Borç

Banka hesaplarına haciz konulduktan sonra şu adımlar izlenir: 1. Bloke Uygulaması: Hesaplardaki varlıklar, borç tutarı kadar bloke edilir. 2. Ödeme Talebi: Haciz işleminden önce borçlu kişiye 7 gün içerisinde ödeme yapması gerektiğini bildiren bir tebligat gönderilir. 3. Borç Ödeme veya Yapılandırma: Borç ödendiğinde veya yapılandırma yapıldığında bloke kaldırılır. 4. Mal Varlığına El Koyma: Eğer hesaplarda borç tutarı kadar varlık yoksa, haciz işlemi haciz işlemine dönüştürülür ve borçlunun gayrimenkul, araç gibi mal varlıklarına el konulur.

Cebri icra takibi kesinleşirse, borçlunun mal varlığı haczedilir ve bu mallar açık artırma ile satışa çıkarılır. Bu süreçte borçlu, itiraz etme hakkına sahiptir ve itirazın kaldırılması veya iptali durumunda icra takibi devam eder. Cebri icra takibi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre yürütülür.

İcra dosyasında ibra, borçlunun alacaklıya olan borcunu ödediğini veya ödemeyeceğini beyan ettiği bir belgedir. Bu belge, icra dosyasının kapanması için gerekli bir evraktır ve aşağıdaki bilgileri içermelidir: - ibranameyi düzenleyen borçlunun adı, soyadı, TC kimlik numarası, adresi ve imzası; - ibranameyi alan alacaklının adı, soyadı, TC kimlik numarası, adresi ve imzası; - ibra edilen borcun miktarı ve türü; - ibranın tarihi ve yeri. İbranamenin noter tarafından düzenlenmesi tavsiye edilir.

Taahhütname ve senet kavramları farklı anlamlara sahiptir. Taahhütname, bir kişinin belirli bir eylemi gerçekleştireceğini veya bir borcu ödeyeceğini taahhüt ettiği yazılı bir belgedir. Senet ise, bir tarafın diğerine ödeme yapma yükümlülüğünü beyan ettiği, borçlu tarafından imzalanarak alacaklıya verilen hukuki bir belgedir.

1875 yılında Osmanlı Devleti'nin dış borcu 239 milyon lira idi. Bu miktarın 127,1 milyon lirası net olarak Osmanlı Hazinesi'ne geçmişti.

Kefil ve kefalet sözleşmesi arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Sorumluluk Türü: Kefalet sözleşmesinde kefil, borçlunun borcunu ödememesi halinde bundan şahsen sorumlu olmayı taahhüt eder. 2. Sözleşmenin Tarafları: Kefalet sözleşmesinde üç taraf bulunur: borçlu, alacaklı ve kefil. 3. Sözleşmenin Niteliği: Kefalet sözleşmesi, bağımsız bir sözleşmedir ve asıl sözleşmeden ayrı olarak kurulabilir. Üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesi ise, borçlunun alacaklıya karşı üçüncü bir kişinin belirli bir edimi ifa edeceğini taahhüt etmesi durumudur.

Şahıs şirketi borçlarından şirket sahipleri, yani ortaklar kişisel mal varlıklarıyla sorumludur.

Taahhüdü kabul muhtırası tebliğ talebi, icra takibi sırasında borçlu tarafından verilen ödeme taahhüdünün, alacaklı tarafından kabul edildiğinin veya icra dairesince kayda alındığının borçluya resmen bildirilmesi talebidir. Bu talep, aşağıdaki amaçlarla yapılır: - Mevcut ve geçerli bir taahhüdün borçluya hatırlatılması ve teyit edilmesi. - Taahhüdün ihlali durumunda açılacak ceza davasında, borçlunun taahhütten haberdar olmadığının savunulmasını zayıflatmak. Talep, ilgili icra takibinin yürütüldüğü icra müdürlüğüne yapılır ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir.

Borç ve alacak ilişkisi, bireyler veya işletmeler arasında karşılıklı güven ve sözleşmeye dayalı olarak kurulan finansal bir ilişkiyi ifade eder. Borç ve alacakların çalışma prensibi şu şekilde özetlenebilir: 1. Borçlu ve Alacaklı: Borçlu, belirli bir süre içinde alacaklıya borcunu geri ödemekle yükümlüdür. 2. Sözleşme: Borç-alacak ilişkisi genellikle yazılı ya da sözlü bir sözleşmeye dayanır. 3. Faiz: Eğer borç para ile ilgiliyse, taraflar genellikle bir faiz oranı üzerinde anlaşırlar. 4. Teminatlar: Alacaklılar, borcun geri ödenmesini güvence altına almak için teminat talep edebilirler. 5. Borç Tahsili: Borç ödenmezse, alacaklı yasal yollara başvurarak borcun tahsil edilmesini sağlayabilir. Borç ve alacak ilişkileri, finansal yönetimin temel unsurlarından biridir ve doğru bir şekilde yönetilmesi, işletmelerin ve bireylerin mali sağlığını doğrudan etkiler.

Alacak talep yazısı, alacaklının borçluya gönderdiği, ödenmemiş bir alacağın tahsilini talep eden yazılı bildirimdir. Bu yazı, genellikle bir ihtarname şeklinde olup, içeriğinde aşağıdaki unsurlar bulunur: Alacağın miktarı; Ödeme için tanınan süre; Ödeme yapılmazsa yasal yollara başvurulacağı uyarısı. İhtarname, noter aracılığıyla gönderilmek zorunda değildir, ancak ispat kolaylığı açısından bu yöntem önerilir. Alacak talep yazısı, borçlunun borcunu ödemediği veya anlaşmaya uymadığı durumlarda, alacaklının mahkemeye başvurarak alacağını talep etmeden önce gönderilir.

Hesap özetinde görünen işlemler, genellikle aşağıdaki bilgileri içerir: 1. Dönem İçi Harcamalar: Hesap kesim tarihine kadar yapılan tüm harcamalar. 2. Toplam Borç (Güncel Borç): Dönem içinde yapılan harcamalar ve taksitlerin toplamı. 3. Son Ödeme Tarihi: Dönem borcunun ödenmesi için verilen son tarih. 4. Asgari Ödeme Tutarı: Kredi kartı limitine göre belirlenen en düşük ödeme tutarı. 5. Devreden Bakiye: Önceki dönemden kalan ve yeni döneme aktarılan borç miktarı. 6. Nakit Avans ve Kullanılabilir Limit: Kredi kartı üzerinden kullanılan avans ve toplam borcun kredi kartı limitinden kalan kısmı. 7. Gecikme, Alışveriş ve Nakit Çekim Faizi: Dönem borcuna uygulanan faiz oranları ve gecikme durumunda uygulanacak ek faizler. Bu bilgiler, banka hesapları, kredi kartları ve diğer finansal aktiviteler için hazırlanan dijital veya basılı hesap özetlerinde yer alır.

Kara listeden çıkmak için en az 5 yıl gereklidir.

Kredi kartınızın harcamadığınız halde eksiye düşmesinin birkaç nedeni olabilir: 1. Limit Aşımı: Kredi kartı limitinizi aştıysanız, bu durum hesap ekstresine limit aşım ücreti olarak yansır ve eksi bakiye oluşur. 2. İptal Edilen İşlemler: Sepetinizdeki alışveriş onaylamasa bile kartınızdan para çekilmiş olabilir ve bu iade süreci de taksitle yapıldığından, her ay kredi kartınıza "+ bakiye" olarak yansır. 3. Eksik Ödeme: Asgari ödeme tutarını geç öderseniz veya daha az öderseniz, dönem borcunuz artar ve bu da eksi bakiyeye yol açabilir.

Kambiyo senetlerinde borca itiraz, takip mahkemesince kabul edildiğinde takibi durdurur. Borçlu, ödeme emrini aldıktan sonra 5 gün içinde icra mahkemesine başvurarak borcun var olmadığını, ödendiğini veya zamanaşımına uğradığını iddia ederse, mahkeme bu itirazı ciddi bulursa takibi geçici olarak durdurabilir.

Vergi borcu yoktur ve emlak borcu yoktur yazıları farklı kavramlardır. Vergi borcu yoktur yazısı, bir vergi mükellefinin güncel vergi borcunu gösteren resmi bir belgedir ve vergi borçlarının olmadığını kanıtlamak için kullanılır. Emlak borcu yoktur yazısı ise, emlak sahiplerinin emlaklarına ilişkin vergi borcu olmadığını belgelemek için aldıkları bir yazıdır.

Banka borcu ödenmezse memur işten çıkarılmaz, ancak bu durum disiplin cezası ile sonuçlanabilir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesine göre, memurun borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulması kınama cezası ile cezalandırılır.

Irak'ın bu kadar borçlu olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Petrol Gelirlerinin Yetersiz Kullanımı: Irak'ın petrol gelirleri, büyük oranda maaş ödemelerine harcanmakta ve diğer temel hizmetlerin kalitesini artırmamaktadır. 2. Geçmiş Borçlar: Irak, 1980'de başlayan ve 2003'e kadar süren savaşlar ve işgal nedeniyle büyük borçlar biriktirmiştir. Bu borçlar, faizlerle birlikte katlanmaya devam etmektedir. 3. Ekonomik Krizler: 2014 yılında petrol fiyatlarının düşmesi ve terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkması, Irak ekonomisini ciddi şekilde sarsmış ve borçların artmasına yol açmıştır. 4. Yasal ve Anayasal Eksiklikler: Irak anayasasında petrol ve gaz sektöründe federal hükümet ve bölgesel yönetimler arasındaki sorumluluk paylaşımını belirleyen yasaların eksikliği, mali sıkıntıları derinleştirmektedir.

100. madde bilgi toplama talebi, İcra ve İflâs Kanunu'nun 100. maddesi kapsamında, haciz konulmuş bir taşınmaz veya taşınır üzerinde başka hacizlerin devam edip etmediğinin ilgili kişi veya kurumdan sorulmasıdır. Bu talep genellikle şu bilgileri içerir: Alacaklının ve vekilinin adı, soyadı ve adresi. Taşınmazın dosya numarası, haciz tarihi, alacak miktarı gibi detaylar. 100. madde bilgilerine, satış öncesi hak kaybı yaşamamak ve satış sonrası sıra cetveli oluşturarak satış bedelinin doğru şekilde ödenmesini sağlamak için başvurulur.

İlamlı ve ilamsız takiplerde ödeme emri, alacaklının borçludan olan alacağını tahsil etmek için icra müdürlüğü tarafından gönderilen resmi bir belgedir. İlamlı takiplerde ödeme emri, mahkeme kararının infazını amaçlar ve borçluya bu emri tebliğ aldıktan sonra borcunu ödemesi veya itiraz etmesi gerektiği bildirilir. İlamsız takiplerde ise ödeme emri şu durumları kapsar: - Genel haciz yolu: Alacaklı, icra müdürlüğüne başvurarak borçluya ödeme emri gönderir ve borçlu bu emre 7 gün içinde itiraz edebilir. - Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu: Çek, bono veya poliçe gibi kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takipte de borçluya ödeme emri tebliğ edilir ve yine 7 gün içinde itiraz edilebilir.

Yürütmeyi durdurma kararı sonrası vergi borcu, davanın sonucuna kadar tahsil edilmez. Vergi Mahkemeleri'nde açılan davalarda, dava açılması ile birlikte tarh edilen vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin tahsilatı durur. Ancak, dava sonunda ret kararı verilirse, vergi tahakkuku gerçekleşir ve tahsilat aşamasına geçilir.