Bilinç

John Searle'ün önemli olmasının bazı nedenleri: Felsefi çalışmaları: Searle, dil felsefesi, zihin felsefesi ve sosyal felsefe alanlarında önemli katkılarda bulunmuştur. Çin Odası Argümanı: Searle, bu argümanıyla yapay zekanın zihin ile aynı şey olmadığını savunmuştur. Bilinç üzerine görüşleri: Searle, bilincin beyin faaliyetlerinin bir ürünü olduğunu ve biyolojik bir fenomen olduğunu savunmuştur. Akademik kariyeri: Kaliforniya'daki Berkeley Üniversitesi'nde 30 yıl profesör olarak görev yapmıştır. Protestolara desteği: 1964-65 Konuşma Özgürlüğü Hareketi’ne katılan ilk görevli profesör olarak bilinir.

Bilincin nasıl oluştuğuna dair bazı teoriler şunlardır: Küresel Nöronal Çalışma Alanı Teorisi (GNÇA). Entegre Bilgi Teorisi (BBT). Bilincin oluşumu, beynin milyarlarca sinir hücresinin elektriksel aktivitesine bağlıdır ve bu süreç, yaşamın cevaplanmamış en büyük sorularından biri olmaya devam etmektedir.

Samadhi, Budizm ve Hinduizm'de zihinsel konsantrasyon anlamında kullanılan bir terimdir. Samadhi'nin bazı özellikleri: Derin odaklanma: Yoga ve meditasyon uygulamalarında bilinçli farkındalığın en yüksek hali olarak kabul edilir. Aşamalar: Genellikle "Savikalpa Samadhi" (bilinçli samadhi) ve "Nirvikalpa Samadhi" (bilinç ötesi samadhi) olarak iki ana aşamadan oluşur. Deneyim: Zaman ve mekan kavramlarının ötesine geçen, kişiyi saf bilincin derinliklerine götüren bir deneyimdir. Faydalar: İçsel huzur, derin rahatlama, stresin azalması ve zihinsel netliğin artması gibi faydaları vardır. Samadhi, aynı zamanda kendini gerçekleştirme hali olarak da tanımlanabilir.

David Eagleman'ın "Incognito - Beynin Gizli Hayatı" kitabı, beynin bilinç dışı süreçlerinin duygular ve kararlar üzerindeki etkisini ele alır. Ekşi Sözlük'teki entry'lerde ise "Incognito" terimi, tanınmadan, görülmeden anlamına gelir ve bir otelcilik terimi olarak, otelde kaldığının bilinmesini istemeyen kişilerin kayıt sırasında kullandıkları bir ifade olduğu belirtilir.

Bilinç ve meta-bilinç arasındaki temel fark, bilinçliliğin farkında olma düzeyidir. - Bilinç, kişinin kendi düşünceleri, duyguları, algıları ve uyanıklık durumlarının farkında olmasıdır. - Meta-bilinç ise, kişinin kendi bilinçliliğinin farkında olmasıdır; yani kişinin kendi düşünce ve duygularının farkında olduğunun farkında olmasıdır. Özetle, bilinç temel farkındalık düzeyini ifade ederken, meta-bilinç bu farkındalığın farkında olma durumunu ifade eder.

Henry Cavill İngilizce'nin yanı sıra Fransızca, Almanca ve İtalyanca olmak üzere dört dil bilmektedir.

Bilinçdışına "bilinçdışı" denmesinin nedeni, bireyin bu süreçlerin farkında olmaması ve bilinçli denetim dışında otomatik olarak gerçekleşmesi durumudur.

Akıldan kalbe giden yol, genellikle kişisel gelişim ve farkındalık bağlamında ele alınır. Bu yol, öğrenmeyi unutmak ve kabulleri bırakmak gerektirir. Ayrıca, Akıldan Kalbe Yolculuk ifadesi, Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın "Bediüzzaman Modeli" adlı eserinde, iman ve amelin psikolojik ve sosyolojik boyutunu anlatmak için kullanılır. Sürüş eğitiminde ise "Akıldan Kalbe" ifadesi, "Davranış Odaklı Sürüş Teknikleri" anlamında kullanılır ve kalıcı davranış değişimini ifade eder.

Subliminal ve supraliminal arasındaki temel fark, algılama eşiğidir: - Subliminal: Bilinçaltı düzeyinde algılanan, yani bilinç seviyesinin altında kalan mesajları ifade eder. - Supraliminal: Bilinçli algı eşiğinin üzerinde olan, yani açıkça görülebilen veya duyulabilen mesajları ifade eder.

Bilinçli olmak önemlidir çünkü bu, bireyin kendi farkındalığı ve deneyimlerinin temelidir. Bilinç, aşağıdaki nedenlerle hayati bir rol oynar: 1. Karar Alma ve Eylem: Bilinç, bireylerin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını anlamalarına ve buna göre kararlar almalarına olanak tanır. 2. Sosyal Etkileşim: Sosyal bir varlık olan insan için, başkalarının düşüncelerini ve duygularını anlamak, grup uyumu ve etkili iletişim için gereklidir. 3. Öğrenme ve Adaptasyon: Bilinç, yeni bilgileri öğrenme, mevcut durumları değerlendirme ve çevreye uyum sağlama yeteneğini destekler. 4. Ruhsal ve Duygusal İyilik Hali: Bilinçli olmak, kişinin stresle başa çıkmasına, dikkatini artırmasına ve genel refahını iyileştirmesine yardımcı olur.

Sezgi ve güçlü seziş kavramları farklı anlamlar taşır: 1. Sezgi: Bir durumu veya olayı mantıksal analiz yapmadan, doğrudan "hissetme" veya "anlama" yeteneğidir. 2. Güçlü Seziş: Arapça kökenli bir kelime olan "irfan" olarak da bilinir ve "anlama, sezme ya da bilme" anlamına gelir.

Otomatik düşünce ile ilgili yanlış bir ifade, otomatik düşüncelerin bilinçli bir yargılama sonucunda ortaya çıkmasıdır. Oysa otomatik düşünceler, bilinçli bir yargılama olmaksızın meydana gelen zihinsel işlevlerdir.

Eckhart Tolle'nin "Yeni Bir Dünya" kitabı, insan bilincinin evrimsel dönüşümü ve şimdiki anda yaşamanın önemi üzerine odaklanır. Kitapta anlatılan ana konular: Ego ve Dysfunction: Tolle, insan işlevsizliğinin köklerinin egoda olduğunu ve egonun insanları materyalist ve bencil yaptığını savunur. Acı Bedeni: Eski duygusal acıların birikimi olan "acı bedeni" kavramını açıklar ve bu bedenle nasıl başa çıkılacağını öğretir. İçsel Amaç ve Kendini Tanıma: "Kendini bilmek" ve "içsel uzay" gibi ayrımlar yaparak, okuyucuyu gerçek benliğini keşfetmeye teşvik eder. Pozitif Değişim: Dürüst öz değerlendirmenin, olumlu değişime yol açabileceğini ve bu değişimin hem bireysel hem de küresel düzeyde gerçekleşebileceğini öne sürer. Tolle'nin amacı, okuyucunun bilinçte bir değişim yaşayarak daha huzurlu ve anlamlı bir yaşam sürmesini sağlamaktır.

Alternatif bilinç, insan bilincinin kendisini tek bir fiziksel bedende var olan iki veya daha fazla ayrı kimlik olarak algıladığı bir durumdur. Bu olgunun doğasını ortaya çıkarmaya çalışan bazı hipotezler şunlardır: Dissosiyatif süreçler. Alternatif bilinç, nadir görülse de nörobiyoloji, psikoloji ve felsefe gibi farklı alanlardan araştırmacıların ilgisini çekmektedir. Alternatif bilinç kavramıyla ilgili öne çıkan bir diğer yaklaşım ise panpsişizmdir.

Psişe, psikolojide insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamını ifade eder.

Luka Dončić dört dil konuşabilmektedir: Slovence, Sırpça, İngilizce ve İspanyolca.

Refleksivite ve öz farkındalık kavramları farklı anlamlara sahiptir: Öz farkındalık, kişinin kendi düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını fark etmesi ve bunları mantıklı bir şekilde anlamlandırabilmesi yeteneğidir. Refleksivite hakkında bilgi bulunamamıştır. Öz farkındalık, kişisel gelişim için temel bir öneme sahiptir ve bireyin güçlü ve zayıf yönlerini keşfetmesine, değerlerini belirlemesine ve tutumlarını anlamasına yardımcı olur.

En zor felsefi soru olarak kabul edilebilecek tek bir soru yoktur, çünkü bu, kişisel görüşlere ve felsefi yaklaşımlara göre değişebilir. Ancak, bazı felsefi sorular genellikle "en zor" olarak değerlendirilir: 1. "Hayatın anlamı nedir?". 2. "Özgür irade var mıdır?". 3. "Bilinç nedir?".

Panpsişik bilinç, felsefede bilincin sadece insanlara veya canlılara özgü olmadığını, evrendeki her maddede bulunduğunu savunan bir görüştür. Bu yaklaşıma göre, bilinç ya da zihinsel özellikler, atomlardan galaksilere kadar her şeyde bir şekilde mevcuttur.

Panpsişizm, felsefede bilincin sadece insanlara özgü olmadığını, evrendeki her maddede, hatta cansız nesnelerde bile bulunduğunu savunan görüştür. Bu terim, Yunancada "tüm" anlamına gelen "pan" ile ruh, zihin anlamına gelen "psyche" kelimelerinden türetilmiştir. Panpsişizmle uyumlu olan alanlar arasında hümanist psikoloji ve varoluşçuluk gibi felsefi yaklaşımlar yer alır.