Borç

Abiden borç para istemek, doğru ve yanlış olarak değerlendirilebilecek bir durumdur. Doğru olabilecek durumlar: Acil ihtiyaçlar: Özel bir durum varsa ve borç istenen miktar büyük değilse, borç istemek mümkün olabilir. Doğru iletişim: Borç isterken doğrudan, nazik ve net olmak, karşı tarafı zor duruma sokmamak önemlidir. Yanlış olabilecek durumlar: Emrivaki olmak: Borç istemek emrivaki olmamalıdır. Pazarlık yapmak: Borç miktarı üzerine pazarlık yapılmaya çalışılmaz. Geri ödemeden tekrar istemek: Borç geri ödenmeden tekrar borç istemek uygun değildir. Borç para isteme kararı, kişisel duruma ve abiyle olan ilişkiye bağlı olarak değerlendirilmelidir.

Su borcu, 5 yıl sonra zaman aşımına uğrar.

Vergi borçlarının mahsup edilerek ödeme yapılması, hak sahibinin vadesi geçmiş vergi borcunu ve diğer kesintilerini, ödemenin tamamı beklenilmeksizin, karşılayacak tutara kadar olan kısmının ödeme emri belgesi ile mahsup edilmesi anlamına gelir. Bu işlem sayesinde: - Kamu alacağı hızlı bir şekilde tahsil edilmiş olur; - Hak sahiplerinin, ödemelerin tamamını beklemelerinden kaynaklanan mağduriyetleri önlenmiş olur.

Kocasının borçlarını ödemek için evini satan kadının adı Beste Açar'dır.

Derkenarın icra dosyasına sunulması, borçlunun, ilamlı icra takibine konu olan mahkeme kararının kesinleşmeden icra takibine konu edilmemesi için mahkemeye yaptığı başvurunun bir parçasıdır. Bu süreçte borçlu, derkenar belgesi alarak, icra işlemlerinin durdurulmasını talep eder ve bu belgeyi icra dairesine sunar.

İcra dairesi, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verirse, bu durum icra takibinin devam etmesini sağlar. Süreç şu şekilde işler: 1. Yetki İtirazının Kabulü: Borçlunun yetki itirazını kabul eden alacaklı, icra dosyasını yetkili icra dairesine gönderir. 2. Yeni Ödeme Emri: Yetkili icra dairesi, borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ eder. 3. Takip İşlemleri: Ödeme emrine itiraz edilmezse veya itiraz reddedilirse, icra takibi kaldığı yerden devam eder.

368 hesap, "Vadesi Geçmiş, Ertelenmiş veya Taksitlendirilmiş Vergi ve Diğer Yükümlülükler Hesabı" olarak adlandırılır. Bu hesap, aşağıdaki durumları kapsar: Kanuni süresi içinde ödenmeyen vergi ve yükümlülükler; Erteleme ve taksitlendirme süresi bilanço tarihinde bir yıldan az olan vergi ve yükümlülükler. 368 hesabın işleyişi şu şekildedir: Vadelerinde ödenmeyen vergi ve yükümlülükler ile erteleme veya taksitlendirme süresi bir yıldan az olanlar, 438 no'lu hesaptan bu hesaba aktarılır ve hesabın alacağına kaydedilir. Ödenmeleri halinde ise hesaba borç kaydedilir. Vade süresi bir yılı aşan durumlarda, bu hesabın borcu 438 no'lu hesaba aktarılır.

HGS borç dönemi, Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) hesabında geçiş için yeterli bakiye olmadığında ortaya çıkan durumu ifade eder. Bu dönemde yapılan geçişler, ihlalli geçiş olarak kaydedilir ve 15 gün içinde bakiye yüklemesi yapılmazsa ceza uygulanır ve geçiş ücretinin 4 katı kadar ödeme yapılması gerekir.

Muhasebede alıcı borçlandığında 320 kodu kullanılır.

Borç kalanı veren hesaplar, aktif hesaplar olarak da bilinen varlık hesaplarıdır.

MERSİS borcu ödenmezse, aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkabilir: 1. Haciz İşlemleri: Borçlunun maaşı, banka hesapları, taşınır ve taşınmaz malları haczedilebilir. 2. Kredi Notu Düşüşü: Borcun icraya düşmesi, kredi notunu düşürür ve yeni kredi almayı zorlaştırır. 3. Yasal Takip: Alacaklı, icra takibi başlatarak yasal yollarla tahsil yoluna gidebilir. 4. Ortakların Sorumluluğu: Limited şirketlerde, şirketin vergi borcu ödenmezse, ortaklar sermaye payları oranında şahsen sorumlu tutulabilir. Bu nedenle, borçların zamanında ödenmesi veya yasal yollarla yapılandırılması önemlidir.

İtiraz süreci devam ederken ödeme emri gönderilmez. Ödeme emri, borçluya itiraz hakkı tanımak amacıyla gönderilir ve borçlu, bu emre karşı 7 gün içinde itiraz etmelidir. Eğer borçlu, itiraz süresini geçirir veya itiraz etmezse, ödeme emri kesinleşir ve icra takibi devam eder.

Borç alacak ilişkisi bulmacalarda "takanak" olarak ifade edilebilir.

İcranın iflasa dönüşmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir: 1. Borçlunun Ödeme Gücünün Olmaması: Borçlunun mevcut mal varlıkları ile borçlarını ödeme kapasitesinin bulunmaması. 2. Alacaklıların İflas İstemi: Alacaklılar, borçlunun ödeme güçlüğüne düştüğünü ispat ederek iflas talebinde bulunabilirler. 3. İcra Takibi: Alacaklı, borçlu aleyhine bir icra takibi başlatmış ve bu takip sonucunda borçlunun mal varlığından herhangi bir ödeme yapılmamış olmalıdır. 4. Mahkeme Kararı: Asliye ticaret mahkemesi, borçlunun ödeme güçlüğünü tespit ettikten sonra iflas kararı verebilir.

Akdi faiz ve gecikme faizi arasındaki temel farklar şunlardır: Kapsam: Akdi faiz, kredi kartlarının asgari tutar dışında kalan bölümü için uygulanır. Gecikme faizi, asgari ödeme tutarına kadar olan kısım için geçerlidir. Ödeme Durumu: Akdi faiz, asgari tutar ödendiğinde geri kalan borca uygulanır. Gecikme faizi, asgari tutar ödenmediğinde devreye girer. Faiz Oranı: Akdi faiz oranı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından belirlenen azami oran çerçevesinde bankalar tarafından belirlenir. Gecikme faizi, akdi faizden daha yüksek bir oranda uygulanır. Özetle, akdi faiz asgari tutar ödendikten sonra kalan borca uygulanırken, gecikme faizi asgari tutar ödenmediğinde devreye girer ve daha yüksek bir faiz oranı ile hesaplanır.

Taahhüt çıkış borç düşülmesi, genellikle icra takibi kapsamında ödeme taahhütnamesi ile yapılır. Bu süreç şu adımları içerir: 1. Borçlunun İcra Dairesine Başvurusu: Borçlu, icra dairesine başvurarak borcunu taksitle ödemeyi taahhüt eder. 2. Taahhütnamenin Şartları: Taahhütname, borçlunun ve alacaklının imzasını taşımalı, ödenecek toplam borcu açıkça göstermeli ve her taksitin borcun dörtte birinden az olmaması gibi şartları içermelidir. 3. Alacaklının Kabulü: Alacaklı, bu teklifi kabul ederse, taahhütname icra dosyasına sunulur ve borç takibi durdurulur. 4. Damga Vergisi: Taahhütnamenin geçerli olması için borçlu tarafından ödenecek miktarın damga vergisi vergi dairesine yatırılmalı ve makbuz icra dosyasına sunulmalıdır. Taahhütnameye uyulmaması durumunda, borçlu hakkında tazyik hapsi uygulanabilir.

Borçlu sıfatının değiştirilmesini talep eden dilekçe, genellikle İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 89. maddesi kapsamında, borçlunun üçüncü şahıslar üzerindeki muhtemel alacaklarının haczedilmesi sürecinde kullanılır. Bu tür bir dilekçe, icra müdürlüğünden "borçlu eklenmesi" talebinde bulunmak için yazılır ve üçüncü şahsın dosya borcu ile sorumlu hale gelmesini sağlar.

Tahakkuk fişi ödenmezse çeşitli mali ve yasal sonuçlar ortaya çıkar: 1. Gecikme Faizi: Ödenmeyen borçlar için gecikme faizi işler ve bu, borcun tutarını her geçen gün artırır. 2. Haciz ve İcra: Vergi borcu belirtilen süreler içinde ödenmezse, vergi dairesi alacaklarını tahsil etmek için haciz ve icra gibi yasal işlemler başlatabilir. 3. Mali Sicil: Bu durum, mükelleflerin finansal sicilini olumsuz etkileyerek işlerini zorlaştırır. 4. Ödeme Zorluğu: Borcun zamanla artması, mükelleflerin mali yükünü büyüterek ödeme güçlüğüne yol açar.

Borçlu vekili, satış ilanına itiraz etmezse, bu durum ihalenin feshi için başlı başına bir neden teşkil eder. İcra ve İflas Kanunu'nun 127. maddesine göre, taşınmaz satışlarında satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir.

Haciz kaldırma ücreti, çeşitli masrafların toplamından oluşur ve şu şekilde hesaplanır: 1. Borcun Ödenmesi: Haczin kaldırılması için öncelikle borcun tamamı veya anlaşmaya varılan kısmı ödenmelidir. 2. İcra Dosya Masrafları: İcra müdürlüğüne ait dosya masrafları ödenmelidir. 3. Haciz Kaldırma Harcı: Haciz işleminin iptali için harç bedeli ödenmesi gereklidir. 4. Avukat Ücreti (Varsa): Haciz işlemleri sırasında bir avukat devreye girdiyse, avukatlık ücreti de toplam masraflara eklenir. 2024 yılı için icraya başvuru harcı 427,60 TL'dir.