• Buradasın

    Paydaşlardan biri diğerinin rızası olmadan mülkiyet hakkını ortadan kaldıramaz veya sınırlayamaz ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Paylı mülkiyet hakkına sahip paydaşlardan biri, diğerinin rızası olmadan mülkiyet hakkını ortadan kaldıramaz veya sınırlayamaz" ifadesi, Türk Medeni Kanunu'nun 691. maddesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi (yeni 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m 237) ile 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca şu anlama gelir 34:
    • Paylı mülkiyette bütün anlamında bölünmemiş bir hak söz konusu olduğundan, paydaşlardan herhangi biri sadece kendi adına kiralama ya da kira sözleşmesinin feshi gibi işlemleri yapamaz 4.
    • Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki el atmanın önlenmesini isteyebilir 13.
    Bu durumda, yapılan kira sözleşmesi diğer paydaşları bağlamayarak geçersiz hale gelir ve diğer paydaşlar, kira sözleşmesini herkesin onayını almadan yapan paydaşa karşı dava veya ihtar yoluyla haklarını temin etme yoluna gidebilirler 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Paylı malikin hakkı nasıl kullanılır?

    Paylı malikin hakları, Türk Medeni Kanunu'nun 688 ile 700. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Paylı malikin bazı hakları: Kullanma hakkı: Her paydaş, diğer paydaşların haklarını ihlal etmemek kaydıyla paylı mülkiyet konusu maldan yararlanabilir ve kullanabilir. Tasarruf hakkı: Payını serbestçe devredebilir, satabilir, bağışlayabilir veya rehin verebilir. Gelirden yararlanma hakkı: Pay oranı kadar gelirden faydalanır. Paylı malikin yükümlülükleri: Giderlere katılma: Ortak malın korunması ve bakım giderlerine payları oranında katılmak zorundadır. Zararların paylaşımı: Malın uğrayabileceği zararlar da pay oranına göre paylaşılır. Paylı mülkiyet ile ilgili konularda bir avukata danışılması önerilir.

    Paylı mülkiyetin sona ermesi TMK madde 699 ve 698 arasındaki fark nedir?

    Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 698 ve 699 arasındaki fark, paylı mülkiyetin sona erme biçimindedir: TMK madde 698: Paylı mülkiyetin sona erdirilmesini isteme hakkının kural olarak her paydaşa tanındığını ancak bazı hukuki işlemlerle bu hakkın sınırlandırılabileceğini düzenler. TMK madde 699: Paylaşma biçimini belirler; malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi şeklinde olabileceğini belirtir. Dolayısıyla, madde 698 paylı mülkiyetin sona erdirilme hakkını, madde 699 ise bu sona ermenin nasıl gerçekleşeceğini düzenler.

    Mülkiyet hakkını kimler kullanabilir?

    Mülkiyet hakkını kullanabilecek kişiler şunlardır: Gerçek kişiler: Anayasa'nın 35. maddesine göre, herkes mülkiyet hakkına sahiptir. Tüzel kişiler: Özel hukuk tüzel kişileri (örneğin, şirketler, vakıflar, dernekler) de mülkiyet hakkından yararlanabilir. Çocuklar ve cenin: Çocuklar mal-mülk edinebilir ve mirasçı olabilir, bu nedenle mülkiyet hakkının öznesi olabilirler. Vatansızlar: Vatansızlar da bireysel başvuru usulünden yararlanabilmekte ve mülkiyet hakkı dahil anayasal temel haklardan yararlanabilmektedir.

    Mülkiyet hakkının sınırları nelerdir?

    Mülkiyet hakkının sınırları çeşitli faktörlere göre belirlenir ve bu sınırlar ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. İşte bazı temel sınırlar: 1. Kamusal İhtiyaçlar: Kamu yararı, mülkiyet haklarının sınırlanabileceği bir sebeptir. 2. Çevresel Düzenlemeler: Çevresel kaynakların korunması ve sürdürülebilirlik, mülkiyet hakkının sınırlanması için önemli bir neden olabilir. 3. İmar Düzenlemeleri: Taşınmaz mallar üzerindeki mülkiyet hakkı, imar planları ve çevre düzenlemeleri gibi yasal düzenlemelerle sınırlandırılabilir. 4. Komşu Hakları: Mülkiyet hakkı, komşu taşınmaz sahiplerinin haklarına zarar vermemek koşuluyla kullanılmalıdır. 5. Ekonomik Düzenlemeler: Emlak vergileri, kira kontrolü gibi ekonomik faktörler ve tüketici koruma yasaları mülkiyet haklarını etkileyebilir. 6. Toplumsal Adalet: Eşitsizlikleri gidermek ve sosyal dengeyi sağlamak amacıyla mülkiyet hakları sınırlanabilir veya yeniden dağıtılabilir.

    Paylı mülkiyet ne demek?

    Paylı mülkiyet, bir taşınmazın (örneğin, arsa, ev, dükkan) birden fazla kişi tarafından, her birinin belirli bir paya sahip olduğu şekilde ortaklaşa sahip olunması durumudur. Paylı mülkiyetin bazı özellikleri: Pay oranı: Paylar genellikle yüzdelik oranlarla belirtilir ve aksi kararlaştırılmadıkça eşit kabul edilir. Bağımsız kullanım hakkı: Her paydaş, kendi payı üzerinde bağımsız olarak kullanım hakkına sahiptir. Ortak karar alma: Yönetimle ilgili kararlar oy çokluğu ile alınır ve her paydaşın payı oranında söz hakkı vardır. Devredilebilirlik: Paylar devredilebilir, rehnedilebilir ve haczedilebilir. Sorumluluk: Ortaklar, gayrimenkulün bakımı, vergiler ve aidat gibi masraflardan kendi paylarına düşen oranda sorumludur.

    Mülkiyet hakkı ve sınırlı ayni haklar arasındaki fark nedir?

    Mülkiyet hakkı ve sınırlı ayni haklar arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Kapsam: Mülkiyet hakkı, eşya üzerinde en geniş yetkiler sağlayan bir ayni haktır. 2. Hak Sahibi: Mülkiyet hakkı, hak sahibine eşya üzerinde tam hâkimiyet sağlar ve bu hakkı sahibi "malik" olarak adlandırılır. 3. Türleri: Mülkiyet hakkı sadece bir tür iken, sınırlı ayni haklar üç ana kategoriye ayrılır: irtifak hakları, taşınmaz yükü ve rehin hakkı.

    Diğer paydaşın rızası alınmadan paylı mülkiyet konusu malda tasarrufta bulunamaz ne anlama gelir?

    "Diğer paydaşın rızası alınmadan paylı mülkiyet konusu malda tasarrufta bulunamaz" ifadesi, Türk Medeni Kanunu'nun 223. maddesinin 2. fıkrasına göre, eşler arasında paylı mülkiyetin söz konusu olduğu durumlarda, bir eşin mal üzerindeki tasarruf işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu anlamına gelir. Bu düzenleme ile kanun koyucu, eşler arasında mevcut olan paylı mülkiyet ilişkisine üçüncü kişilerin dahil olması sebebiyle eşler arasında doğabilecek huzursuzluk ve sorunları engellemeyi amaçlamıştır. Ancak, bu hüküm sadece eşlerin paydaş olduğu paylı mülkiyet ilişkilerine uygulanır; bir mal üzerinde eşler dışında üçüncü kişiler de paydaş ise bu hüküm uygulama alanı bulmaz. Ayrıca, bir eşin borcundan dolayı payının haczedilmesi ve cebri icra yoluyla satılması, diğer eşin rızasına bağlı değildir.