Türkçülük

Hüseyin Nihal Atsız'ın şiir anlayışı, Türkçülük ve milliyetçilik temaları etrafında şekillenmiştir. Atsız, şiirlerinde genellikle hece vezni ve aruz veznini kullanmıştır. Atsız için şiir, inandığı fikirleri anlatmak için bir vasıta olmuştur.

Türkçeciler, Türkçülük akımına mensuptur.

Ali Suâvî, Osmanlıcılık akımının önemli bir temsilcisidir. Ayrıca, Türkçülük ve İslamcılık akımlarından da etkilenmiştir.

Yusuf Akçura, Türkçülük akımının önde gelen temsilcilerindendir.

Falih Rıfkı Atay, Türkçülük ve Türkçecilik akımına mensuptur.

Ala Geyik şiiri, Türkçülük ve milliyetçilik anlayışıyla yazılmıştır. Ziya Gökalp, bu şiirde halk edebiyatından yararlanarak ve milli değerleri işleyerek Türklük bilincini ve Turan idealini anlatmaya çalışmıştır.

3 Mayıs 1945 tarihinde Irkçılık-Turancılık davasının tutukluları Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm, Tophane Askerî hapishanesinde Türkçülük Günü'nü kutladılar. Bu olay, 3 Mayıs'ın her yıl Türkçülük Günü olarak kutlanmasının başlangıcını oluşturdu.

"Türk Ülküsü" adlı eser, Hüseyin Nihal Atsız tarafından 1956 yılında kaleme alınmıştır ve Türkçülüğün ve Türk milliyetçiliğinin ne olduğunu anlatmayı amaçlar. Kitapta anlatılan konular arasında: - Türk gençlerinin nasıl yetiştirilmesi gerektiği; - Milletlerin mefkûreleri içinde Türklük ülküsünün yeri; - Bir gencin nasıl Türk milliyetçisi olabileceği. Ayrıca, Atsız bu eserde, yabancılara karşı bir özenme olduğunu ve bu tür durumların tehlikelerini de ele almıştır.

Türk Ocakları, başlangıçta siyasi partilerle ilişiği olmayacağını belirten bir nizamnâme ile kurulmuş olsa da, zamanla Türkçülüğün siyasal alana evrilmesiyle Cumhuriyet ideolojisine yakın bir siyasi görüş benimsemiştir. 1927 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası'nın (CHF) denetimi altına giren Türk Ocakları, 1931'de tamamen CHF'ye devredilmiş ve halkevlerine dönüştürülmüştür.

Milli edebiyat dönemi, Türkçülük akımıyla ilgilidir.

Yusuf Akçura, Ziya Gökalp ve İsmail Gaspıralı'nın ortak fikri, Osmanlı sınırları içerisindeki Türkleri veya İslam dünyasını bir bayrak altında toplamayı amaçlayan Türkçülük akımıdır.

İsmail Hami Danişmend'in "Türklük Meselesi" adlı eseri, Türkçülük akımına aittir.

Ömer Seyfettin, "Efruz Bey" eserini toplumsal ve siyasi eleştirileri yapmak amacıyla yazmıştır. Bu eserde, dönemin aydınlarını ve onların düşünce biçimlerini yermek için mizahi bir dil kullanmıştır.

Cemal Oğuz Öcal, Türkçülük akımına mensuptur.

Hüseyin Nihal Atsız (12 Ocak 1905 - 11 Aralık 1975), Türk yazar, şair, tarihçi ve fikir adamı olarak tanınan önemli bir isimdir. Kısa özeti: - Eğitimi: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde felsefe eğitimi aldı. - Kariyeri: Askerî Tıbbiye'de disiplin sorunları nedeniyle okuldan atıldı ve ardından çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. - Fikirleri: Türkçülük ve Turancılık akımlarının öncülerinden biri olarak, Türk tarihine ve kültürüne derin bir bağlılık gösterdi. - Eserleri: "Bozkurtların Ölümü", "Bozkurtlar Diriliyor", "Ruh Adam" gibi romanların yanı sıra şiir ve tarih araştırmaları da yazdı. - Siyasi Mücadeleleri: "Irkçılık-Turancılık" suçlamasıyla yargılandığı davada hapis yattı ve bazı dönemlerinde dergileri kapatıldı. - Vefatı: 1975 yılında İstanbul'da kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

“Ya Gazi Ol Ya Şehit” şiiri, milliyetçi ve halkçı temaları işlediği için Türkçülük akımına aittir.

Reha Oğuz Türkkan, Türkçülük ve milliyetçilik akımlarına mensuptur.

"Türklük benim hem mefkure hem kanımdır" sözü, Ziya Gökalp'e aittir.

Yusuf Akçura, Türkçülük akımına mensuptur.

Mustafa Toker'in "İsmail Gaspıralı ve 'Dilde Birlik' Fikri Üzerine" başlıklı makalesi, 2004 yılında Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi'nin 16. sayısında yayımlanmıştır. Makalenin özeti: Bu çalışmada, Rusya'daki Türkçülük hareketinin babası olarak kabul edilen İsmail Gaspıralı'nın hayatı kısaca anlatıldıktan sonra, "dilde birlik" fikri ele alınmıştır. Ancak, zaman içinde ortaya çıkan çeşitli engeller, bu mücadelenin tam anlamıyla başarıya ulaşmasını engellemiştir.