• Buradasın

    Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması sözleşmesi nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), Birleşmiş Milletler tarafından 1979 yılında kabul edilen ve 1981 yılında yürürlüğe giren bir uluslararası sözleşmedir 14.
    Sözleşmenin amacı, toplumsal yaşamın her alanında kadın-erkek eşitliğini sağlamak amacıyla, ayrımcılık içeren uygulamaların ortadan kaldırılmasını sağlamaktır 13.
    CEDAW'nın temel ilkeleri arasında:
    • Kadın ile erkek eşitliği ilkesinin yasal düzenlemelere dahil edilmesi 25;
    • Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın yasaklanması ve gerekli yasal önlemlerin alınması 25;
    • Kadınların haklarının erkeklerle eşit temelde korunması yer alır 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kadın çalışanların karşılaştığı ayrımcılık türleri nelerdir?

    Kadın çalışanların karşılaştığı ayrımcılık türleri şunlardır: 1. Cinsiyet Ayrımcılığı: Kadın çalışanlara cinsiyetleri nedeniyle farklı davranılması. 2. Hamileliğe Dayalı Ayrımcılık: Hamile kadınların işten çıkarılması veya olumsuz muameleye maruz kalması. 3. Görünümcülük Ayrımcılığı: Kadınların bedenlerine yönelik kurgularla dışlanması. 4. Cam Tavan Sendromu: Kadınların üst düzey yönetim pozisyonlarına yükselmelerinde karşılaştıkları engeller. 5. Dolaylı Ayrımcılık: İlk bakışta ayrımcı gibi görünmeyen ancak belirli cinsiyet gruplarının olumsuz etkilendiği uygulamalar. Bu tür ayrımcılık, Türk İş Hukuku, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle yasaktır.

    Türkiye'nin kadına yönelik şiddetle mücadele için imzaladığı sözleşmeler nelerdir?

    Türkiye'nin kadına yönelik şiddetle mücadele için imzaladığı önemli sözleşmeler şunlardır: 1. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW): 1985 yılında çekince konularak imzalanan bu sözleşme, kadın haklarını insan haklarının alt başlığı olarak ele alır. 2. İstanbul Sözleşmesi (Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi): 2011 yılında imzalanan ve 2014'te yürürlüğe giren bu sözleşme, kadına yönelik şiddetin tüm türlerini kapsar ve bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşmedir. 3. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun: 2012 yılında kabul edilen bu kanun, İstanbul Sözleşmesi'ne paralel düzenlemeler içerir ve kadına yönelik şiddeti önlemek için kapsamlı tedbirler getirir.

    Ayrımcılığın türleri nelerdir?

    Ayrımcılığın türleri şu şekilde sınıflandırılabilir: 1. Doğrudan Ayrımcılık: Belirli bir gruba mensup kişilerin haklarından faydalanma imkanının başkalarına oranla daha sınırlı olmasıdır. 2. Dolaylı Ayrımcılık: Tarafsızmış gibi görünen bir yasa, politika veya uygulamanın belirli bir grubu orantısız etkilemesidir. 3. Kesişimsel Ayrımcılık: Çeşitli ayrımcılık biçimlerinin bir araya gelerek, belirli bir grubu daha da dezavantajlı hale getirmesidir. 4. Toxic Söylemler ve Şeytanlaştırma: Siyasi liderlerin nefret dolu ve ayrımcı söylemlerinin azınlık gruplara yönelik düşmanlığı ve şiddeti körüklemesidir. 5. Diğer Türler: Irkçılık, yabancı düşmanlığı, yaş ayrımcılığı, din ayrımcılığı, engellilik ayrımcılığı, cinsel yönelim ayrımcılığı gibi.

    Kadın hakları uluslararası sözleşmeler nelerdir?

    Kadın haklarını düzenleyen bazı uluslararası sözleşmeler şunlardır: 1. Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılmasına Dair Sözleşme (CEDAW). 2. İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi). 3. Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesine ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi). 4. 100 No’lu ILO Sözleşmesi: Eşit değerde iş için erkek ve kadınlar arasında ücret eşitliğini düzenler. 5. 111 No’lu ILO Sözleşmesi: Ayrımcılık (İş ve Meslek) hakkında olup, iş hayatında ayrımcılığı yasaklar.

    İşverenin ayrımcılık yapamayacağı haller nelerdir?

    İşverenin ayrımcılık yapamayacağı haller, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesinde belirtilmiştir: 1. Dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrımcılık yapılamaz. 2. Kısmi süreli (yarı zamanlı – part time) çalışan işçi ile tam zamanlı çalışan işçi arasında da ayrımcılık yapılamaz. 3. Belirsiz süreli işçi ile belirli süreli işçi arasında da ayrımcılık yasaktır. 4. İşveren, gebelik nedeniyle de ayrımcılık yapamaz. Ayrıca, işverenin işe alım sürecinde de eşit davranma yükümlülüğü vardır ve bu süreçte de ayrımcılık yapması yasaktır.

    Kadın istihdamı için pozitif ayrımcılık projesi nedir?

    Kadın İstihdamı İçin Pozitif Ayrımcılık Projesi (KİPAP), Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından kadın istihdamını teşvik etmek amacıyla hayata geçirilen bir projedir. Projenin temel amacı, işverenlerin işe alacakları kadınların mesleki bilgi ve becerilerini iş yerinde gözlemleyebilmelerini, eğitim verebilmelerini ve doğru kararlar alabilmelerini sağlamaktır. Proje kapsamında sağlanan destekler: - İşverene: Proje kapsamında çalıştırılan her kadın işçi için aylık 32.500 TL'ye kadar prim, vergi ve ücret desteği. - Çalışan kadına: 0-66 ay aralığında çocuk sahibi olması halinde aylık 7.500 TL çocuk bakım desteği. Projeden yararlanma şartları: - İşverenin imalat sektöründe faaliyet göstermesi ve en az iki sigortalı çalışana sahip olması. - İŞKUR'a kayıtlı olması ve destek ödemesi yapılan sürenin en az iki katı kadar süreyle istihdam etmeyi taahhüt etmesi. Başvurular, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri ile Hizmet Merkezleri'nden veya İŞKUR e-şube üzerinden yapılabilmektedir.

    Pozitif ayrımcılık hangi durumlarda yapılır?

    Pozitif ayrımcılık, dezavantajlı gruplara mensup kişilere, genelin faydalandığı haklardan yararlanabilmeleri için çeşitli durumlarda uygulanır: Eğitim: Dezavantajlı öğrenciler için burslar, kotalar ve özel eğitim programları gibi uygulamalar. İş hayatı: Cinsiyet eşitliği sağlamak amacıyla kadınlara yönelik uygulamalar, kadın çalışan oranını artırmak ve yönetici pozisyonlarına kadınların atanmasını teşvik etmek. Sağlık hizmetleri: Tekerlekli sandalye kullanan çalışanlar için asansör ve tuvalet gibi alanların düzenlenmesi. Siyasi yaşam: Kadınların siyasete daha aktif katılımını sağlamak adına uygulanan kota yöntemleri. Bu uygulamalar, toplumdaki eşitsizlikleri azaltmayı ve sosyal adaleti sağlamayı amaçlar.