Tümör

Tümörlerin oluşum süresi, türüne, bulunduğu bölgeye, hücrelerin biyolojik yapısına ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak büyük ölçüde değişir. İyi huylu tümörler genellikle yavaş büyür ve yıllar boyunca belirti vermeyebilir.

Endolenfatik kese tümörü genellikle iyi huylu (kanserli olmayan) bir tümördür, ancak nadir durumlarda kötü huylu (kanserli) olabilir. Bu tümör, iç kulakta yer aldığı için çeşitli tehlikeli semptomlara yol açabilir: işitme kaybı, kulak çınlaması, baş dönmesi, yüz felci ve denge problemleri. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi bulunur. Bu nedenle, herhangi bir tümör şüphesinde bir uzmana danışmak önemlidir.

Tübüler adenom, genellikle iyi huylu olarak kabul edilir ve kanserleşme potansiyeli düşüktür. Tehlike arz eden durumlar: - Büyük boyutlu tübüler adenomlar kanama, karın ağrısı veya bağırsak tıkanıklığı gibi belirtilere neden olabilir. - Villöz bileşenler içeren ve sapsız hale gelen tübüler adenomlar daha fazla habis tümör riski taşır. Önleme ve takip: Düzenli kolonoskopi ile izlenmesi ve gerektiğinde cerrahi müdahale edilmesi önerilir.

Hipofiz gland boyutlarının artması, hipofiz bezinin büyümesi anlamına gelir. Büyümüş bir hipofiz bezi, aşağıdaki sağlık sorunlarına yol açabilir: - Hormonal dengesizlikler: Bez, fazla veya az hormon üretebilir. - Görme problemleri: Optik sinirlere baskı yaparak görme bozukluklarına neden olabilir. - Baş ağrıları: Artan basınç nedeniyle baş ağrıları ortaya çıkabilir. Teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Yumuşak doku tümörü ameliyatından sonra iyileşme süreci, lezyonun boyutuna, çıkarılan dokunun miktarına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Genellikle çoğu hasta birkaç hafta içinde iyileşir ve günlük yaşamına dönebilir. Daha karmaşık durumlarda, örneğin radyoterapi veya kemoterapi gibi ek tedaviler uygulandığında iyileşme süreci biraz daha uzun olabilir.

Omental kitle, karın boşluğunda yer alan omentum adı verilen organın anormal bir büyümesini ifade eder. Bu durum, genellikle metastatik tümörler veya enfeksiyöz hastalıklar gibi çeşitli nedenlerden dolayı omentumun yumuşak doku tarafından infiltrasyonu sonucu ortaya çıkar. Belirtileri arasında karın ağrısı, şişkinlik, kilo kaybı ve mide bulantısı yer alabilir. Teşhis için genellikle ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme testleri kullanılır.

Sosk kanseri, tıpta yumuşak doku sarkomu olarak da bilinen, bağ dokularda oluşan kötü huylu bir tümördür. Özellikleri: - Nadir görülen bir kanser türüdür. - Genellikle kol, bacak, karın bölgesi ve baş-boyun gibi bölgelerde ortaya çıkar. - 50'den fazla alt türü vardır. Belirtileri: - Ağrısız bir yumru oluşumu. - Kemik hassasiyeti ve kırıkları. - Nefes almada zorluk, mide ağrısı gibi daha seyrek görülen belirtiler. Teşhis ve tedavi: Kesin tanı biyopsi ile konulur.

Yüksek gradeli papiller karsinom, idrar yolundaki hücrelerin kanserli bir tümörünü ifade eder. Bu tür kanser, mesane içinde en sık olarak ortaya çıkar, ancak üreterlerde ve böbrek pelvisinde de görülebilir. Belirtileri arasında idrar yaparken zorlanma, sıklıkla idrara çıkma, kanlı idrar, bel veya pelvis bölgesinde ağrı, kilo kaybı, iştahsızlık ve yorgunluk yer alır. Tedavi seçenekleri arasında ameliyat, radyoterapi ve kemoterapi bulunur.

Schwannoma'nın ICD kodu C72.42'dir.

Paranazal sinüs BT (bilgisayarlı tomografi) aşağıdaki durumlarda çekilir: 1. Sinüzit teşhisi: Sinüzit (sinüslerin iltihaplanması) durumunda, sinüzit tipini ve ciddiyetini belirlemek için. 2. Baş ağrısı incelemeleri: Kronik baş ağrısı olan hastaların muayenelerinde, baş ağrısının nedenlerini belirlemek için. 3. Tümör tespiti: Sinüs bölgelerindeki tümörlerin teşhisi ve belirtilmesi için. 4. Yüz travmaları: Yüz bölgesine yönelik travma sonucu oluşan kırıkların ve hasarların belirlenmesinde. 5. Nazal polip ve anatomik değerlendirme: Nazal poliplerin ayrıntıları ve sinüslerin anatomik değerlendirmesi için. Bu tetkik, ayrıca sinüs ameliyatları öncesi bölgenin anatomisinin değerlendirilmesinde de kullanılır.

İyi huylu tümörler, çevresel, genetik ve hormonal faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşur. Diğer olası nedenler: radyasyon ve kimyasal maddelere maruz kalma; hücre ve doku hasarı; bilinçsiz ilaç tüketimi; gebelik döneminde hormonal değişimler. İyi huylu tümörlerin kesin nedeni her zaman bilinmeyebilir.

Borderline tümörler, iyi huylu ve kötü huylu kanserler arasında yer alır ve tehlikeli olarak kabul edilebilir çünkü kanserleşme riski taşırlar. Ancak, bu tümörler genellikle daha az agresif olup, erken evrede teşhis edildiklerinde tedavi edilebilirler. Risk faktörleri arasında yaş, genetik yatkınlık, hormon tedavisi ve infertilite yer alır. Kesin tanı ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Karaciğerde tümör olan bir kedinin yaşam süresi, tedaviye yanıtına ve hastalığın ilerleme hızına bağlı olarak değişir. Olumlu senaryoda, erken teşhis ve uygun tedavi ile kedinin yaşam süresi 6 ay ila 2 yıl arasında uzayabilir. İleri evre kanser durumunda ise yaşam süresi genellikle daha kısadır ve tedavi, semptomların yönetilmesine yönelik olabilir; bu durumda kediler birkaç hafta ila birkaç ay arasında yaşayabilir. Kesin bilgi ve yönlendirme için bir veteriner hekime başvurulması önerilir.

Kernohan bulgusu, Kernohan çentiği olarak da bilinir, beyin sapında oluşan bir girintidir ve bazı transtentoryal herniasyon (unkal herniasyon) formlarıyla ilişkilidir. Bu durum, beynin karşı yarım küresindeki birincil yaralanmanın neden olduğu ikincil bir durumdur ve ipsilateral (aynı taraf) hemiparezi veya hemiplejiye (motor bozukluk) yol açar. Kernohan çentiğinin yaygın nedenleri arasında ileri beyin tümörleri, ciddi kafa travmaları ve subdural hematomlar bulunur.

L1 vertebra korpusunda hemanjiom, omurganın bel bölgesindeki ilk lumbar omurunda (L1) bulunan, damar kökenli iyi huylu bir tümördür. Bu tür tümörler genellikle belirti vermezler, ancak bazı durumlarda ağrı veya nörolojik semptomlar görülebilir. Tanı, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemleriyle konur. Kesin tanı ve tedavi için bir beyin cerrahına başvurulması önerilir.

Ekzofitik terimi, bir tümörün dış büyümesini ifade eder. Tıp alanında bu terim, organın dış tarafına doğru gelişen lezyonlar, tümörler vb. hakkında kullanılır.

Grade 3 tümör, iyi huylu değil, kötü huylu bir tümör türüdür.

İnfiltre kanser, kanser hücrelerinin çevresindeki sağlam dokuları tahrip ederek yayılması anlamına gelir.

Tıpta "rekürren" terimi, tekrarlayan anlamına gelir. Spesifik olarak ise şu durumları ifade edebilir: - Hastalık veya semptomların tekrarlaması. - Tümör dokusunun tedavi edildikten sonra tekrar ortaya çıkması.

Periferal yerleşimli kitle, genellikle kemikle ilgili ve iyi huylu bir tümör türü olan periferal osteoma anlamına gelebilir. Periferal osteoma, periosteumdan gelişen, genellikle tek, iyi sınırlı ve saplı bir mantar benzeri yapıdadır. Diğer periferal yerleşimli kitleler arasında dev hücreli granülom da yer alır.