AileHukuku

Medeni hukukun üç temel dalı şunlardır: 1. Kişiler Hukuku: Bireylerin hukuki statüsünü, kişilik haklarını, isim hakkını ve medeni hali düzenler. 2. Aile Hukuku: Evlilik, boşanma, velayet, nafaka ve evlat edinme gibi aile içi ilişkileri kapsar. 3. Miras Hukuku: Kişinin vefatından sonra mal varlığının kimlere ve nasıl aktarılacağını belirler.

Evlilikte anne ve babanın onayı, farklı mezheplere göre değişen şartlara sahiptir. Hanefi mezhebine göre, nikahın sahih olması için anne ve babanın onayı zorunlu değildir. Diğer mezheplere göre ise, velinin izni nikahın bir rüknü veya şartıdır ve bu izin olmadan yapılan nikah sahih olmaz.

Kanuni soy ağacı, miras hukukunda, miras bırakanın akrabalık ilişkilerini ve kanuni mirasçılarını gösteren belgedir. Kanuni soy ağacını oluşturmak veya görüntülemek için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. e-Devlet Kapısı: T.C. kimlik numarası ve e-Devlet şifresi ile https://www.turkiye.gov.tr adresine giriş yapılır ve "Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü/Soy Ağacı Görüntüleme" hizmeti seçilir. 2. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Web Sitesi: nvi.gov.tr adresinden e-Hizmetler menüsünden "Soyağacı Sorgulama" hizmeti seçilerek ilgili hizmete ulaşılır. Bu hizmetler, 1800'lü yıllara kadar soy bağlarının izlenebilmesini sağlar.

Aile konutuna şerh konulabilmesi için iki farklı dava açılabilir: 1. Aile konutu şerhi konulması davası. 2. Aile konutu tespiti davası. Aile konutu şerhi ile ilgili davalarda görevli mahkeme aile mahkemesidir.

Kadın kocasından üç yıl ayrı kalabilir, bu durum Türk Medeni Kanunu'na göre boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir. Bu boşanma sebebi, daha önce açılan bir boşanma davasının reddedilmiş olması ve tarafların bu kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıl boyunca ortak hayatı yeniden kuramamış olmaları şartıyla geçerlidir.

Boşanmada kayınpedere karşı doğrudan hak iddia edilemez, çünkü kayınpeder, geliniyle ebediyen mahremiyet halindedir ve aralarında evlilik birliği süresince de devam eden bir yakınlık vardır. Ancak, boşanmada mal paylaşımı konusunda kayınpeder üzerine kayıtlı taşınmaz mallar, eğer bu mallar evlilik birliği içinde edinilmişse ve ödemeler evlilik süresince yapılmışsa, katkı payı davası açılarak talep edilebilir.

Üvey evlat, karı kocanın her birine göre öbürünün ayrı bir eşinden dünyaya gelmiş olan evlattır. Bir başka deyişle, kişinin evlendiği kadın daha önce evlilik yapmış ve o evlilikten çocuk sahibi olmuşsa, bu çocuk veya çocuklar yeni evlendiği kişinin üvey evlatları olur. Üvey aile, en az bir ebeveynin eşiyle biyolojik olarak akraba olmayan çocukları olan ailedir. Üvey aileler için yapılan sınıflandırmalar şu şekildedir: Basit üvey aileler. Karmaşık veya karma aileler.

Dul bir kadın, üvey evlattan doğrudan miras alamaz, çünkü üvey çocuklar, üvey annelerinin bıraktığı mala mirasçı olamazlar. Ancak, miras bırakan kişi (ölen eş), vasiyetname yoluyla üvey çocuklarına mal bırakabilir.

İntizar ve Mustafa Ceceli, İntizar'ın eski eşi Sinem Gedik ile Mustafa Ceceli'nin arasında ilişki olduğu iddiaları nedeniyle davalık oldu. Mustafa Ceceli, bu iddiaları gerekçe göstererek velayet davası açmış ve dava dosyasına Sinem Gedik ile İntizar'ın izinsiz elde edilmiş görüntülerini eklemişti. İntizar, Mustafa Ceceli'yi evine yerleştirdiği kamera ile özel hayatını ihlal ettiği ve kanunlar önünde suç işlediği iddiasıyla suçlamıştı.

Divorce plan, boşanma sürecini daha kolay ve düzenli hale getirmek için yapılan bir hazırlıktır. Bu plan, fiziksel, duygusal ve yasal yönleri kapsar ve aşağıdaki konuları içerir: 1. Finansal Durumun Değerlendirilmesi: Varlıkların ve borçların listelenmesi, banka hesapları, yatırımlar ve vergi kayıtlarının toplanması. 2. Yasal Danışmanlık: Deneyimli bir boşanma avukatıyla çalışarak yasal hakların ve süreçlerin anlaşılması. 3. Çocuk Velayeti ve Ziyareti: Çocukların en iyi çıkarlarını göz önünde bulundurarak velayet ve ziyaret düzenlemelerinin yapılması. 4. Konut Düzenlemeleri: Yaşanacak yerin belirlenmesi, kiralama veya satın alma gibi konut seçeneklerinin değerlendirilmesi. 5. Gelecek Planlaması: Uzun vadeli hedeflerin belirlenmesi, post-divorce bütçesinin oluşturulması ve duygusal desteğin sağlanması. Bu adımlar, boşanma sürecinin daha az stresli ve daha kontrollü bir şekilde yönetilmesine yardımcı olur.

Evet, anne hayatta iken mallarını istediği çocuğuna verebilir. Anne, kendi mal varlığı üzerinde tam tasarruf yetkisine sahiptir ve malını dilediği gibi paylaşabilir. Ayrıca, annenin mal varlığını nasıl paylaştıracağını açıkça belirten bir vasiyetname düzenlemesi durumunda, yasal miras paylaşımı yerine bu vasiyetname esas alınır. Her durumda, mal varlığına ilişkin işlemlerin hukuki danışmanlık ile desteklenmesi önerilir.

Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlam ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmeliğin amacı, aile mahkemeleri tarafından verilen bu tür kararların yerine getirilmesinde görev, yetki ve sorumlulukları belirlemek ve usul ve esasları düzenlemektir. Bu yönetmelik, çocuğun üstün yararını esas alarak, teslim işlemlerinin güvenli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamayı hedefler.

Hürmet-i müsahere, evlilik akrabalığından dolayı meydana gelen evlenme yasağına denir. Bu terim, bir erkeğin herhangi bir kadın ile zina etmesi veya şehvetle dokunması durumunda, o kadının neseb (soy) ve süt ile olan anası ve kızları ile evlenmesinin ebediyen haram olmasını ifade eder.

Sağ kalan eşin katılma alacağı davası, aşağıdaki adımlar izlenerek açılır: 1. Görevli ve yetkili mahkemeye başvuru: Katılma alacağı davaları, aile mahkemelerinde görülür ve yetkili mahkeme, ölenin son yerleşim yeri mahkemesidir. 2. Dava dilekçesi hazırlama: Davada, davacının ve davalının kimlik bilgileri, konu, dava değeri ve hukuki deliller yer almalıdır. 3. Bilirkişi raporu: Mal rejiminin tasfiyesinde malların sürüm değerleri esas alınır ve bu değerlerin tespiti için bilirkişi raporu alınması gerekebilir. 4. Dava açma: Hazırlanan dilekçe ve gerekli belgelerle birlikte mahkemeye başvuru yapılır. Katılma alacağı, zamanaşımına uğramaması için ölümden itibaren 10 yıl içinde talep edilmelidir.

Üvey kardeşlerin miras hakkı, ortak ebeveynden miras almaları durumunda hesaplanır. Türk Medeni Kanunu'na göre miras paylaşımı şu şekilde yapılır: 1. Birinci derece mirasçılar (çocuklar ve torunlar), mirasın tamamını alır. 2. İkinci derece mirasçılar (anne, baba ve kardeşler), birinci derecede mirasçı yoksa mirasa hak kazanır. 3. Üçüncü derece mirasçılar (büyükanne, büyükbaba ve onların çocukları), ikinci derecede de mirasçı yoksa mirası paylaşır. Dolayısıyla, üvey kardeşler, ancak anne veya babalarının mirasçısı olmaları durumunda mirastan pay alabilirler.

Velayet hakkı ve ebeveyn sorumlulukları arasındaki farklar şu şekildedir: Velayet Hakkı: - Çocuğun bakımı, eğitimi, sağlığı ve genel refahını sağlama yetkisini içerir. - Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik devam ettiği sürece anne ve baba tarafından ortak olarak kullanılır. - Boşanma durumunda mahkeme tarafından çocuğun üstün yararına göre belirlenir. Ebeveyn Sorumlulukları: - Çocuğun fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimini desteklemeyi kapsar. - Bu sorumluluklar arasında çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamak, ona sevgi ve ilgi göstermek, eğitim ve rehberlik etmek yer alır. - Ayrıca, çocuğun sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak ve tıbbi müdahalelerde bulunmak da ebeveynlerin yükümlülüklerindendir.

Kira sözleşmesinde eş rızası, aşağıdaki durumlarda gereklidir: 1. Aile konutu olması halinde: Türk Borçlar Kanunu'nun 349. maddesine göre, aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. 2. Devir işlemlerinde: Kiracı, kiraya verenin yazılı onayı ile kira sözleşmesini üçüncü kişiye devredebilir, ancak devredilen taşınmaz aile konutu ise, devreden kiracının eşinin rızası da alınmalıdır. Eşin rızası alınması gereken durumlar için: - Şekil şartı: Rıza, bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. - İspat kolaylığı: Rızanın yazılı olarak alınması, olası bir uyuşmazlıkta ispat açısından kolaylık sağlar.

Hammurabi kanunlarına göre aile içinde kadının yeri, belirli hak ve sorumluluklarla donatılmış bir konumdadır. Kadının bazı hakları şunlardır: - Evlenirken getirdiği malların mülkiyetine sahip olma. - Kocanın yokluğunda ailenin idaresini üstlenme. - Evlendikten sonra meydana gelen borçlardan karı ve koca müştereken sorumlu tutulma. Ancak, kadının statüsü erkeğin otoritesine bağlıdır ve bazı durumlarda sınırlı haklara sahiptir.

Velayet sahibi annenin ölümü durumunda, velayet hakkı sağ kalan ebeveyne geçmez, çünkü velayet hakkı sadece anne veya babadan birine aittir. Bu durumda, çocuk yasal temsilden yoksun kalır ve çocuğun haklarını korumak için kayyım atanması gereklidir. Velayetin değiştirilmesi için mahkeme kararı alınması ve dava açılması gerekmektedir.

Ayrı yaşamak, eşlerin ortak yaşam alanını sonlandırarak farklı yerlerde ikamet etmesi anlamına gelir. Ayrı yaşamak ile boşanma arasındaki bazı farklar: Evliliğin sona ermesi: Ayrı yaşamak evliliği sonlandırmazken, boşanma evliliği resmi olarak sona erdirir. Ekonomik bağlar: Ayrı yaşarken çiftler arasındaki ekonomik bağlar devam ederken, boşanmanın ardından bu bağlar kopar. Yeniden evlenme imkanı: Ayrı yaşayan çiftler yeniden evlenebilirken, boşanmanın ardından bu imkan doğar. Yasal süreç: Ayrı yaşamak için çiftlerin konuyu mahkemeye taşıması gerekmezken, boşanmanın mahkeme kararı ile gerçekleşmesi gerekir.