CezaHukuku

Bir kişi aynı suçtan yalnızca bir kez yargılanır.

Genel af ve özel af arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Kapsam: - Genel af, belirli bir tarihe kadar işlenmiş tüm suçların sonuçlarını ortadan kaldırır ve geniş bir kitleyi kapsar. - Özel af, sadece belirli bir kişi veya grup için cezaların hafifletilmesi veya tamamen kaldırılması anlamına gelir. 2. Karar Mercii: - Genel af, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından çıkarılan bir yasa ile uygulanır. - Özel af, genellikle Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen bir kararla uygulanır. 3. Hukuki Sonuçlar: - Genel af durumunda, suç ve mahkumiyet tamamen silinir, adli sicil kaydı da temizlenir. - Özel af durumunda, suç ortadan kalkmaz, sadece cezanın infazı azaltılır veya para cezasına çevrilir.

Alman hukukunda kusur ilkesi, ceza ve haksız fiil hukukunda temel bir prensiptir. Ceza hukukunda kusur ilkesi şu şekilde özetlenebilir: Cezai sorumluluk için kusur şarttır. Cezanın derecesi kusurun derecesine uygun olmalıdır. Haksız fiil hukukunda ise BGB § 823 Abs. 1'e göre, bir kişiye kasıtlı veya ihmal sonucu zarar veren kişi, bu zarardan sorumludur. Alman hukukunda ana ilke kusur sorumluluğudur.

ALIC kuralı, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Bankacılık ve finans sektöründe: ALIC, "Aylık Gelir, Aylık Gider, Kredi Tutarı" kelimelerinin baş harflerinden oluşur ve kredi başvurularında gelir ve gider dengesini dikkate alarak uygun kredi miktarını belirlemeye yardımcı olur. Ceza hukukunda: "Actiones liberae in causa" (sebebinde serbest hareket kuramı) anlamına gelir. Tıp ve sağlık alanında: Alıç yaprağının faydalarını ifade edebilir.

Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan bazı değişiklikler şunlardır: 1. Gözaltı Süreleri: Terörle ilgili suçlarda gözaltı süresi, yakalama anından itibaren 48 saati, toplu suçlarda ise 4 günü geçemeyecek şekilde yeniden düzenlendi. 2. Askeri Mahallelerde Arama: Askeri mahallerde arama, cumhuriyet savcısının nezaretinde askeri makamların katılımıyla adli kolluk görevlileri tarafından yapılacak. 3. MİT'in Arabuluculuktan Muaf Tutulması: MİT'in taraf olduğu özel hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk usulü uygulanmayacak. 4. Terör Tanımı: Kanunun 1. maddesinin başlığı "Terör tanımı" şeklinde değiştirildi. 5. Terör Suçları: Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen bazı suçlar (örneğin, devlet güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar) terör suçları kapsamına alındı.

9. Yargı Paketi'nde bazı suçlar kapsam dışı bırakılmıştır, bunlar arasında: Terör suçları ve anayasal düzene karşı suçlar. Hakaret suçu.

"Kaldıran şeyler" ifadesi geniş bir kapsama sahip olabilir, ancak iki ana kategori öne çıkmaktadır: 1. Teknolojik Gelişmeler: Engellilerin hayatını kolaylaştıran ve onları toplumun akışına dahil eden teknolojik yenilikler arasında Glucowear (kan şekeri ölçüm cihazı), Scewo (merdiven çıkabilen tekerlekli sandalye), WeWALK (görme engelli bastonu) ve Horus (görme engelli yardımcı cihaz) gibi ürünler bulunmaktadır. 2. Hukuki Kavramlar: Ceza hukukunda, failin sorumluluğunu kaldıran veya azaltan durumlar arasında cebir, şiddet, korkutma, tehdit ve hata gibi nedenler yer alır. Bu durumlar, kişinin iradesi dışında hareket etmesine veya suç işlemesine neden olan dış etkenlerdir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 129. maddesi ile 29. maddesi birlikte uygulanabilir, ancak belirli koşullar altında. TCK'nın 129. maddesi, hakaret suçunda haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi durumunda, cezanın üçte birine kadar indirilebileceğini veya tamamen kaldırılabileceğini düzenler. TCK'nın 29. maddesi ise genel haksız tahrik halini kapsar ve haksız fiilin failde hiddet veya şiddetli elem oluşturması durumunda uygulanır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 221. maddesi, etkin pişmanlık halini düzenler. Bu maddeye göre: 1. Örgüt kurucuları ve yöneticileri hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtmaları veya verdikleri bilgilerle örgütün dağılmasını sağlamaları durumunda cezaya hükmolunmaz. 2. Örgüt üyesi, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirirse, hakkında cezaya hükmolunmaz. 3. Yakalanan örgüt üyesi, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi verirse, hakkında cezaya hükmolunmaz. 4. Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan kişi, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verirse, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. 5. Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur.

Çelişkili mahkeme kararları, aşağıdaki yollarla düzeltilebilir: 1. Yeni bir karar tesis edilmesi: Mahkeme, önceki kararla bağlı kalmadan çelişkiyi kaldırmak kaydıyla yeni bir karar verebilir. 2. Tavzih dilekçesi: Gerekçeli kararda yer alan çelişkili ifadelerin düzeltilmesi için tavzih dilekçesi sunulabilir. 3. Kanun yararına bozma: Kesinleşen mahkeme kararlarına karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulabilir. Mahkeme kararlarının düzeltilmesi sürecinde bir avukattan hukuki destek almak faydalı olabilir.

Soruşturma, bir suç şüphesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından başlatılan ve dava açılması veya açılmasına gerek olmadığı şeklinde sonuçlanan ceza hukuku sürecidir. Soruşturma aşamasında savcı, delilleri toplar, şüpheli ve tanıkları dinler, koruma tedbirleri alır ve kamu davası açmaya yer olup olmadığına karar verir. Soruşturmanın sona ermesi durumunda savcı, ya iddianame düzenleyerek mahkemeye başvurur ya da kovuşturmaya yer olmadığı kararı gibi diğer kararlardan birini verir.

Avukat Cansu Yılmaz, boşanma davaları, miras davaları ve iş hukuku davaları gibi çeşitli konularda hizmet vermektedir. Boşanma davaları: Anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davalarında, mal paylaşımı, velayet, nafaka ve tazminat gibi konularda hukuki danışmanlık ve temsil hizmeti sunar. Miras davaları: Miras hukuku uyuşmazlıklarında, özellikle mirastan mal kaçırma davalarında hizmet verir. İş hukuku davaları: İş iade davaları, kıdem tazminatı, fazla mesai alacağı ve hizmet tespit davası gibi konularda haklarını savunur. Avukat Cansu Yılmaz, ayrıca değer kaybı davaları ve uzaktan hukuki danışmanlık gibi hizmetler de sunmaktadır.

Uzlaştırmacılar ve arabulucular farklı görevlere sahip oldukları için uzlaştırmacılar arabulucu olamazlar. Uzlaştırmacılar, ceza hukuku alanına giren uyuşmazlıklarda, soruşturma aşamasında, taraflar arasında anlaşma sağlamaya çalışırlar. Arabulucular ise, özel hukuka ilişkin uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce, taraflar arasında anlaşmanın sağlanması için çözüm önerileri sunarlar.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 112. maddesinde düzenlenen "Eğitim ve Öğretim Hakkının Engellenmesi" suçunda uzlaşma mümkün değildir.

Taksirli suçlar, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararını bozmaz.

TCK 22/6 maddesi ile ilgili bazı Yargıtay kararları: 1. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 23.11.2010 tarihli karar. Bu kararda, TCK 22/6 maddesinin uygulanabilmesi için iki temel şartın varlığı gerektiği vurgulanmıştır: - Basit taksirle işlenmiş bir suç bulunmalıdır. - Meydana gelen netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından etkili olmalıdır. 2. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2019/6761 E., 2020/4151 K., 30.6.2020 tarihli karar. 3. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 23.10.2008 tarihli karar.

Ata savunma avukatının ne iş yaptığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, genel olarak bir savunma avukatının görevleri şunlardır: Müvekkillerin savunmasını yapmak. Delil toplamak. Müzakere etmek. Dava hazırlamak. Hukuki danışmanlık vermek.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 136. maddesi şikayete tabi değildir.

Hükmün geri bırakılması ve hükmün açıklanması kavramları farklı anlamlara sahiptir: 1. Hükmün Geri Bırakılması (HAGB): Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinde düzenlenen bu uygulama, sanığın belirli koşulları yerine getirmesi halinde hakkında verilen mahkûmiyet kararının açıklanmamasını ve denetim süresi içinde yeniden suç işlemezse davanın düşmesini ifade eder. 2. Hükmün Açıklanması: Mahkemenin, sanık hakkında verdiği cezayı kesin olarak duyurması anlamına gelir. Dolayısıyla, hükmün geri bırakılması kararın açıklanmasının ertelenmesi, hükmün açıklanması ise kararın kesinleşmesi sürecini ifade eder.

Mirasını reddeden kişi daha sonra mirasını geri alamaz, çünkü reddi miras işlemi geri alınması mümkün olmayan bir işlemdir.