• Buradasın

    İmar planında 14. madde uygulaması ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İmar planında 14. madde uygulaması, imar planlarının onaylanması ve yürürlüğe girmesi sürecini ifade eder 12.
    Bu maddeye göre:
    1. Uygulama imar planları, belediye meclislerince onaylandıktan sonra belediye başkanı tarafından mühürlenip imzalanır 1.
    2. Belediye ve mücavir alan sınırları dışında, il idare kurullarınca karar verilen imar planları, valilikçe uygun görüldüğünde onaylanarak yürürlüğe girer 1.
    3. Onaylanmış planlar, ilgili idarece herkesin görebileceği şekilde ilan yerlerinde asılır ve nerede nasıl görülebileceği mahalli haberleşme araçları ile duyurulur 1.
    4. 30 günlük ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir ve bu itirazlar ilgili idare nezdinde değerlendirilir 1.

    Konuyla ilgili materyaller

    Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği hangi kanuna tabidir?

    Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır. Ayrıca, 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Teşkilat ve Görevlerini düzenleyen 6. kısım 3. bölüm hükümlerine de atıfta bulunmaktadır.

    Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'ne göre yapı yaklaşma sınırı nedir?

    Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'ne göre yapı yaklaşma sınırı, yapının komşu parsellere en fazla yaklaşabileceği sınırdır. Bazı yapı yaklaşma sınırları: Konut ve ticaret bölgelerinde: Bitişik nizamda: 6 metre. Blok başlarında: Yan bahçe mesafesi + 6 metre. Ayrık nizamda: Yan bahçe mesafeleri toplamı + 6 metre. Yalnız 1 katlı dükkân yapılacak ticaret ve küçük sanayi bölgelerinde: Bitişik nizamda: 5 metre. Blok başlarında: Yan bahçe mesafesi + 5 metre. Ayrık nizamda: Yan bahçe mesafeleri toplamı + 5 metre. Sanayi bölgelerinde: 30 metre. Akaryakıt istasyonlarında: 40 metre. Konut dışı kentsel çalışma alanlarında: 40 metre. Köşe başına rastlayan parsellerde yol tarafındaki yan bahçe yerine, o yol için tayin edilmiş ön bahçe mesafesi alınır.

    İmar Kanunu'na göre kaç çeşit imar vardır?

    İmar Kanunu'na göre iki çeşit imar planı bulunmaktadır: 1. Nazım İmar Planı: Arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunluklarını ve ulaşım sistemlerini gösteren, uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olan plandır. 2. Uygulama İmar Planı: Tasdikli halihazır haritalar üzerine, nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli diğer bilgileri gösteren plandır.

    18 uygulama imar planına tabi alan ne demek?

    18 uygulama imar planına tabi alan, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi kapsamında imar planına uygun düzgün imar parselleri oluşturmak amacıyla belediyeler veya valilikler tarafından yürütülen parselasyon işlemlerinin uygulandığı alanları ifade eder. Bu uygulama ile: Mevcut ada ve parseller yeniden düzenlenerek imar planında belirlendiği şekilde ayrılır veya birleştirilir. Kamusal alanlar (yol, park, yeşil alan vb.) için yer ayrılır. Düzenleme ortaklık payı (DOP) kesintisi yapılarak, artan değer karşılığında kamusal alanlar için kaynak oluşturulur. 18. madde uygulamasının yapılabilmesi için öncelikle bir imar planının bulunması zorunludur.

    İmar plan notu değişikliği nedir?

    İmar plan notu değişikliği, mevcut imar planının notlarında yapılan resmi revizyonları ifade eder. İmar planı değişikliği ile yapılabilecek bazı değişiklikler şunlardır: yapılaşma hakkının artırılması (emsal artışı); yükseklik ve kat sayısının değiştirilmesi; parselin kullanım amacının değiştirilmesi. İmar planı değişikliği yapılabilmesi için bazı şartlar gereklidir: yeterliliğe sahip plan müellifinin olmaması; şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık olması; imar planı tadilatı ile tek bir alanda fonksiyonel değişiklik yapılarak plan bütünlüğünün bozulması; ilk kez yapılan ve değiştirilen imar planlarının üst ölçekteki planlara uymaması; imar planlarının değiştirilmesine ilişkin usul kurallarına uyulmaması. İmar planı değişikliği süreci, yerel yargı yetkisine bağlı olarak değişir. Ancak birçok bölgede ortak olan bazı genel adımlar şunlardır: Başlatma. Kamuya bildirim ve inceleme. Planlama komisyonu incelemesi. Yerel yönetim eylemi.

    İmar planlarında 14 ve 15 madde uygulamaları nedir?

    İmar planlarında 14. ve 15. madde uygulamaları, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ilgili maddelerine göre şu şekildedir: Madde 14: Belediye veya valilikler, imar planlarının uygulanması sırasında, bir gayrimenkulün belirli bir kısmının üzerinde kamu yararı amacıyla irtifak hakkı tesis edebilir. Madde 15: İmar planlarına göre yol, meydan, yeşil alan, park ve otopark gibi umumi hizmetlere ayrılan yerlere rastlayan gayrimenkullerin bu kısımlarının ifrazına veya tevhidine izin verilmez. Ayrıca, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15. maddesinin 5. fıkrasına göre; var olan durumuyla yapılaşmaya elverişli olmayan imar parsellerinde, paydaşlardan birinin istemi üzerine ya da doğrudan, parsel sahiplerine kendi aralarında anlaşmaları için yapılacak bildirimden başlayarak üç ay içerisinde anlaşma sağlanamazsa, ilgili yönetim birimi birleştirme ve ayırma yoluyla işlem yapmaya yetkilidir.

    İmar mevzuatına aykırılık nedir?

    İmar mevzuatına aykırılık, yapıların imar planlarına ve ruhsatlarına aykırı olarak izinsiz inşa edilmesi veya mevcut yapıların ruhsatsız bir şekilde kullanılması anlamına gelir. İmar mevzuatına aykırı yapılar şu şekilde tanımlanabilir: Muhtarlıktan izin alınmadan inşa edilen yapılar; Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olan yapılar; Fen ve sağlık kurallarına aykırı olan yapılar; Kat nizamı, taban alanı, komşu mesafeleri, ön cephe hattı, bina derinliği ve benzeri mevzuat hükümlerine uymayan yapılar; Komşu parsele, yola, kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış alanlara tecavüz eden yapılar; İnşaat yasağı bulunan yerlere inşa edilen yapılar. İmar mevzuatına aykırılık, aynı zamanda Plansız Alanlar Yönetmeliği’nin 4. maddesinde de tanımlanmıştır. İmar mevzuatına aykırılık, cezai yaptırımlar ve idari yıkım kararları gibi sonuçlar doğurabilir.