• Buradasın

    Türkiye-İsrail İlişkilerinin Tarihsel Gelişimi

    youtube.com/watch?v=OL1I3_NU4HY

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Tarihin Parladığı Anlarda" programında emekli büyükelçi Oğuz Çelikkol ve araştırmacı yazar Karel Valencia'nın yer aldığı bu tarih tartışması, Türkiye-İsrail ilişkilerinin kuruluşundan günümüze kadar olan süreci ele almaktadır.
    • Video, Osmanlı'nın son döneminden itibaren Filistin'e başlayan Yahudi göçünden başlayarak, I. Dünya Savaşı, Balfour Bildirisi, Sanremo Konferansı, II. Dünya Savaşı dönemindeki Yahudi mülteciler, Struma vapuru olayı, İsrail'in ilanı ve tanınması sürecini kronolojik olarak incelemektedir. Türkiye'nin İsrail'i 1949'da tanımaya karar vermesinin nedenleri, Türkiye'den İsrail'e göç eden Yahudi nüfusunun durumu ve 1948'den günümüze kadar Türkiye-İsrail ilişkilerinin gelişimi detaylı şekilde anlatılmaktadır.
    • Programda ayrıca Filistin sorununun Türkiye-İsrail ilişkilerini nasıl etkilediği, 1956 Suez Krizi, 1967 Savaşı, 1980'lerde Kudüs ilhakı ve 1990'larda Oslo Anlaşmaları sonrası ilişkilerin gelişimi gibi önemli dönüm noktaları da ele alınmaktadır. Türkiye'nin Batı ile ilişkilerini geliştirmek için Amerika Birleşik Devletleri ile yakınlaşma çabaları ve Yahudi lobisinin etkisi de tartışmanın bir parçasıdır.
    00:38Türkiye-İsrail İlişkilerinin Kuruluşu Hakkında Tartışma
    • Program, Türkiye-İsrail ilişkilerinin kuruluşunu tarihin parladığı anlarda tartışmak amacıyla iki konukla birlikte sunulmaktadır.
    • Tartışma, Osmanlı'nın son döneminden itibaren Filistin'e başlayan Yahudi göçü, I. Dünya Savaşı sırasında Filistin'de meydana gelen gelişmeler, iki savaş arası dönemde Filistin'e Avrupa ve dünyanın çeşitli yerlerinden devam eden Yahudi göçleri ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında Filistin'in Birleşmiş Milletler tarafından bölünme kararının alınması konularını kapsayacak.
    • Konuklar, emekli büyükelçi Oğuz Çelikkol ve araştırmacı yazar Karel Valencia'dır.
    01:36Konukların Kitapları ve Türkiye'deki Yahudi Nüfusu
    • Oğuz Çelikkol'un "One Minute'dan Marmara'ya", "İçimizdeki Komşu Suriye" ve "Dünden Bugüne Türk-Yunan İlişkilerine Bir Bakış" başlıklı kitapları bulunmaktadır.
    • Karel Valencia'nın ise "Hilal ve Siyon Yıldızı: Türk-İsrail İlişkilerinin Kuruluşu" adlı çalışması bulunmaktadır.
    • 1492'den itibaren İspanya'dan göç eden ve Selanik, İzmir, Kıbrıs, Beyrut ve İstanbul'da yerleşen Sephardi Yahudileri, Osmanlı Devleti'nde yer almaktadır.
    03:12Siyonizm ve Filistin'deki Yahudi Nüfusu
    • 19. yüzyılın sonundan itibaren Doğu Avrupa Yahudilerinin Filistin'e gelme arzuları oluşmaya başlamıştır ve bu konuda öncülük edenlerin başında Theodor Herzl bulunmaktadır.
    • 19. yüzyılın ortalarında Filistin Eyaleti'nin nüfusu 600 bin civarındaydı; bunun %80'i Müslüman Arap, %10'u Hristiyan Arap ve %5-7'si Yahudi'di.
    • Siyonist akım tarafından Avrupa'da ortaya çıkan Filistin'de bir devlet kurma fikri için yapılması gereken ilk adım, Yahudilerin Avrupa'dan Filistin'e göçüydü ve bunun için Osmanlılardan izin almak gerekiyordu.
    04:47Herzl ve Osmanlı İmparatorluğu
    • Herzl, Osmanlılardan izni almak üzere İstanbul'a iki-üç defa gelmiştir.
    • Almanya, Osmanlılar üzerinde büyük bir etkiye sahipti ve Kayser'in Kudüs ziyareti sırasında Hicaz demiryolu için gidiyordu.
    • Almanlar, Berlin'den Bağdat'a kadar olan Hicaz demiryolu'nun finansmanını üstlenmişti.
    06:07Kayser'in Ziyareti ve Herzl'ın Görevi
    • Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasından kısa bir süre önce Kayser, Almanya'nın etkisiyle İstanbul'a bir ziyaret yapmıştır.
    • Kayser, hacı olmak için Kudüs'e gitti ve Herzl, Osmanlı üzerinde baskı yapılması konusunda Almanları ikna etmek için onunla birlikte Kudüs'e gidip görüşmüştür.
    • Osmanlılar, büyük bir göç akımına izin vermemiştir.
    07:30Siyonizmin Doğuşu ve Filistin'deki Gelişmeler
    • Siyonizmin doğuşunun sebebi, Dreyfus davasıdır; bu davada sebepsiz bir şekilde Yahudi olduğu için suçlanan bir subay vardı.
    • Emile Zola'nın gazete yazısında, antisemitizmin kaçınılmaz olduğu ve asimilasyonun bir çözüm olmadığı belirtilmiştir.
    • Herzl, Filistin'de bir devlet kurmak için ülkelerle pazarlıklar yapmak ve diplomatik bakımdan bu devleti kurabilmek için çaba göstermiştir.
    09:08Siyonizmin Gelişimi ve Osmanlı'nın Tepkisi
    • Siyonizm o dönemde ütopik bir düşünceydi ve çok büyük bir desteği yoktu.
    • Herzl, ilk başta Rothschild'den destek alamamış, ancak sonra desteğini kazanmıştır.
    • 19. yüzyıl sonunda Filistin'de Yahudi nüfusu çok düşük seviyedeydi.
    11:17Rusya'dan Göçler ve Osmanlı'nın Tepkisi
    • 1881'de Rusya'da II. Aleksandr'ın öldürülmesi sonrası Yahudilere karşı pogromlar başlamış ve Rusya'dan göçler başlamıştır.
    • Osmanlı, Rusya'dan gelen Yahudileri Rusya'nın bir oyunu olup olmadığı ve güç kazanmaya çalışıp olmadığı konusunda şüpheyle yaklaştı.
    • Milliyetçilik hareketleri nedeniyle Yahudilerin toplu olarak o bölgede bir kalabalık oluşturmasını istemeyen Osmanlı, Kudüs sancağına göçü yasaklamıştır.
    12:07Dünya Savaşı Dönemi Filistin Ziyaretleri
    • Dünya Savaşı'na doğru gelenlerin sayısı artmaya başladı ve kaçak yollarla da gelenler oldu.
    • Enver Paşa, Cemal Paşa ve Kudüs Müftüsü, Dünya Savaşı sırasında Filistin cephesini ziyaret ettiler.
    • Ziyaret sırasında Mescid-i Aksa ve Kubbetü's-Sahra'nın önünde çekilen fotoğraflar bulunmaktadır.
    13:12Baron Rothschild'a Mektup ve Siyonist Hareketi
    • 1917'de İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Ballfor, Baron Rothschild'a gönderdiği mektupta Yahudiler için bir anayurt (national homeland) kurulması fikrini desteklediğini belirtti.
    • Bu mektup, Siyonistlerin İsrail devleti kurma hedeflerinin gerekçesini oluşturdu.
    • Göç arttıkça Araplar rahatsızlık duydu ve özellikle Nazi dönemi başlayınca İngiltere, Filistin'e göçü engelleme tedbirleri aldı.
    14:40İngiltere'nin Ortadoğu Politikası
    • İngiltere o dönemde herkese bir şey vaat ediyordu: Araplara bir Arap devleti, Fransızlara ise toprak vaat ediliyordu.
    • Baron Rothschild, o dönemde dünyanın en zengin ailelerinden biriydi ve İngiltere Dışişleri Bakanı ona mektup yazdı.
    • Mektupta "Majestelerinin hükümeti Filistin'de Yahudiler için bir ulusal yurt kurulması fikrini desteklemektedir" denildi.
    15:53Siyonist Hareketinin Yayılması
    • Filistin'de bir Yahudi devleti kurma fikri önce Doğu Avrupa'da başlamış, sonra Batıya geçerek Dünya Savaşı sırasında tüm Yahudi toplumuna yayılmış durumdaydı.
    • İngiltere'deki Yahudi kuruluşları, İngiltere'nin Ortadoğu planları konusunda haberdardı.
    • Siyonistler, İsrail'de bir devlet kurulması fikri İngiltere'nin desteğiyle görünür bir hedef haline gelmişti.
    16:43Sykes-Picot Anlaşması
    • Sykes-Picot Anlaşması Mayıs 1916'da İngiliz ve Fransız Dışişleri Bakanları tarafından imzalandı.
    • Anlaşma sadece Ortadoğu ile ilgili değildi, İstanbul ve Doğu Anadolu Ruslara, Ermenistan ve İtalya'yı da içermekteydi.
    • Rusya daha sonra savaştan çekilmek zorunda kaldı ve anlaşmalar yeniden paylaşım yapıldı.
    17:39Siyonistlerin Diplomatik Stratejisi
    • Siyonistler, İsrail'i kurmak için İngiltere, Fransa ve Rusya gibi ülkelerden destek istediler.
    • Yahudiler, ülkelerine "Filistin'de bir Yahudi vatanı kurulması sizin de yararınıza" diyerek fikirlerini satmaya çalıştılar.
    • İngiltere'de başka bir fikir de ortaya çıktı: Yahudilere Uganda'da (Afrika'da) bir devlet kurulması teklif edildi, ancak bu teklif reddedildi.
    18:50Gizli Anlaşmalar ve San Remo Konferansı
    • Sykes-Picot Anlaşması 1917'de devrimden sonra ortaya atıldı ve İngiltere'nin farklı ülkelerin farklı topraklara vaat ettiği ortaya çıktı.
    • 1920'de San Remo Konferansı'nda Filistin'in İngiliz mandası altında kalacağı gerçeği değişmedi.
    • San Remo'da değişen en büyük husus Musul petrollerinin İngilizlere kalmasıydı, Fransa'ya ise %25'lik bir hak tanındı.
    20:01Kudüs'un Düşüşü
    • Birinci Dünya Savaşı'nın bitmesinden yaklaşık bir yıl önce, Kasım 1917'de Kudüs düşüşü gerçekleşti.
    • 18 numaralı fotoğrafta, İngiliz-Filistin cephesi komutanı General Allenby'nin Kudüs'e girişi gösterilmektedir.
    • Fotoğrafta Yafa Kapısı'nın üzerinde Türk bayrağı görülebilmekte, ancak bir sene sonra çekilen fotoğraflarda bu bayrağın yerinde bulunmadığı belirtilmektedir.
    21:18Kudüs Surları ve Sultan Süleyman
    • Kanuni Sultan Süleyman tarafından yenilenen Kudüs surları, Eski Kudüs'ü çevreleyen Osmanlı surlarıdır ve caddenin adı hala "Kanuni Sultan Süleyman Caddesi"dir.
    • Yafa Kapısı'nda bulunan kitabede "La ilahe illallah İbrahim Halilullah" yazısı yer almaktadır, bu ifade İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik için ortak bir peygamber olan İbrahim'e atıfta bulunmaktadır.
    • İsrail'in kurulmasından sonra kapıların üzerindeki yazıların sıralaması değiştirilmiş, İbranice en öne getirilmiştir.
    22:55Sanremo Konferansı
    • Sanremo Konferansı, 1920'de İtalya'nın Sanremo kentinde düzenlenen, Birinci Dünya Savaşı'nın galip devletlerinin (İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Japonlar) katılımıyla yapılan bir konferanstır.
    • Konferans, Sev Antlaşması'nın nasıl yapılacağı konusunda görüşmeler yapmıştır ve Türklerin konuşma hakkı tanınmamıştır.
    • Konferans sonucunda Musul bölgesi İngilizlere, İzmir İtalyanlara verilmiştir ve Filistin'deki manda idaresi kurulmuştur.
    26:17Yahudi Göçü ve Nüfus Değişimi
    • 1922'de Filistin nüfusu 761 bin olup bunun 598 bin'i Müslüman, 83 bin'i Yahudi, 71 bin'i Hristiyan'dı.
    • 1930'ların sonunda Filistin nüfusu 1.383 bin'e ulaşmış, Yahudi nüfusu 83 bin'den 386 bine çıkmıştır.
    • 1947'de Filistin'deki toplam nüfus içinde Arapların oranı %67, Yahudilerin oranı %33'tür.
    28:04İngiliz Yönetimi ve Yahudi Göçü
    • İngiltere, 1930'ların ortalarından itibaren Yahudi göçünü engellemeye başlamıştır, bu durum Almanya'daki Nazi Partisi'nin iktidara gelmesi ve Avrupa'da artan antisemitik söylem nedeniyle olmuştur.
    • 1939'da Yahudi göçü yasaklanmıştır, beş sene boyunca çok küçük bir miktarda göç olabilir ancak gemilerden bile sınırlı kabul edilmiştir.
    • İlk başlarda Yahudi göçü ekonomiye katkı sağlamış, yeni iş alanları ve teknoloji getirmiştir, ancak zamanla Araplar ve Yahudiler arasında çatışmalar başlamıştır.
    30:54Siyasi Gelişmeler ve Çatışmalar
    • 1920'lerin sonundan itibaren ciddi karşılıklı çatışmalar yaşanmaya başlamış, Yahudilerin kurduğu örgütler (Hagana, Irgun) ve Arapların kurduğu örgütler (Yeşil El) arasında çatışmalar olmuştur.
    • İngilizler, Filistin'deki bu çatışmalar nedeniyle bölgedeki yönetim iddiasını bırakmış ve 1947'de Birleşmiş Milletler'e teslim etmiştir.
    31:47Filistin'de Arap-Yahudi Çatışmaları
    • Araplar Yahudilerin göçüne ve eylemlerine karşı gösteriler düzenliyor, özellikle 1936-1939 arasında büyük bir isyan yaşanıyor.
    • 1921'de Nabi Musa festivalinde ilk kez sıkıntılar çıkıyor ve birkaç kişi öldürülmekte, 1929'da Batı Duvarı'nda saldırı oluyor.
    • İrgun ve Hagana gibi Yahudi örgütleri önce toprakları satın alarak, sonra silah zoruyla Arapları çıkartarak topraklara el koymaya çalışıyor.
    33:15İngiltere ve Birleşmiş Milletler
    • İngiltere, Nazi Almanyası'nın ortaya çıkmasından sonra Avrupa'daki gelişmeler ve İkinci Dünya Savaşı'na giden süreçte Yahudi göçünü engelleme girişimleri yapıyor.
    • İngiltere, terör olayları ve çatışmalar nedeniyle göçü yavaşlatıyor ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra konuyu Birleşmiş Milletler'e bırakıyor.
    33:52Atatürk'ün Filistin Politikası
    • 1930'lara döndüğümüzde Türkiye yeni kurulmuş Cumhuriyet ve Atatürk'ün dengeli siyaseti var.
    • Atatürk'ün Filistin'e bakışı, 1937'de Hindistan'da çıkan Bombay Chronicle gazetesindeki röportajda ortaya çıkıyor; Filistin'de Yahudi veya Hıristiyan bir devlete karşı olduğunu belirtiyor.
    • Basına bakıldığında Ortadoğu ile ilgili, özellikle Filistin ile ilgili fazla haber yok, gazetelerde aralara serpiştirilmiş, nötr ve dengeli haberler var.
    36:57Türkiye'nin Ortadoğu Politikası
    • Atatürk'ün Ortadoğu'ya ilgisizliği deniyor ama bu tam olarak doğru değil, o dönemde Ortadoğu'da bağımsız ülke yok.
    • Türkiye, İran ve Afganistan'a çok büyük ilgi gösterirken, Ürdün ve Irak ile de ilişkiler kurmaya çalışıyor.
    • Suriye ve Lübnan Fransız mandası altında, Filistin ise İngiltere yönetiminde, Türkiye'nin Ortadoğu politikası ciddi bir şekilde bağımsız devletlerle değil, batı emperyalizminin etkisi altındaki bölgelerle ilgileniyor.
    39:24Yahudi Bilim Adamlarının Türkiye'ye Göçü
    • 1933'te Almanya'da Nazi Partisi iktidara geldikten sonra Yahudiler memuriyetten ve üniversitelerden atılıyorlar.
    • 1934'ten itibaren Atatürk'ün talimatıyla Yahudi bilim adamları Türkiye'ye davet ediliyor, Nobel ödüllü profesörler de arasında.
    • Bu bilim adamları İstanbul Üniversitesi'ne ve Ankara Üniversitesi'ne gidiyor, yaklaşık 60-90 kişi aileleriyle birlikte toplam 600 kişiyi geçmiyor.
    41:30İkinci Dünya Savaşı ve Yahudi Kurtarımları
    • İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye'nin dolaylı ve doğrudan kurtardığı Yahudi sayısı 15.000 ile 150.000 arasında değişen rakamlarla belirtiliyor.
    • Türkiye'nin ikinci dünya savaşı sırasında Yahudilere yardım etmesi, Almanya ile ilişkilerin o dönemde Türkiye için önemli olması nedeniyle daha önce değil, savaş sırasında gerçekleşiyor.
    42:09Türk Diplomatlarının Holokost'ta Rolü
    • Türk büyükelçileri, Yunanistan'da Nazi işgalinde kalan Türk vatandaşlarını korumaya çalışmışlardır.
    • Stanford Üniversitesi'ne göre, 150 bine kadar Yahudi'nin Türk diplomatları tarafından kurtarıldığı belirtilmektedir.
    • Yad Vashem Holokost Müzesi'nin verdiği uluslararası dürüstlük ödülü sadece Selahattin Ülkümen'e verilmiştir.
    43:07Türkiye'de Yahudi Göçü Hakkında Yanlış Anlayışlar
    • 2000'li yıllarda Türkiye'de "Türk diplomatları Yahudileri kurtardı ve pasaportlar verdi" şeklinde bir söylem meydana gelmiştir.
    • 1492'de İspanya ve Portekiz'den gelen yaklaşık 150 bin Yahudi Osmanlılar tarafından kabul edilmiştir.
    • İkinci Dünya Savaşı'nda Doğu Avrupa'dan Filistin'e gitmek isteyen Yahudilerin Türkiye'den geçişiyle ilgili Struma vapuru hadisesi önem taşımaktadır.
    44:52Struma Vapuru Hikayesi
    • Romanya'dan kalkan Struma vapuru, 1941 veya 1942 yılında Filistin'e gitmek isteyen 763 Yahudi yolcu taşıyordu.
    • Yolculara lüks bir gemiye binmeleri söylenirken, aslında eski bir yük gemisine bindirildiler.
    • İstanbul yakınlarına geldiklerinde, sadece Filistin vizesi olan ve çok az sayıda çift vatandaş olanlara karaya çıkılması izni verildi.
    46:44Struma Vapuru'nun İstanbul'daki Durumu
    • Türk Yahudi toplumundan destek, yemek ve gıda desteği gemiye gönderilmeye çalışıldı.
    • Alman Büyükelçisi, gemide salgın hastalık olduğunu ve İstanbul'a yanaşmaları durumunda hastalık yayılacağını iddia etti.
    • İngiltere de Filistin'e göçü kısıtladığı için yolcuların Filistin'e gitmesine izin vermedi.
    48:55Bakanlar Kurulu Kararları ve Arka Plan
    • 29 Ağustos 1938 tarihli 2-Taksim 94-98 sayılı Bakanlar Kurulu kararı, Yahudi ırkından olanların Türkiye'ye girişi yasaklamıştır.
    • 30 Ocak 1941 tarihli 2-Taksim 15132 sayılı Bakanlar Kurulu kararı, bu yasağı genişletmiş ancak ekonomik fayda getirecek kişiler için istisna koymuştur.
    • Romanya'da Yahudilere karşı katliamlar başlamış, 4000 Yahudi katliamlarda öldürülmüştü.
    51:03Türkiye'nin Struma Vapuru'na Yaklaşımı
    • Türkiye, İtalyan tehlikesi nedeniyle Yahudilere karşı dikkatli davranıyordu.
    • 1934'te İtalya korkusu nedeniyle Trakya boşaltılmış ve Trakya olayları yaşanmıştır.
    • 24 Şubat 1942'de Struma vapuru, kaptanın motoru bozması nedeniyle hareket edemediğinden bir römorkla çekilerek Karadeniz'e bırakıldı ve birkaç gün sonra bir Sovyet denizaltısı tarafından batırıldı.
    52:38İkinci Dünya Savaşı Döneminde Türkiye ve Yahudi Meselesi
    • 1960'larda Sovyet belgeleri ortaya çıkarılana kadar Batı'da Türkiye'nin bir gemiyi batırdığı iddia edilmişti, ancak aslında Sovyet denizaltısı batırılmıştı.
    • Sovyetlerin emriyle Almanya'ya ticari malzeme götüren gemiler batırılarak, Türk gemileri de Karadeniz'de Almanlarla ticaret yaptıkları iddiasıyla batırılmıştı.
    • Bu olay sonucunda 13 çocuk ve 768 kişi hayatını kaybetti, sadece bir kişi kurtuldu ve o da geçtiğimiz sene hayatını kaybetti.
    53:27İngiltere'nin Filistin'den Çekilmesi
    • Bu olaydan sonra İngiliz Parlamentosu'da tartışmalar yaşanmış ve savaşın sonuna doğru Yahudilere vize vermeye başlanmış.
    • Savaş bittikten sonra İngiltere Filistin'den çıkmaya karar vermiş, King David'in İngiliz karargahı bombalanması gibi olaylar yaşandı.
    • Yahudilerin kurduğu Hagana gibi örgütler ilk başta sadece Arap saldırılarına karşı korunmak için kurulmuş, sonra İngilizlere güvenemeyecekleri için İngilizlere karşı hareket etmeye başlamışlar.
    54:38Birleşmiş Milletler'de Filistin Sorunu
    • İngiltere Filistin sorunuyla uğraşmak istemediği için maliyetli olduğunu düşündüğü bu bölgeden çekilmek istemiş ve sorunu Birleşmiş Milletler'e bırakmış.
    • Dünya Savaşı'ndan sonra en güçlü iki devlet olan Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği İsrail devleti kurulmasını desteklemeye başlamıştı.
    • Türkiye, Araplar Filistin'in bir Arap devleti olmasını, Yahudiler ise bir Yahudi devleti kurulmasını istemesine rağmen, Birleşmiş Milletler'de bu konuda aleyhte oy kullanmıştır.
    55:47Birleşmiş Milletler'de Filistin Kararı
    • İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği, Birleşmiş Milletler'de 1947 yılında alınan kararda Filistin mandasının ikiye bölünmesi, ekonomik birlik kurulması ve Kudüs'ün uluslararası statüye kazandırılması önerisini desteklemişlerdir.
    • Karar 13-33 oyla geçmiştir, Türkiye Arap ülkeleri ile birlikte aleyhte oy kullanmıştır.
    • Türkiye, İsrail'e gelen insanların Doğu Avrupa ve Sovyetler'den geldiği, kibbutzler ve kooperatif çiftliklerin Sovyetler'i çağrıştırdığı için İsrail'in bir Sovyet uydusu olabileceği korkusuyla bu konuda Araplarla birlikte hareket etmiştir.
    59:47Filistin Taksim Planı ve İsrail'in İlanı
    • 1947'deki Filistin taksim planında, kırmızı renkli bölge Arap bölgesi, mavi renkli bölge ise Yahudi devleti bölgesi olarak belirlenmiş, Kudüs ise corpus seperatum olarak uluslararası yönetim altına alınmıştır.
    • İsrail kabul etmiş, Araplar reddetmiş ve bir savaş çıkmıştır.
    • 14 Mayıs'ta İsrail Devleti ilan edilmiştir, bu ilanı Ben Gurion yapmıştır.
    1:02:18İsrail Devletinin Tanınması
    • İsrail devletinin ilanından kısa bir süre sonra Amerika Birleşik Devletleri, bir dakika sonra tanınmış, Sovyetler Birliği ise iki gün sonra tanımıştır.
    • Amerikan Başkanı Harry Truman'ın imzaladığı belgede, "Yeni Yahudi Devleti" ifadesi silinerek "İsrail Devleti" olarak değiştirilmiştir.
    • Truman, İsrail'i Sovyetler'den önce tanımanın sebebi olarak "İlk tanıyan Amerika Birleşik Devletleri olmak istiyor" ifadesini kullanmıştır.
    1:04:55İsrail ve Soğuk Savaş
    • İsrail, Soğuk Savaş döneminde iki büyük güç olan Amerika ve Sovyetler Birliği'nin onayladığı yegane konulardan biridir.
    • İsrail'in başlangıçta iki tarafa da eşit davranması, maddi ve moral desteği için gereklidir.
    • Türkiye ve Sovyetler Birliği, İsrail'de sosyalist bir devletin kurulacağı konusunda farklı düşünceleri vardır.
    1:06:02Arap Dünyası ve İsrail
    • O dönemde Arap dünyası tamamen Batı yanlısı rejimlerle doludur; Mısır'da Kral Faruk, Ürdün'de Abdullah var.
    • Sovyetler Birliği, yeni bir devlet ortaya çıktığı için ilişkilerini düzeltmek istemektedir.
    • İsrail devleti 14 Mayıs 1948'de ilan edilirken, Türkiye tanımazken Amerika ve Sovyetler tanımıştır.
    1:06:55Türkiye'nin İsrail'i Tanıma Süreci
    • Türkiye, İsrail'i tanımamakta iken Arap ülkelerinin tepkisinden çekiniyor ve Sovyet korkusuyla beklemektedir.
    • Türkiye, ilk Müslüman çoğunluklu ülke olarak İsrail'i tanıyan bir ülkeyken, Batılı ülkeler arasında en sonlarda tanımıştır.
    • Türkiye, 1947'de Taksim Planı'na karşı olumsuz oy kullanmış, İsrail'in kurulmasını desteklememiştir.
    1:09:28Türkiye'nin İsrail'i Tanımı
    • Türkiye, İsrail'in Birleşmiş Milletler'e başvurusu ve uluslararası arenada bir devlet olarak kabul edilmesiyle İsrail'i tanımıştır.
    • Türkiye'nin İsrail'i tanımı, Türk Dışişleri Bakanı'nın Washington'a gitmesinden bir hafta önce gerçekleşmiştir.
    • Türkiye, Uzlaşma Komitesi'ne üye olarak Arapların Birleşmiş Milletler'in Filistin sorununa dahil olmaması yönündeki teziyle ters düşmeye başlamıştır.
    1:11:15İsrail'in Tanınması ve Türkiye
    • Türkiye, 1 Nisan 1949'da resmi gazete ve Bakanlar Kurulu kararıyla İsrail'i tanımıştır.
    • İnönü, İsrail'in "orta şartta bir genişleme ve tecavüz unsuru değil, bir sulh ve sükun amili olmasını" temenni etmiştir.
    • Türkiye'nin İsrail'i tanımamasının sebebi, Arap aleminin hislerine karşı müstesna bir teveccüh teşkil etmemek istemesidir.
    1:12:53Türkiye'nin ABD İlişkileri ve İsrail Tanınması
    • Türkiye, Sovyetler Birliği'nin baskısı altında olduğu dönemde ABD ile ilişkilerini iyileştirmek istiyordu.
    • Osmanlı döneminde ABD ile ilişkilerin temelinde Ermeni konusu ve Hristiyan misyonerlerin faaliyetleri vardı.
    • Truman'ın İsrail'e olan desteği, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini geliştirmek için İsrail ile ilişki kurma yolunu açtı.
    1:14:02Yahudi Lobisi ve İsrail Tanınması
    • Dünya Yahudi Başkanı Ankara'ya geldi ve Türkiye'nin temsilcileri Amerikan Yahudi Lobisi ile görüşmeye başladı.
    • 1947 oylaması sonrası Türkiye'nin İsrail'i tanımaması gerekiyor, çünkü Amerika'daki Yahudiler ABD hükümeti üzerinde çok etkililerdi.
    • Selim Sarper, Türkiye'nin İsrail ve Arap devletleri arasında denge siyaseti izlemesi gerektiğini vurguladı.
    1:16:26Türkiye'den İsrail'e Yahudi Göçü
    • 1948'de İsrail devleti kurulduğunda Türkiye'den Yahudi göçü başladı, özellikle 1948-1949 yıllarında 40 bin Yahudinin %40'ını oluşturan 34 bin kişi göç etti.
    • Cumhuriyet'in kurulduğu 1923'te 100-120 bin Yahudi vardı ve eşit vatandaş olma arzusuyla Cumhuriyet'e baktılar.
    • Türkiye'de Yahudilere karşı birçok ayrımcılık olayı yaşandı: işten çıkarmalar, işe kabul edilmemeler, "ilk kanımızı emenler" gibi antisemit yazılar.
    1:18:41Yahudilere Yönelik Ayrımcılık Uygulamaları
    • Varlık vergisi ve askerlik gibi uygulamalar Yahudilere karşı ciddi darbeler oldu.
    • Askerlik, sadece gayrimüslimlerin inşaatta çalıştırılması şeklinde uygulandı ve ekonomik sıkıntılara neden oldu.
    • Varlık vergisi öncesi Yahudiler "kendi içlerinde kalmak" prensibini benimsemişlerdi, ancak varlık vergisi bu prensibi yok etti.
    1:20:25İsrail'in Kuruluşu ve Yahudi Göçü
    • 1947'de Urfa'da yaşanan olaylar Yahudilere karşı şiddet olaylarına neden oldu ve Amerika'nın araya girmesiyle çözüldü.
    • 1948'de İsrail kurulduğunda ve 1949'da Goldemir'in "bütün Yahudiler gelebilir" dediği zaman, maddi durumu bozuk olan 34 bin Yahudi göç etti.
    • İsrail, Yahudi nüfusunu artırmak için dünya Yahudilere çağrısı yaptı ve Yahudiliği ispatlayan herkese otomatik vatandaşlık tanındı.
    1:22:39Türkiye ve Antisemitizm
    • Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'ndaki antisemitizm etkilerinden kaçınılmaz olarak etkilendi.
    • Türkiye'de antisemitik olaylar minimum seviyede kaldı ve vatandaşları Yahudileri korudu.
    • Balkan ülkelerindeki Yahudiler İkinci Dünya Savaşı'nda ve Holokost'ta hayatlarını kaybetti, örneğin Selanik'te Yahudilerin nüfusu büyük ölçüde azaldı.
    1:24:37Türkiye'de Antisemitizm ve İkinci Dünya Savaşı Dönemi
    • Türkiye, İkinci Dünya Savaşı'nda tarafsız kalmaya çalışırken, batı dünyasında yayılmış olan antisemitizmi dışarıda tutmaya çalışmıştır.
    • Türkiye'de Almanya'nın finanse ettiği antisemitik yayınlar, gazeteciler ve iş adamları bulunmaktaydı.
    • Cumhuriyet gazetesi, Nazi sempatizanı bir yayın politikası izlemekteydi ve Türklerin doğum gününü kutlayarak heyet gönderiyordu.
    1:25:53Türkiye'nin Denge Politikası
    • Türkiye'nin ticaretinde Almanya o dönemde büyük bir rol oynarken, Türkiye tarafsız kalmak ve savaşa girmemek istemekteydi.
    • İtalya, Rusya ve Almanya gibi ülkelerin tehditleri nedeniyle Türkiye'de işgal korkusu büyük ölçüde hissedilmekteydi.
    • İkinci Dünya Savaşı sırasında Varlık Vergisi ve 20'li kurallar gibi meseleler, Türkiye'deki Yahudi cemaatinin tek parti yönetiminden uzaklaştırılmasına neden olmuştur.
    1:27:36Türk Yahudilerinin Göçü
    • 1948 Eylül'inde Ankara Radyosu'nda "Türk vatandaşları istedikleri ülkeye göç edebilirler" diye bir anons geçirilerek Türk Yahudilerinin İsrail'e göçüne izin verilmesi anlaşılıyor.
    • Göç edenlerin yanlarına sadece 100 TL'lik gıda ve nakit para, evlilik yüzüğü ve saati alabilmekteydi, diğer her şeyini bırakmak zorundaydılar.
    • Türk Yahudileri'nin göçü iki gruba ayrılıyordu: 1948'den önce gidenler (siyonistler) ve İsrail'in kurulduğunu duyduktan sonra göç edenler (ekonomik sebeplerle).
    1:29:44İsrail'de Türk Yahudileri
    • İsrail, Türkiye'den gelen 34 bin Yahudinin gelmesine şaşmış, çünkü onlar Holokost kurtulanları değilmiş.
    • Türkiye'den gelenlerin eğitim düzeyleri düşük, İsrail onlara yardım etse de Holokost kurtulanlarına öncelik veriyor.
    • Türkiye'den İsrail'e göç eden ilk jenerasyon yaklaşık 100 bin kişi kadardı ve Türkiye-İsrail ilişkilerinin iyileştirilmesi için diplomat gibi çalışmışlardır.
    1:31:22Türk-İsrail İlişkilerinin Tarihsel Gelişimi
    • 1949'da Türkiye'nin tanıma kararından sonra diplomatik ilişkiler 1950'ler boyunca gelişmiştir.
    • Türk-İsrail ilişkileri 1960'ların ortalarına kadar Batı ile iyi ilişkiler halindeyken, 1956'da İsrail'in Mısır işgaline karşı çıkan ülkeler arasında Türkiye yer almıştır.
    • Filistin sorunu Türk-İsrail ilişkilerindeki inişli çıkışlı gelişimin temel sebeplerinden biridir.
    1:32:52Filistin Davası ve Türk Toplumu
    • Filistin davası Türkiye'de birleştirici bir konudur; sağcı ve solcu kesimler arasında duygusal bir destek vardır.
    • Türk toplumunun Filistin'e destek sebepleri arasında emperyalizme karşı direniş ve Kudüs'ün işgali olarak görülmesi bulunmaktadır.
    • 1967 savaşında ve 1980'te Kudüs'ün ilhakı sonrasında Türkiye, İsrail'e tepki göstermiş ve büyükelçisini geri çekmiştir.
    1:33:571990'lardan Sonraki İlişkiler
    • 1990'larda Oslo Anlaşmaları imzalanmasıyla Filistinlilerle İsrail'in iki devletli çözüm konusunda müzakere etmesi Türk-İsrail ilişkilerini rahatlatmıştır.
    • Türk-İsrail ilişkileri, Amerika ve Batı ile olan ilişkiler gibi Filistin sorunundan etkilenmiştir.
    • Türkiye, Suriye ile ilişkilerinin kötü olduğu dönemlerde bile Golan konusunda taviz vermemiştir.
    1:35:08İlk İlişkiler ve Gelişimi
    • 1936'da Türkiye, Televiv'deki fuara katılmış ve İsrail kurulduktan sonra Celal Bayar ve Adnan Menderes İsrail pavyonunun açılışına gitmiştir.
    • İsrail'in "çölden vaha yaratma" hayranlığı ve tarım alanında başarıları ilişkileri olumlu etkilemiştir.
    • İlk anlaşma posta anlaşması olmuştur ve İsrail, Türkiye'den tarım ürünleri satın almaya başlamıştır.
    1:37:371990'lardaki İlişkilerin Gelişimi
    • 1990'larda Türk-İsrail ilişkileri en iyi düzeyde olmuştur; Filistin sorunu artık büyük bir engel görünmemiştir.
    • Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerinin 1990'larda bozulması, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini geliştirmesine olanak sağlamıştır.
    • 1992'de Beşyüzüncü Yıl Vakfı'nın önemini vurgulayan Amerikan Yahudileri, Türkiye için lobi faaliyetlerini hızlandırmıştır.
    1:39:00Son Dönem ve Kapanış
    • Mavi Marmara hadisesi ve Gazze operasyonu sonrasında ilişkiler gerilmiştir.
    • Programda Türkiye-İsrail ilişkilerinin kuruluşu tarihsel perspektifte değerlendirilmiştir.
    • 2019 sonu itibariyle Türkiye'de toplam belediye nüfusunun %89'una atık su arıtma tesisi hizmet verilecek ve 2023'te bu oran %100'e çıkartılacaktır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor