Adalet

Denkleştirici adalet ilkesi ıslah edilebilir, çünkü bu ilke, haksız iktisabın kapsamını tespit etmek ve hakkaniyete uygun bir çözüm bulmak amacıyla kullanılır. Denkleştirici adalet ilkesine göre, başkasının mal varlığından haksız yere yararlanan kişinin, elde ettiği kazancı geri vermesi ve durumu eski haline getirmesi gereklidir. Bu nedenle, hukuki süreçlerde yapılan güncellemeler ve düzeltmeler, denkleştirici adaletin uygulanmasını sağlayabilir.

Onarıcı adalet, suçtan etkilenen tarafların (mağdur, fail ve toplum) bir araya gelerek yaşanan zararın giderilmesi ve gelecekte benzer olayların önlenmesi için çözüm üretmelerine olanak tanıyan bir yaklaşımdır. Bu adalet modelinin temel ilkeleri şunlardır: 1. Zararın Onarılması: Suçun sadece hukuki bir ihlal değil, aynı zamanda bireyler ve topluluklar üzerinde somut zararlar yarattığı kabul edilir. 2. Katılımcılık: Adalet sisteminin sadece devletin değil, aynı zamanda tüm paydaşların aktif katılımıyla gerçekleşmesi gerektiği savunulur. 3. Toplumsal Onarım ve Geleceğe Yönelik Çözümler: Sadece cezalandırma ile sınırlı kalmaz, aynı zamanda yapıcı çözümler üretir. Onarıcı adalet, geleneksel ceza adaletine göre daha insani yollarla adalete erişimi sağlar ve diyaloğu, empatiyi ve anlayışı önceliklendirir.

Adalet, kişilerin temel haklarının korunması talebi ve mevcut koşullarda bu hakların gereklerinin, ülkeler ve dünya düzeyinde sürekli olarak gerçekleştirilmesi talebidir. Adaletsizlik ise, adaletin olmama veya karşı olma durumunu ifade eder. Adalet kavramı, felsefe tarihinin önemli kavramlarından olup, 19. yüzyıldan itibaren hukukun, sosyolojinin ve siyasal bilimlerin de ilgi alanına girmiştir.

Adalete erişimin kolaylaştırılması için feminist ilkeler şunlardır: Ayrımcı yasaların ortadan kaldırılması. Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığın önlenmesi. Adli yardımın genişletilmesi. Kadınların karar mekanizmalarına katılımı. Toplumsal cinsiyet farkındalığının artırılması. Erişilebilirlik ve farkındalık.

Toplumsal kuralların olmaması, toplumu çeşitli olumsuz şekillerde etkiler: 1. Güvenlik ve Koruma: Hukuk, ahlaki ve toplumsal normların olmaması, suç ve kötüye kullanımın artmasına yol açar, bu da insanların kendilerini ve mallarını korumak için daha fazla çaba göstermelerine neden olur. 2. Adalet ve Eşitlik: Güçlü olanların zayıfları ezebileceği bir ortam oluşur, bu da adaleti ve eşitliği sağlar. 3. İletişim ve İşbirliği: İnsanlar arasındaki güven azalır, bu da işbirliği yapmalarını ve toplumsal bütünleşmeyi engeller. 4. Sağlık ve Çevre: Çevre koruma ve sağlık kurallarına uyulmaması, çevre kirliliğine ve sağlık sorunlarına yol açar. 5. Sosyal Uyum: Toplumsal normlara uyulmaması, sosyal uyum sorunlarına ve toplumda genel bir düzensizliğe neden olur.

Berlin'de değirmen ve sarayın yan yana olmasının nedeni, Prusya Kralı II. Frederick'in (Büyük Frederick) bir değirmenci ile yaşadığı olaydır. Kral, Potsdam ormanlarında gezinirken beğendiği bir tepeye saray yaptırmak ister. Bu olay üzerine Kral Frederick, adaletin üstünlüğünü vurgulamak için değirmenin hemen yanına sarayını yaptırır ve saraya "Sans-Souci" adını verir.

"Kilit" filminin sonunda, Atatürk'ün "Adalet mülkün temelidir" sözü ekranda yer alırken, herkes kendi adaletini sağlamaya çalışırsa kaosun olacağı mesajı veriliyor.

Mahkemelerin "kes, kopyala, yapıştır" yöntemini kullanmasının nedeni, önceki yargılama safhasının kararlarını ve süreçlerini somut ve açık bir şekilde gerekçe kısmına eklemek olabilir. Ancak, bu yöntem adalet duygusunu zedeleyebilir ve hukuki güven ilkesini ihlal edebilir.

Hammurabi'ye göre toplumsal düzenin sağlanmasında adalet en önemli unsurdur. Bu amaçla, Hammurabi Kanunları'nda yer alan bazı ilkeler: - Göze göz, dişe diş prensibi. - Sosyal sınıflar arasında denge. - Hukukun yazılı olması.

Statü hukukunun temel ilkeleri şunlardır: 1. Hukukun Üstünlüğü: Herkesin hukuka tabi olması ve hukukun bireylerin haklarını koruması. 2. Eşitlik İlkesi: Herkesin hukuk önünde eşit olması ve ayrımcılığa uğramadan eşit muamele görmesi. 3. Adalet İlkesi: Hakkın korunması ve hak sahibine hakkının verilmesi, adaletin sağlanması. 4. İyi Niyet ve Dürüstlük İlkesi: Hukuki ilişkilerde tarafların birbirlerine karşı dürüst ve samimi davranmaları. 5. Hukuki Belirlilik ve Güvenlik İlkesi: Bireylerin hak ve yükümlülüklerinin açık ve anlaşılır bir şekilde belirlenmesi. 6. Makul Sürede Yargılanma İlkesi: Davaların gereksiz gecikmeler olmadan, makul bir süre içinde sonuçlandırılması.

Kazaskerler, Osmanlı İmparatorluğu'nda önemli bir konuma sahipti çünkü: 1. Şeri davalara bakma yetkisi: Kazaskerler, şeri davalara bakan askeri hakimler olarak görev yapardı. Bu, hem adli hem de dini konularda geniş bir yetki anlamına gelirdi. 2. İlmiye sınıfının en yüksek mertebesi: Kazaskerler, ilmiye sınıfında yer alır ve bu mesleğin en yüksek mertebesi olarak kabul edilirdi. 3. Eğitim ve adalet işleri: Kadı ve müderris atamalarını yapar, eğitim ve adalet işlerinin düzenli işleyişini sağlarlardı. 4. Divan-ı Hümayun üyesi: Kazaskerler, Divan-ı Hümayun'da yer alır ve burada önemli kararlar alırlardı.

"Adalet Birliği: Tanrılar ve Canavarlar", alternatif bir evrende geçen ve DC'nin ünlü üçlüsü Superman, Batman ve Wonder Woman'ın farklı versiyonlarını konu alan bir animasyon filmidir. Filmin hikayesi: Bu evrende, karakterler kanun dışı faaliyet göstermektedir. Bir elçilik bombalaması sonucunda hükümetle aralarında savaş başlar. Kahramanlarımız, adalete olan inançlarını sorgulayarak kendi adalet sistemlerini yaratmak zorunda kalırlar. Film, 13 yaş altı izleyiciler için uygun olmayan şiddet ve olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içermektedir.

Vahşi Kan filmi, Kore gazisi Rıza'nın kasabasına döndüğünde yaşadığı zorlukları konu alır. Rıza, yıllar önce Haşmet Ağa'nın oğlunu öldürdüğü gerekçesiyle hapse atılmıştır.

Adalet heykelinin topal olmasının ne anlama geldiğine dair hukukta bir açıklama bulunmamaktadır. Ancak, adalet heykelinin genel olarak neyi simgelediği hakkında bilgi verilebilir. Adalet heykeli, genellikle bir kadın figürü olarak tasvir edilir ve elinde bir terazi ile bir kılıç bulunur. Terazi, adaleti ve bunun dengeli bir şekilde dağıtılmasını simgeler. Kılıç, adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını ve gücünü temsil eder. Gözlerinin bağlı olması, hukukun icra edilmesinde tarafsızlığı simgeler. Adalet heykelinin kökeni antik Yunan'a dayanır; burada adalet tanrıçası Themis olarak bilinir.

Adalet, eşitliği sağlar çünkü: Herkesin haklarının korunmasını garanti eder. Hukukun tarafsız uygulanmasını temin eder. Toplumsal düzeni korur. Eşitlik, adaletin bir gereği olarak görülse de, her zaman adil sonuçlar doğurmayabilir.

Savcılar, halka karşı sorumludur çünkü adaletin sağlanması ve hukukun üstünlüğünün korunması gibi önemli görevleri vardır. Bu görevler kapsamında: Suçların soruşturulması ve kovuşturulması ile suçluların cezalandırılmasını sağlarlar. Toplumun güvenliğini tehdit eden durumlara karşı önlemler alırlar. Mağdurların haklarını savunurlar ve onların hukuki yardım taleplerini karşılarlar. Önleyici hukuki tedbirler alarak suçların işlenmesini engellemeye çalışırlar. Bu nedenlerle, savcılar halkın güvenini kazanmak ve hukukun adil bir şekilde uygulanmasını sağlamak zorundadır.

Karga ile Leylek hikayesi, farklılıkların kabul edilmesi ve işbirliğinin önemi üzerine bir mesaj iletmek ister. Hikayeye göre, karga ve leylek başlangıçta birbirlerine zıt gibi görünen özelliklere sahip olsalar da (karga çöplerden beslenir, leylek ise balık yakalar), zamanla birbirlerinin farklılıklarını anlayıp birlikte çalışmayı öğrenirler. Ayrıca, hikaye empati ve adaletin de önemini vurgular.

Adalet tanrıçalarından bazıları şunlardır: Themis. Justitia (İustitia). Maat (Ma’at). Dike. Astraea.

"The Cop" adlı iki farklı film bulunmaktadır: 1. 1988 yapımı "Cop" filmi, Los Angeles Polis Departmanı'nda görev yapan dedektif Lloyd Hopkins'in bir cinayet vakasını araştırmasını konu alır. 2. 2021 yapımı "A Cop Movie" ise, Meksika ve dünya genelindeki polis teşkilatının neden olduğu adalet sistemindeki impunity krizini ele alan bir belgesel-anlatı filmidir.

Adalet ve eşitlik kavramları birbiriyle doğrudan ilgili olsa da birbirlerinden farklıdır. Eşitlik, iki şeyin her yönden denk olması demektir. Adalet ise her hak sahibine hakkını vermek ve haksızları cezalandırmak şeklinde tarif edilir. Adalet neden eşitlik değildir? İhtiyaçlara göre dağıtım: Adalet, mevcut kaynakların ihtiyaçları göz önüne alarak en orantılı şekilde dağıtılmasını sağlar. Bireysel farklılıklar: İnsanların farklı ihtiyaçları ve durumları vardır, bu nedenle herkese aynı şekilde davranmak adil olmayabilir. Örnekler: İki çocuğa eşit boyutta merdiven vermek adaletli değildir; kaplana daha fazla et vermek, ihtiyacı olan okullara daha fazla yazıcı sağlamak adaletli bir davranış olacaktır.