Biyokimya

Endojenizm tıpta, organizmanın içinden gelen veya organizma için biyouyumlu olan bileşenleri tanımlamak için kullanılır. Bu, ilaçlar gibi dışarıdan alınan maddelerin aksine, hücre, doku veya canlı bir sistemden alınan bileşenleri ifade eder.

HCO3 (bikarbonat) normal değeri 22-26 mEq/L arasında olmalıdır.

Sabah uyanıldığında kandaki alkol promili, bir önceki gece alınan alkol miktarına ve kişiden kişiye değişen faktörlere bağlı olarak değişir. Küçük miktarlarda alkol alan kişiler. Orta düzeyde alkol alan kişiler. Aşırı miktarda alkol alan kişiler. Ortalama olarak, erkekler saatte 0,15 promil, kadınlar 0,10-0,12 promil alkol yakar. Alkolün etkisi geçene kadar araç kullanmak yasa dışı ve tehlikelidir.

Albümin, karaciğer tarafından sentezlenen ve kanda yüksek oranda bulunan bir proteindir. Albüminin bazı işlevleri: Sıvı dengesi: Onkotik basıncı düzenleyerek su ve elektrolitlerin hücreler arasında transferini sağlar, doku ödemi oluşumunu önler. Taşıma: Hormon, bilirubin, ilaç, iyon, aminoasit ve metabolit gibi maddelerin taşınmasına yardımcı olur. Bağışıklık desteği: Serbest radikalleri ve bazı mineralleri etkisiz hale getirir. Normal albümin değeri 3,5 ila 5,5 g/dL arasında değişir. Albümin testi, kandaki albümin miktarını ölçerek karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını değerlendirmeye yardımcı olur.

Glikoz ve glikojen arasındaki temel farklar şunlardır: - Glikoz: Altı karbon atomu ve bir aldehit grubu içeren bir monosakkarittir, yani basit bir şekerdir. - Glikojen: Glikoz moleküllerinin dallanmış bir moleküle anabolizması ile oluşturulan bir polisakkarittir. Ayrıca, glikojen suda az çözünürken, glikoz suda kolayca çözünür.

Glukozda 6 karbon, 12 hidrojen ve 6 oksijen atomu bulunur.

Asetil-CoA, bira mayasında birkaç önemli işleve sahiptir: Enerji Üretimi: Asetil grubunu Krebs döngüsüne taşıyarak enerjinin üretilmesini sağlar. Ester Üretimi: Esterlerin üretiminde rol oynar; bu, biraya meyvemsi bir koku verir. Yüksek Alkol Üretimi: Fermantasyon sırasında maya, ortamda bulunan amino asitleri tükettiğinde, yüksek alkoller biyosentez yoluyla şekerlerden üretilir. Ayrıca, asetil-CoA, nörotransmitter asetilkolinin biyogenik sentezinde de önemli bir bileşendir.

Tamponlar, pH 10.5'te çözeltinin pH değerini sabit tutmak ve pH değişimlerine direnç göstermek için kullanılır.

Proteinlerin tersiyer yapısı, amino asitlerin yan zincirleri arasındaki etkileşimler sonucu belirlenir. Tersiyer yapının belirlenmesinde rol oynayan beş önemli etki şunlardır: 1. Hidrojen bağları: Amino asitlerin yan zincirleri arasındaki hidrojen bağları, proteinin bükülmesini ve katlanmasını sağlar. 2. Disülfit bağları: Protein molekülünün belirli bölgelerinde oluşan disülfit bağları, o bölgelerde özel bir bükülme sağlar. 3. İyonik bağlar: Yüklü amino asitler arasındaki iyonik bağlar, proteinin yapısını stabilize eder. 4. Vander Walls Kuvvetleri: Yan zincirlerin diğer etkileşimleri, proteinin belirli kısımlarının birbirinden uzaklaşmasına veya yaklaşmasına neden olur. 5. Hidrofobik etkileşimler: Hidrofobik R gruplarına sahip amino asitler, proteinin merkezinde toplanarak yapının kararlılığını artırır. Proteinlerin tersiyer yapısını çözmek için X-ışını kristalografisi ve NMR spektroskopisi gibi yöntemler kullanılır.

Muskarinik asetilkolin reseptörleri muskarin tarafından uyarılır.

Amino asit yapılı hormonlar şunlardır: Katekolaminler: Adrenalin, noradrenalin, dopamin. Tiroit hormonları: Tiroksin (T4), triiyodotironin (T3). Peptid veya protein yapısındaki hormonlar da amino asit yapılı olarak kabul edilir ve bu gruba dahil olan bazı hormonlar şunlardır: Hipotalamus hormonları: Kortikotropin salıverici hormon (CRH), gonadotropin salıverici hormon (GnRH). Hipofiz hormonları: Adrenokortikotropik hormon (ACTH), büyüme hormonu (GH), oksitosin, vazopressin (antidiüretik hormon - ADH). Pankreas hormonları: İnsülin, glukagon. Gastrointestinal hormonlar: Gastrin, sekretin, kolesistokinin.

Epinefrinin (adrenalin) öncüsü tirozin adlı amino asittir.

Amonyak (NH₃), karaciğerde gerçekleşen üre döngüsü (Cori döngüsü veya Ornithin döngüsü) aracılığıyla üreye (H₂N-CO-NH₂) dönüştürülür. Bu süreçte beş temel adım izlenir: 1. Amonyaktan karbamoil fosfat oluşumu. 2. Karbomoil fosfatın sitrüline dönüşümü. 3. Sitrülinin aspartat ile birleşmesi. 4. Argininosüksinatın parçalanması. 5. Argininden üre ve ornitin oluşumu. Üre, böbrekler aracılığıyla idrarla atılır.

Serbest radikallerin zararları şunlardır: 1. Oksidatif Stres: Serbest radikaller, hücrelerde oksidatif stres oluşturarak DNA, proteinler ve lipitler gibi önemli bileşenlerde hasara yol açabilir. 2. Bağışıklık Sistemi Zayıflaması: Bağışıklık sistemi hücrelerine zarar vererek enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı savunmayı zayıflatır. 3. Hücresel Hasar: Hücre zarlarını, proteinleri ve DNA'yı hedef alarak hasar verir, bu da hücrelerin düzgün çalışmasını engeller. 4. Kronik Hastalıklar: Serbest radikallerin hücresel hasarı artırması, kanser, diyabet, kalp hastalıkları ve nörodejeneratif hastalıklar gibi kronik hastalıkların riskini yükseltir. 5. Yaşlanma Hızı: Hücrelerin yaşlanma sürecini hızlandırarak cildin yaşlanmasına ve kırışmasına neden olur.

Glikojenin yıkımı, glikojen fosforilaz enzimi ile başlar.

Tıpta almaç, belirli bir fonksiyonu yerine getiren, organ veya sistemlerin işleyişini değerlendiren özel bir terimdir. Almaçların bazı türleri: Biyolojik almaçlar: Hücreler veya organlar üzerinde etki gösteren biyolojik mekanizmalar. Kimyasal almaçlar: Belirli kimyasal bileşenleri tespit eden veya onlara tepki veren cihazlar. Fiziksel almaçlar: Termometre veya tansiyon aletleri gibi fiziksel değişkenleri ölçen cihazlar. Almaçların kullanım alanları: Tanı: Hastalıkların tanısında kullanılır. Tedavi: Tedavi sürecinde hastaların ihtiyaç duyduğu belirli bileşenleri almak için kullanılır. Araştırma: Yeni tedavi yöntemleri geliştirmek amacıyla yapılan araştırmalarda önemli bir yer tutar.

Glikoz, karbon (C), hidrojen (H) ve oksijen (O) elementlerini içerir.

DMT (dimetiltriptamin) en çok doğum ve ölüm anında salgılanır.

Archem Sağlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Archem Diagnostics), 1998 yılında kurulmuş olup in vitro tanı kiti (IVD) üretimi yapmaktadır. Başlıca faaliyetleri: Biyokimya ve hematoloji reaktifleri üretimi. Araştırma ve geliştirme projeleri. Uluslararası pazar. Archem, CE, NGSP, IFCC ve ISO 9001, ISO 13485 gibi kalite sertifikalarına sahiptir.

ATP (Adenozin trifosfat) nükleotit yapısı şu şekildedir: Azotlu baz: Adenin. Beş karbonlu şeker: Riboz. Fosfat grupları: Üç tane. Adenin bazının riboza glikozit bağı ile bağlanmasıyla adenozin nükleozit oluşur. ATP, yapısındaki fosfatlar arasında yüksek enerjili bağlar oluşturur ve hücrenin ihtiyaç duyması halinde bu bağlardaki yüksek enerjiyi açığa çıkarır.