Borç

Kredi ve kredi kartı borçları kendiliğinden silinmez, ancak yasal zamanaşımı süreleri vardır. - Bireysel kredilerde zamanaşımı süresi 10 yıldır. - Kredi kartı borçlarında zamanaşımı süresi de 10 yıldır ve bu süre borcun vadesinin dolduğu tarihten itibaren başlar. Bu süreler içinde yapılan her yasal işlem (icra takibi, haciz işlemi vb.) bu süreyi yeniden başlatır.

Banka sehven ödeme yazısı almak için aşağıdaki adımları izlemek gerekmektedir: 1. Borcun Tamamen Ödenmesi: Öncelikle bankaya olan tüm borcun tamamen ödenmesi gerekmektedir. 2. Banka veya İlgili Kurumla Görüşme: Ödeme yapıldıktan sonra, borcu kapattığınızı doğrulamak için banka şubesi, varlık yönetim şirketi veya avukatlık ofisi gibi borcunuzla ilgilenen kurumla iletişime geçilmelidir. 3. İbraname Talebi: Eğer ilk iki adımdan olumlu sonuç alınamazsa, herhangi bir noter aracılığıyla "ibraname verilmesi talepli ihtarname" çekilebilir ve muhataba 7 günlük süre tanınabilir. Bankalar, kanuni takip veya idari takip sonrasında kapatılan borçlar için ücretsiz olarak ibraname vermek zorundadırlar.

Varlık yönetim şirketine olan borç ödenmezse, aşağıdaki süreçler yaşanır: 1. Hukuki takip başlar: Borç, varlık yönetim şirketinden hukuk bürolarına devredilir ve yasal işlemler başlatılır. 2. Haciz işlemleri: Borcun tahsili için borçlunun banka hesapları, maaş ve gayrimenkul gibi varlıkları haczedilebilir. 3. Faiz ve ek masraflar: Asıl alacak rakamı üzerinden faiz işlemeye devam eder ve hacizle ilgili harç ve masraflar da eklenir. 4. Kredi notu düşer: Borç ödenmemesi, kredi notunun düşmesine ve kara listeye alınmaya neden olur. Bu süreçte, borçluyla anlaşma yolları aranır ve yeni bir ödeme planı oluşturulabilir.

Yargıtay'a göre, temerrüt faizi, borçlunun borcunu vadesinde ödememesi durumunda işlemeye başlar.

Varlık yönetim şirketine olan borçlar, e-Devlet üzerinden görünür. Borçlarınızı öğrenmek için e-Devlet'te arama kısmına "Risk Merkezi Raporu Başvurusu" yazıp, Türkiye Bankalar Birliği'ne ait raporu seçmeniz gerekmektedir.

Zamanaşımı süresi 10 yıl olan alacaklar şunlardır: 1. Genel borçlar. 2. Ticari olmayan sözleşmelere dayalı alacaklar. 3. Borç senetleri. 4. Kira alacakları. 5. Fatura alacakları. 6. Ücret alacakları (maaş vb.). 7. Mahkeme ilamına dayalı alacaklar.

Takip talebinden önce yapılan bir ödeme, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi ve icra takibinin kesinleşmesi durumunda hesaba geçer. Ödeme emrine itiraz edilmezse, genellikle 7 gün içinde icra dairesi tarafından paranın alacaklının banka hesabına gönderilmesi için talimat verilir.

Konkordato komiseri, konkordato sürecini yürüten ve hem alacaklıların hem de borçlunun haklarını koruyan bir uzmandır. Görevleri şunlardır: 1. Sürecin Yönetimi: Konkordato sürecinin başından sonuna kadar yönetimi ve denetimi. 2. Raporlama: Mahkemeye düzenli raporlar sunarak mali durumun düzelip düzelmediği, yapılan anlaşmalar ve alacaklıların durumu hakkında bilgi verme. 3. Alacaklılarla İletişim: Alacaklıların taleplerini dinleme ve bu talepleri borçlu ile paylaşma. 4. Borçlunun Mali Durumunu İnceleme: Borçlunun mali durumunu analiz ederek, hangi yollarla borçların ödenebileceğine dair önerilerde bulunma. 5. Müzakere Yetkisi: Alacaklılarla yeni ödeme planları oluşturma. 6. Yönetim Hakkı: Borçlu şirketin günlük işlemlerini denetleme. Ayrıca, komiser gerektiğinde mahkemeden tedbir talep edebilir.

Müteselsilen borçluluk, borcun tamamının alacaklıya ödenmesi ile sona erer. Bunun yanı sıra, müteselsilen borçluluğun sona erme sebepleri şunlardır: Borçlunun iflası: Borçlulardan biri iflasını ilan ettiğinde, diğer borçlular da sorumluluktan kurtulur. Alacaklının feragati: Alacaklı, borçlulardan biri lehine borcun tamamından feragat ederse, müteselsilen borçluluk sona erer. Zamanaşımı ve ibra: Zamanıaşımı ve ibra gibi borcu sona erdiren diğer sebepler de müteselsilen sorumluluğu sona erdirebilir.

İfa yerine ödeme, borçlanılan edimden farklı bir konuda yapılan ödeme anlamına gelir. Eğer alacaklı ile borçlu, bu alacağın devrinin borcun tam ifası olarak kabulünde anlaşmışlarsa, alacaklı devredilen alacağı tam olarak elde edemese de borç ifa edilmiş sayılır.

Kredi bittikten sonra yapılması gerekenler şunlardır: 1. Banka ile iletişime geçmek: Kredi borcunun tamamen ödendiğini doğrulamak ve ipotek fek yazısı almak için bankaya başvurulmalıdır. 2. Tapu müdürlüğüne başvuru: Banka tarafından gönderilen ipotek fek yazısı ile birlikte tapu müdürlüğüne giderek ipoteğin kaldırılması işlemi tamamlanmalıdır. 3. Kredi notu takibi: Kredi borcunun ödenmesi, kredi notunu olumlu etkiler ve yeni kredi başvurularında avantaj sağlar. Eğer kredi borcu ödenmezse, yasal takip süreci başlar ve borç, icra yoluyla tahsil edilir.

Haline münasip ev kavramı, İcra ve İflas Kanunu'nun 82. maddesinde düzenlenen ve borçlunun yaşamını sürdürmesi ve barınma ihtiyacını karşılaması için ihtiyaç duyduğu yeri ifade eder. Bu kavramın belirlenmesinde dikkate alınan bazı kriterler şunlardır: - Borçlunun gelir durumu; - Aile bireylerinin sayısı; - Sosyal statüsü; - İkamet için gerekli asgari koşullar. Kural olarak, borçlunun haline münasip evi haczedilemez.

Şirkete ait vergi borcunun şahsi hesaptan ödenmesi durumunda, borçlu kişinin kişisel mal varlığı risk altına girer. Çünkü anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri, şirketin kamu borçları dolayısıyla ikinci derecede sorumlu olup, şirket mal varlığından tahsil edilememesi durumunda şahsi mal varlıklarıyla da sınırsız ve müteselsilen sorumludur. Ayrıca, vergi borcunun ödenmemesi halinde gecikme faizi ve cezalar eklenir, banka hesaplarına veya şirketin varlıklarına haciz konulabilir ve yasal takip başlatılabilir.

Kredi geri ödememe riski, kredi alan kişinin borcunu anapara ve faiziyle birlikte geri ödememe olasılığını ifade eder. Bu risk, çeşitli faktörler dikkate alınarak hesaplanır: 1. Kredi Geçmişi: Borçlunun önceki kredi ödemeleri ve kredi notu değerlendirilir. 2. Gelir Durumu: Borçlunun yeterli gelire sahip olup olmadığı incelenir. 3. Mevcut Borçlar: Borçlunun diğer borçları ve borç/gelir oranı analiz edilir. 4. Teminat: Gerekirse teminat gösterilmesi ve teminatların değeri göz önünde bulundurulur. 5. Ekonomik Koşullar: Genel ekonomik durum ve sektörün durumu da risk hesaplamasında rol oynar. Bu faktörler, kredi veren kurumlar tarafından detaylı bir risk değerlendirme süreciyle bir araya getirilerek kredi geri ödememe riski belirlenir.

Temerrüt faizi ve temerrüt tahsili farklı kavramlardır. Temerrüt faizi, borçlunun temerrüde düşmesi durumunda ödenmesi gereken faizdir. Temerrüt tahsili ise, temerrüt durumunun hukuki ve finansal yollarla tahsil edilmesi sürecini ifade eder.

İnanç sözleşmesine başvurulabilecek haller şunlardır: 1. Gizleme maksadı ile yapılan işlemler: Kişi, bizzat yapmak istemediği bir işi başkasına yaptırıp, sonrasında iadesini sağlamak için inançlı işleme başvurabilir. 2. Alacaklılardan mal kaçırma: Alacaklılarının cebri icra tehdidi altında olan kötü niyetli borçlular, malların güven duydukları üçüncü bir kişiye devrini yapabilirler. 3. Teminat amacıyla: Hukuken tanınan teminat araçlarının yetersiz kaldığı durumlarda, borçlu taşınmazın mülkiyetini alacaklıya devrederek teminat sağlayabilir. İnanç sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı delil ile ispatlanması gerekmektedir.

Yasal faiz ile birlikte demek, borcun gecikmesi durumunda borçlu tarafından ödenmesi gereken faiz oranı anlamına gelir. Bu oran, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından belirlenir ve her yıl düzenli olarak güncellenir.

SGK prim borçlarında zaman aşımı süresi 10 yılı geçerse, borç zamanaşımına uğramış sayılır ve SGK tarafından tahsil edilemez. Ancak, zaman aşımına uğramış borçlar, işverenin rızası ile ödenebilir.

Borçlar (yabancı kaynaklar) ve sermaye, alacak kalanı verir. - Borçlar: Üçüncü kişilerin işletmedeki haklarını gösterir ve kaynak hesaplarında artışlar için alacaklandırılır. - Sermaye: İşletme sahiplerinin işletme varlıkları üzerindeki haklarını temsil eder ve öz kaynak hesaplarında artışlar için alacak tarafına kaydedilir.

Senette zamanaşımı süresini durdurmak için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir: 1. Dava veya icra takibi başlatmak: Alacaklı, hakkını resmi olarak talep etmek için dava açar veya icra takibi başlatırsa, zamanaşımı süresi durur ve hukuki işlem sonuçlanana kadar askıya alınır. 2. Borçlunun borcu kabul etmesi: Borçlunun, borcu yazılı veya sözlü olarak kabul etmesi veya borcun bir kısmını ödemesi, zamanaşımı sürecini durdurabilir. 3. Taraflar arasında yapılan anlaşmalar: Alacaklı ile borçlu arasında yapılan ve borcun ödenme süresini erteleyen ya da taksitlendiren anlaşmalar, zamanaşımı sürecini durdurabilir. 4. Olağanüstü durumlar: Doğal afetler, savaş hali veya taraflardan birinin hukuksal ehliyetinin kısıtlanması gibi olağanüstü durumlar da zamanaşımı sürecini geçici olarak durdurabilir.