• Buradasın

    İş hukuku işyeri uygulamaları nelerdir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İş hukuku işyeri uygulamaları, işverenin yönetim hakkı çerçevesinde kendi inisiyatifiyle uyguladığı ve tekrarladığı fiili davranışlardır 3.
    Bazı işyeri uygulamaları örnekleri:
    • işçilere belirli günlerde ikramiye verilmesi 2;
    • lojman, giyecek ve yakacak yardımı gibi ek sosyal edimler sağlanması 2;
    • doğum, ölüm, hastalık, evlenme gibi hallerde parasal yardımda bulunulması 2;
    • yolda geçen süreler için ücret ödenmesi 2;
    • daha uzun yıllık ücretli izin süreleri verilmesi 2;
    • iş akitlerinin yasayla belirlenen önellerden daha uzun sürelere bağlı kalınarak feshedilmesi 2.
    İşyeri uygulamaları, iş sözleşmesinin bir parçası haline gelebilir ve bu durumda işçilerin bu uygulamalara dayanarak alacak talep etme hakları doğar 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İş hukuku prim nedir?

    İş hukukunda prim, işçinin başarılı bir şekilde yaptığı işin karşılığı olarak ödüllendirilmesi amacıyla ödenen ek bir ücrettir. Primlerin bazı özellikleri: - Gönüllülük esasına dayanır: Prim ödemesinin yasal bir zorunluluğu yoktur. - Çalışma koşulu haline gelebilir: İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa bile, işverence düzenli şekilde yapılan prim ödemeleri, işçinin talebi için geçerli bir neden oluşturabilir. - Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır: Devamlılık gösteren prim, kıdem tazminatına esas alınacak ücretin tespitinde göz önünde bulundurulur. - Fazla mesai yerine geçmez: Prim, fazla mesai ücreti yerine kullanılamaz ve ondan mahsup edilemez.

    Bireysel iş hukuku nedir?

    Bireysel iş hukuku, işveren ve devlet ile birey olarak işçi arasındaki hukuki işlemleri inceleyen iş hukuku dalıdır. Bireysel iş hukukunun konuları şunlardır: - iş sözleşmesinin kurulması; - işçi ve işverenin karşılıklı hak ve borçları; - çalışma ücreti ve süreleri; - izinler; - iş sağlığı ve güvenliği. Bu hukuk dalı, genellikle işçi sayısı az olan küçük işletmelerde ve sendikal faaliyetlerin bulunmadığı işyerlerinde uygulanır.

    İş hukuku Yargıtay uygulamaları nelerdir?

    İş hukuku Yargıtay uygulamaları kapsamında öne çıkan bazı kararlar şunlardır: 1. İşe İade Davaları: İşverenin işçiyi geçerli bir neden olmaksızın işten çıkarması durumunda, işçi işe iade davası açabilir. 2. Mobbing (Psikolojik Taciz): İşçiye karşı sistematik baskı uygulanması durumunda, işçi manevi tazminat talebinde bulunabilir. 3. İş Kazası Davaları: İşverenin iş güvenliği tedbirlerini almadığı durumlarda işçi iş kazasına uğrarsa, işveren sorumlu tutulur. 4. Fazla Mesai Ücreti: İşçinin fazla mesai yaptığı durumlarda, normal ücretinin %50 fazlasını talep etme hakkı vardır. 5. Arabuluculuk: 2018 yılından itibaren iş davalarında arabuluculuk, dava öncesinde zorunlu hale getirilmiştir.

    İş hukuku okuyan biri ne iş yapar?

    İş hukuku okuyan biri, çeşitli alanlarda çalışarak hukuki danışmanlık ve yönetim görevlerini üstlenebilir. Bu kişiler için bazı iş olanakları şunlardır: 1. Avukatlık: Hukuki meselelerde müvekkillerin temsilini yapar, dava açar veya savunma yapar. 2. Şirketlerde Hukuk Departmanı: Şirketlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri konusunda yardımcı olur, ticari sözleşmeleri inceler ve hukuki riskleri belirler. 3. Hakim ve Savcı: Mahkemelerde davaları yönetir ve hukuki kararları verir. 4. Noter: Sözleşmelerin güvenirliğini ve geçerliliğini onaylar. 5. Uluslararası Hukuk: Farklı ülkelerin yasalarını ve uluslararası hukuk kurallarını analiz eder, uluslararası ilişkilerde hukuki çözümler üretir. Ayrıca, iş hukuku mezunları akademik kariyer yaparak üniversitelerde öğretim görevlisi veya araştırmacı olarak çalışabilirler.

    Birlikte işverenlik iş hukukunda nasıl değerlendirilir?

    Birlikte işverenlik, iş hukukunda işçinin aynı anda birden fazla işverene karşı iş görmesi olarak değerlendirilir. Birlikte işverenliğin unsurları şunlardır: 1. Tek bir iş ilişkisi: İşçi, tek bir iş ilişkisi uyarınca birden fazla işverene hizmet vermelidir. 2. İşverenler arasında bağlantı: İşverenler arasında sözleşmesel veya ekonomik bir bağ bulunmalıdır. 3. İş görme borcunun iç içe geçmesi: İşçinin hizmetleri, ayrıştırılamayacak şekilde iç içe geçmiş olmalıdır. 4. Aynı nitelikte iş: İşçi, tüm işverenlere karşı aynı nitelikte iş görme borcunu yerine getirmelidir. Hukuki sonuçlar açısından, birlikte işverenlik durumunda işverenler, işçinin ücret ve diğer haklarından müteselsilen sorumludur.

    Ücretin korunması iş hukuku nedir?

    Ücretin korunması iş hukuku, işçilerin ücretlerini güvence altına almak için iş hukukunda yer alan düzenlemeleri kapsar. Bu düzenlemeler şunlardır: 1. Ücretin işveren lehine kullanılamaması: İşveren, ücret ödemesini işçinin belirli ürünleri satın alması gibi şartlara bağlayamaz. 2. Ücretin haczedilememesi: İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez. 3. Ücret kesme cezasının sınırlandırılması: İşveren, toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilen sebepler dışında işçiye ücret kesme cezası veremez. 4. Ücretin öncelikli alacak olması: İcra ve İflas Kanunu'na göre, işçi ücretleri öncelikli alacaklardandır. 5. Ücret garanti fonu: İşsizlik Sigortası Kanunu'na göre, işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde işçilerin 3 aylık ödenmeyen ücret alacakları Ücret Garanti Fonu'ndan ödenir.

    Toplu iş hukukunun temel ilkeleri nelerdir?

    Toplu iş hukukunun temel ilkeleri şunlardır: 1. Eşitlik İlkesi: İşyerinde işçilere cinsiyet, dil, din, ırk, siyasi görüş gibi sebeplerle ayrımcılık yapılamaz. 2. İş Güvencesi İlkesi: Çalışanların haksız yere işten çıkarılmasını engeller ve belirli usul kurallarına uyulmasını gerektirir. 3. Sosyal Denge İlkesi: İşçi ve işveren arasındaki güç dengesizliğini gidererek, iş hayatında sosyal barışı sağlamayı amaçlar. 4. Toplu Pazarlık İlkesi: İşçilerin toplu olarak işverenle pazarlık yapma hakkını ifade eder. 5. İş Sağlığı ve Güvenliği İlkesi: İş yerinde çalışanların güvenli ve sağlıklı koşullarda çalışmalarını güvence altına alır.