştiremez. Kasten yaralamada ise fail, mağdura zarar verme saikiyle hareket eder ve amacı öldürmektir.

Kuruntu suç, bir kişinin işlediği eylemin suç olduğunu zannetmesi, oysa bu eylemin ceza kanunlarında suç olarak düzenlenmemiş olması durumudur. Bu tür bir durumda, failin sorumluluğu yoktur çünkü eylem tipik değildir ve hukuka aykırılık gerçekleşmemiştir.

Eski Mısır'da hukuk sistemi şu şekildeydi: 1. Kaynaklar: Hukuk, pharaoh'un kararnameleri ve geleneksel uygulamalardan türetilmişti. 2. Hiyerarşi: En üstte pharaoh bulunuyordu ve adalet onun sorumluluğundaydı. 3. Mahkemeler: Köylerden büyük şehirlere kadar çeşitli seviyelerde mahkemeler vardı. 4. Ceza Hukuku: Suçlar genellikle tanrılara karşı bir suç olarak kabul edilirdi. 5. Medeni Hukuk: Mülkiyet hakları, miras ve sözleşmeler önemliydi.

TCK m. 40/2 maddesi, özgü suçlarda failin sadece özel faillik niteliğini taşıyan kişi olabileceğini, bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulacağını düzenler.

Özel faillik, belirli bir suçun işlenebilmesi için sadece belirli özelliklere sahip kişilerin fail olabileceği durumu ifade eder. Türk Ceza Kanunu'nun 40/2. maddesine göre, özgü suçlarda yalnızca özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir.

Gerçek içtima ve zincirleme içtima arasındaki fark, işlenen suçların sayısı ve ceza belirleme yöntemi açısından ortaya çıkar. Gerçek içtima: Bir kişinin farklı fiillerle birden fazla suç işlemesi durumunda her suçun ayrı ayrı cezalandırılmasını öngörür. Zincirleme içtima: Aynı suçun, aynı mağdura karşı, belirli bir zaman içinde birden fazla kez işlenmesi durumunda uygulanır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında memnu haklar, kişinin ceza mahkumiyeti nedeniyle mahrum kaldığı, ceza kanununun dışında farklı kanunlardan kaynaklanan haklardır. Bazı memnu haklar şunlardır: Seçme ve seçilme hakkından yoksunluk. Kamu hizmetlerinden yasaklanma. Meslekten mahrumiyet. Ehliyetsizlik. Yasal kısıtlılık. Babalık veya kocalık haklarından mahrumiyet.

Zorunluluğa Dayalı Sorumluluk ve Meşru Müdafaa kavramları, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 25. maddesinde farklı bağlamlarda ele alınmıştır. Zorunluluğa Dayalı Sorumluluk, kişinin kendisinin veya başkasının bir tehlike altında bulunması nedeniyle gerçekleştirdiği fiilden dolayı ceza verilmemesini sağlar. Meşru Müdafaa ise, kişinin kendisine veya başkasına yönelik haksız bir saldırıyı defetmek amacıyla gerçekleştirdiği savunma fiillerini ifade eder. Özetle, zorunluluğa dayalı sorumluluk ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmayı, meşru müdafaa ise haksız bir saldırıyı durdurmayı amaçlar.

Ceza hukukunda failin özellikleri şunlardır: 1. Suçun İşleyicisi: Fail, suçun işleyicisi olan kişidir ve suç eylemini gerçekleştiren gerçek kişidir. 2. Hareket Yeteneği: Failin, suçun gerçekleşmesi yönünde eyleme geçme yeteneği vardır. 3. Kusurluluk: Fail, işlediği suçtan dolayı ancak kusurlu ise cezalandırılabilir. 4. Özgü Suçlar: Bazı suçların kanuni tanımında, bu suçların sadece belirli özelliklere sahip kişiler tarafından işlenebileceği kabul edilir. 5. Tüzel Kişilerin Sorumluluğu: Ceza hukukunda sadece gerçek kişiler fail olabilir, tüzel kişiler suç faili olamaz.