• Buradasın

    4857 sayılı iş kanunu 41 maddesi nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    4857 sayılı İş Kanunu'nun 41. maddesi, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmayı düzenler 24:
    Maddeye göre:
    • Fazla çalışma, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır 24.
    • Fazla sürelerle çalışma, haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda, bu süreyi aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmaları ifade eder 4.
    • Ücretlendirme, her bir saat fazla çalışma için normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle yapılır 24.
    • İşçi, fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma karşılığında zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir 13.
    • Serbest zaman, altı ay zarfında ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanılır 3.
    • Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayı gereklidir 24.
    • Fazla çalışma süresi bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    4857 sayılı iş kanunu işçi mi işveren mi?

    4857 sayılı İş Kanunu hem işçiyi hem de işvereni kapsar. İşçi, bir iş sözleşmesine dayanarak bir işveren adına çalışan gerçek kişiye denir. İşveren ise işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara verilen addır.

    4857 sayılı iş kanunu 25-1 ve 17 arasındaki fark nedir?

    4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi ve 17. maddesi arasındaki temel farklar şunlardır: 1. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi, işverenin belirli durumlarda iş sözleşmesini derhal feshetme hakkını düzenler. 2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesi ise iş sözleşmesinin feshedilmesi için bildirim sürelerini belirler.

    4857 iş kanununa tabi çalışanlar hangi statüde?

    4857 sayılı İş Kanunu'na tabi çalışanlar, "işçi" statüsünde yer alır.

    4857 sayılı iş kanunu iş güvencesi nedir?

    4857 sayılı İş Kanunu'na göre iş güvencesi, işçinin işini güvenceye almak amacıyla işverenin süreli fesih hakkını kullanarak iş sözleşmesini sona erdirme yetkisini sınırlayan bir düzenlemedir. İş güvencesinden yararlanabilmek için dört temel şartın bir arada bulunması gerekmektedir: 1. İşyerinde en az otuz işçinin çalışıyor olması. 2. İşçinin en az altı aylık kıdemi olması. 3. Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olması. 4. İşçinin işveren vekili durumunda olmaması. Bu şartları taşıyan işçiler, iş sözleşmeleri feshedildiğinde geçerli bir sebep gösterilmesi gerekmektedir.

    4/857 iş kanununa tabi olanlar kimler?

    4857 sayılı İş Kanunu'na tabi olanlar, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerleri ve bu işyerlerinde çalışan işçilerdir. Bu kanun ayrıca aşağıdaki kişileri de kapsar: - İşverenler: İşçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler. - İşveren vekilleri: İşveren adına hareket eden ve işin yönetiminde görev alan kişiler. İstisnalar arasında ise kıyı işleri, tarım işleri, ev hizmetleri, sporcular ve çıraklar gibi belirli alanlar yer alır.

    4857 sayılı iş kanunu hangi mevzuat?

    4857 sayılı İş Kanunu, mevzuat.gov.tr sitesinde yer almaktadır.

    4857 sayılı iş kanununa göre işverenin yükümlülükleri nelerdir?

    4857 sayılı İş Kanunu'na göre işverenin yükümlülükleri şunlardır: 1. İş Sağlığı ve Güvenliği: İşverenler, çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. 2. Ücret ve Çalışma Koşulları: İşverenler, çalışanlara yazılı olarak genel ve özel çalışma koşullarını, günlük veya haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini bildirmek zorundadır. 3. İş Sözleşmesi: İş sözleşmeleri, belirli veya belirsiz süreli, tam süreli veya kısmî süreli olabilir ve bu sözleşmeler özel bir şekle tâbi değildir. 4. İşçi Hakları: İşveren, cinsiyet veya gebelik nedeniyle işçilere farklı işlem yapamaz ve aynı veya eşit değerde bir iş için daha düşük ücret kararlaştıramaz. 5. Toplu İşçi Çıkarma: İşveren, ekonomik veya teknolojik sebepler gibi geçerli bir sebep olmadıkça, toplu işçi çıkarırken ilgili makamlara bildirimde bulunmak zorundadır.