"Tarihin Parladığı Anlarda" programında emekli büyükelçi Oğuz Çelikkol ve araştırmacı yazar Karel Valencia'nın yer aldığı bu tarih tartışması, Türkiye-İsrail ilişkilerinin kuruluşundan günümüze kadar olan süreci ele almaktadır.. Video, Osmanlı'nın son döneminden itibaren Filistin'e başlayan Yahudi göçünden başlayarak, I. Dünya Savaşı, Balfour Bildirisi, Sanremo Konferansı, II. Dünya Savaşı dönemindeki Yahudi mülteciler, Struma vapuru olayı, İsrail'in ilanı ve tanınması sürecini kronolojik olarak incelemektedir. Türkiye'nin İsrail'i 1949'da tanımaya karar vermesinin nedenleri, Türkiye'den İsrail'e göç eden Yahudi nüfusunun durumu ve 1948'den günümüze kadar Türkiye-İsrail ilişkilerinin gelişimi detaylı şekilde anlatılmaktadır.. Programda ayrıca Filistin sorununun Türkiye-İsrail ilişkilerini nasıl etkilediği, 1956 Suez Krizi, 1967 Savaşı, 1980'lerde Kudüs ilhakı ve 1990'larda Oslo Anlaşmaları sonrası ilişkilerin gelişimi gibi önemli dönüm noktaları da ele alınmaktadır. Türkiye'nin Batı ile ilişkilerini geliştirmek için Amerika Birleşik Devletleri ile yakınlaşma çabaları ve Yahudi lobisinin etkisi de tartışmanın bir parçasıdır.
Büyükelçilik Ankara ve çevresindeki illerde ikamet eden Türk vatandaşlarına hizmet vermektedir. Mahatma Gandhi Caddesi No 85 Gaziosmanpaşa'da bulunmaktadır. Pazartesi-Cuma günleri 10:00-13:00 arası hizmet vermektedir
Bu video, İsrail'in tarihi ve Türkiye-İsrail ilişkilerini anlatan eğitici bir belgesel formatındadır. Videoda Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail hakkındaki açıklamaları da yer almaktadır.. Video, İsrail'in 1948'deki kuruluşundan günümüze kadar olan tarihsel sürecini kronolojik olarak ele almaktadır. İlk bölümde Kudüs'ün İsrail'e ait olduğu tartışması, Osmanlı dönemindeki Yahudi durumu, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonrası Yahudi göçleri ve Birleşmiş Milletler'in Filistin'i iki devlet arasında paylaşma kararı anlatılırken, ikinci bölümde Türkiye-İsrail ilişkilerinin 2000'li yıllardaki gerilemeleri ve 2011 yılından itibaren gelişen ilişkileri incelenmektedir.. Videoda ayrıca Türkiye'nin Filistin konusundaki tutumu, Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşme süreci ve Türkiye'nin Akdeniz'deki durumu da detaylı şekilde ele alınmaktadır. Türkiye-İsrail ilişkilerinin Gazi olaylarına kıyasla günümüzde daha ılıman bir hava oluşturduğu belirtilmektedir.
Bu videoda Tunahan Akman, bölge uzmanı yetiştirme programında ikinci sınıf öğrencisi olarak kendini tanıtıyor.. Tunahan, program kapsamında aldığı dil dersleri ve uzmanlık okumaları sayesinde kendi bölgesinin tarihini ve kültürünü tanıma fırsatı bulduğunu belirtiyor. Üniversitede ve bu program aracılığıyla aldığı eğitim doğrultusunda Türkiye-İsrail arasındaki sorunların çözümünde ülkesinin çıkarları için çalışmak istediğini ifade ediyor.
Bu video, Türkiye-İsrail ilişkileri üzerine bilimsel çalışmalar yürüten ve bu konuda kitap yazmış bir akademisyen tarafından sunulan bir sunum formatındadır. Konuşmacı, tarihsel olayları sadece bir fotoğraf karesi olarak değil, bir film şeridi gibi değerlendirmenin önemini vurgulamaktadır.. Video, Türkiye-İsrail ilişkilerinin kuruluşunu ve ilk on yılını ele alarak, 1948'de İsrail'in kuruluşundan sonra Türkiye'nin İsrail'i diplomatik olarak tanımaması, 1950'lerde Amerika'nın İsrail'e yakınlığıyla ilişkilerin gelişmesi ve 1958'de gerçekleşen gizli görüşmenin detaylarını inceliyor. Ayrıca, Kıbrıs meselesinin bu ilişkilere etkisi, 1967 ve 1973 savaşlarında Arapların yanında yer alması ve Filistin Kurtuluş Örgütü ile ilişkilerin gelişimi de ele alınıyor.. Konuşmacı, tarihsel belgelerin tek başına değil, dönemin koşullarıyla değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin Arap dünyası ile ilişkilerini korumak için İsrail ile ilişkilerini nasıl yönettiğini anlatıyor.
Bu video, Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu ve Ankara Üniversitesi'nde doktora yapmış bir uzmanın Türkiye-İsrail ilişkileri ve "Periferi Doktrini" hakkında yaptığı akademik bir sunum formatındadır. Ayrıca son bölümde Mehmet Ali Bey ve Hasan Çetin Derneği Başkanı Yusuf Bey'in yer aldığı bir sohbet de bulunmaktadır.. Sunum, 1958 yılında Adnan Menderes döneminde başlayan ve 1979-1999 yılları arasında devam eden Türkiye-İsrail arasındaki gizli istihbarat işbirliğini kronolojik olarak ele almaktadır. Periferi Doktrini'nin tarihçesi, nedenleri, kapsamı ve uygulama örnekleri detaylı şekilde incelenmektedir. Sunum, Türkiye'deki istihbarat kurumlarının eksiklikleri, 27 Mayıs darbesi sonrası Milli Birlik Komitesi'nin faaliyetleri ve İsrail'in Mossad istihbarat teşkilatı ile Türkiye arasındaki işbirliğinin nasıl geliştiği konularını kapsamaktadır.. Video ayrıca Kıbrıs'taki olaylar, Eli Cohen adlı Mossad ajanının Suriye'deki faaliyetleri, 1960'lı yıllarda Türkiye'de faaliyet gösteren Sovyet ajanlarına yönelik Mossad'ın desteği, Kızıldere olayı, Nahri Bari kampı saldırısı, Yom Kippur Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekatı gibi önemli olayları da ele almaktadır. Son bölümde ise Periferi Doktrini'nin günümüzdeki benzeri olup olmadığı, İsrail'in Arap ülkeleriyle ilişkileri ve Doğu Akdeniz'deki doğal gaz projeleri gibi güncel konular tartışılmaktadır.
Bu video, İmpos Ekonomi ve Güvenlik Araştırmaları Derneği tarafından düzenlenen bir webinar formatında olup, konuşmacı olarak Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü'nde doktora yapmış ve İsrail masasında araştırmacı olarak görev yapmış olan Haydar Oruç Bey bulunmaktadır.. Seminere, İsrail'in iç politikası ve uluslararası ilişkileri üzerine iki ana kategoride yapılandırılmıştır. İlk bölümde Netanyahu'in seçim kaybı nedenleri, yeni hükümetin karşı karşıya kaldığı sorunlar ve İsrail-Filistin anlaşmazlığı ele alınırken, ikinci bölümde İsrail-ABD ve İsrail-Iran ilişkileri, Abraham Anlaşmaları kapsamında Arap ülkeleri ile ilişkiler ve Türkiye-İsrail ilişkileri konuları tartışılmaktadır.. Videoda ayrıca İsrail'in yeni hükümetinin yapısı, Türkiye-İsrail ilişkilerinin geçmişteki normalleşme girişimleri, Doğu Akdeniz politikaları, Suriye'deki stratejik çıkarların çatışması ve İbrahim Anlaşmalarının etkileri gibi konular da detaylı olarak incelenmektedir. Konuşmacı, İsrail'in yeni hükümetinin Netanyahu dönemindeki marjinal politikadan uzaklaşmaya çalıştığını ve merkez-sola yakın bir koalisyon olduğunu vurgulamaktadır.
Bu video, Uluslararası İlişkiler YouTube kanalında yayınlanan bir eğitim dersidir. Bir eğitmen tarafından Uluslararası İlişkiler öğrencilerinin zorlandığı konular ele alınmaktadır.. Video, uluslararası ilişkiler teorilerini kapsamlı bir şekilde incelemektedir. İlk bölümde teorilerin genel anlamı, ortaya çıktıkları dönem ve düşünürler anlatılmakta, ardından realizm, idealizm ve hegemonik istikrar teorisi gibi temel teoriler detaylandırılmaktadır. İkinci bölümde 1970'lerden başlayarak disiplinin gelişimi, behaviorizm, feminizm ve soft power gibi teoriler ele alınmaktadır.. Türkiye-İsrail ilişkileri örneği üzerinden behaviorizmin nicesel yaklaşımı açıklanmakta ve 1980'lerde kadınların uluslararası siyasette daha fazla yer alması gerektiğini savunan feminist teoriler anlatılmaktadır. Eğitmen, post-modernizm ve post-yapısalcılık gibi konuların ayrı bir videoda ele alınacağını belirtmektedir.
Bu video, bir konuşmacının dış politika ve özellikle Türkiye-İsrail ilişkileri hakkında düşüncelerini paylaştığı bir konuşmadır. Konuşmacı, günlük hayattan örnekler vererek karmaşık kavramları basitleştirmeye çalışmaktadır.. Konuşma iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, insanların kısa vadeli mutluluk arayışının uzun vadeli emek ve çaba gerektirdiğini fareler üzerindeki deneylerle açıklamaktadır. İkinci bölümde ise Türkiye-İsrail ilişkilerindeki dinsel ve ideolojik totemlerin (İsrail'in Tevrat'ı ve Türkiye'nin dini) nasıl bir düşmanlık yarattığını, bu totemlerin nasıl "masal gibi" sabit kaldığını ve bu durumun politik söylemlerde nasıl yansıtıldığını anlatmaktadır. Konuşmacı, bu tür totemlerle dolu söylemlerin insanlık ve komşuluk ilişkilerine zarar verdiğini vurgulamaktadır.
Bu video, bir konuşmacının Türkiye-İsrail ilişkilerinin tarihsel gelişimini anlattığı eğitim içeriğidir.. Video, 1948'de İsrail'in kuruluşundan itibaren iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri kronolojik olarak ele almaktadır. 1950'lerden 2010'lara kadar olan süreçte Arap-İsrail çatışmasının etkileri, Soğuk Savaş dönemi, 1990'lardaki yakınlaşma süreci, 2000'li yıllardaki gerginlikler ve günümüzdeki durum detaylı şekilde incelenmektedir.. Konuşmacı, Ortadoğu'nun en büyük projesi ve Arap Baharı'nın etkileri çerçevesinde Türkiye-İsrail ilişkilerinin yeni ittifaklar kurduğunu vurgulamakta ve Korona sonrası dönemde diplomatik ilişkilerin büyükelçiler seviyesine yükseltileceğini, her iki ülkenin de bölgenin demokratikleşmesi ve ekonomik gelişmesi için anahtar rol oynayabileceğini düşünmektedir.
Bu video, bir konuşmacının Müştak Baba'nın Şam şiirini detaylı olarak analiz ettiği eğitim içeriğidir. Konuşmacı, şiirin Ebced hesabıyla yorumlanması ve tarihsel bağlamı hakkında bilgiler sunmaktadır.. Videoda öncelikle Müştak Baba'nın Şam şiirindeki tarihlerin (1315 Hicri, 1367 Hicri, 1610 Hicri) Türkiye, Suriye ve İsrail arasındaki ilişkileri nasıl yansıttığı incelenmektedir. Daha sonra Türkiye ve İsrail arasındaki Misak-ı Milli çekişmesi ele alınmakta ve Timsah şiiri üzerinden Türkiye'nin 2006-2030 yılları arasındaki siyasi gelişimi tahmin edilmektedir.. Konuşmacı, Şam bölgesinin geçmişte cennet gibi bir yer olduğunu, ancak 1948'den sonra cehennem gibi bir duruma geldiğini ve 2083'e kadar bu durumun devam edeceğini, sonrasında ise tekrar cennet haline geleceğini yorumlamaktadır. Ayrıca İstanbul, Ankara ve İzmir belediye seçimlerinin sonuçlarını öngördüğü belirtilmektedir.