• Buradasın

    Uyarlama davasından sonra ne olur?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Uyarlama davasından sonra şu durumlar ortaya çıkabilir:
    • Kira bedelinin uyarlanması 14. Uyarlama davasının sonucunda kira bedelinin uyarlanmasına karar verilirse, kira bedeli dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeni koşullara uygun şekilde belirlenir 14.
    • Sözleşmeden dönme 35. Uyarlama mümkün değilse, borçlu sözleşmeden dönme hakkına sahiptir 35.
    • Fesih hakkı 35. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır 35.
    • Geçmişe dönük talep 4. İstisnai olarak, davanın açılmasından önceki kira bedellerinin uyarlanması talep edilebilir, ancak bunun için borçlunun olağanüstü durum nedeniyle edimini ifa edemediğini veya güçlük yaşadığını davayı açmadan önce alacaklıya bildirmiş olması gerekir 4.
    Uyarlama davaları, kira sözleşmelerinin tarafları açısından önemli sonuçlar doğurabilir; bu nedenle bir avukattan hukuki yardım alınması tavsiye edilir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Uyarlama davası hangi hallerde açılır?

    Uyarlama davası, aşağıdaki hallerde açılabilir: Geçerli bir kira sözleşmesinin varlığı. Öngörülemeyen ve olağanüstü bir durumun ortaya çıkması. Durumun davacıdan kaynaklanmaması. Sözleşmenin yeni koşullarda devam etmesinin zorlaşması. Borcun koşulsuz olarak yerine getirilmemesi. Uyarlama davası, kira sözleşmesinin yapıldığı yerdeki sulh hukuk mahkemesinde açılır.

    Uyarlama hakkı ne demek?

    Uyarlama hakkı, Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesinde düzenlenen "aşırı ifa güçlüğü" durumunda, sözleşmenin değişen koşullara göre yeniden düzenlenmesini talep etme hakkıdır. Bu hak, özellikle uzun süreli sözleşmelerde, edimler arasındaki dengenin bozulması ve bir tarafın sözleşmeyi yerine getirmesinin dürüstlük kurallarına aykırı şekilde zorlaştığı durumlarda ortaya çıkar. Uyarlama hakkının kullanılabilmesi için aşağıdaki koşulların sağlanması gereklidir: Sözleşmenin yapıldığı sırada öngörülemeyen ve öngörülmesi beklenmeyen olağanüstü bir durumun ortaya çıkması. Bu durumun borçlunun kusurundan kaynaklanmaması. Olağanüstü durumun, borçlunun sözleşmeyi yerine getirmesini dürüstlük kurallarına aykırı şekilde zorlaştırması. Borcun henüz ifa edilmemiş veya ifa edilmesine rağmen hakların saklı tutulmuş olması. Bu koşullar sağlandığında, borçlu mahkemeden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını talep edebilir; bu mümkün değilse sözleşmeden dönme hakkına sahip olur.

    Uyarlama davasını kim açar?

    Uyarlama davasını kiracı veya kiraya veren açabilir. Bu dava, kira sözleşmesinde adaleti sağlamak ve tarafların haklarını korumak amacıyla, değişen koşullar ve öngörülemeyen olağanüstü haller nedeniyle kira sözleşmesindeki dengenin bozulması durumunda açılır. Uyarlama davası açabilmek için aşağıdaki koşulların sağlanması gerekir: Kira sözleşmesinin mevcut olması; Kira bedelinin uygunsuz olması; Kira bedelinin uyarlanabilir olması; Tarafların uyarlama konusunda anlaşmazlık yaşaması; Kira artış oranlarının aşılması. Ayrıca, 1 yılı dolmamış kısa süreli kira sözleşmeleri için bu dava açılamaz.

    Uyarlama davasında zamanaşımı var mı?

    Uyarlama davasında zamanaşımı işlemez. 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/4. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz. Ancak, 7394 sayılı Kanunla 213 sayılı Kanuna eklenen geçici madde 34'te bu hükme benzer bir düzenleme bulunmamaktadır, bu nedenle kesinleşen dosyalarla ilgili lehe hükümlerin uygulanabileceği konusunda belirsizlik vardır.

    Uyarlama davasında mahkeme neye göre karar verir?

    Uyarlama davasında mahkeme, Türk Borçlar Kanunu’nun 138. maddesi uyarınca aşağıdaki kriterlere göre karar verir: 1. Öngörülemeyen olağanüstü bir durumun ortaya çıkması. 2. Olağanüstü durumun borçlunun kusurundan kaynaklanmaması. 3. Sözleşme şartlarının dürüstlük kurallarına aykırı şekilde borçluyu zorlaması. 4. Borcun henüz ifa edilmemiş veya ifa edilmesine rağmen hakların saklı tutulmuş olması. Eğer bu koşullar sağlanırsa, borçlu mahkemeden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını talep edebilir; mümkün değilse sözleşmeden dönme hakkı tanınır.