ToplumsalCinsiyet

Kendine Ait Bir Oda kitabı, özellikle kadınlar için yazılmış gibi görünse de, herkesin okuması önerilir. Kadınlar için okuma önerileri: Kitap, kadın hareketinin net bir şekilde dile getirildiği önemli kitaplardan biridir. Kadınların edebiyat dünyasında neden yeterince temsil edilmediğini ve toplumsal, ekonomik sınırlamalarla nasıl karşılaştıklarını ele alır. Kadınların entelektüel ve yaratıcı uğraşlara katılma ihtiyacını vurgular. Genel okurlar için öneriler: Virginia Woolf'un bilinç akışı tekniği ve modernist bakış açısını anlamak için uygun bir eserdir. Edebiyatın cinsiyet ve toplumla ilişkisini sorgulayan, güncelliğini koruyan temel sorunlara odaklanan bir kitaptır. Woolf'un diğer eserlerine de derinlik katabilir.

Meek's Cutoff filmi, 1845 yılında Oregon'a göç eden bir grup insanın zorlu yolculuğunu anlatıyor. Batıya doğru göç eden üç aile, atlı arabalarından oluşan konvoylarıyla Cascade Dağları’nı geçmek üzere Stephen Meek’i rehber olarak tutar. Film, toplumsal cinsiyet, medeniyet, ırk, erkeklik gibi kavramları ve western türünün kendisini ele alıyor. Ayrıca, Meek's Cutoff bir yolculuk hikâyesi anlatırken yolda susuz kalan kafilenin hem yerlilerden korkmasını hem de açlık ve susuzluktan ölmeyi beklerken günde kilometrelerce yol yürümesini anlatıyor. Meek's Cutoff filminin konusu hakkında verilen bilgiler, filmin resmî internet sitesinden ve Türkçealtyazi.org sitesinden yararlanılarak oluşturulmuştur.

Hegemonik erkeklik teorisi, toplumsal cinsiyet hiyerarşisi içinde en üstte yer alan erkeklik biçimini tanımlar. Hegemonik erkekliğin temel özellikleri: Orta yaş, orta sınıf, başarılı, güçlü, heteroseksüel, sportif ve beyaz olmak. Fiziksel güç, duygusal kontrol, rekabetçilik ve otorite gibi özelliklerle ilişkilendirilmek. Teorinin temel noktaları: Hiyerarşi: Erkeklik, kültürel ve tarihsel bağlamlara göre değişen bir algıdır. Toplumsal yapı: Eğitim, medya, aile ve iş dünyası gibi kurumlar bu erkeklik idealini güçlendirir. Marjinalleşme: Bu ideale uymayan erkekler dışlanır. Toplumsal eşitsizlik: Bu durum, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini sürdürür. Hegemonik erkeklik, evrensel bir kavram değildir; kültürel bağlamlara göre farklı biçimler alır.

Evet, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı bulunmaktadır. Bu ana bilim dalı, Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne bağlı olarak 1994 yılında disiplinlerarası bir yüksek lisans programı olarak kurulmuştur.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları, Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde yer alan Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı tarafından yürütülmektedir.

Kadın odaklı reklamcılık (femvertising), reklam sektöründe feminist değerleri ve kadınların güçlendirilmesini benimseyen yeni bir pazarlama türüdür. Bu tür reklamlarda: Farklı beden tipleri, yaş aralıkları ve ırklar kullanılır. Güçlendirici, ilham verici ve kapsayıcı mesajlar verilir. Kadınlar, geleneksel toplumsal cinsiyet normlarının dışında gösterilir. Kadın bedeni, cinsel obje olmaktan çıkarılır. Kadınların kendi özgünlüklerini keşfetmeleri teşvik edilir. Kadın odaklı reklamcılık, feminizmin siyasi gücünü etkisiz hale getiren ve hem feminist hem de antifeminist söylemleri içeren postfeminist bir söylem kullanır.

Yapay zekâda kadın temsilinin önemli olmasının bazı nedenleri: Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması: Kadınların yapay zekâ projelerinde yeterince temsil edilmemesi, bu teknolojilerin gelişiminde önemli eksikliklere yol açar ve toplumsal eşitsizlikleri derinleştirme riski taşır. Önyargıların önlenmesi: Kadınlar, empati ve işbirliği gibi benzersiz beceriler getirir, bu da verilerde, algoritmalarda ve modellerde önyargıların önlenmesine yardımcı olur. İnovasyon ve yenilikçilik: Liderlik pozisyonlarında kadınların bulunduğu şirketler daha kârlı ve yenilikçi olma eğilimindedir. Etik ve kapsayıcı gelişim: Kadınlar, yapay zekânın etik ve kapsayıcı bir şekilde gelişmesi için mücadele eder. 2023 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre, yapay zekâ alanında çalışan kadınların oranı yalnızca %30'dur.

Cinsiyetsiz terimi, cinsiyeti olmayan veya belirli bir cinsiyetle ilişkilendirilmeyen bir şeyi ifade eder. Cinsiyetsiz ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Bir cinsiyet kimliği. Nötr cinsiyet. Aseksüellik.

Pamuk Prenses'in kitabının kötü olarak değerlendirilmesinin birkaç nedeni olabilir: İçerik kısıtlamaları: Jeanne Cordelier'nin "Pamuk Prensesin Ölümü" adlı kitabı, içerdiği cinsel istismar sahneleri nedeniyle Başbakanlık Muzır Kurulu tarafından "muzır eser" olarak tanımlanmış ve satışında kısıtlamalar getirilmiştir. Alt metin okumaları: Bazı yorumlara göre, Grimm Kardeşler'in "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" masalında, cücelerin evlerine gelen Pamuk Prenses'in yedi tabak görmesi, onun yedi günahı tatması ve bundan haz alması olarak okunabilir. Güncellik eksikliği: 21. yüzyıl değerlerine göre, masaldaki bazı unsurlar demode bulunabilir. Ayrıca, Katar'da bir okulda, masal kitabının cinsel çağrışımlar yaptığı gerekçesiyle kütüphaneden çıkarıldığı da belirtilmiştir.

Demet Evgar'ın kadınları nasıl anlattığına dair bazı örnekler: Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni'ndeki konuşması. BM Kadın Birimi iyi niyet elçiliği. "Ben Kadınım" kampanyası. Ayrıca, Demet Evgar'ın "Aile Arasında" gibi yapımlardaki performansı da kadın karakterlerin gerçekçi ve çeşitli tasvirleriyle dikkat çekmektedir.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadınların ve erkeklerin sosyal, ekonomik ve politik alanlarda eşit hak ve fırsatlara sahip olmaması durumudur. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bazı alanları: Eğitim: Kız çocuklarının eğitimine daha az önem verilmesi veya erken yaşta okuldan alınmaları. İş hayatı: Kadınların iş gücüne katılım oranlarının düşük olması, daha düşük ücretli işlerde çalışmaları ve yönetim pozisyonlarına erişimde zorluklar yaşamaları. Sağlık: Kadınların sağlık hizmetlerine erişimde karşılaştıkları zorluklar ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimdeki kısıtlamalar. Siyasi katılım: Kadınların siyasete katılım oranlarının düşük olması ve karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmemesi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, sadece kadınların haklarını savunmakla sınırlı olmayıp, aynı zamanda erkeklerin de toplumsal cinsiyet rollerinin baskısından kurtulmalarını hedefler.

Kadın ve erkek eşitliği için bazı sloganlar: "Dans edemeyeceksem bu benim devrimim değildir." - Emma Goldman. "Hareket etmeyenler zincirlerinin farkına varmazlar." - Rosa Luxemburg. "Bir kadın kurmaca yazacaksa, parası ve kendine ait bir odası olmalıdır." - Virginia Woolf. "Yarımız geride tutulurken hepimiz başarılı olamayız." - Malala Yusufzay. "Dünyada herkese yer var, paylaşmasını bilirsek ve yetinebilirsek barış içinde yaşayabiliriz." - Türkan Saylan. "8 Mart isyanın günüdür!" - Oyuncu Derya Alabora. "Her kadın bir cesaret anadır!" - Yard. Doç. Dr. Itır Erhart. "Eşitlik icat olundu, erkeklik bozuldu." - Çizer Gülay Batur. "365 gün eşitlik!" - Şarkıcı Aylin Aslım. "Kadın eşittir erkek." - DeFacto.

Cinsellikte CD, "Crossdresser"ın kısaltmasıdır ve karşı cinse özgü kıyafetler giyen kişiler için kullanılır. GD kısaltması ise belgelerde rastlanmayan bir terimdir. Eğer bu terim belirli bir bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir. Bazı cinsel yönelim ve kimlik terimleri: Heteroseksüel: Karşı cinse ilgi duyan. Homoseksüel (Eşcinsel): Aynı cinse ilgi duyan. Biseksüel: Hem kadın hem erkeklere ilgi duyan. Transseksüel: Kendisini karşı cinse ait hisseden. Travesti: Cinsel haz için karşı cinsin kıyafetlerini giyen kişi.

Simone de Beauvoir'a göre feminizm, kadın ve erkek arasındaki radikal eşitliğe dair bir kimliği ifade eder. Beauvoir, "Kadın doğulmaz, kadın olunur" sözüyle, kadınlığın kültürel olarak üretildiğini ve toplumsal cinsiyet rollerinin ataerkil güç ilişkileriyle belirlendiğini savunur. Beauvoir, feminist mücadelenin sadece bireysel düzeyde değil, aynı zamanda erkeklerin kurduğu dünyayı değiştirmeye yönelik kolektif bir çaba olması gerektiğini belirtir.

Marmara Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Alanda Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ESKAR), toplumsal cinsiyet, kadınların ekonomik ve sosyal hakları, istihdamı, sağlığı ve sosyal statüsünün yükseltilmesi konularında bilimsel araştırmalar yapar. Bazı faaliyetleri: Kadın sorunlarıyla ilgili üniversite bünyesinde programlar açılmasını önerir ve mevcut derslerde bu konuların yer almasını teşvik eder. Seminer, kongre, sempozyum gibi etkinlikler düzenler. Kitap, rapor, bülten gibi yayınlar hazırlar. Kadın istihdamını artırmaya yönelik eğitim programları ve projeler geliştirir. Yerel, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Kadın erkek eşitliğine yönelik araştırmalar yapar ve toplumsal bilinci artırır.

Kadına Sağlık Projesi, kadınların sağlık okuryazarlığını artırmayı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlamayı amaçlayan 18 bölümlük bir podcast serisidir. Proje, şu şekilde özetlenebilir: Amaç: Kadın sağlığı hakkında farkındalık yaratmak, kadınları bilinçlendirerek güçlenmelerine katkıda bulunmak. İçerik: Sağlıklı yaşamdan depresyonla başa çıkma yöntemlerine, infertiliteden kanserle mücadeleye kadar geniş bir yelpazede kadın sağlığına ilişkin konular ele alınmaktadır. Sunucu ve Konuşmacılar: Sunuculuğunu yazar ve seslendirme sanatçısı Yekta Kopan üstlenmiştir; programda alanında uzman gönüllü kadın konuşmacılar yer almaktadır. Erişim: Spotify, YouTube ve Apple Podcast platformları üzerinden erişilebilir. Slogan: "Kadına sağlık, yarınlar aydınlık". Proje, Professional Women’s Network İstanbul (PWN İstanbul) ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) iş birliğiyle, UN SDSN Türkiye ve Awen for Us desteğiyle, "Sağlığa Yön Verecek Kadın Liderler Programı" mezunları tarafından hayata geçirilmiştir.

Kadın hakları ile ilgili bazı belgeseller: RBG (2018). Miss Representation (2011). He Named Me Malala (2015). Knock Down the House (2019). The Red Pill (2019). Girl Rising.

Twitter'ın neden daha çok bayanlar tarafından kullanıldığı ile ilgili kesin bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, kadınların sosyal medyayı genel olarak daha fazla kullanmasının bazı nedenleri şunlardır: Bağlantı kurma ve topluluk oluşturma: Sosyal medya, kadınların aile ve arkadaşlarla bağlantı kurması, yeni insanlarla tanışması ve ortak ilgi alanlarına sahip kişilerle iletişim kurması için uygun bir platform sunar. Kendini ifade etme: Kadınlar, sosyal medyayı hikayeleri paylaşmak, yaratıcı içerikler üretmek ve kendilerini ifade etmek için kullanır. Eğlence ve bilgi edinme: Kadınlar, sosyal medyayı eğlenceli içerikler izlemek, yeni şeyler öğrenmek ve haberleri takip etmek için kullanır. Ayrıca, toplumsal yapı gereği erkeklerin daha çok çalıştığı ve kadınların daha fazla boş zamana sahip olduğu da bu durumun nedenleri arasında gösterilmektedir.

Fe Dergi, Ankara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) tarafından yayımlanan, feminist eleştiri odaklı uluslararası hakemli bir dergidir. Derginin konuları arasında şunlar yer alır: kadın emeği; ekofeminist bakış; görünmeyen emek; çalışan annelerin kız çocuklarına etkileri; yapay zekâyla üretilmiş pornografi; dijital oyun ekosisteminde kadınların deneyimleri; (toplumsal) cinsiyet ikililiğini sorgulama; organ naklinde toplumsal cinsiyetin rolü; karanlık kız filminin akademisyen anneler tarafından alımlanması; Türk Kadını Dergisi: Milli Şef Dönemi Kadınlık Kurgusu. Ayrıca, akademik makalelerin yanı sıra saha notları, politik ve kişisel anlatılar ile kitap incelemelerine de yer verilmektedir.

Kim Jiyoung, Doğum 1982 kitabı, Güney Koreli yazar Cho Nam-joo tarafından 2016 yılında yazılmıştır. Kitabın konusu, evli ve bir kız çocuğu sahibi olan Kim Jiyoung'un, çevresindeki kadınlar gibi davranmaya ve onlar gibi konuşmaya başlamasıyla eşinin onu psikiyatriste götürmesini ve sonrasında Jiyoung'un hayatını 1982'den 2016'ya kadar adım adım izlememizi anlatır. Kitap, Kore'de kadınların günlük olarak karşılaştığı zorlukları ve cinsiyet ayrımcılığını ortaya koymaktadır.