Belirtiler

H1N1 (domuz gribi) belirtileri şunlardır: Yüksek ateş (38°C ve üzeri); Kuru öksürük ve boğaz ağrısı; Kas ve eklem ağrıları; Halsizlik ve yorgunluk; Baş ağrısı; Burun akıntısı veya tıkanıklığı; Titreme ve terleme; Mide bulantısı, kusma veya ishal (bazı vakalarda). Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde, hamilelerde, yaşlılarda ve kronik hastalığı olan kişilerde hastalık daha ağır seyredebilir. Domuz gribi şüphesi durumunda, göğüs hastalıkları veya enfeksiyon hastalıkları bölümlerine başvurulmalıdır.

Demansın ilk belirtileri genellikle şu şekilde ortaya çıkar: Hafıza kaybı: Yakın zamanda olan olayları unutma, sıkça aynı soruları sorma. Yön bulma zorluğu: Adres şaşırma, yer ve yön bulamama. Konuşma ve anlama güçlüğü: Düşünceleri ifade etmede, okuma ve yazmada zorluk. Davranış değişiklikleri: Sinirlilik, amaçsız gezinme, kişilik değişiklikleri. Günlük aktivitelerde zorlanma: Finansal işlemleri yapma, kişisel hijyen sağlama, yemek yeme gibi işlerde güçlük. Bu belirtiler zamanla ilerleyerek kişinin bağımsız yaşamını etkileyebilir. Demans belirtileri fark edildiğinde bir uzmana başvurulması önerilir.

Rahim ağzı kanserinin bazı belirtileri: Anormal vajinal kanama: Cinsel ilişki sonrası, adet dönemleri arasında veya menopoz sonrası kanama. Vajinal akıntı: Sulu, pembe veya kahverengi, kanlı veya kötü kokulu akıntı. Pelvik ağrı: Alt karın bölgesinde veya leğen kemiği içinde ağrı. Cinsel ilişki sırasında ağrı: Servikste gelişen lezyonlar nedeniyle. Bacaklarda şişlik: İleri evrede lenfatik sistemin baskılanması sonucu. Kilo kaybı, halsizlik ve iştahsızlık: Genel sağlık durumunun bozulmasıyla birlikte. İdrar yaparken yanma veya sık idrara çıkma: Serviks etrafındaki organlara baskı olduğunda. Bu belirtiler başka durumlardan da kaynaklanabilir, bu nedenle bir jinekoloji uzmanına başvurmak önemlidir. Erken dönemde belirti vermeyebilen rahim ağzı kanseri, düzenli tarama testleri (Pap smear ve HPV testi) ile erken teşhis edilebilir.

Tiroid nodülleri genellikle belirti vermez ve rutin kontroller sırasında tesadüfen tespit edilir. Ancak, bazı durumlarda şu belirtiler görülebilir: Boyunda şişlik veya ele gelen kitle. Yutma güçlüğü. Nefes darlığı. Ses kısıklığı veya ses değişiklikleri. Boğazda baskı veya rahatsızlık hissi. Tiroid hormon fazlalığına bağlı çarpıntı, kilo kaybı ve aşırı terleme (hipertiroidi belirtileri). Tiroid hormon eksikliğine bağlı halsizlik, kilo alımı ve cilt kuruluğu (hipotiroidi belirtileri). Hızla büyüyen sert nodüller kanser şüphesi taşıyabilir. Tiroid nodülü belirtileri fark edildiğinde mutlaka uzman bir hekime başvurulmalıdır.

Sarılık belirtileri şunlardır: Ciltte, göz aklarında ve ağız içi dokularda sararma. İdrar renginin koyulaşması (çay rengi). Dışkı renginin açılması veya kil renginde olması. Halsizlik, yorgunluk ve iştahsızlık. Karın sağ üst kısmında ağrı ya da dolgunluk hissi. Bulantı, kusma ve ateş (özellikle enfeksiyon kaynaklıysa). Kaşıntı (özellikle safra akışının bozulduğu durumlarda). Kilo kaybı ve genel halsizlik. Sarılık belirtileri fark edildiğinde mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Diyabetik ayağın ilk belirtisi genellikle ayaklarda his kaybı veya belirgin şekilde azalma olarak ortaya çıkar. Diğer erken belirtiler arasında: ayaklarda sürekli karıncalanma, uyuşma ve batma hissi; ciltte kuruluk, çatlama ve pul pul dökülme; ayakların normalden daha soğuk veya sıcak hissedilmesi; ayak bileklerinde ve ayaklarda şişlik; enfeksiyon varlığına işaret eden kötü koku, akıntı veya kızarıklık yer alır. Diyabet hastalarının ayaklarında herhangi bir değişiklik fark ettiklerinde derhal bir uzmana başvurmaları önerilir.

Trombotik hastalıkların belirtileri, pıhtının oluştuğu bölgeye ve damarın türüne bağlı olarak değişir. Bazı yaygın belirtiler şunlardır: Bacaklarda şişlik ve ağrı (derin ven trombozu). Bacakta sıcaklık artışı ve ciltte kızarıklık. Nefes darlığı ve göğüs ağrısı (akciğer embolisi). Ani ve şiddetli baş ağrısı (beyinde pıhtı). Görme problemleri veya konuşma güçlüğü. Kol veya bacakta ani uyuşma veya güçsüzlük. Kalp ritminde bozukluklar. İdrarda kan (böbrek pıhtısı). Karın ağrısı veya şişkinlik (karın bölgesinde pıhtı). Trombotik hastalıklar arasında derin ven trombozu, pulmoner emboli ve trombotik trombositopenik purpura (TTP) bulunur. Bu belirtilerden bir veya birkaçını fark ederseniz, özellikle risk faktörleriniz varsa, vakit kaybetmeden bir hekime başvurmanız önemlidir.

Amnezi belirtileri amnezinin türüne göre değişiklik gösterebilir, ancak temel belirti her durumda hafıza kaybıdır. Yaygın amnezi belirtileri: Yeni bilgileri öğrenmede ve hatırlamada zorluk; Geçmiş olayları ve önceden bilinen bilgileri hatırlama güçlüğü; Kafa karışıklığı ve bilinç bulanıklığı; Tanıdık yerleri ve kişileri tanıyamama; Günlük rutin işlerin aksaması; Koordinasyon bozukluğu veya titreme; Konfabulasyon (bellekteki boşlukları uydurma ve yanlış bilgilerle doldurma). Amnezi belirtileri gözlemlendiğinde bir nöroloji uzmanına başvurulması önerilir.

Regl öncesi en belirgin belirti kişiden kişiye değişebilir. Ancak, kadınların yaklaşık %80'i regl dönemi öncesinde bazı semptomlar yaşar. Regl öncesi en yaygın belirtiler arasında şunlar bulunur: Göğüslerde hassasiyet ve şişlik. Karın krampları ve şişkinlik. Baş ağrısı. Ruh hali değişiklikleri, sinirlilik ve depresyon. Yorgunluk ve halsizlik. Sindirim problemleri (ishal veya kabızlık). Cilt problemleri (akne artışı). Bu belirtiler genellikle regl başlamadan birkaç gün önce ortaya çıkar ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Eğer belirtiler şiddetliyse veya günlük yaşamı etkiliyorsa, bir doktora başvurulması önerilir.

Madde bağımlılığının bazı belirtileri: Fiziksel belirtiler: titreme, kas ağrıları, seğirme; terleme ve ateş basması; bulantı, kusma ve ishal; baş ağrısı; yorgunluk ve enerji düşüklüğü; uyku problemleri; iştah değişiklikleri. Psikolojik belirtiler: anksiyete, panik ataklar ve paranoya; asabiyet, gerginlik; depresif duygudurum, hüzün ve umutsuzluk; odaklanma sorunu, zihinde bulanıklık; herhangi bir şeyden zevk almakta zorlanma. Davranışsal belirtiler: arkadaş çevresinde değişiklik yapması ve yeni çevresiyle çok sık zaman geçirmesi; duygu durumunda ani değişimler; aile ilişkilerinden uzaklaşması; evde tek kalma isteğinde artış; talep ettiği ve harcadığı para miktarında artış. Madde bağımlılığı belirtileri gözlemlendiğinde bir uzmandan destek alınması önerilir.

Karaciğer büyümesinin (hepatomegali) bazı belirtileri: Karın bölgesinde şişlik ve dolgunluk. Karın ağrısı. Yorgunluk ve halsizlik. İştahsızlık ve kilo kaybı. Ciltte ve göz aklarında sararma (sarılık). Mide bulantısı ve kusma. Bacaklarda ve karında sıvı birikimi (ödem ve asit). Ciltte kaşıntı. Ateş ve genel rahatsızlık hissi (enfeksiyonlara bağlı durumlarda). Karaciğer büyümesi belirtileri varsa, bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Hipotiroidizm belirtileri şunlardır: Halsizlik ve yorgunluk. Kilo alımı. Soğuğa tahammülsüzlük. Cilt kuruluğu. Kabızlık. Depresif ruh hali. Unutkanlık ve konsantrasyon güçlüğü. Adet düzensizlikleri. Saç dökülmesi. Nabızda yavaşlama. Hipotiroidizm belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve belirtilerin şiddeti hormon eksikliğinin derecesine bağlı olarak değişebilir. Hipotiroidizm şüphesi durumunda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Kronik hastalıkların bazı ortak belirtileri: Uzun süren halsizlik ve yorgunluk; Aktivite kapasitesinde azalma; Dönemsel veya sürekli ağrılar; Uyku problemleri; Konsantrasyon güçlüğü; Duygu durum değişiklikleri. Kronik hastalıkların belirtileri, hastalığın türüne, süresine ve vücutta etkilediği sistemlere göre değişiklik gösterebilir. Bazı kronik hastalıkların spesifik belirtileri: Diyabet: Sık idrara çıkma, ağız kuruluğu, açlık hissi ve bulanık görme. Kronik solunum yolu hastalıkları: Uzun süreli öksürük, hışıltılı solunum ve egzersizle artan nefes darlığı. Romatizmal hastalıklar: Eklem sertliği ve hareket kısıtlılığı. Kardiyovasküler hastalıklar: Göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı. Kronik hastalık belirtileri fark edildiğinde, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Bulantı, midede rahatsızlık hissi ve kusma isteği ile karakterize bir durumdur. Bulantının bazı nedenleri: Sindirim sistemi problemleri: Reflü, mide ve ince bağırsak ülserleri, gıda zehirlenmesi. Enfeksiyonlar: Bakteri veya virüslerin mideyi etkilemesi. İlaç kullanımı: Çeşitli ilaçların yan etkisi olarak beynin kusma merkezinin uyarılması. Yoğun ağrı: Migren, pankreatit, safra kesesi taşları. Hormonal değişiklikler: Gebelik sırasında artan hormon seviyeleri. Duygusal stres: Yoğun stres ve anksiyete. Bulantı genellikle hafif bir rahatsızlık olarak kabul edilse de, uzun süre devam eden veya şiddetli bulantı durumları tıbbi değerlendirme gerektirir.

Dil kanserinin ilk belirtileri genellikle ağızda ortaya çıkar ve şu şekilde kendini gösterebilir: Dilde iyileşmeyen yara veya ülser: Kırmızı veya beyaz renkte olabilir ve zamanla büyüyebilir. Dilde şişlik veya kalınlaşma. Dilde uyuşma. Boğaz ağrısı veya nefes darlığı. Yutma veya çiğneme güçlüğü. Kulak ağrısı. Bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaşıldığında bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulması önemlidir. Dil kanseri genellikle erken dönemde belirti vermez, bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri erken teşhis için kritik öneme sahiptir.

AIDS'in ilk belirtileri genellikle enfeksiyondan 2-4 hafta sonra ortaya çıkar ve grip benzeri semptomlarla kendini gösterir. Bu belirtiler şunlardır: Ateş; Baş ağrısı; Kas ve eklem ağrıları; Döküntü; Boğaz ağrısı ve ağrılı ağız yaraları; Boyun lenf bezlerinin şişmesi; İshal; Kilo kaybı; Gece terlemeleri; Öksürük. Bu belirtiler başka enfeksiyonlarla da karışabilir, bu nedenle HIV testi yapılmadan kesin tanı koymak zordur. AIDS belirtileri fark edildiğinde bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

Egzama belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ancak çoğunlukla gözlenen belirtiler şunlardır: Kuru ve çatlamış cilt. Kaşıntılı lezyonlar. Cilt rengine bağlı olarak rengi değişen cilt döküntüleri. Ciltte ödem ve şişlik. Sızıntı ve kabuklanma. Kalınlaşmış cilt. Göz çevresindeki cildin koyulaşması. Deride enfeksiyonlara yatkınlık. Uyku bozuklukları, depresyon ve anksiyete. Terleyince artan kaşıntı. Egzama belirtileri varsa bir uzmana danışılması önerilir.

Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı verdiği aşırı ve tehlikeli bir tepkidir; bakteriyel, viral veya fungal enfeksiyonlar nedeniyle oluşabilir. Sepsis belirtileri: Yüksek veya düşük vücut sıcaklığı (ateş 38°C'nin üzerine çıkabilir veya 36°C'nin altına düşebilir). Şiddetli titreme ve terleme. Hızlı kalp atışı ve düşük kan basıncı. Bilinç bulanıklığı ve konuşma bozukluğu. Nefes darlığı ve hızlı solunum. Olağan dışı cilt rengi (soluk, benekli veya mavimsi bir cilt tonu). İdrar çıkışında azalma. Şiddetli kas ağrıları ve halsizlik. Bu belirtilerden bir veya birkaçı fark edildiğinde zaman kaybetmeden acil tıbbi yardım alınmalıdır.

Tansiyon düşüklüğünün (hipotansiyon) bazı belirtileri şunlardır: baş dönmesi veya sersemlik hissi; ani halsizlik ve yorgunluk; bulanık veya kaybolan görme; bayılma hissi; mide bulantısı; konsantrasyon güçlüğü; soğuk, nemli ve solgun cilt; hızlı ve yüzeysel nefes alıp verme; zayıf ve hızlı nabız. Belirtiler, tansiyonun ne kadar düştüğüne ve düşme hızına bağlı olarak farklılık gösterebilir. Düşük tansiyon belirtileri yaşanıyorsa, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Vitamin eksikliği belirtileri, eksik olan vitaminin türüne ve eksikliğin şiddetine bağlı olarak değişebilir. İşte bazı yaygın belirtiler: Yorgunluk ve halsizlik: B1, B2, B3, B6, B12 vitamini eksiklikleri. Cilt sorunları: Kızarıklık, kuruluk, pullanma, sivilce, akne (A, C, E vitamini eksiklikleri). Saç ve tırnak sorunları: Saç dökülmesi, tırnak kırılması ve çökükler (B7 vitamini eksikliği). Kas ağrıları: D vitamini eksikliği. Depresyon ve anksiyete: B12 vitamini eksikliği. Bağışıklık sistemi zayıflığı: Sık hastalanma ve enfeksiyonlar (D vitamini eksikliği). Görme sorunları: Gece körlüğü, kuru gözler, görme bulanıklığı (A vitamini eksikliği). Kemik ve eklem sorunları: Raşitizm, osteomalazi, kemik kırıkları (D vitamini eksikliği). Vitamin eksikliği belirtileri yaşıyorsanız, bir uzmana danışmanız önerilir.