UluslararasıHukuk

Trademark (ticari marka) hakkının korunması için aşağıdaki yöntemler uygulanabilir: Marka Tescili: Markanın hukuken korunması için tescil işlemi yapılmalıdır. Marka Araştırması: Tescil öncesinde, markanın daha önce tescil edilip edilmediğini kontrol etmek önemlidir. Hukuki Yollar: Marka ihlali durumunda, ihlal eden tarafa ihtarname gönderilebilir veya mahkemeye başvurulabilir. Marka İzleme: Pazarın izlenmesi ve marka ihlallerinin erkenden tespit edilmesi için düzenli olarak marka araştırması yapılmalıdır. Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlar ve iş ortakları, trademark bilinci konusunda eğitilmelidir. Dijital Koruma: Domain yönetimi, sosyal medya analizi ve dijital ihlal takibi gibi yöntemlerle çevrimiçi ortamda marka korunabilir.

Savaş ve barış hukuku, savaşa girişmek için kabul edilebilir gerekçeleri (jus ad bellum) ve savaş sırasında sergilenen davranışların sınırlarını (jus in bello veya uluslararası insancıl hukuk) belirleyen hukuk dalıdır. Savaş hukukunun bazı konuları: savaş ilanları; teslimiyetin kabulü ve savaş esirlerine muamele; ayrım ve orantılılık, askerî gereklilik; gereksiz yere acı çekilmesine neden olabilen bazı silahların yasaklanması. Savaş ve barış hukukunun kurucusu olarak Hollandalı hukukçu Hugo Grotius kabul edilir.

UCM, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kısaltmasıdır. UCİM ise Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği'nin kısaltmasıdır.

Angarya, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 18. maddesi ile yasaklanmıştır. Ancak, bazı durumlarda angarya sayılmayan çalışmalar da vardır: Hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; Olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenen hizmetler; Ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları.

Enkaz kaldırma sözleşmesinin uygulandığı durumlar şunlardır: Deniz kazaları. Sigorta kapsamı. Enkaz kaldırma sözleşmesinin uygulanması için enkazın can, mal ve çevre için tehlike oluşturması veya seyrüsefere engel olması gerekir.

Mandater devlet, manda statüsündeki bir ülkenin yönetimini üstlenen ve Milletler Cemiyeti'nin belirlediği şartlar çerçevesinde o ülkeyi bağımsızlığa hazırlamayı amaçlayan devlettir. Mandater devletin bazı görevleri: Yönetim: Manda altındaki ülkeyi yönetmek. Toplumsal ve ekonomik gelişim: Ülkenin toplumsal ve ekonomik gelişimini sağlamak. Çağdaş dünya entegrasyonu: Manda altındaki ülkenin çağdaş dünya içinde yer almasını sağlamak. Raporlama: Yaptığı faaliyetleri her yıl Milletler Cemiyeti'ne raporlamak.

Uluslararası antlaşmaların temel ilkeleri şunlardır: Pacta sunt servanda (Ahde Vefa) İlkesi: Devletler, yaptıkları antlaşmalara iyi niyetle uymayı taahhüt ederler. Rebus sic stantibus İlkesi: Antlaşmanın akdedildiği zamandaki koşullar köklü değişimlere uğramışsa, antlaşmanın tatbik edilmesi imkansız hale gelebilir. Devletlerin Mutlak Eşitliği İlkesi: Bütün devletler, ekonomik, toplumsal, siyasal veya başka nitelikteki farklara bağlı olmaksızın eşit haklara ve görevlere sahiptir. Halkların Kendi Geleceğini Tayin Hakkı İlkesi: Halklar, dış müdahale olmaksızın, özgür bir biçimde, kendi siyasal statülerini tayin etme ve kendi ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişimini sağlama hakkına sahiptir. İşbirliğinde Bulunma Yükümlülüğü: Devletler, uluslararası barış ve güvenliği sürdürmek, ekonomik istikrarı teşvik etmek ve uluslararası işbirliğini geliştirmek için birbirleriyle işbirliğinde bulunmalıdır. İç İşlere Karışmama Yükümlülüğü: Devletler, birbirlerinin iç işlerine karışmamalıdır.

Arktika'nın önemli olmasının bazı nedenleri: Enerji kaynakları: Arktika, dünya petrol rezervinin %6'sına, doğalgaz rezervinin ise yaklaşık %25'ine sahiptir. Deniz ulaşımı: Buzulların erimesi, yeni enerji kaynaklarının ortaya çıkmasına ve daha kısa deniz güzergâhlarının oluşmasına olanak tanımaktadır. Doğal zenginlik: Arktika, bakır, kobalt, kurşun, altın, manganez, titanyum, nikel ve çinko gibi metaller ile hidrokarbon yatakları açısından da zengindir. Bilimsel araştırmalar: Arktika, jeolojik ve iklimsel araştırmalar için önemli bir bölgedir. Güvenlik: Buzulların erimesi, bölgedeki çatışma potansiyelini artırmakta ve küresel güvenlik sorunlarına yol açmaktadır.

Etki ajanlığı yasası şu ülkelerde bulunmaktadır: Amerika Birleşik Devletleri. İngiltere. Gürcistan. Rusya. Avustralya. Fransa ve Almanya. Ayrıca, Avrupa Birliği de üçüncü ülkelerin çıkarlarını temsil eden kuruluşlar için şeffaflık sağlamak amacıyla bir direktif yayınlamıştır.

Teamül hukukunun kaynakları şunlardır: Devletlerin uluslararası nitelikteki eylem ve işlemleri. Uluslararası antlaşmalar. Uluslararası örgütlerin kararları. Uluslararası mahkeme kararları. Ulusal hukuk işlemleri. Ayrıca, yazılı olmayan kaynaklar olarak örf ve âdetler de teamül hukukunun oluşumunda rol oynar.

Uluslararası hukukta siber güvenlik, siber uzayda gizliliği, birliği, bilgi, kaynak ve işlemlere ulaşılabilirliği koruma çabasını ifade eder. Bu kapsamda uluslararası hukukta siber güvenliğin bazı unsurları şunlardır: Uluslararası hukukun siber alana uygulanması. Sorumlu devlet davranışının normlarının benimsenmesi. Siber çatışmaları azaltmak için güven artırıcı önlemlerin geliştirilmesi. Devletlerin kendilerini yıkıcı veya dengesiz siber aktivitelerden korumalarına yardımcı olacak kapasite geliştirme. Bu alanda öne çıkan uluslararası düzenlemeler arasında Budapeşte Siber Suçlar Sözleşmesi yer alır.

UA (Uluslararası Antlaşmalar) için geçersizlik nedenleri arasında şunlar bulunur: İmzalamaya yetkili kişiye baskı yapılması veya kuvvet tehdidi. Uluslararası hukukun emredici kurallarına aykırılık. Uluslararası antlaşma yapma kurallarına aykırı davranılması. Temsilcinin hata yapması veya ayartılması (hile). Ayrıca, antlaşmaların yokluk sebepleri bulunmamaktadır; yani işlem hiç doğmamıştır ve hiçbir geçerlilik etkisi yaratmaz.

Marka tescil sorgulamasının geçerli olduğu ülkeler, kullanılan sisteme ve başvurulan ülkeye göre değişiklik gösterir. Bazı ülkelerde geçerli olan marka tescil sorgulama sistemleri: WIPO Global Brand Database: Marka adı, başvuru/tescil numarası veya sınıf bilgileri ile arama yapılabilir. Avrupa Birliği (EUIPO) ve USPTO gibi ulusal ofislerin web siteleri: İlgili ülkelerin marka ofislerinin resmî web sitelerinden doğrudan sorgulama yapılabilir. Geçerli olduğu bazı ülkeler: Madrid Protokolü: Almanya, ABD, Çin, Fransa, Japonya, İngiltere, İtalya, Rusya, Güney Kore gibi ticari olarak büyük pazarlara sahip ülkeleri içerir. Avrupa Birliği Marka Tescili (EUIPO): Avrupa Birliği üyesi tüm ülkeleri kapsar. Afrika Fikri Mülkiyet Organizasyonu (OAPI): Fransızca konuşulan 17 Afrika ülkesini içerir. Marka tescil sorgulamasının tam olarak hangi ülkelerde geçerli olduğunu öğrenmek için ilgili ülkenin marka ofislerine veya WIPO gibi uluslararası kuruluşlara başvurulması önerilir.

Avrupa Birliği (AB), yapay zeka sistemlerinin bazı kullanımlarını yasaklamıştır. Bu yasaklar arasında: sosyal puanlama sistemleri; bireylerin profillerine göre suç eğilimlerini tespit eden sistemler; duygu tanımlama ve davranış analiz eden sistemler; biyometrik verilere göre bireyleri kategorize eden sistemler; insan davranışını manipüle eden veya insanların zafiyetlerinden yararlanan yapay zeka sistemleri; kamuya açık alanlarda gerçek zamanlı uzaktan biyometrik tanımlama sistemleri bulunmaktadır. Ayrıca, İtalya da ChatGPT gibi yapay zeka robotlarının kullanımını gizlilik ihlal endişeleri nedeniyle yasaklamış ve OpenAI şirketine ceza kesmiştir.

Almanya'da boşandıktan sonra Türkiye'de evlenmek mümkündür, ancak bunun için yabancı boşanma kararının Türkiye'de tanınması gereklidir. Tanıma işlemi için gerekli adımlar: 1. Belgelerin Hazırlanması: Yabancı mahkeme tarafından verilmiş ve kesinleşmiş boşanma kararının aslı, kararın Türkçe tercümesi, apostil şerhi, tarafların kimlik bilgilerini gösteren belgeler (pasaport, kimlik, ikamet belgesi vb.). 2. Mahkemeye Başvuru: Taraflardan biri veya her ikisi, Türkiye'de yerel aile mahkemesine tanıma davası açar. 3. Nüfus Müdürlüğüne Başvuru: Eğer taraflar birlikte başvuruyorsa, boşanma kararı ve tercümesi ile birlikte nüfus müdürlüğüne sunulabilir. Tanıma işlemi yapılmadan, boşanma kararı Türkiye'deki resmi kayıtlara işlenemez ve kişiler medeni durum açısından hâlâ evli sayılır.

Açık denizler, coğrafya ve hukuk bağlamında farklı anlamlar taşır: Coğrafya terimi olarak açık denizler, bir ülkenin karasularının dışında kalan deniz kısımlarını ifade eder. Hukuk terimi olarak açık denizler, uluslararası hukuk ilkeleriyle düzenlenir ve "açık denizlerin serbestliği" ilkesine dayanır. Ayrıca, Yahya Kemal Beyatlı'nın "Açık Deniz" adlı şiiri, sonsuzluk tutkusu ve sınırları aşma isteğini sembolize eder.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını şu şekilde düzenlemiştir: Egemenlik Haklarının Teslimi: 1923 tarihli Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin getirdiği kısıtlamalar kaldırılarak, Boğazlar bölgesi askerileştirilmiş ve Türkiye'ye egemenlik hakları geri verilmiştir. Uluslararası Komisyonun Kaldırılması: 1923'te kurulan Boğazlar Komisyonu'nun yetkileri Türkiye'ye devredilmiştir. Savaş Gemisi Geçişleri: Savaş zamanında Türkiye'nin savaşan olmadığı durumlarda, savaşta olmayan devletlerin gemileri Boğazlardan barış zamanı koşullarına bağlı olarak geçebilmektedir. Ticaret Gemisi Geçişleri: Barış zamanında, ticari gemiler için bayrak ve yük ayrımı yapılmaksızın, sağlık denetimi dışında herhangi bir formaliteye tabi tutulmadan geçiş özgürlüğü sağlanmıştır. Değerlendirme: Montrö Sözleşmesi, Türkiye'nin Boğazlar üzerindeki egemenliğini tam olarak tesis etmiş ve Boğazların askerileştirilmesi ile Boğazlar Komisyonu'na dair kısıtlayıcı hükümleri kaldırmıştır. Sözleşme, Karadeniz'e kıyısı olan devletlerin güvenliği ve kıyısı olmayan devletlerin çıkarları arasında bir denge kurmuştur. Savaş gemilerinin tonaj ve kapasitesinin gelişmesi, Montrö Sözleşmesi'ni bu dengeyi koruyan istisnai bir belge haline getirmiştir.

Teamül hukuku, uluslararası hukukun başlıca kaynaklarından biridir. Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Statüsü’nün 38. maddesinde, "hukuk olarak kabul edilmiş genel bir uygulamanın kanıtı" olarak tanımlanır. Uluslararası teamül hukuku, devletlerin uluslararası nitelikteki eylem ve işlemleri, iç hukuk işlemleri, uluslararası örgütlerin kararları ve uluslararası antlaşmalar gibi çeşitli araçlarla tespit edilir. Ayrıca, uluslararası teamül hukuku, uluslararası hukukun temel yapısını oluşturur ve tüm devletler için bağlayıcıdır, ancak bu bağlayıcılığın hukuki bir yaptırımı yoktur; sadece güçlü bir ortak kanaat söz konusudur.

Evet, marka tescili uluslararası koruma sağlar, ancak bu koruma genellikle bölgeseldir ve her ülke için ayrı başvurular gerektirir. Uluslararası marka tescili için iki ana yöntem: 1. Madrid Sistemi: Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) aracılığıyla tek bir başvuru ile birden fazla ülkede tescil imkanı sunar. 2. Ulusal ve Bölgesel Başvurular: Madrid Sistemi'nin kapsamadığı ülkeler için ilgili ulusal veya bölgesel marka ofislerine ayrı başvurular yapılmalıdır. Uluslararası tescil, markanın küresel pazarda taklit edilmesini önlemeye, yasal hakları güvence altına almaya ve itibarı korumaya yardımcı olur.

1979 yapımı "Full Moon" (Pełnia) filmi, Varşova dışındaki bir göl kenarında tatil yapan ve para ile başarı dolu bir yaşamı sorgulamaya başlayan bir mimarı konu alır. Ayrıca, 1979 yılında imzalanan Ay Anlaşması (Agreement Governing the Activities of States on the Moon and Other Celestial Bodies), Ay ve diğer gök cisimleri üzerindeki faaliyetlerin uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler Şartı'na uygun olmasını sağlamayı amaçlar. Bunun dışında, "Moon 1979" ifadesiyle ilgili başka bir bilgi bulunamamıştır.