• Buradasın

    BilgiTeorisi

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Görgül ne demek?

    Görgül kelimesi, TDK'ye göre "bir kurama değil yalnızca gözleme dayalı, ampirik" anlamına gelir. Ayrıca, şu anlamlara da gelebilir: duyulara, algılara ve duyu deneylerine dayanan, bunlarla ilintili olan, bunlardan gelen; yöntemli olsun olmasın genellikle deney ve gözlem üzerine kurulu olan; uygulamaya, deneye ve gözleme dayalı; yaşantı ve denemeler yoluyla edinilen (kavram ve bilgiler). Ayrıca, "görgül" kelimesi "sayın" anlamında da kullanılır.

    Felsefede sezgisel yaklaşım nedir?

    Felsefede sezgisel yaklaşım, bilginin kaynağını ve temelini sezgi olarak kabul eden, sezgiyi akıl ve deneyimin önüne koyan bir görüştür. Sezgisel yaklaşımın bazı özellikleri: Dolaysız kavrayış: Sezgi, bir şeyin hakikatini duyumsama ve akıl yürütme süreçlerini gerektirmeden doğrudan kavrar. Gerçekliği kavrama: Sezgi, gerçekliği olduğu gibi verir ve bu, özellikle felsefi bilginin temelidir. Sınırlılıklara karşı duruş: Akıl ve deneyimin sınırlılıklarını aşar. Doğal yetenek: İnsan doğasında var olan doğal bir yetenektir. Sezgisel yaklaşım, farklı alanlarda farklı şekillerde ortaya çıkar: Etik sezgicilik: Eylemlerin doğru ya da yanlış oluşları, düşünmekle değil, doğrudan sezgiyle bilinir. Matematiksel sezgicilik: Matematiksel belitler ve önsellikler doğrudan sezgi yoluyla kavranabilir. Teolojik sezgicilik: Sezgi, tanrısal bir uyarı veya ilahi bir ışık olarak nitelendirilir.

    Platon ve Aristoteles'in bilgi anlayışları arasındaki fark nedir?

    Platon ve Aristoteles'in bilgi anlayışları arasındaki temel farklar şunlardır: Tümel ve tekil: Platon için tümel, idealar dünyasında ayrı bir varlık olarak bulunur ve akılla kavranabilir. Bilgi kaynağı: Platon, bilginin doğuştan geldiğini ve ruhun akıl yoluyla bu bilgileri hatırladığını düşünür. Gerçeklik: Platon için gerçeklik, duyusal dünyadan bağımsız, değişmez idealar evrenindedir. Bu farklılıklar, Platon'un idealist ve rasyonalist, Aristoteles'in ise deneyimci ve mantıksal bilgi anlayışını yansıtır.

    Düşünmenin doğru ölçüsü nedir?

    Düşünmenin doğru ölçüsü, İmam Gazzâlî'nin "el-Kıstâsü’l-Müstakîm" adlı eserinde ele alınmıştır. Gazzâlî, eserinde özellikle felsefe ve dinin sıkça başvurduğu referanslar olan mantık ilmi ve Kur'an'ı ele alır. Düşüncede doğru ölçünün diğer bir boyutu ise, Allah'a teslim olmak, Kur'an ve Sünnet'e bağlanmak olarak belirtilir.

    Şüpheci yaklaşım nedir?

    Şüpheci yaklaşım, genel geçer doğru bilginin insan için olanaksız olduğunu savunan felsefi bir görüştür. Şüpheciliğin iki ana biçimi vardır: 1. Kartezyen (akademik) şüphecilik: René Descartes'tan gelir ve özellikle duyusal deneyimlere dayanan dış dünya bilgisi konusunda kuşku duymayı öğütler. 2. Pyrrhoncu (radikal) şüphecilik: Duyusal bilgiye değil, her türlü iddiaya karşı inancın askıya alınmasını savunur. Şüphecilik, aynı zamanda günlük dilde, yerleşik kanılardan şüphelenme eğiliminde olan veya insanlara ve fikirlere güvenmeyen kişileri tanımlamak için de kullanılır.

    A Priori bilgi örnekleri nelerdir?

    A priori bilgi örneklerine bazı örnekler şunlardır: Matematik ve geometri önerileri. Metafiziksel kabuller. Apaçık doğrular. İlk ilkeler. A priori bilgi, deneysel veri ve delillerden bağımsız olduğu için bu bilginin doğruluğu deneyim aracılığıyla çürütülemez.

    Değer ölçütü ne demek felsefe?

    Felsefede değer ölçütü, bir şeyin önemini, anlamını veya iyiliğini belirleyen soyut bir ölçü, karşılık veya kıymet anlamına gelir. Değerler, farklı bağlamlarda çeşitli ölçütlere göre belirlenebilir: İçsel veya asli değer: Bir şey, kendisi bakımından veya kendisi için istendiğinde veya önemsendiğinde içsel değere sahiptir. Araçsal veya arızi değer: Bir şey, başka bir şeyi elde etmek için istendiğinde araçsal değere sahiptir. Doğalcı ölçütler: Değer, bazı şeylerin sahip olduğu, onların insanın ilgisini çekmesine, haz vermesine veya tercih edilmesine yol açan niteliklerdir. Doğalcı-olmayan ölçütler: Değer yargıları, olgu yargılarına dönüştürülemez ve doğruluğu sezgisel olarak bilinir. Değerler, etik, estetik, toplum ve siyaset felsefesi, hukuk ve din felsefesi gibi alanlarda incelenir.

    Dogmatik ve septik ne demek felsefe?

    Dogmatik, felsefede bilginin kesinlikle mümkün olduğunu ve insan zihninin sağlam, mutlak bilgiye ulaşabileceğini savunan görüşü ifade eder. Dogmatik ve septik arasındaki temel fark, dogmatizmin bilgiye kesinlik atfetmesi, septikliğin ise bu kesinliği sorgulamasıdır. Örnekler: Dogmatik: Aristoteles ve Platon, ilkçağın dogmatikleri olarak görülebilir. Septik: Protagoras ve Pyrrhon, tarihteki ilk kuşkucu düşünürlerdir.

    Felsefe soruları neden zor?

    Felsefe sorularının zor olmasının bazı nedenleri: Soyut kavramlar: Felsefe, soyut kavramlar içerir ve bu kavramlar gündelik yaşamla kolay bağ kurulamaz. Felsefi terminoloji: Sorularda kullanılan felsefi terminoloji, metinleri anlamayı zorlaştırabilir. Paragraf temelli sorular: TYT felsefe soruları büyük ölçüde paragraf temellidir. Yorumlama ve çıkarım yapma: Sorular, yorumlama, kavramsal ilişki kurma ve çıkarım yapma becerilerini ölçer. Çoklu bilgi gerekliliği: Felsefe soruları, bazen birden fazla alanda bilgi sahibi olmayı gerektirebilir.

    Solipsizm ve tekil kabul aynı mı?

    Solipsizm ve tekil kabul aynı değildir. Solipsizm, varlığı "ben"in tasarımları olarak dile getiren, sadece bireysel "ben"in varlığını tanıyan felsefi bir görüştür. Tekil kabul ise, belirli bir bağlamda "tek" veya "bireysel" anlamına gelebilir, ancak felsefi bir terim olarak solipsizm kadar kapsamlı bir görüş değildir. Dolayısıyla, solipsizm daha spesifik ve felsefi bir kavramdır, tekil kabul ise daha genel ve bağlamsal bir anlam taşır.

    Şüphe ve kesinlik arasındaki ilişki nedir Descartes?

    Descartes'a göre şüphe ve kesinlik arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: Şüphe, kesinliğin ön koşuludur. Şüphe, kesin olmayan şeyleri elemek için kullanılır. Kesinlik, şüpheden muaf olmaktır. Cogito ergo sum (düşünüyorum, öyleyse varım) ilkesidir. Descartes'ın şüphe ve kesinlik arasındaki bu ilişkisi, onun metodolojik şüphecilik anlayışını yansıtır.

    Akıl yoluyla elde edilemeyen bilgiler nelerdir?

    Akıl yoluyla elde edilemeyen bazı bilgi türleri: Metafizik ve dini bilgiler. Subjektif deneyimler. Kuantum fiziği ve mutlak gerçeklik. Nakli bilgi. Ayrıca, gelecek bilgileri de duyu organları veya akılla elde edilemez; sadece istatistiksel tahminlere ve bilimsel modellere dayanır.

    Tanım çeşitleri nelerdir?

    Tanım çeşitleri iki ana başlık altında incelenebilir: 1. Beş tümele göre tanımlar: Özle ilgili tam tanım. Özle ilgili eksik tanım. İlintiyle ilgili tam tanım. İlintiyle ilgili eksik tanım. 2. Tanımlanana göre tanımlar: Nesne tanımı. Ad tanımı. Ayrıca, tanımlar yoğunluklu, uzantısal ve gösterici gibi farklı amaç ve odaklara göre de sınıflandırılabilir.

    Platon bilginin kaynağı olarak neyi kabul eder?

    Platon, bilginin kaynağının zihin olduğunu kabul eder. Platon'a göre bilgi, her şeyden önce genel (tümel) kavramlar oluşturmak demektir. Platon, idealar olarak adlandırdığı, zamandan ve mekandan bağımsız, tümel, mükemmel, mutlak, değişmeyen ve yalnızca akılla bilinebilen varlıkların, gerçek bilginin konusu olduğunu savunur. Platon, bilginin duyumlara dayanamayacağını, çünkü duyumların kişiden kişiye değiştiğini ve güvenilir olmadığını iddia eder.

    Russell'in çaydanlığı nedir?

    Russell'in çaydanlığı, filozof Bertrand Russell tarafından dinlerin yanlışlanamaz savlarının yanlışlanması görevinin kuşkuculara düştüğü görüşünü çürütmek amacıyla ortaya atılan bir benzetmedir. Bu benzetmeye göre, Russell şöyle bir iddia ortaya atsaydı: "Dünya ile Mars arasında, Güneş etrafında dönen porselen bir çaydanlık olduğunu öne sürseydim ve bu çaydanlığın en güçlü teleskoplarla bile tespit edilemeyecek kadar küçük olduğunu ekleseydim, kimse bu görüşümün tersini kanıtlayamazdı". Russell, eğer böyle bir çaydanlığın varlığı eski kitaplarca onaylansaydı, her pazar kilisede kutsal bir gerçek olarak öğretilseydi ve okullarda çocuklara aşılansaydı, bu durumdan kuşku duymanın gariplik olarak görüleceğini ve kişinin akıl hastanesine yatırılacağını öne sürer. Bu benzetme, aynı zamanda iddia eden kişinin kanıt sunma yükümlülüğünü ve diğerlerinin iddianın yalanlanmasını bekleme hakkını vurgulamak için de kullanılır.

    Ernst von Aster bilgi teorisi ve mantık ne anlatıyor?

    Ernst von Aster'in "Bilgi Teorisi ve Mantık" adlı eseri, bilgi edinme sürecinin arkasındaki psikolojik ve felsefi dinamikleri ele alır. Kitapta işlenen bazı konular: Bilginin kaynakları: Bilgi, algı ve düşünme yoluyla elde edilir. Doğru bilgi: Doğru bilginin genel metodlarının belirlenmesi ve bilimlerin ortak kabul ettikleri kavramların aydınlatılması hedeflenir. Dil ve ifade: Bilginin dil ile ifade ediliş biçimleri, kavram ve tanım, yargı ve yargı şekilleri, çıkarım gibi konular ele alınır. Bilimsel metodoloji: Tümevarımın bilgideki rolü, nedensellik kanunuyla ilişkisi ve bilimsel tümevarımın çeşitli şekilleri incelenir. Von Aster, bilgi teorisinde en önemli sorunun "hakikat" problemi olduğunu belirtir.

    Subjectivity ve objectivity ne demek?

    Subjektif (öznel), kişisel görüşler, deneyimler veya duygulardan etkilenen anlamına gelir. Objektif (nesnel) ise, kişisel duygulardan bağımsız, gerçeklere ve ölçülebilir verilere dayanan demektir. Örnekler: "Bu pasta lezzetli" ifadesi subjektif bir cümledir. "Dünya, Güneş etrafında döner" cümlesi objektif bir ifadedir.

    Akılcılık ve katı akılcılık arasındaki fark nedir?

    Akılcılık (rasyonalizm), bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil, düşünce ve akılda temellendirilebileceğini savunan felsefi görüştür. Özetle: - Akılcılık: Genel anlamda doğru bilginin akıl ve düşünce ile elde edilebileceğini savunur. - Katı Akılcılık: Bir inanç sisteminin herkesin kabul edebileceği şekilde aklen kanıtlanmasını gerektirir.

    Rasyonel düşünce ve rasyonalizm arasındaki fark nedir?

    Rasyonel düşünce ve rasyonalizm arasındaki temel fark, rasyonel düşüncenin günlük dildeki anlamı ile rasyonalizm kavramının felsefedeki anlamıdır. Rasyonel düşünce, akıl ve mantık süzgecinden geçmemiş görüşleri kabul etmemek, ön yargılardan ve duygusal saplantılardan arınmış olmak anlamına gelir. Rasyonalizm ise, bilginin kaynağının akıl ve mantık olduğunu savunan felsefi bir yaklaşımdır. Rasyonalistlere göre, doğru bilgiye ulaşmak için akıl yoluyla mantıklı düşünme ve sezgi kullanmak gereklidir. Özetle, rasyonel düşünce bireysel bir zihinsel durumu ifade ederken, rasyonalizm felsefi bir düşünce akımıdır.

    Bilgi sosyolojisi ve epistemoloji arasındaki fark nedir?

    Bilgi sosyolojisi ve epistemoloji arasındaki temel farklar şunlardır: Epistemoloji, bilginin doğası, kaynağı ve kapsamı gibi felsefi soruları inceler. Epistemoloji, bireysel düşünceyi ve zihinsel süreçleri merkeze alırken, bilgi sosyolojisi toplumsal süreçleri ve bu süreçlerin bilgi üretimindeki rolünü vurgular. Epistemoloji, bilginin nesnel ve evrensel olduğunu savunurken, bilgi sosyolojisi bilginin rölatif (göreceli) olduğunu ve sosyal bağlamlara göre değiştiğini öne sürer. Bu farklılıklar, iki alanın sınırlarını ve araştırma odaklarını belirler. Bilgi sosyolojisi, epistemolojik soruları kendi alanına dahil etmeyi genellikle gereksiz veya uygunsuz bulur.