Biyokimya

Hayvansal amino asitlerin bazı işlevleri: Kas gelişimi ve onarımı. Enerji üretimi. Bağışıklık sistemi desteği. Hormon ve nörotransmitter sentezi. Besinlerin taşınması ve depolanması. Kalp ve damar sisteminin düzenlenmesi. Hayvansal amino asitler, vücudun ihtiyaç duyduğu tüm esansiyel amino asitleri sağlar.

Aziz Sancar, doktorluk yapmayıp biyokimya ve moleküler biyoloji alanında çalışmalar yürütmeyi tercih etti çünkü yurtdışında biyokimya okumak için çeşitli burslara başvurmuş ve 1971 yılında bir NATO bursu kazanmıştı. Sancar, mezun olduktan sonra Mardin’in Sürgücü köyünde doktor olarak çalışmış, ancak aklı hâlâ ABD’de bilimsel çalışma yapmak istediği için 1974 yılında tekrar ABD’ye gitmişti.

İdrar biyokimya ve mikroskopi arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: İdrar biyokimyası: İdrarın kimyasal bileşenlerini analiz eder. İdrar mikroskopisi: İdrar örneğinin mikroskop altında incelenmesidir. Dolayısıyla, idrar biyokimyası daha çok idrarın kimyasal özelliklerine odaklanırken, mikroskopi idrarda bulunan katı maddeleri ve hücresel elemanları inceler.

Monosakkaritler, dallanmamış bir tek karbon zinciri taşıyan glusitlerin genel adıdır.

n aminoasitten (n-1) tane peptit bağı oluşur.

Üç boyutlu yapı bozulunca hidrojen bağları, iyonik bağlar ve hidrofobik etkileşimler gibi zayıf bağlar kopar. Hidrojen bağları, peptit omurgası ve yan zincirler arasında meydana gelir. İyonik bağlar, zıt yüklü amino asitler arasında oluşur. Hidrofobik etkileşimler, hidrofobik amino asit yan zincirlerinin proteinin iç kısımlarına doğru çekilmesiyle gerçekleşir. Ayrıca, yüksek sıcaklık, aşırı pH değişimleri veya bazı kimyasal maddeler nedeniyle oluşan denatürasyon sırasında disülfid bağları da kopabilir.

A-DNA ve B-DNA arasındaki temel farklar şunlardır: Sarmal yönü: Her ikisi de sağa doğru (sağ-el) sarmal gösterir, ancak A-DNA daha kısa ve daha büyük çaplı bir yapıya sahiptir. Bazların konumu: B-DNA'da bazlar sarmal eksenine dik olarak bulunurken, A-DNA'da bazlar eksene dik değil, eğik ve yatay olarak yer alır. Tam dönüşteki baz çifti sayısı: B-DNA'da tam bir dönüşte 10,4 baz çifti bulunurken, A-DNA'da bu sayı 11'dir. Çap: B-DNA'nın çapı yaklaşık 20 Å, A-DNA'nın çapı ise 23 Å'dır. B-DNA, çoğu canlıda bulunan ve hücresel DNA'nın büyük bir kısmını oluşturan formdur.

Denatüre ve doğal arasındaki fark, bir maddenin yapısının değiştirilip değiştirilmemiş olmasıyla ilgilidir. - Doğal: Bir madde, herhangi bir dış etki olmadan, doğada bulunduğu haliyle olduğunda doğal kabul edilir. - Denatüre: Bir maddenin yapısı, sıcaklık, radyasyon, asitler, bazlar veya kimyasal maddeler gibi dış etkenler nedeniyle bozulmuş veya değiştirilmişse denatüre olmuş demektir. Örneğin, bir yumurtanın pişirilmesi (denatürasyon) sonucu katılaşması ve beyaza dönmesi, doğal yapısından sapmasıdır. Bu nedenle, denatüre bir madde, doğal işlevselliğini kaybetmiş veya değiştirilmiş bir yapıya sahiptir.

Alfa amilaz ve fungal amilaz aynı değildir. Alfa amilaz, amilaz enziminin en yaygın formudur ve hem ağızda hem de bağırsakta nişastayı parçalayarak enerjiye dönüşmesini sağlar. Fungal amilaz ise, ekmek yapımında kullanılan ve nişasta polimerini rastgele noktalardan a-1.4 bağlarını hidrolize ederek kısa zincirli dekstrinlere parçalayan bir enzim türüdür. Dolayısıyla, alfa amilaz ve fungal amilaz farklı yapı ve işlevlere sahip enzimlerdir.

5-Hidroksiindolasetik asit (5-HIAA) yüksekliğinin bazı nedenleri: Karsinoid tümörler. Çölyak hastalığı, tropikal sprue, Whipple hastalığı gibi durumlar. Bronşların yulaf hücreli kanseri. Pankreasın adacık tümörleri. Ayrıca, 5-HIAA seviyesi, serotonin içeren yiyeceklerin (ceviz, muz, erik, patlıcan, domates vb.) tüketiminden ve bazı ilaçların (asetaminofen, salisilat, öksürük ilaçları) kullanımından sonra da yükselebilir. 5-HIAA seviyesinin yükselmesi, karsinoid sendrom olasılığını işaret edebilir. Ancak, bu durumun kesin teşhisi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Hipertrigliseridemi ve hipoglisemi farklı sağlık durumlarıdır: Hipertrigliseridemi, kandaki trigliserit seviyesinin normalin üzerinde olması durumudur. Hipoglisemi ise kandaki glikoz (şeker) seviyesinin normalin altına düşmesidir. Hipogliseminin bazı nedenleri: yanlış insülin veya diyabet ilacı kullanımı; öğün atlamak veya yetersiz karbonhidrat almak; aşırı fiziksel aktivite; alkol tüketimi; hormonal bozukluklar. Hipoglisemi belirtileri arasında terleme, titreme, baş dönmesi, bilinç kaybı gibi durumlar bulunur.

Elmanın soyulduğunda kararmasının nedeni, enzimatik esmerleşme olarak bilinen bir dizi biyokimyasal tepkimedir. Bu süreç şu şekilde gerçekleşir: Elma kesildiğinde, kesilen yüzey havadaki oksijene maruz kalır. Oksijen, elmanın dokusunda bulunan polifenol oksidaz (PPO) adlı enzimi etkinleştirir. Bu enzim, aynı dokudaki polifenollerin oksitlenmesine yol açar. Oksitlenme sonucunda o-kinon adı verilen kimyasal maddeler oluşur. O-kinonlar, amino asitlerle tepkimeye girerek kahverengi melanin pigmentlerini üretir ve elmanın kararmasına neden olur.

tRNA (taşıyıcı RNA), mRNA üzerindeki kodonları antikodon adı verilen üç nükleotitten oluşan özel bir dizi sayesinde okur. Her bir tRNA’daki antikodon, bu tRNA tarafından taşınan amino asidi kodlayan bir veya daha fazla mRNA kodonuna tamamlayıcıdır. mRNA’daki kodonlar 5’→3’ yönünde yazılırken, tRNA’daki antikodonlar genelde 3’→5’ yönünde ifade edilir. tRNA tarafından tanınan kodonların sayısını belirleyen antikodondaki ilk baz, kodondaki 3. bazın karşısındaki bazdır. 3. pozisyondaki baz için kodon-antikodon arasında hidrojen bağının kurulmasında esneklik vardır ve baz eşleşmesi kuralına sıkıca uyma zorunluluğu yoktur. Bu sayede, aynı tRNA molekülü hataya sebebiyet vermeden birden fazla kodona bağlanabilir.

Şeker, başlıca iki bitkiden elde edilir: 1. Şeker kamışı. 2. Şeker pancarı. Bu bitkilerde bulunan sakkaroz (disakkarit şeker), çeşitli işlemlerle saflaştırılarak şeker elde edilir. Ayrıca, nişasta bazlı şekerler de üretilir.

Tiyol (sülfhidril) grubu, sistein ve metiyonin amino asitlerinde bulunur. Sistein, sülfhidril grubu içeren ikinci amino asittir. Metiyonin, kükürt ve metil grubu içeren bir amino asittir.

ALA dehidrataz, sitoplazmada bulunur. ALA sentetaz ise mitokondride bulunur. Memelilerde, ALA sentetazın karaciğer hücrelerinin ve kemik iliğindeki eritroid seri öncü hücrelerinin mitokondrilerinde gerçekleştiği belirtilmiştir.

UV spektrometre ile yapılan analizlerden bazıları şunlardır: Kimyasal analizler. Biyokimya. İlaç endüstrisi. Gıda endüstrisi. Çevre analizi. Petrokimya. Kozmetik endüstrisi. UV spektrometre ile yapılan analizler, maddenin elektronik geçişlerini inceleyerek, konsantrasyon belirleme, bileşen analizi ve reaksiyon kinetiği gibi bilgiler elde etmeyi sağlar.

Katekolamin (dopamin, adrenalin ve noradrenalin) seviyesinin yükselmesinin bazı nedenleri: Nöroendokrin tümörler, özellikle feokromositoma ve nöroblastom. Stresli durumlar: ağrı, korku, kanama, soğuk, egzersiz, hipoglisemi ve hipoksi. Kullanılan ilaçlar: parasetamol, asetaminofen, aspirin, tansiyon ve kalp ilaçları, ayrıca kafein, alkol, nikotin. Bazı yiyecekler ve içecekler: muz, ananas, biber. Yüksek katekolamin seviyeleri, altta yatan ciddi sağlık sorunlarına işaret edebilir ve bir doktora danışılması önerilir.

Dr. Ayşegül Çoruhlu, genellikle antiaging, uzun ve sağlıklı yaşam, hücresel sağlık, sirkadiyen ritim, aralıklı oruç, alkali beslenme gibi konularda konuşmaktadır. Konuşma başlıklarından bazıları şunlardır: "Bağışıklık Sistemi Nasıl Çalışır, Hücresel Düzeyde Güçlendirmek İçin Ne Yapabiliriz?"; "Gençleştiren Yaşam Beslenme Şekli ve Açlığın Gençleşmeye Etkisi"; "Bağırsak Sağlığı ve Otoimmün Hastalıklar"; "Temel Vitamin Destekleri Nelerdir, Neden?"; "Alkali Yaşam ve Faydaları". Ayrıca, Dr. Çoruhlu'nun yazılarına Gazete Oksijen'in web sitesinden ulaşılabilir.

Evet, sakkaroz ve sükroz aynıdır. Sakkaroz veya sükroz, sofra şekerinin bilimsel adıdır.