Bu video, zengin ve fakir arasındaki ilişkiye dair şiirsel bir performanstır. Konuşmacı, toplumsal sınıflandırmalar ve insanları nasıl değerlendirildiğini anlatmaktadır.. Video, zengin ve fakir insanların toplumda nasıl görüldüğünü, zenginlere "be" veya "paşa" denilirken, fakirlere ise "aptal" veya "cingen" gibi aşağılayıcı isimler verildiğini anlatmaktadır. Ayrıca "boş durmak günahtır, çalışmak sevap" gibi toplumsal değerlere de değinilmektedir. Performans, toplumsal adaletsizlik ve insanları dışlama konularını işleyerek, toplumun farklı sınıflarını nasıl eleştirdiğini göstermektedir.
Bu video, şehitlik ve kahramanlık temalarını işleyen şiirsel bir performanstır. Konuşmacı, şehitlik kavramını çeşitli durumlarda anlatmaktadır.. Video, şehitlik ve kahramanlık arasındaki farkı vurgulayan tekrarlanan "sizler şehit olun, onlar kahraman" dizeleriyle ilerlemektedir. İçerikte vatan için can verme, ölüm şerbetini zevkle içme, tankın altına yatma, milli marşına sahip çıkma gibi şehitlik örnekleri anlatılmaktadır. Ayrıca darbeciler, Uhud'daki Musab gibi tarihsel ve dini referanslar da kullanılmaktadır.
Bu video, bir kişinin şiirsel sözleri okuduğu veya söylediği bir performanstır. Konuşmacı, insan ömrü ve yaşamın anlamı hakkında düşüncelerini dile getirmektedir.. Video, "Bir insan ömrünü neye vermeli?" sorusuyla başlayıp, ömürün geçiciliği, hayatın dikenli yolları ve yaşamın anlamını sorgulayan şiirsel ifadelerle devam ediyor. Performans, "yaprak" ve "ağacın köküne inmek" gibi metaforlarla insanın yaşam boyunca karşılaştığı zorlukları ve seçimleri anlatıyor.
Bu video, savaş ve iman temalarını işleyen şiirsel bir performanstır. Mehmet adında bir asker karakteri ve onun vatan için verdiği mücadele anlatılmaktadır.. Video, savaşın anlatılmazlığını vurgulayarak başlar ve ardından Mehmet'in savaş alanındaki cesareti, imanı ve ihlası anlatılır. Şiirde 1 Temmuz akşamı, yıldızlar, tepeler ve hava gibi doğal imajlar kullanılarak savaşın atmosferi ve Mehmet'in vatan için verdiği fedakarlık vurgulanır. Performans, tekrarlanan dizelerle yapılandırılmış olup, "Mehmedim can askerim" ve "böyle bir iman, öyle ihlas ki secde eder" gibi ifadelerle devam eder.
Bu video, tekrarlanan dizelerle insanın değerini anlatan bir şiirsel performanstır.. Video, "Madem ki ben bir insanım" ifadesiyle başlayan ve insanın kainatın aynası, hakta hak, çok marifet sahibi olduğu mesajını veren dizelerden oluşmaktadır. Performans, insanın meleklerin eğildiği, aşk ehline şarap olduğu ve daimi harab olduğu gibi metaforlarla insanın değerini vurgulamaktadır.
Bu video, bir Türk komedi dizisinin bölümüdür. Dizide Ahmet, Gülden, Fehmi, Rukiye, Nurten, Ali, Mesut, Bahtiyar, Şahin, Sami ve başkomiser gibi karakterler yer almaktadır.. Bölüm, birkaç farklı hikaye hattını takip etmektedir. Ahmet'in okul partisine gitmeme kararı, Fehmi'nin başkanlık başvurusu, Ali'nin üniversiteye gitme kararı, Bahtiyar'ın kurbanlık almak için Ağrı'dan hayvan getirmek istemesi, Şahin'in evlenmek istemesi ve bir evde yaşanan hırsızlık olayı gibi konular ele alınmaktadır. Ayrıca bayram döneminde renkli televizyonlar hakkında yapılan tartışmalar ve günlük hayattan komik durumlar da videoda yer almaktadır.. Bölümün sonunda, bir şiirsel ses performansı ile "iyiyim söylicem bu laylara" ile başlayan ve "aslında hepimiz" ile sonlanan şiirsel bir metin sunulmaktadır. Bu metin, geçmiş, hüzün, mutluluk ve devrim gibi temaları işleyerek, insanların geçmişten güç aldığını ve hayatın karmaşık yollarında ilerlediğini anlatmaktadır.
Bu video, zamanın değişimini anlatan şiirsel bir performanstır. Konuşmacı, zamanın nasıl değiştiğini ve bu değişimlerin toplumsal etkilerini anlatmaktadır.. Video, zamanın değişimini çeşitli metaforlarla ele almaktadır. Aslandan çakala düşen zaman, kitapların elinde şaştığı zaman, evlatın peder olması, odunun maden olması, doğuda yol varken batıda toz olması gibi örneklerle zamanın adaletsizliği vurgulanmaktadır. Ayrıca fakirde çorba olmadığı, zenginde haya derdinin Marko Paşaya yama olduğu gibi toplumsal eşitsizlikler de işlenmektedir.
Bu video, iki farklı bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde bir dizi veya film kesiti sunarken, ikinci bölümde şiirsel bir performans yer almaktadır. İlk bölümde Rıza, Sumru, Mehmet Pınar, Halil Bey, Cabbar, Zehra, Lamia gibi karakterler yer alırken, ikinci bölümde "Zehra" karakterinden bahsedilmektedir.. Video, bir köy ortamında baraj inşaatı etrafında gelişen cinayet suçu ve köylülerin yaşadığı zorlukları konu almaktadır. İlk bölümde Sumru ve Rıza'nın tutuklanması, köylülerin işsiz kalma korkusu ve jandarma ile ilişkiler ele alınırken, ikinci bölümde toprak ve ağaç teması etrafında şiirsel ifadeler sunulmaktadır.. Videoda ayrıca Zehra ve Fadik arasındaki ilişki, Lamia'nın kilitli tutulması gibi yan hikayeler ve "Durma, dur ve geçelim" ifadesiyle başlayan, göğe yönelik duygusal ifadeler içeren şiirsel bir performans da yer almaktadır.
Bu video, bir şairin gözler teması etrafında oluşturduğu şiirsel bir performanstır. Şiirde "gözlerin" konu edilmekte ve onların etkisi anlatılmaktadır.. Şiir, gözlerin gücü, derinliği ve etkisi üzerine yoğunlaşmaktadır. Şiirde gözler, aşk, hasret, mahcupiyet ve duygusal derinlik gibi temalarla ilişkilendirilmektedir. "Gözlerin" hem kurtuluş hem de mahvolma kaynağı olarak, hem aydınlık hem de karanlık temsilcisi olarak anlatılmaktadır. Şiir, tekrarlanan "gözlerin" ve "gözler" ifadeleriyle ilerleyerek, gözlerin sahibine olan derin bağlıyı ve bu bağlılığın getirdiği hem zevk hem de acıları yansıtmaktadır.
Bu video, şiirsel bir performans veya şarkı formatında sunulmuştur. Konuşmacı, fetih sevdası ve hakikat arayışı temalarını işleyen güçlü ifadelerle konuşmaktadır.. Video, Osmanlı dönemine atıfta bulunan ve fetih sevdasını anlatan şiirsel bir metinle başlar. Ardından konuşmacı, fikir uğruna çılgınlara dönüştüğünü ve hakikat arayışını sürdürdüğünü ifade eder. Performans, "hakikat istiyorum" tekrarıyla sona erer. Video, Türk tarihi ve dini temaları içeren, güçlü duygusal bir içerik sunmaktadır.
Bu video, tekrarlanan sözleri ve duygusal ifadeleriyle bir şiirsel ses performansını içermektedir.. Video, kişinin yalnızlık ve terk edilmişlik duygularını anlatan bir şiirsel ifadeyi içerir. "Üşüdüm de duyan olmadı", "ağladım da saran olmadı" gibi tekrar eden ifadelerle kişinin yaşadığı acıyı ve duygusal zorlukları vurgulanmaktadır. Performans, bir saksıda iki iç içe sarılmış güneşe erişemeyen bir durumu metaforik olarak kullanarak, kişinin yaşadığı duygusal izole olma hissini yansıtıyor.
Bu video, zamanın değişimi ve toplumsal değişim konularını işleyen şiirsel bir performanstır. Konuşmacı, zamanın nasıl değiştiğini ve bu değişimin toplumsal etkilerini anlatmaktadır.. Video, zamanın nasıl değiştiğini anlatan çeşitli metaforlarla ilerlemektedir. Aslandan çakala düşen zaman, kitapların elinde şaştığı zaman, evlatın peder olması, odunun maden olması, doğuda yol varken batıda toz olması gibi örneklerle zamanın adaletsizliği ve toplumsal değişim anlatılmaktadır. Performans, "fakirde çorba yok, zengin de hamiyar dök derdini marko paşaya yanma" gibi toplumsal eşitsizliklere dair düşüncelerle devam etmektedir.
Bu video, Kur'an yazımı, İslam tarihi ve önemli İslam şahsiyetleri hakkında şiirsel bir performanstır. Videoda "hey dost" ifadesi sıkça tekrarlanarak bir hitap şekli kullanılmaktadır.. Video, Kur'an'ın yazılmasından başlayarak Arş-ı Rahman, Cebrail, Muhammed Ali, Yunus Nebi ve Ali Zülfikar gibi İslam tarihindeki önemli olayları ve şahsiyetleri anlatmaktadır. Her bölümde "ben onun o zaman hey dost belindeydim" gibi ifadelerle bu şahsiyetlerin yanında olduğunu vurgulayan şiirsel bir dil kullanılmaktadır.
Bu video, Türk kültürünün ve türkülerin önemi üzerine bir şiirsel performans sunmaktadır. Konuşmacı, Türk halkının türkülerle olan derin bağlantısını ve türkülerin önemi hakkında duygusal bir anlatım yapmaktadır.. Video, "Kim susturabilir bizim türkümüzü?" sorusuyla başlayıp, Türk halkının türkülerle olan ilişkisini, türkülerin ne olduğunu ve onların korunması gerektiğini vurgulayan üç bölümden oluşmaktadır. Her bölümde türkülerin nehir, gökyüzü ve çiçek gibi metaforlarla anlatılmakta ve Türk halkının zorlu tarihsel süreçlerde bile türkülerle dayanışma gösterdiği vurgulanmaktadır.