• Buradasın

    Klinik araştırmalarda sözleşme zorunlu mu?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, klinik araştırmalarda sözleşme yapılması zorunludur 12.
    Bu sözleşme, destekleyici ile araştırmacı veya klinik araştırmaya katılan diğer taraflar arasında yapılan, araştırmanın yürütülmesine ilişkin düzenlemeleri belirleyen yazılı bir anlaşmadır 12.

    Konuyla ilgili materyaller

    Klinik araştırmada gönüllülerin sigortalanması zorunlu mu?

    Evet, klinik araştırmalarda gönüllülerin sigortalanması zorunludur. Ancak, bazı klinik araştırmalar, gönüllüye getirebilecekleri riskin bulunmaması veya riskin kabul edilebilir bir düzeyde olması durumunda sigorta kapsamı dışında tutulabilir. Sigorta kapsamına alınan veya sigorta kapsamı dışında tutulan klinik araştırmalar şu yönetmelikte belirtilmiştir: 23/12/2008 tarihli ve 27089 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Klinik Araştırmalar Hakkında Yönetmelik”; 13 Kasım 2015 tarihli “Klinik Araştırmalarda Yapılacak Olan Sigorta Teminatına İlişkin Kılavuz”.

    Klinik araştırmalarda gönüllü olmak riskli mi?

    Klinik araştırmalarda gönüllü olmak, belirli riskler barındırsa da, gönüllülerin hakları ve güvenliği çeşitli yasal düzenlemeler ve etik kurul onayları ile korunmaktadır. Gönüllülerin güvenliğini sağlayan bazı unsurlar: Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu: Gönüllüler, araştırmanın amacı, metodolojisi, riskleri ve hakları hakkında detaylı bir şekilde bilgilendirilir. Sigorta: Gönüllüler, klinik araştırmadan doğabilecek zararlara karşı sigortalanır. Etik Kurul Onayı: Araştırma başlamadan önce bağımsız etik kurullar, güvenlik ihlallerini değerlendirir ve onay verir. Gönüllünün İrade Özgürlüğü: Gönüllüler, herhangi bir gerekçe göstermeksizin araştırmadan istedikleri zaman ayrılabilirler. Riskler arasında, araştırmanın gönüllü sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı etkiler bırakma ihtimali bulunur.

    Klinik araştırma kayıtları ne zaman zorunlu hale geldi?

    Klinik araştırma kayıtlarının zorunlu hale gelmesi, 13 Temmuz 2021 tarihinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından yapılan değişiklikle gerçekleşmiştir.

    Klinik araştırma sözlüğü nedir?

    Klinik araştırma sözlüğü, klinik araştırmalarla ilgili terimlerin ve tanımların yer aldığı bir kaynaktır. Bu tür sözlükler, farklı disiplinlerden uzmanların ortak bir dil kullanmasını sağlar ve araştırmacılar, fon sağlayıcı kuruluşlar, yasal düzenleyiciler gibi paydaşlar arasında iletişimi güçlendirir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH), klinik araştırmalarda kullanılan tanım ve terimlerin daha iyi anlaşılmasına yönelik bir "Klinik Araştırmalar Terimleri Sözlüğü" hazırlamıştır. Ayrıca, Ufuk Avrupa Sağlık Kümesi de klinik araştırmalarla ilgili bir terimler sözlüğü sunmaktadır.

    Klinik araştırma türleri nelerdir?

    Klinik araştırmalar iki ana türde sınıflandırılabilir: girişimsel ve gözlemsel. Girişimsel klinik araştırmalar, araştırmacılar tarafından belirlenen uygulamaların gönüllüler üzerinde etkilerini ve sonuçlarını ölçer. Bu tür araştırmalara örnekler: - Faz I, II, III ve IV klinik denemeler. - Kök hücre, doku ve organ nakli klinik araştırmaları. Gözlemsel klinik araştırmalar ise araştırmacıların müdahale etmeden, gönüllülerin mevcut durumlarını değerlendirdiği çalışmalardır. Bu tür araştırmalara örnekler: - Vaka çalışması/vaka serileri. - Kesitsel çalışma. - Kohort çalışması.

    Klinik araştırmalar yönetmeliği nedir?

    Klinik Araştırmalar Yönetmeliği, beşeri tıbbi ürünler ile yapılan klinik araştırmaların yürütülmesi ve gönüllülerin haklarının korunmasına dair usul ve esasları düzenler. Yönetmeliğin bazı maddeleri: Amaç. Kapsam. Genel esaslar. Araştırma merkezlerinin uygunluğu. Yönetmeliğin tamamına, mevzuat.gov.tr ve resmigazete.gov.tr gibi sitelerden ulaşılabilir.

    Klinik araştırma şeffaflık girişimi nedir?

    Klinik araştırma şeffaflık girişimi, tıbbi kararları etkileyen her araştırmaya ait temel bilgilerin kamuya açık şekilde paylaşılmasını sağlayarak kamu yararını artırmayı hedefler. Bu girişimin bazı gerekçeleri: Selektif raporlama: Pozitif ve eşdeğer sonuçlar arasındaki ayrım nedeniyle çalışmaların yanlı raporlanması. Etik gereklilikler: Araştırma gönüllüleri ve klinik uygulama yönlendiricilerinin etik haklarının korunması. Şeffaflık için, klinik çalışmaların hasta alımı öncesinde veya sırasında kamuya açık bir veritabanına kaydedilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Birleşmiş Milletler de hükümetlere, tamamlanan veya durdurulan tüm klinik araştırma sonuçlarının, pozitif, negatif, nötr veya sonuçsuz olmasına bakılmaksızın, kamuoyuna açık halde yayımlanması çağrısında bulunmuştur.