Bilinç

John Searle, felsefe alanında önemli bir figürdür çünkü dil felsefesi ve zihin felsefesi gibi alanlarda yaptığı katkılarla tanınır. Öne çıkan katkıları şunlardır: - Söz Eylem Kuramı: Searle, Austin'in çalışmalarını genişleterek konuşma eylemlerinin kurallarını sistematik bir şekilde incelemiştir. - Çin Odası Deneyi: Yapay zekanın düşünebilme yeteneğini sorgulayan bu deney, güçlü yapay zekanın mümkün olmadığını iddia eder. - Bilinç Teorisi: Searle, bilinci biyolojik bir olay olarak ele almış ve indirgemeciliğe karşı çıkmıştır. Ayrıca, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi'nde uzun yıllar profesör olarak görev yapması ve öğrencilerin protestolarını desteklemesi de onun önemini artırır.

Samadhi, Sanskritçe'de "bütünleşme" veya "derin odaklanma" anlamına gelir ve yoga ile meditasyon uygulamalarında en yüksek bilinç hali olarak kabul edilir. Samadhi'nin iki ana aşaması vardır: 1. Savikalpa Samadhi: Meditasyon yapan kişi hala bireysel farkındalığını korur, ancak düşünceler rahatsız edici değildir. 2. Nirvikalpa Samadhi: Bireysel benliğin tamamen eridiği, kişinin saf bilinç ile birleştiği en yüksek aşamadır. Samadhi'ye ulaşmak için meditasyon, nefes teknikleri ve konsantrasyon çalışmaları gibi yöntemler kullanılır.

Bilinç ve meta-bilinç arasındaki fark şu şekilde özetlenebilir: 1. Bilinç: Bir organizmanın uyanık ve farkında olma durumunu ifade eder. 2. Meta-bilinç: Kişinin kendi bilişsel süreçleri hakkındaki bilgisi ve bu bilgiyi bilişsel süreçleri kontrol etmek için kullanmasıdır.

"Incognito" kitabı, nörobilimci David Eagleman tarafından yazılmış olup, insanın bilinç ve zihin kavramlarına farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Kitapta anlatılan bazı konular şunlardır: - Bilinçaltı ve bilinçli kararlar: Beynin birçok seçeneği değerlendirdiği ve baskın düşünceyi bilinç düzeyine yönlendirdiği. - Algı ve duyular: Aynı fotoğrafa baksak bile farklı şeyler görebilmemiz ve algının duygusal girdilerle nasıl şekillendiği. - Genetik ve çevre etkisi: İnsan davranışlarının, genetik miras ve çevre faktörlerinin bir sonucu olduğu. - Akıl sağlığı ve sorumluluk: Bilinçaltının kararları vermesi durumunda, insanların işledikleri suçlardan ne kadar sorumlu tutulabileceği. Genel olarak, kitap, beynin gizli işleyişini ve bilinçdışının yaşamımız üzerindeki etkilerini ele almaktadır.

Bilinç, çeşitli bileşenler ve süreçler sonucunda oluşur: 1. Farkındalık: Bireyin kendi varlığı, düşünceleri, duyguları ve çevresindeki dünya hakkında farkındalığını ifade eder. 2. Düşünsel Süreçler: Bilgi edinme, anlamlandırma ve karar verme gibi aktif düşünce eylemlerini içerir. 3. Duygular: Bilinçli farkındalıkla anlam kazanır ve bireyin ruh halini etkiler. 4. İrade: Bireyin kendi eylem ve kararlarını yönlendirme kapasitesini ifade eder. Nörobilimsel açıdan, bilincin oluşumu beynin belirli bölgelerinde gerçekleşen sinirsel süreçlerle ilişkilidir. Felsefi tartışmalarda ise bilinç, zihin-beden problemi çerçevesinde ele alınır ve zihinsel durumların fiziksel beyin süreçleriyle nasıl ilişkili olduğu araştırılır.

Henry Cavill İngilizce'nin yanı sıra Fransızca, Almanca ve İtalyanca olmak üzere dört dil bilmektedir.

Bilinçdışına "bilinçdışı" denmesinin nedeni, bireyin bu süreçlerin farkında olmaması ve bilinçli denetim dışında otomatik olarak gerçekleşmesi durumudur.

Subliminal ve supraliminal arasındaki temel fark, algılama eşiğidir: - Subliminal: Bilinçaltı düzeyinde algılanan, yani bilinç seviyesinin altında kalan mesajları ifade eder. - Supraliminal: Bilinçli algı eşiğinin üzerinde olan, yani açıkça görülebilen veya duyulabilen mesajları ifade eder.

Akıldan kalbe giden yol, insanın algılamasını kolaylaştırarak bilinenden hareketle bilinmeyene, görünenden hareketle görünmeyene ulaşan ideal akıl yürütme olarak tanımlanır. Bu ifade, Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın "Akıldan Kalbe Yolculuk" adlı kitabında Bediüzzaman Said Nursi'nin eserlerinden yola çıkarak açıkladığı bir kavramı ifade eder.

Bilinçli olmak önemlidir çünkü bu, bireyin kendi farkındalığı ve deneyimlerinin temelidir. Bilinç, aşağıdaki nedenlerle hayati bir rol oynar: 1. Karar Alma ve Eylem: Bilinç, bireylerin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını anlamalarına ve buna göre kararlar almalarına olanak tanır. 2. Sosyal Etkileşim: Sosyal bir varlık olan insan için, başkalarının düşüncelerini ve duygularını anlamak, grup uyumu ve etkili iletişim için gereklidir. 3. Öğrenme ve Adaptasyon: Bilinç, yeni bilgileri öğrenme, mevcut durumları değerlendirme ve çevreye uyum sağlama yeteneğini destekler. 4. Ruhsal ve Duygusal İyilik Hali: Bilinçli olmak, kişinin stresle başa çıkmasına, dikkatini artırmasına ve genel refahını iyileştirmesine yardımcı olur.

Sezgi ve güçlü seziş kavramları farklı anlamlar taşır: 1. Sezgi: Bir durumu veya olayı mantıksal analiz yapmadan, doğrudan "hissetme" veya "anlama" yeteneğidir. 2. Güçlü Seziş: Arapça kökenli bir kelime olan "irfan" olarak da bilinir ve "anlama, sezme ya da bilme" anlamına gelir.

Otomatik düşünce ile ilgili yanlış bir ifade, otomatik düşüncelerin bilinçli bir yargılama sonucunda ortaya çıkmasıdır. Oysa otomatik düşünceler, bilinçli bir yargılama olmaksızın meydana gelen zihinsel işlevlerdir.

Eckhart Tolle'nin "Yeni Bir Dünya" kitabı, insan bilincinin evrimsel dönüşümü ve şimdiki anda yaşamanın önemi üzerine odaklanır. Kitapta anlatılan ana konular: Ego ve Dysfunction: Tolle, insan işlevsizliğinin köklerinin egoda olduğunu ve egonun insanları materyalist ve bencil yaptığını savunur. Acı Bedeni: Eski duygusal acıların birikimi olan "acı bedeni" kavramını açıklar ve bu bedenle nasıl başa çıkılacağını öğretir. İçsel Amaç ve Kendini Tanıma: "Kendini bilmek" ve "içsel uzay" gibi ayrımlar yaparak, okuyucuyu gerçek benliğini keşfetmeye teşvik eder. Pozitif Değişim: Dürüst öz değerlendirmenin, olumlu değişime yol açabileceğini ve bu değişimin hem bireysel hem de küresel düzeyde gerçekleşebileceğini öne sürer. Tolle'nin amacı, okuyucunun bilinçte bir değişim yaşayarak daha huzurlu ve anlamlı bir yaşam sürmesini sağlamaktır.

Psişe, psikolojide insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamını ifade eder.

Alternatif bilinç, insan bilincinin kendisini tek bir fiziksel bedende var olan iki veya daha fazla ayrı kimlik olarak algılaması durumudur. Bu olgunun en iyi bilinen biçimlerinden biri, alternatif kişiliklerle birlikte kişilik bozukluğudur. Alternatif bilincin bilimsel açıklaması hala belirsizliğini korumaktadır.

Luka Dončić dört dil konuşabilmektedir: Slovence, Sırpça, İngilizce ve İspanyolca.

En zor felsefi soru olarak kabul edilebilecek tek bir soru yoktur, çünkü bu, kişisel görüşlere ve felsefi yaklaşımlara göre değişebilir. Ancak, bazı felsefi sorular genellikle "en zor" olarak değerlendirilir: 1. "Hayatın anlamı nedir?". 2. "Özgür irade var mıdır?". 3. "Bilinç nedir?".

Panpsişik bilinç, felsefede bilincin sadece insanlara veya canlılara özgü olmadığını, evrendeki her maddede bulunduğunu savunan bir görüştür. Bu yaklaşıma göre, bilinç ya da zihinsel özellikler, atomlardan galaksilere kadar her şeyde bir şekilde mevcuttur.

İç ses, insanın zihninde var olan düşüncelerin seslendirilmesi olarak tanımlanır. Bu ses, kişiye çeşitli mesajlar iletebilir: 1. Pozitif İç Ses: Kişiye kendini iyi hissettiren, motive edici ve destekleyici mesajlar verir. 2. Negatif İç Ses: Kişinin öz güvenini düşüren, başarısız olduğunu vurgulayan eleştirel mesajlar verir. İç sesin söyledikleri, kişinin çocukluk döneminde aldığı talimatların ve çevresindeki insanların etkilerinin bir yansıması olabilir.

Panpsişizm, felsefede bilincin sadece insanlara özgü olmadığını, evrendeki her maddede, hatta cansız nesnelerde bile bulunduğunu savunan görüştür. Bu terim, Yunancada "tüm" anlamına gelen "pan" ile ruh, zihin anlamına gelen "psyche" kelimelerinden türetilmiştir. Panpsişizmle uyumlu olan alanlar arasında hümanist psikoloji ve varoluşçuluk gibi felsefi yaklaşımlar yer alır.