ToplumsalDeğişim

Atatürk, Türk kadınının toplumsal konumunu şu şekilde şekillendirmiştir: Eğitim Hakkı: Tevhit-i Tedrisat Kanunu ile eğitim laikleştirilmiş ve kadın-erkek eşit haklarla eğitim alması sağlanmıştır. Hukuki Haklar: Türk Medeni Kanunu ile ailede kadın-erkek eşitliği sağlanmış, tek eşlilik zorunlu hale getirilmiş ve mirasta, evlilikte ve boşanmada kadın ve erkek eşit haklara tabi kılınmıştır. Çalışma Hakkı: Kadınların istedikleri işlerde çalışma özgürlüğü sağlanmıştır. Siyasi Haklar: 1930'da belediye seçimlerine katılma, 1933'te muhtarlık seçimlerine katılma ve 1934'te milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştır. Giyim: Şapka Kanunu ile çarşaf ve peçe yasaklanmış, modern giyim teşvik edilmiştir. Atatürk, Türk kadınının çağdaşlaşarak toplum hayatında erkekle eşit konumda olmasını hedeflemiştir.

Atatürk'ün kadınların sosyal hayatta aktif rol almasını teşvik eden politikalarından bazıları şunlardır: Eğitim Reformları: 3 Mart 1924'te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanmış ve eğitimde birlik ilkesi benimsenmiştir. Medeni Kanun: 4 Ekim 1926'da yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile kadın-erkek eşitliği sağlanmış, çok eşlilik kaldırılmış, kadınlara boşanma ve miras hakları tanınmıştır. Belediye Seçimleri: 3 Nisan 1930'da kabul edilen Belediye Kanunu ile kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Milletvekili Seçimleri: 5 Aralık 1934'te yapılan anayasa değişikliği ile kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Çalışma Hayatı: Atatürk, kadınların erkeklerin geçtiği tüm eğitim derecelerinden geçmesi ve çalışma hayatında yer alması gerektiğini belirtmiştir. Giyim: Peçe ve çarşaf giyilmesi yasaklanarak modern giyim tarzı benimsenmiştir.

Sosyal medya dijital aktivizmi, internet ve sosyal medya platformları üzerinden toplumsal, politik veya çevresel değişim yaratmayı hedefleyen eylem ve kampanyaları ifade eder. Temel ilkeleri: - Hızlı bilgi yayılımı: Haberler ve bilgiler hızla geniş kitlelere ulaşabilir. - Geniş erişim: Küresel bir kitleye ulaşma kapasitesi, yerel ve uluslararası düzeyde etki yaratabilir. - Katılım ve mobilizasyon: İnsanları eyleme geçirecek kampanyalar ve etkinlikler düzenlenebilir. Dijital aktivizm yöntemleri: - Sosyal medya kampanyaları. - Çevrimiçi dilekçeler. - Hashtag hareketleri. - Sanal protestolar.

"Özel Hayat Hikayesi" adlı eser, Mustafa Kutlu tarafından yazılmış ve Tahir Sami Bey'in hayatını konu almaktadır. Hikaye, Tahir Sami Bey'in modern yaşama karşı direnen, eskiye bağlı yaşam serüveni üzerinden, toplumsal değişimler ve kültürel deformasyon gibi konuları işlemektedir. Ayrıca, eserde mekanın insan psikolojisi üzerindeki etkisi ve geçicilik teması da öne çıkmaktadır.

Fütüristler, hız, hareket, modernleşme ve makineleşmeyi yücelten bir yaklaşımı savunurlar. Fütüristlerin temel ilkeleri şunlardır: Teknolojik ilerleme: Teknolojinin hızla ilerlediği bu çağda, bu ilerlemenin toplum üzerindeki etkisini analiz ederler. Toplumsal değişim: Globalleşme, şehirleşme ve demografik değişiklikler, fütüristlerin ilgi alanına giren diğer konular arasındadır. Eskinin reddi: Geçmişteki tüm sanat anlayışlarını reddederler ve sanatın her zaman geleceğe dönük olması gerektiğini savunurlar. Savaşın kutsanması: Fütüristler, savaşı dünyanın tek hijyeni olarak görmüşlerdir. Fütürizm, sadece sanat alanında değil, aynı zamanda edebiyat, müzik, tiyatro ve mimaride de etkili olmuştur.

Arabeskin sonunda ne olduğuna dair farklı görüşler bulunmaktadır. Arabesk ölmedi, farklı türlerle hemhal oldu. Arabesk, evcilleşti. Arabesk, sessiz ve derinden ilerliyor. Arabeskin geleceği ve tam olarak nereye evrileceği konusunda kesin bir görüş birliği bulunmamaktadır.

Diyalektiğin tarihe uygulanışı, özellikle Karl Marx tarafından materyalist bir diyalektik çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Marx'a göre, tarihsel ve toplumsal gerçeklik, içkin çelişkiler yoluyla sürekli bir değişim ve dönüşüm halindedir. Bu yaklaşım, diyalektiğin sadece felsefi bir yöntem olmaktan çıkıp, toplumsal ve siyasi alanlarda da bir açıklama ve değişim aracı haline gelmesini sağlamıştır.

Safiye Erol'un "Ülker Fırtınası" romanında anlatılanlar şu şekilde özetlenebilir: Roman, Nuran ile Sermet arasındaki sıra dışı aşkı konu alır. Ancak Sermet'in evli ve dört çocuk babası olduğunu öğrenen Nuran büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Romanda ayrıca, İstanbul'un farklı semtlerinde yaşanan toplumsal değişim de ele alınır.

Manuel Castells'in "Enformasyon Çağı: Ekonomi, Toplum ve Kültür" adlı üç ciltlik serisinin üçüncü kitabı "Binyılın Sonu", 20. yüzyılın son çeyreğinde dünya üzerinde yaşanan yapısal değişim süreçlerini ele alır. Bu kitapta Castells, küreselleşme, ağlar oluşturma, kimlik kurma, ataerkillik ve ulus-devletin krizi arasındaki etkileşimi inceleyerek, bu süreçlerin enformasyon çağına damgasını vurduğunu öne sürer. Ayrıca, Sovyetler Birliği'nin çöküşünü, devletçiliğin enformasyon çağına geçişi becerememesi olarak değerlendirirken, Çin komünizminin küresel kapitalizme hızla uyum sağlamasını, yeni bir tür kapitalizmin dünya üzerinde tek başına kalmasına neden olması açısından analiz eder.

"Türkçenin Tadı ve Ahengi" kitabı, Refik Halid Karay'ın Tan, Akşam, Aydede ve Yeni İstanbul'da yayımlanmış yazılarını bir araya getirmektedir. Kitapta, Türkçenin diğer dillerden üstün vasfı olan armonize edilmiş ve lezzetli yapısı vurgulanmaktadır.

Sosyoloji yüksek lisans tez konuları, toplumsal değişim, kültürel etkiler, toplumsal normlar ve değerler gibi çeşitli alanları kapsayabilir. İşte bazı örnekler: 1. Modern Toplumlarda Yalnızlık ve Bireyselleşme. 2. Göçmenlerin Toplumsal Uyum Süreçleri. 3. Kültürel Değerlerin Genç Nesil Üzerindeki Etkisi. 4. Tüketim Toplumu ve Sosyal Medya İlişkisi. 5. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Algısında Eğitim Seviyesinin Rolü. 6. Kentsel Dönüşümün Yerel Halk Üzerindeki Sosyolojik Etkileri. 7. Çocuk İşçiliğinin Sosyolojik Boyutları. 8. Dijital Platformların Toplumsal İlişkiler Üzerindeki Etkisi. 9. Aile Yapılarında Değişen Roller. 10. Neoliberal Dünyada Yoksulluk ve Sosyal Politika.

Hızlanma teorisi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Ekonomi alanında: Hızlanma teorisi, sermaye yatırım harcamasının çıktının bir fonksiyonu olduğunu öne süren Keynesyen bir kavramdır. 2. Sosyoloji alanında: Sosyal hızlanma teorisi, toplumsal değişimin hızlanması ve buna paralel olarak yaşam hızının artması ile ilgilenir.

Türk sinemasında kadının yeri, tarihsel süreç içinde farklı dönemlerde değişiklik göstermiştir. Erken dönemlerde, kadın karakterler genellikle geleneksel rollerle temsil edilmiştir: fedakar anne, namuslu eş. 1960'lar ve 1970'ler arasında, toplumsal gerçekçi filmler döneminde, kadın karakterler aile içi ilişkileri sorgulayan ve toplumsal değişimlere paralel olarak statüleri değişen kahramanlar olarak işlenmiştir. 1980'lerde ise kadın sorunları, ekonomik ve toplumsal nedenlerden kaynaklanan güçlükler yerine, kadının kendi iç mücadelesiyle çözmeye çalıştığı bir tema olarak ele alınmıştır. Son dönemlerde ise kadın temsilleri, bağımsız yönetmenlerin filmlerinde sistemin eleştirisi içinde yer almış, ayrıca popüler sinema filmlerinde de kadının toplumsal konumu olumlanmıştır.

"Sokakta" romanı, Bahaeddin Özkişi tarafından yazılmış ve 1975 yılında Peyami Safa Roman Yarışması'nda Başarı Ödülü almıştır. Roman, son yüz elli yılın toplumsal yaşamından kesitleri bir sokak çerçevesinde ele alarak, insanlardaki değişim ve aldatılmış insanlığın dramını anlatmaktadır. Özetle, eserde şu konular işlenmektedir: - Materyalizmin istilası: Manevi değerleri hiçe sayan materyalizmin ülkeyi nasıl etkilediği. - Fantastik öğeler: Cin ve şeytanlar gibi fantastik unsurların yer alması. - Milli değerler ve inançların yok oluşu: Roman, bu değerlerin kayboluşunu ve kaybolan değerlerin ardından duyulan hayıflanmaları dile getirmektedir.

"Petelinji zajtrk" (Türkçe karşılığı: Horoz Kahvaltısı), araba tamircisi Djuro'nun ekonomik gerekçelerle işinden çıkarıldıktan sonra başka bir kentte deneyimli bir ustanın yanında işe başlamasını konu alır. Djuro, yeni iş yerindeki patronuyla samimi bir ilişki kurarken, bir müşterinin eşine karşı hisler beslemeye başlamasıyla işler karışır.

"Sen yazmasan, ben yazmasam, biz yazmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?" sözleriyle Nazım Hikmet, toplumsal değişim ve aydınlanma için bireylerin çaba sarf etmelerinin önemini vurgulamaktadır.

Sosyolojinin Amacı: Toplumun yapısını keşfetmek, toplumu değiştiren ve dönüştüren koşulları belirlemektir. Sosyolojinin Konusu: İnsan grupları ve toplumlarının bilimsel incelemesidir. Bu kapsamda ele alınan bazı konular şunlardır: - Toplum: Bireylerin arasındaki ilişkiler, değerler ve davranış kalıpları. - Sosyal Kurumlar: Aile, eğitim, din, hukuk, ekonomi, yönetim gibi yapılar. - Sosyal Değişim: Tarihsel süreç içerisinde toplumun nasıl değiştiği. - Sosyal Etkileşim: Bireyler arasındaki iletişim ve ilişkiler.

Mustafa Kutlu'nun "Mavi Kuş" eserinde toplumsal ve kültürel değişimlerin yıkıcı etkileri üzerine bir görüş öne çıkmaktadır. Yazar, bu değişimlerin bireylerde yarattığı yozlaşma, kent gerçekliği, modernleşme, göç gibi sorunları hikayelerinin temaları olarak işlemiştir.

"Kadınların Dünyası" adlı kitaplar farklı bağlamlarda farklı konuları ele almaktadır: 1. Lila Abu-Lughod'un "Kadınların Dünyası" adlı kitabı, New York Üniversitesi'nde antropoloji dersleri veren profesörün gözlemlediği kadın yaşantılarını toplumbilimsel bir mercek altında sunmaktadır. 2. Alain Touraine'in "Kadınların Dünyası" adlı kitabı ise, kadınların başlattığı ve sürdürdüğü toplumsal değişimi, kadın ve erkek arasındaki farklılık ve eşitlik anlayışı üzerinden yorumlamaktadır.

"Maşenka" romanı, Vladimir Nabokov'un ilk romanı olup, aşk, gençlik ve toplumsal değişim temalarını işler. Konusu: - Başkarakter Ganin, Rus Devrimi sonrası yurtsuzlaşan bir Beyaz Rus ve eski Beyaz Ordu subayıdır. - Berlin'deki bir pansiyonda yaşarken, unutamadığı ilk aşkı Maşenka'yı hatırlar ve onunla tekrar bir araya gelme planları yapar. - Maşenka'nın sevimsiz komşusu ile evli olduğunu ve yakında kocasının yanına geleceğini öğrenir. - Ganin, Maşenka'yı geri kazanmak için çabalarken, aynı zamanda Rusya'da yaşanan toplumsal değişimi de gözlemler.