Bu video, kış temalı bir şiirin sesli sunumudur. Şiirde bir kişi, "Frost" adlı bir varlığı aramaktadır.. Video, kış mevsimini ve soğukluğu anlatan metaforik ifadelerle başlar. Şiirde bir kişi, "Frost" adlı varlığı bulmak için arama yapar, ancak bulamaz. Şiir, kış mevsiminin sona ermesi ve gün doğuşu ile sona erer. Video boyunca soğuk, kar, yıldızlar ve ay gibi kış mevsiminin simgeleri kullanılmıştır.
Bu video, şiirsel bir metnin okunduğu bir içeriktir. Video boyunca tekrarlanan "bir gün" ifadesi ve ölüm, kefen ve ekin gibi temalar yer almaktadır.. Video, insanın ölümü ve yaşamın geçiciliği üzerine düşünceler içermektedir. Metin, insanın bir ekin gibi ekin ve biçileceği, yeryüzünde yeşil yaprakken yeraltında kefen olabileceği ve bir gün bir can yoldaşının kefenini biçebileceğimiz gibi metaforik ifadeler kullanmaktadır.
Bu video, ölüm temalı bir şiirin sesli performansını içermektedir. Şiirde bir kişinin ormanda ağaca bağlanması, ateş edilmesi ve ölümü anlatılmaktadır.. Video, ölüm ve kan teması etrafında dönen bir şiirin okunmasını içermektedir. Şiirde "bir soğuk yellese, bir soğuk yellese üşür ölüm" ve "ölüm bile anlatır akan kanı beyaz sesiyle" gibi tekrarlanan dizeler bulunmaktadır. Ayrıca "parçalanan yüreğine yuva kurdu mermiler" ve "gelip kondu bir güvercin ellerine" gibi metaforik ifadeler de kullanılmaktadır.
Bu video, bir şiir okumasını içermektedir. Şiirde konuşan kişi, sevdiği ilk adamı ve yaşadığı duygusal durumu anlatmaktadır.. Şiir, aşk, yalnızlık ve duygusal karışıklık temalarını işlemektedir. Konuşmacı, sevdiği ilk adamdan duyduğu yaralanmaları, yalnızlık hislerini ve kafasındaki karışıklığı ifade etmektedir. Şiirde "nadide çiçeğisin laik akışta" ve "bu sabah güneş bile tuhaf doğmuyor" gibi metaforik ifadeler kullanılmıştır.
Bu video, ömür ve zaman geçişi hakkında düşünceler içeren bir şiir veya monolog formatındadır.. Video, "Bir insan ömrünü neye vermeli?" sorusuyla başlayıp, ömürün harcanması, zamanın geçişi ve bu süreçte insanın yaşadığı duygular üzerine düşünceler sunmaktadır. Şiirde "yolda kalan da yürüye de harcanıp gidiyor ömrümü" gibi tekrarlanan ifadeler ve "yüreği ürperir, kapı çalınsa esmeye elinden yine sezerler künyeler, kazlar, demir sanıpta tükenip gidiyor ömür" gibi metaforik ifadeler kullanılmaktadır.
Bu video, bir kişinin okuduğu şiirin sesli performansıdır. Şiirde bir kişi kendi duygularını ve deneyimlerini anlatmaktadır.. Şiir, kişinin iç dünyasını, duygusal çatışmalarını ve dış dünyayı yansıtan metaforik ifadelerle doludur. Şiirde karanlık sokaklar, ay, titreme, sevgi, şefkat gibi temalar işlenmekte ve okuyucu, şiirin sonunda "burada" ve "ortasında sıçraya sıçraya kabaran alevlerin" ifadeleriyle bir sona ermektedir.
Bu video, bir kişinin Türkçe şiir okumasını içermektedir.. Video boyunca okunan şiir, aşk ve hayranlık temasını işlemektedir. Şiirde "şifa istemem", "istemem ilaç yardımın" gibi ifadelerle konuşan kişi, kendi acısını kabullenerek sevgilisinden şifa istemediğini, onun hizmetinden, kerametinden ve huzurundan razı olduğunu belirtmektedir. Şiir, "gerçekliğe vermek" ve "dost bağından güller dermek" gibi metaforlarla devam eder ve "sonu yoktur bu virdimin dermanı yoktur derdimin" ifadesiyle acının devam ettiğini vurgular.
Bu video, bir film veya dizi sahnesini göstermektedir. Karakterler arasında bir hoca, Ayça, Hande ve Tayfun bulunmaktadır. Hoca, bir pavyon dönüşü beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmaktadır.. Video, bir roman tasa etrafında dönen bir hikayeyi anlatmaktadır. Hoca, yaşadığı her şeyi yazdığı bir dosya paylaşıyor ve bu dosyanın bir yayıncı tarafından ilgilendiği belirtiliyor. Hikaye, aşk, sorumluluk ve yazma gibi temaları işlemektedir. Video, şehrin geceleri karanlık bir ahtapot tarafından yönetildiği metaforuyla sona ermektedir.
Bu video, şiirsel bir anlatım formatında sunulmuş olup, bir kervanın yolculuğu ve bu yolculuğun sembolik anlamları üzerine odaklanmaktadır. Anlatıcı, kervanın lideri olarak görünen bir şeyh veya kervancı hakkında duygusal bir hikaye anlatmaktadır.. Video, hayatın geçiciliği, ölümün kaçınılmazlığı ve gerçek yolculuğun ne olduğunu anlatan metaforik ifadelerle başlar. Ardından, 1400 yıl önce başlayan ve "kervancı" olarak adlandırılan bir yolculuğun hikayesi anlatılır. Bu yolculuk, cehalete ve zulme karşı savaş, hakikati anlatma ve insanları doğru yola yönlendirme amacıyla başlatılmıştır. Anlatıcı, bu yolculuğun bir parçası olarak kendini "kervanın başı" olarak tanımlamakta ve bu yolculuğun devam etmesi için çaba göstermektedir.
Bu video, zamanın değişimini anlatan şiirsel bir performanstır. Konuşmacı, zamanın nasıl değiştiğini ve bu değişimlerin toplumsal etkilerini anlatmaktadır.. Video, zamanın değişimini çeşitli metaforlarla ele almaktadır. Aslandan çakala düşen zaman, kitapların elinde şaştığı zaman, evlatın peder olması, odunun maden olması, doğuda yol varken batıda toz olması gibi örneklerle zamanın adaletsizliği vurgulanmaktadır. Ayrıca fakirde çorba olmadığı, zenginde haya derdinin Marko Paşaya yama olduğu gibi toplumsal eşitsizlikler de işlenmektedir.
Bu video, şiirsel bir metin veya şarkı formatında sunulmuştur. Video içeriğinde "elveda" kelimesi tekrarlanmaktadır.. Video, ayrılık ve sonlara dair duygusal ifadeler içermektedir. İçerikte "bekledim yıllık aşkından", "bir yudum suat dalından içtim", "çiçeği al ömrümle dolu bir kare" gibi metaforik ifadeler ve "heyhat, heyhat" gibi duygusal ifadeler yer almaktadır. Video boyunca "elveda" kelimesinin tekrarlanması, ayrılık temasını vurgulamaktadır.
Bu video, bir kişinin şiirsel bir monologunu içermektedir. Konuşmacı, toplumsal ve kişisel deneyimlerini yansıtan metaforik ifadeler kullanmaktadır.. Video, toplumsal isyan ve gerçek mücadele arasındaki farkları ele almaktadır. Konuşmacı, şehirdeki gösterilerin ve protestoların gerçek bir isyan olmadığını, asıl savaş alanının suskunluk ve sahipsizlik olduğunu vurgulamaktadır. Monolog, toplumsal değişim için gerçek çabaların ve gerçek savaşçıların ne olduğunu sorgulayarak, "şarkılarımızı dağlarıma sürün" ve "uzatın ellerinizi" gibi çağrışmalarla sona ermektedir.
Bu video, bir kadının monologu şeklinde sunulan bir anlatım formatındadır. Konuşmacı, şiddetle karşılaşan ve sonunda katledilen kadınların biri olarak kendini tanıtmaktadır.. Video, son bir yıl içinde katledilen 328 isimsiz kadın arasında biri olduğunu belirten bir kadının anlatımıyla başlıyor. Konuşmacı, geçmişte "sonbahar" gibi çiçeklerin açmadığı, yaprakları sararmış ve dökülen bir ağaç gibi hissettiğini, ancak şimdi özgür olduğunu ve ruhunda çiçeklerin açıldığını ifade ediyor. Video, şiddet kurbanlarının durumunu ve özgürleme sürecini metaforik bir dille anlatmaktadır.
Bu video, bir dizi veya film sahnesini göstermektedir. Ana karakterler arasında "dayı" olarak hitap edilen bir kötü adam, Ömer adında bir adam, Soner Keskin adında bir kral ve diğer adamlar bulunmaktadır.. Video, intikam temalı bir hikayeyi anlatmaktadır. Dayı, Ömer'in intikamını almak için onu takip eder ve onu bir berberde sınar. Hikaye, Hasan Sabbah'ın hikayesiyle başlayıp, "güvercin gerdanlığı" olarak adlandırılan bir metaforla devam eder. Dayı, Ömer'in intikamını almak için onu bir kumarhaneye götürür ve onu orada bir adamla karşılaştırır. Video, kötü adamların dünyası, intikam ve güç mücadelesi etrafında şekillenir.
Bu video, bir şiir performansını içermektedir. Videoda "ben" olarak anılan bir şair, aşk ve tercümanlık temalarını işleyen şiirsel ifadeler sunmaktadır.. Video, şairin yaşadığı zorlukları ve aşk acısını anlatan metaforik ifadelerle başlamaktadır. "Çürümüş bir asa", "çarmıha gerilmiş bir İsa" gibi imajlar kullanılarak acı ve tercümanlık süreci anlatılmaktadır. Videonun ana teması "ben yanarım aşk için, ben yanarım gül için" dizeleriyle öne çıkmakta ve aşkın acısını ve bu acının sönmemesi için yanma isteğini vurgulamaktadır.
Bu video, bir şiir okumasını içermektedir. Şiirde bir kişi, İstanbul'da yaşanan bir yangın gecesini anlatmaktadır.. Şiir, İstanbul'un yanması ve bir kişinin bu yangında yaşadığı duygusal deneyimi konu almaktadır. Şiirde yangın, zehir, cehennem gibi metaforlar kullanılarak bir kişinin iç dünyası ve İstanbul'un durumu anlatılmaktadır. Şiir, "sen yanmazsan ben kendi kendimi yakacaksın" sözleriyle sonlanmaktadır.
Bu video, bir kişinin Türkçe şiir okumasını içermektedir. Şiirde bir kadın için övgü ve sevgi ifadeleri yer almaktadır.. Video boyunca okunan şiir, kadının güzelliğini çeşitli metaforlarla anlatmaktadır. Şiirde "şah-ı gülistandan güzelsin", "mihr-i Süleyman'dan güzelsin", "hur'dan güzelsin", "Zühre'den güzelsin" gibi ifadeler kullanılarak kadının güzelliğinin çeşitli semtlerle karşılaştırılmaktadır. Şiir, kadının yüzü, gözleri, kaşları gibi özellikleri üzerinde durarak ona övgülerde bulunmaktadır.
Bu video, bir kişinin şiirsel bir metni okuduğu bir performanstır. Konuşmacı, duygusal ve metaforik bir dil kullanarak bir şiir veya manzum metin sunmaktadır.. Video, karanlık sokaklar, ay, göğüs, titreme gibi duygusal imajlarla başlayıp, aşk, sevda, şefkat ve umursayış gibi duygusal konulara değinmektedir. Metin, bir bireyin iç dünyasını ve dış dünyayla olan ilişkisini anlatan, duygusal bir yolculuk niteliğindedir. Okuma, "burada" ve "ortasında sıçraya sıçraya kabaran alevlerin" ifadeleriyle son bulmaktadır.
Bu video, bir kişinin şiirsel sözleri okuduğu veya söylediği bir ses performansıdır. Konuşmacı, duygusal ve metaforik ifadelerle bir şiir sunmaktadır.. Video, hüzün, isyan, ölüm ve yalnızlık temalarını işleyen bir şiirin okunmasını içermektedir. Şiirde "bilesin beni" ifadesi tekrarlanarak, konuşmacının duygularını ve yaşadığı zorlukları vurgulamaktadır. Şiir, dağlarda güneşin son parıltısı, toprak damla evlerde umut sönerken, yitik mağaraların dibinde bekleyen bir kişinin iç dünyasını anlatmaktadır.