Belirtiler

Menenjit belirtileri yaşa ve bağışıklık sisteminin durumuna göre farklılık gösterebilir. Yaygın menenjit belirtileri: yüksek ateş; şiddetli baş ağrısı; boyun tutulması; bulantı ve kusma; ışığa hassasiyet; bilinç bulanıklığı veya koma; vücutta döküntü (özellikle meningokok bakterisi ile ilişkili menenjitte). Bebeklerde görülebilecek menenjit belirtileri: bıngıldağın şişmesi; iştahsızlık; uykudan uyanmada zorluk; sürekli uyku hali; düşük enerji; yavaş tepkiler; sürekli ağlama. Menenjit belirtileri fark edildiğinde hemen doktora başvurulması hayati önem taşır.

Safra kesesi hastalıklarının bazı belirtileri: Ağrı: Karın sağ üst kısmında, kaburgalara yakın bölgede keskin veya sürekli ağrı, bu ağrı sırt ve sağ kürek kemiğine yayılabilir. Bulantı ve kusma: Özellikle yağlı yiyecekler tüketildikten sonra artış gösterebilir. Yüksek ateş ve titreme: Safra kesesi iltihabı gibi durumlarda görülebilir. Sarılık: Ciltte ve gözlerde sararma, safra yolunda tıkanıklık olduğunu gösterebilir. Karın şişliği ve yoğun gaz: Sindirim sistemi ile ilgili problemleri işaret edebilir. Koyu renkli idrar ve açık renkli dışkı: Safra yolunda taş veya tıkanıklık olduğunu gösterebilir. Bu belirtilerden bir veya birkaçı görüldüğünde bir uzmana başvurulması önerilir.

Tekilanın sarhoşluğunun nasıl anlaşıldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, tekilanın ne kadar sarhoşluk yarattığına dair bazı bilgiler mevcuttur: 1 shot (30 ml) tekila, ortalama bir insan için yaklaşık 0,25 promil alkol içeriğine neden olur. 3 shot (90 ml) tekila, ortalama bir kişi için yaklaşık 0,75 promil alkol içeriğine neden olur ve bu seviyede konuşma güçlüğü, koordinasyon bozukluğu ve net düşünme güçlüğü gibi sarhoşluk belirtileri ortaya çıkabilir. Tekilanın etkisi, tüketilen miktara, kiloya, cinsiyete ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Alkolün sorumlu bir şekilde tüketilmesi ve sarhoşken araç kullanılmaması önemlidir.

Meningokok menenjitin ilk belirtileri şunlardır: Ani yüksek ateş (38°C ve üzeri). Şiddetli baş ağrısı. Boyun sertleşmesi (ense sertliği). Kusma (genellikle bulantı olmadan fışkırır tarzda). Işığa duyarlılık. Deri döküntüsü (meningokokal menenjitte). Bu belirtiler, hastalığın türlerine ve yaşa göre değişiklik gösterebilir. Menenjit belirtileri fark edildiğinde, doğru teşhis ve tedavi için derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Dil atması, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. İşte bazı olası nedenler: Pamukçuk: Maya enfeksiyonuna bağlı olarak dilde beyaz tabakalar oluşur. Ağız yanması sendromu: Alerjik durumlar, beslenme bozuklukları veya hormonal değişiklikler nedeniyle dilde yanma hissi oluşur. Siyah kıllı dil: Dil üzerindeki ölü hücrelerin atılamaması sonucu siyah kıllar ortaya çıkar. Ağız kanseri: Dilde şiddetli ağrılar, lekeler ve hareket zorlukları görülebilir. Glossit (dil yangısı): Dilin şişmesi, bazı hastalıkların belirtisi olabilir. Dil atmasının nedenini doğru bir şekilde belirlemek için bir uzmana danışılması önerilir.

Kabakulak belirtileri genellikle 7 ila 10 gün içinde kendiliğinden geçer. Ancak, bazı durumlarda belirtiler 2 ila 4 hafta sürebilir. Kabakulak tedavisi yoktur, tedavi sadece belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Uzun süren ateş, şiddetli baş ağrısı, bilinç bulanıklığı ve karın ağrısı gibi ek belirtiler görüldüğünde bir sağlık uzmanına başvurulmalıdır.

Metabolizmada sorun olduğunu gösteren bazı belirtiler şunlardır: Kilo kontrolü zorlukları: Yavaş metabolizma kilo vermeyi zorlaştırırken, hızlı metabolizma kilo almayı zorlaştırabilir. Sürekli yorgunluk: Metabolizma hızının düşük olması yorgunluğa yol açabilir. Halsizlik: Metabolizma sorunları genel bir enerji düşüklüğüne neden olabilir. Sindirim problemleri: Metabolizmanın yavaşlaması sindirim sorunlarına yol açabilir. Soğuğa karşı hassasiyet: Metabolizma yavaşladığında vücut ısısını korumak zorlaşabilir. Cilt kuruluğu: Metabolizma sorunları cilt sağlığını olumsuz etkileyebilir. Sık idrara çıkma: Metabolik sendrom belirtisi olabilir. Bulanık görme: Kan şekeri seviyelerindeki dalgalanmalar görme bozukluklarına yol açabilir. Metabolizma ile ilgili bir sorun olduğundan şüpheleniyorsanız, doğru teşhis ve tedavi için bir uzmana danışmanız önerilir.

Osteomalazinin en belirgin belirtileri şunlardır: Kemik ağrısı. Kas güçsüzlüğü. Kemiklerin kolay kırılması ve çatlaması. Yorgunluk ve halsizlik. Yürüme zorlukları ve dengesizlik. Bu belirtiler genellikle sinsi bir şekilde ilerler ve hastalık, belirtiler şiddetlenene kadar fark edilemeyebilir.

İhtirasın bazı belirtileri: Yoğun arzu ve tutku. Enerji ve motivasyon. Hedeflere odaklanma. Sınırları zorlama. Yaratıcılığın tetiklenmesi. Risk alma eğilimi. İhtiras, hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Cinsel ilişki sonrası hamilelik belirtileri genellikle döllenmeden sonraki 4 ila 6. haftalarda ortaya çıkar. En yaygın belirtiler: Adet gecikmesi; Göğüslerde hassasiyet ve şişlik; Mide bulantısı ve kusma; Yorgunluk ve halsizlik; Sık idrara çıkma; Koku hassasiyetinde artış; Bel veya kasık ağrısı. Bu belirtiler kişiden kişiye değişebilir ve adet öncesi belirtilerle benzerlik gösterebilir.

Cinsel ilişkiden sonra hamileliğin belirti vermesi yaklaşık 2 ila 3 hafta sürer. Bazı hamilelik belirtileri: adet gecikmesi; hafif kasık krampları veya lekelenme; göğüslerde hassasiyet ve dolgunluk; yorgunluk ve uyku hali; mide bulantısı; sık idrara çıkma. Bu belirtiler kişiden kişiye değişebilir ve kesin bir teşhis için hamilelik testi veya doktor kontrolü gereklidir.

Ayak altı kızarıklığının hangi hastalığın belirtisi olabileceği ile ilgili kesin bilgi vermek mümkün değildir. Ayak altı kızarıklığının olası sebeplerinden bazıları şunlardır: Sürtünme ve basınç. Mantar enfeksiyonları. Alerjik reaksiyonlar ve kimyasallar. Genel cilt hassasiyeti ve diğer durumlar. Ayak altı kızarıklığı geçmiyorsa, şiddetliyse veya beraberinde başka belirtiler (yanma, uyuşma, tırnaklarda değişiklik vb.) varsa, mutlaka bir dermatoloğa veya podoloğa başvurulmalıdır.

Kuduz hastalığının belirtileri genellikle enfeksiyonun bulaşmasından birkaç hafta veya ay sonra ortaya çıkar. İlk belirtiler arasında ateş, halsizlik, baş ağrısı ve yutkunma güçlüğü yer alır. İlerleyen dönemde şu belirtiler görülebilir: Nörolojik belirtiler (akut nörolojik dönem): ajitasyon ve huzursuzluk; kas spazmları; hidrofobi (su korkusu); fotofobi ve ses hassasiyeti; paralizi (kısmi veya tam felç); İleri dönem belirtileri: deliryum ve halüsinasyonlar; konvülsiyonlar (şiddetli kasılmalar ve nöbetler); koma ve ölüm. Kuduz, tedavi edilmezse neredeyse her zaman ölümcüldür. Kuduz şüphesi durumunda, vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Akciğerlerde bir sorun olduğunu gösteren bazı belirtiler şunlardır: Nefes darlığı. Öksürük. Göğüs ağrısı. Hırıltılı solunum. Balgam üretimi. Yorgunluk ve halsizlik. Kilo kaybı. Ciltte veya dudaklarda mavi renk (siyanoz). Bu belirtilerden bir veya birkaçını deneyimliyorsanız, bir sağlık profesyoneline danışmanız önemlidir.

Guillain-Barre Sendromu (GBS) belirtileri genellikle ani ve hızlı bir şekilde ortaya çıkar. GBS'nin yaygın belirtileri: Kas güçsüzlüğü. Refleks kaybı. Karıncalanma ve uyuşma. Yüz ve göz kaslarında zayıflık. Solunum problemleri. Kalp ve dolaşım problemleri. GBS belirtileri genellikle vücudun her iki tarafında eşittir ve saatler, günler veya haftalar boyunca şiddetlenebilir. GBS belirtileri gösteren kişilerin acilen bir doktora başvurması önerilir.

Göz zevkinin bozuk olduğuna dair bir belirti bulunmamaktadır. Ancak, göz bozukluklarının bazı belirtileri şunlardır: Bulanık görme. Baş ağrısı. Göz yorgunluğu. İstemsizce göz kısma. Gözlerde ağrı. Çift görme. Parlak ışıklarda hale görme. Şaşılık. Göz bozukluğu şüphesi durumunda bir göz doktoruna başvurulması önerilir.

Sirozun ilk belirtileri genellikle hafiftir veya hiç ortaya çıkmayabilir. Ancak, hastalık ilerledikçe aşağıdaki belirtiler görülebilir: Yorgunluk ve halsizlik; İştahsızlık ve kilo kaybı; Mide bulantısı ve hazımsızlık; Ciltte ve tırnaklarda solgunluk; Göz aklarında ve ciltte sararma (sarılık); Karın ağrısı ve şişlik; Bacaklarda şişlik (ödem); Ciltte kaşıntı; Kolay morarma veya kanama. Siroz belirtileri, karaciğerin zarar görme derecesine ve gelişen komplikasyonlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Siroz belirtileri fark edildiğinde, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Kulak ağrısı, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. Bazı nedenler: Orta kulak enfeksiyonları. Dış kulak yolu enfeksiyonları. Kulak kiri birikimi. Diş problemleri. Sinüzit. Barotravma. Boyun ağrıları. Kulak ağrısı ciddi bir sorunun belirtisi olabileceği için, sürekli ve şiddetli durumlarda bir doktora başvurulması önerilir.

HMPV (İnsan Metapnömovirüsü) genellikle hafif semptomlarla seyreder, ancak özellikle risk gruplarındaki kişiler için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Risk grupları: Çocuklar: Özellikle 5 yaş altındaki çocuklar. Yaşlılar: 65 yaş ve üzeri bireyler. Bağışıklık sistemi zayıf kişiler: Kanser tedavisi görenler, organ nakli yapılanlar veya kronik hastalığı olanlar. Kronik solunum hastalığı olanlar: Astım veya KOAH hastaları. Tehlikeli durumlar: Zatürre ve bronşiolit gibi komplikasyonlar: Ciddi vakalarda gelişebilir. Ölüm: Nadir durumlarda görülebilir. HMPV enfeksiyonları genellikle kış ve erken ilkbahar aylarında daha yaygındır.

Bel fıtığının bazı belirtileri: Bel ağrısı. Bacağa yayılan ağrı (siyatik). Uyuşma ve karıncalanma. Kas güçsüzlüğü. Hareket kısıtlılığı. Refleks kaybı. İleri evre belirtileri. Bel fıtığı belirtileri varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.