Arkeologiya

İskitlerde kullanılan sikkeler, MÖ 1. yüzyıl ile MS 1. yüzyıl arasında esas olarak gümüş ve bakırdan basılmıştır. İskitlerin kullandığı bazı sikke türleri: Ok uçlu paralar. Kral Akrosandros’un sikkesi. I. Azes’in sikkesi. Ayrıca, Karadeniz’in kuzeyindeki İskitlerin sikkelerinde Yunan etkisi görülmektedir.

Tekkeköy Mağaraları'nda MÖ 60.000 ila MÖ 15.000 yılları arasında yaşayan insanlar, topluluk bilinci gelişmemiş ve henüz üretici pozisyonuna geçmemiş topluluklardı. Bu mağaralarda Eski Taş Çağı (Paleolitik Dönem), Orta Taş Çağı, Erken Tunç Çağı ve Hitit ile Frig dönemlerine ait bulgular keşfedilmiştir. Tekkeköy Mağaraları'nda 14 ayrı uygarlığın yaşadığı kanıtlanmıştır.

Teke Yarımadası'nda bulunan bazı antik kentler şunlardır: Patara. Xanthos. Olympos. Myra. Tlos. Pinara. Letoon. Simena. Bunların dışında Pydnai, Antiphellos, Phellos, Sidyma ve Phaselis gibi antik kentler de Teke Yarımadası'nda yer alır.

Göbeklitepe ve Semboller kitabı, Göbeklitepe'deki sembollerin arkeolojik, mitolojik, tarihsel, dinsel ve göstergebilimsel anlamlarını ele almaktadır. Kitapta yer alan bazı konular: Hayvan sembolleri: Hayvan figürlerinin Eski Anadolu ve Mezopotamya'daki tasvirleri. Kutsal Kitaplardaki karşılık: Göbeklitepe'deki hayvan figürlerinin Kutsal Kitaplardaki karşılıkları. Göstergebilimsel çözümleme: Hayvan sembollerinin iletişimdeki rolü ve çözümlemesi. Kitap, alanında uzman akademisyenler ve uzmanlar tarafından kaleme alınmıştır.

Didim'de bulunan bazı antik kentler: Milet Antik Kenti. Didyma Antik Kenti. Priene Antik Kenti. Herakleia Antik Kenti. Myus Antik Kenti. Euromos Antik Kenti. Ayrıca, Faustina Hamamı, Yediler Manastırı ve Milet İlyas Bey Kervansarayı da Didim'deki tarihi yerler arasında yer alır.

İkiztepe Höyüğü'nde Geç Kalkolitik Dönem, Erken Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı ve Hellenistik Çağ dönemlerinde yerleşim olduğu tespit edilmiştir. İkiztepe Höyüğü'nde yaşamış olabilecek bazı topluluklar: Proto-Hint-Avrupalılar. Karadeniz kıyıları boyunca yaşamış halklar. Ayrıca, İkiztepe'de yaşayan halkın madencilik ve tekstilde ileri bir bilgi birikimine sahip oldukları bilinmektedir.

Muğla'daki bazı antik kentler: Amintas Kaya Mezarları. Tlos Antik Kenti. Pınara Antik Kenti. Letoon Antik Kenti. Stratonikeia Antik Kenti. Lagina Antik Kenti. Kaunos Antik Kenti. Knidos Antik Kenti. Herakleia Antik Kenti. Zeus Karios Tapınağı. Ayrıca, Physkos, Hippokome, Myndos, Afkule Manastırı, Pedasa, Telmessos, Loryma, İasos, Kleopatra Batık Hamam, Labranda gibi antik kentler de Muğla'da bulunmaktadır.

Çanakçı Kaya Mezarları'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Tarihi ve kültürel değer: Mezarlar, MS 2. yüzyıla, yani Roma İmparatorluğu dönemine tarihlendirilmiştir. Kabartmalar: Mezarların hemen üstünde, mezar sahiplerine ait olduğu düşünülen dokuz adet insan kabartması bulunmaktadır. Konumu: Kanlıdivane Obruğu'nun 2 kilometre batısında ve 36°31′24″K 34°10′27″D / 36.52333°K 34.17417°D / 36.52333; 34.17417 koordinatlarında, Mersin'in Erdemli ilçesinde yer alır. Koruma sorunları: Nekropolisin koruma altında olmaması, dikkat çeken bir noktadır.

Hitit mührünün üç temel işlevi vardı: 1. Onama/tasdik etme. 2. Güvenlik garantisi. 3. Mülkiyet göstergesi. Ayrıca, resmi yazışmalarda da kullanılırdı.

Ballık arkeolojik yerleşim yeri, farklı bölgelerde bulunmaktadır: Aydın, Söke, Yeşilköy Mahallesi: Ballık Mevkii'nde, 655, 656, 657, 658 parsel numaralarında kayıtlı taşınmazlar üzerinde yer almaktadır. İzmir, Dikili: Alman Arkeoloji Enstitüsü'nün Pergamon kazılarına paralel olarak yürüttüğü yüzey araştırmaları sırasında keşfedilen Ballık Mağarası'nın bulunduğu yerdir. Kahramanmaraş, Göksun: Göksun'un güneyinde, ilçe merkezine 10 kilometre mesafede, Değirmendere Mahallesi'nde yer alan Ballık Mağarası da bu isimle anılan bir arkeolojik yerleşim yeridir.

Hitit heykelleri, çeşitli müzelerde ve arkeolojik alanlarda bulunmaktadır. Öne çıkan bazı yerler: Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara: Burada, Hitit heykel sanatının önemli örnekleri sergilenmektedir. Hattuşaş (Boğazköy), Çorum: Hitit İmparatorluğu'nun başkenti olan Hattuşaş'ta, Yazılıkaya açık hava tapınağı ve diğer alanlarda Hitit heykelleri yer almaktadır. Alacahöyük, Çorum: Tunç Çağı boyunca gelişen Hatti kültürünün merkezi olan Alacahöyük'te de Hitit heykelleri bulunmaktadır. Suriye ve Fransa: Bazı Hitit heykelleri, Suriye'nin Lazkiye kentinde ve Fransa'daki Louvre Müzesi'nde sergilenmektedir. Ayrıca, Çorum'un Boğazkale ilçesinde, Kral Kapısı gibi önemli Hitit kalıntılarının bulunduğu yerler de ziyaret edilebilir.

Anav ve Afanesyevo kültürleri, Orta Asya’daki en eski uygarlıklardan ikisidir. Anav Kültürü. Orta Asya’nın ve dünyanın en eski kültürüdür. Orta Asya’da tarıma dayalı yerleşik yaşamın ilk örneklerinden birini temsil eder. Tarım teknikleri, çömlekçilik sanatı ve sosyal yapısı, İran ve Mezopotamya uygarlıklarıyla benzerlikler gösterir. Anav’da gelişen Ön Türk kültürü, Avrupa’nın doğusu ve güneyine de yayılmıştır. Afanesyevo Kültürü. Altay Dağları ve Minusinsk ovası civarında görülen, MÖ 3300 ile MÖ 2500 yılları arasında Kalkolitik Çağ'da var olmuş bir kültürdür. Türklerin en eski kültürüdür. Avcılık, hayvancılık, taştan ve bakırdan eşyalar yaptıkları bilinmektedir. Kurgan mezar geleneği, daha sonra İskitler, Hunlar ve Göktürkler gibi büyük Türk devletleri tarafından da benimsenmiştir. Afanesyevo halkının kökeni ve hangi etnik gruba ait olduğu hâlâ tartışmalı bir konudur.

Çayönü, Çatalhöyük ve Hacılar farklı dönemlerde yaşamıştır. Çayönü, Geç Epipaleolitik döneme tarihlenmektedir ve yaklaşık M.Ö. 10.000 yılına kadar uzanan bir geçmişi vardır. Çatalhöyük, M.Ö. 7500-5700 yıllarına tarihlenmektedir. Hacılar, M.Ö. 7000-6000 yıllarına tarihlenmektedir. Bu yerleşim yerleri, Anadolu'nun Neolitik döneminin farklı evrelerinde yaşamıştır.

Frigler'in en önemli eseri olarak Midas Tümülüsü gösterilebilir. Midas Tümülüsü, Gordion şehri yakınlarında bulunan ve Frig kralı Midas’a atfedilen bir anıttır. Frigler'in önemli eserleri arasında ayrıca kakma işlemeli ahşap masa, servis sehpaları, ahşap kakmalı tabure ve masa parçaları, koçbaşı tunç situla, oyuncaklar, içinde şölen kapları bulunan kazan, kaz biçimli kaplar, maşrapa, kemer parçası ve fibulalar da bulunmaktadır. Frigler, özellikle mezar anıtları ve tapınakları ile dikkate değer mimarlık eserleri de sergilemişlerdir. Frigler'in sanat dallarına dair diğer önemli eserleri arasında heykeltıraşlık, seramik ve tekstil sanatları da başı çekmektedir.

Kremna'da yaşamış bazı topluluklar: Psidialılar. Lidyalılar. Persler. Makedonyalılar. Galatlar. Romalılar. Bizanslılar. Türkler.

Burdur'un Bucak ilçesinde bulunan antik kentler şunlardır: Keraitae Antik Kenti. Kremna Antik Kenti. Sia Antik Kenti. Ayrıca, İncir Han Kervansarayı da Bucak'ta bulunmaktadır.

Dropa taşlarının bulunduğu iddia edilen yer, Çin ve Tibet sınırındaki Bayan Kara-Ula dağlarıdır. 1938 yılında Çinli arkeologlar, bu bölgedeki mağaralarda, ortası delik ve yüzeyinde spiral semboller bulunan taş diskler keşfetmişlerdir. Ancak, bu taşlar gerçek arkeolojik keşifler değildir ve var olduklarına dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır.

Yontma Taş Devri'nde (Eski Taş Devri veya Kaba Taş Devri) kullanılan bazı aletler: Taş aletler: Bıçaklar, ok uçları, sivri uçlar, kazıyıcılar. Kemik ve boynuzdan yapılmış aletler: Kemik aletleri şekillendirmek için kullanılmıştır. El baltaları: Yontma Taş Çağı'nın alt evrelerine ait önemli aletlerden biridir. Kıyıcılar: Yontuk çakıl kültürü içinde tanımlanan aletlerdir. Bu dönemde insanlar, taşları şekillendirmek için genellikle başka taşlar veya kemikler kullanırlardı.

Madara Atlısı, Avrupa'da Erken Orta Çağ'dan kalma tek kaya kabartması olması nedeniyle önemlidir. Kabartma, Birinci Bulgar Devleti'nin Han Tervel'in Bizans İmparatoru II. Justinianus'a yardım ederek kazandığı zaferi simgelemektedir. Ayrıca, Madara Atlısı, Bulgaristan'ın milli sembollerinden biri olarak kabul edilir ve ülkenin kültürel kimliğinde önemli bir yer tutar.

Balya, tarih boyunca çeşitli uygarlıkların etkisi altında kalmıştır. Mysia coğrafi bölgesinde yer alan Balya, sırasıyla Hititler, Frigler, Yunan site devletleri, Bergama Krallığı, Truva devletleri, Persler, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu egemenliği görmüştür. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemli bir yerleşim yeri olan Balya, 1910 yılında ilçe statüsüne kavuşmuştur. Günümüzde Balya, Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlı bir ilçedir.