Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Türkiye-İsrail ilişkileri üzerine bilimsel çalışmalar yürüten ve bu konuda kitap yazmış bir akademisyen tarafından sunulan bir sunum formatındadır. Konuşmacı, tarihsel olayları sadece bir fotoğraf karesi olarak değil, bir film şeridi gibi değerlendirmenin önemini vurgulamaktadır.
- Video, Türkiye-İsrail ilişkilerinin kuruluşunu ve ilk on yılını ele alarak, 1948'de İsrail'in kuruluşundan sonra Türkiye'nin İsrail'i diplomatik olarak tanımaması, 1950'lerde Amerika'nın İsrail'e yakınlığıyla ilişkilerin gelişmesi ve 1958'de gerçekleşen gizli görüşmenin detaylarını inceliyor. Ayrıca, Kıbrıs meselesinin bu ilişkilere etkisi, 1967 ve 1973 savaşlarında Arapların yanında yer alması ve Filistin Kurtuluş Örgütü ile ilişkilerin gelişimi de ele alınıyor.
- Konuşmacı, tarihsel belgelerin tek başına değil, dönemin koşullarıyla değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin Arap dünyası ile ilişkilerini korumak için İsrail ile ilişkilerini nasıl yönettiğini anlatıyor.
- Türkiye-İsrail İlişkilerinin Kuruluşu
- İsrail arşivlerinde ortaya çıkan bir belge, Türkiye-İsrail ilişkilerinin geçmişine dair yorumların artmasına sebep oldu.
- 1958 yılının 29 Ağustos'unda dönemin İsrail Başbakanı David Ben-Gurion, Dışişleri Bakanı Goldemaier'in Ankara'ya yaptığı ziyaret esnasında gizli bir görüşme gerçekleştirdi.
- Bu görüşmede Türkiye'nin Başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile İsrail'in Başbakanı David Ben-Gurion ve Dışişleri Bakanı Goldemaier arasında görüşmeler yapıldı.
- 03:33Türkiye-İsrail İlişkilerinin Gelişimi
- 1948'de İsrail devleti kurulduğunda Türkiye ilk önce diplomatik olarak tanımadı, Araplarla olan yakın ilişkileri ve İsrail'deki sosyalistlerin Sovyet uydusu olabileceği endişesiyle mesafeli durdu.
- Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye'nin ilişkileri gelişirken, Amerika'nın da İsrail'e yakın olduğu ortaya çıkınca Türkiye adım adım İsrail ile ilişkilerini inşa etti.
- Türkiye, İsrail'in sınırlarını tanımadığını kayda geçirdi ve Filistin meselesi barışçıl yollardan sonuçlanmadığı müddetçe İsrail'in sınırlarının tartışmalı olduğunu dünyaya ilan etti.
- 05:20İlişkilerin Gerilimli Dönemi
- Türkiye'nin 1955'te Irak'la Bağdat Paktı'nı kurması ve bu pakta İngiltere, İran ve Pakistan'ın katılması İsrail'de endişelere sebep oldu.
- Türkiye, Bağdat Paktı'nı Mısır merkezli Nasırizmin Suriye üzerinden Türkiye'ye tehdit oluşturduğu algısından dolayı kurmuştu.
- 1956 Süveyş Savaşı'ndan sonra Türkiye, İsrail'deki elçisini geri gönderdi ve Türkiye-İsrail ilişkileri gerilimli bir döneme girdi.
- 06:39İlişkilerin Yeniden Kurgulanması
- 1957'deki Suriye krizinden sonra Türkiye, İsrail ile ilişkilerini yeniden kurgulamaya başladı ve temaslar arttı.
- 1957'de Eisenhower Dokt ilan edilmesiyle Amerika Birleşik Devletleri, Ortadoğu'ya Sovyet etkisinin yerleşmesine izin vermeyeceğini ilan etti.
- 1958 başından itibaren Türkiye ile İsrail arasındaki görüşmeler artmaya başladı ve İsrail arşivinde bu görüşmelerle ilgili çok sayıda belge bulunuyor.
- 08:33İki Başbakan Arasındaki Görüşme
- 1958 baharında yapılan görüşmelerde İsrail ve Türk başbakanlarının bir araya getirilmesi ve diyalog mekanizması kurulması konusunda mutabakata varılmıştı.
- 14 Temmuz 1958'de Irak'ta General Kasım tarafından gerçekleşen askeri darbe ve Bağdat Paktı'nın mimarlarından Irak Kralı Faysal ile Nuri el-Said Paşa'nın öldürülmesi Türkiye'yi ciddi bir tehdit algılamaya sebep oldu.
- İsrail Başbakanı ve Dışişleri Bakanı, istihbarat yetkilileriyle birlikte Ankara'ya geldi ve çok gizli bir görüşme gerçekleştirdiler.
- 10:11Çevresel Pak Doktrini ve Sonuç Bildirgesi
- David Ben-Gurion'un 1950'lerin ikinci yarısında ortaya attığı "Çevresel Pak" adında bir doktrini vardı.
- Bu doktrin, İsrail'in yakınındaki Arap düşmanlarını İsrail'in uzağındaki Arap olmayan dostlarla dengeleme anlayışı içerisinde Ortadoğu ve Afrika'daki Arap olmayan ülkelerle yakın ilişkiler kurma amacını güdüyordu.
- İki ülke arasında tutanak altına alınan sonuç bildirgesinde askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin üst düzeye çıkartılması amaçlanıyor ve büyükelçi değiş tokuşunun yapılması karara bağlanmış gözüküyor.
- 11:50Tarihsel Olayların Değerlendirilmesi
- Tarihsel olayları sadece bir fotoğraf karesi gibi değerlendirmek yerine, film şeridi gibi öncesiyle sonrasıyla değerlendirmek gerekir.
- Sadece belge üzerinden gittiğimizde, iki ülkenin Mısır'a karşı işbirliği yapmaya karar verdiklerini zannederiz, ancak süreç devam etmiştir.
- David Ben Gurion'un arzu ettiği şekilde Türkiye hiçbir zaman çevresel pakt parçası olmamıştır.
- 12:37Türkiye-İsrail İlişkilerinin Gelişimi
- Kıbrıs meselesi 1959'un ikinci yarısında ve 1960'ların ilk yarısında hızlanarak, Londra-Zürih anlaşmalarıyla Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ortaya çıkışı, Türkiye'nin Arap dünyasından desteği almayı arzu etmesi, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin büyükelçilik seviyesine çıkmasına mani olmuştur.
- Türkiye, Arap komşularını rahatsız edecek şekilde İsrail ile açıktan bir askeri işbirliğine girmemiştir.
- İsrail daha sonra adı Sente olarak değişen Bağdat Paktı'na hiçbir zaman üye olmamıştır.
- 13:16İlişkilerin Gelişimi ve İstihbarat İşbirliği
- İki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkiler gelişmiştir, ancak en fazla gelişen alan istihbarat alanında işbirliği olmuştur.
- Offra Baggio'nun kitabında ve dönemin tanıklarının anlatılarından, dönemin Milli İstihbarat Teşkilatı ( MAH) ile Mossad arasında istihbarat alışverişi ve bazı istihbarat cihazlarının paylaşımı konusunda önemli adımlar atıldığı görülmektedir.
- Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler sadece iki ülke arasında gelişen ilişkiler olmadı, 1950'li yıllarda bu ilişkilerin ortaya çıkmasını ve ilerlemesini sağlayan dış çevre etkileri ve bölgesel etkiler olmuştur.
- 14:08Türkiye'nin Dış Politikası ve İsrail İlişkileri
- Türkiye'nin Arap dünyası ile İsrail arasında bir denge sağlamak için çaba gösterdiği ve 1960'lı yıllarda çok yönlü dış politikaya geçiş arayışları içerisinde Arap dünyası ile ilişkilerini daha da geliştirmeye çalıştığı görülmektedir.
- 1967 ve 1973 savaşlarında Türkiye'nin Arapların yanında yer alması, savaşa girmedi ama Arapları desteklediği, kızlar üzerinden yardım gönderdiği ve 1967'de Birleşmiş Milletler'in almış olduğu 242 sayılı kararın arkasında durduğu belirtilmektedir.
- Türkiye, Kudüs'ün İsrail tarafından başkent ilan edilmesini asla kabul etmemiş ve Filistin Kurtuluş Örgütü ile 1970'lerin sonundan itibaren siyasi ilişkiler kurmuştur.
- 15:22Tarihsel Olayların Değerlendirilmesi İçin Öneriler
- Tarihsel olaylar mutlaka bulunduğu dönemin koşullarıyla değerlendirilmelidir.
- Bugünden geriye retrospektif olarak bakmak suretiyle, sanki bugün var olan bir takım gelişmelerin o gün de var olduğunu söylemek yanlıştır.
- Hiçbir tarihi belge ne kadar önemli olursa olsun, bir fotoğraf karesi olarak değil, bir film şeridinin parçası olarak görülmeli ve öncesi ve sonrası değerlendirilmeden, aralarındaki bağlantı kurulmadan tek başına hiçbir belgenin önemi yoktur.