• Buradasın

    Haksız fesih halinde müspet ve menfi zarar ne zaman talep edilebilir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Haksız fesih halinde müspet ve menfi zarar talepleri farklı durumlarda ortaya çıkar:
    1. Müspet Zarar: Sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle doğan zarardır ve sözleşme ayakta iken talep edilebilir 12. Alacaklı, borçlunun gecikmiş ifasını kabul etmeyip, bu sebeple uğramış olduğu tüm zararların tazminini isteyebilir 1. Bu zarar kalemleri arasında ifa beklentisi sebebiyle yapılan giderler, dava giderleri ve yoksun kalınan karlar yer alır 14.
    2. Menfi Zarar: Sözleşmenin hüküm ifade etmemesinden kaynaklanan zarardır ve sözleşme feshedildiğinde talep edilebilir 12. Alacaklı, borçlunun sözleşme hükümlerini yerine getirmemesinden dolayı sözleşmeden dönmüş ve bu yüzden bir zarara uğradığını ileri sürebilir 1. Bu zarar, sözleşme yapılmamış olsaydı meydana gelmeyecek olan zararlara ilişkindir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Haksız fesih tazminatı TBK'nın hangi maddesinde düzenlenmiştir?

    Haksız fesih tazminatı, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 438. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, işveren haklı bir sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini feshederse, işçi belirli süreli sözleşmelerde sözleşme süresine, belirsiz süreli sözleşmelerde ise fesih bildirim süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı tazminat olarak talep edebilir.

    Aynen ifa ve müspet zarardan zımnen vazgeçme nedir?

    Aynen ifadan zımnen vazgeçme, alacaklının, borçlunun temerrüdü durumunda, aynen ifayı talep etmekten vazgeçtiğini açıkça bildirmeden, olumlu zararın veya sözleşmeden dönerek olumsuz zararın tazminini talep etmesi anlamına gelir. Müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Alacaklı, aynen ifadan vazgeçme beyanı ile hangi seçimlik hakkı kullanacağı bildiriminden önce, borçlunun aynen ifa yükümlülüğünü sona erdirir. Daha fazla bilgi için bir hukuk uzmanına danışılması önerilir.

    Menfi ve müspet zarar nedir?

    Müspet zarar ve menfi zarar, Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen iki farklı zarar türüdür. Müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Menfi zarar, uyulacağı veya yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi veya yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Menfi zarara örnek olarak şunlar verilebilir: Sözleşmenin kurulması için yapılan giderler; İfa beklentisiyle yapılan harcamalar; Önceden gerçekleştirilen edimin geri alınması için yapılan masraflar; Sözleşmeden dönme hakkı kullanılarak üçüncü kişilerle sözleşme akdetme fırsatının kaçırılması nedeniyle kaçırılan sözleşmelerden elde edilecek kazanç. Müspet zarara örnek olarak şunlar verilebilir: Alacaklının yoksun kaldığı kazançlar; Gecikme sebebiyle üçüncü kişilere ödenen tazminatlar; Dava giderleri; Ceza şartları.

    Menfi ve müspet tespit davası arasındaki fark nedir?

    Menfi ve müspet tespit davası arasındaki temel fark, tarafların iddia ettikleri hukuki durumların zıt olmasıdır. Menfi tespit davası. Müspet tespit davası. Ayrıca, menfi tespit davası, borçlunun borcunu ödemeden önce borçlu olmadığını ispat etmek için açtığı bir dava iken; müspet tespit davası, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığını tespit ettirmek amacıyla açılır.

    Menfi ve müspet zarar hangi tutar üzerinden hesaplanır?

    Menfi ve müspet zarar, farklı tutarlar üzerinden hesaplanır: 1. Menfi Zarar: Sözleşmenin yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi veya yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarar olarak hesaplanır. 2. Müspet Zarar: Sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır.

    Menfi ve müspet zarar birlikte talep edilebilir mi?

    Hayır, menfi ve müspet zarar birlikte talep edilemez. Menfi zarar talep edildiğinde sözleşme feshedilerek ortadan kaldırılırken, müspet zarar talep edildiğinde sözleşme geçerliliğini korur.

    Fesih halinde tazminat maddesi nedir?

    Fesih halinde tazminat maddesi, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesinde yer alan ihbar tazminatıdır. İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve belirlenen ihbar süresine uymaksızın fesheden tarafın, karşı tarafa ödemekle yükümlü olduğu bir tazminat türüdür. İhbar tazminatı şartları: Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirsiz süreli olması. İş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedilmiş olması. İş Kanununun 17. maddesinde yer alan fesih bildirim sürelerine uyulmamış olması. İhbar tazminatı süreleri, işçinin kıdemine göre değişiklik gösterir: 6 aydan az olan çalışma dönemi için 2 hafta. 6 aydan 1,5 yıla kadar olan çalışma dönemi için 4 hafta. 1,5 yıldan 3 yıla kadar olan çalışma dönemi için 6 hafta. 3 yıldan fazla olan çalışma dönemi için 8 hafta. Belirli süreli iş sözleşmelerinde ihbar süresi uygulanmaz.