ToplumsalCinsiyet

Gangubai Kathiawadi filmi, 1950'lerde Mumbai'de bir geneleve satılan genç Ganga'nın hikayesini anlatıyor. Ganga, zamanla kadın kurtuluşunun şampiyonu ve seks işçilerinin haklarının savunucusu olan Gangubai'ye dönüşür.

"Damızlık Kızın Öyküsü" romanı, Margaret Atwood tarafından yazılmış olup, distopik bir toplumda kadınların özgürlüklerinin kısıtlanmasını konu alır. Romanda anlatılan ana mesajlar: - Toplumsal cinsiyet ve iktidar: Cinsiyet rollerinin toplumdaki hiyerarşik yapıyı nasıl şekillendirdiği ve erkek egemen yapının kadınları nasıl köleleştirdiği sorgulanır. - Kadınların bedenine yönelik kontrol: Kadınların sadece doğurganlıklarıyla değerli görülmesi ve bedenlerinin toplumu yeniden inşa etmek için bir araç olarak kullanılması eleştirilir. - Özgürlük ve direniş: Kadınların kendi kimliklerini ve haklarını savunmalarının önemi ve baskılara karşı direnişi simgeler. - Toplumun çöküşü: Totaliter rejimlerin ve toplumun etik değerlerinden sapmasının insan haklarına ve özgürlüğe nasıl zarar verdiği gösterilir.

"Mor Yıllar" (The Color Purple) filmi, 1900'lerin başında Güneyli siyahi bir kadının yaşadığı zorlukları ve hayata tutunma çabalarını anlatır. Filmin ana teması şunlar üzerine kuruludur: - Kadın olmanın ve siyahi olmanın ayrıştırıcılığı: Celie, hem babası hem de kocası tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalır. - Kardeşlik bağı: Kız kardeşi Nettie ile olan güçlü bağ, Celie'nin hayatta kalmasına yardımcı olur. - Toplumsal cinsiyet rolleri: Celie'nin ev işleri ve çocuk bakımı gibi geleneksel kadın rollerine zorlanması ele alınır. Film, aynı zamanda ırkçılık ve sınıf farklılıkları gibi konuları da işler.

"Mor Yıllar" (The Color Purple) filmi, 1900'lerin başında Güneyli siyahi bir kadının yaşadığı zorlukları ve hayata tutunma çabalarını anlatır. Filmin ana teması şunlar üzerine kuruludur: - Kadın olmanın ve siyahi olmanın ayrıştırıcılığı: Celie, hem babası hem de kocası tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalır. - Kardeşlik bağı: Kız kardeşi Nettie ile olan güçlü bağ, Celie'nin hayatta kalmasına yardımcı olur. - Toplumsal cinsiyet rolleri: Celie'nin ev işleri ve çocuk bakımı gibi geleneksel kadın rollerine zorlanması ele alınır. Film, aynı zamanda ırkçılık ve sınıf farklılıkları gibi konuları da işler.

"Söz Senettir" (I Was, I Am, I Will Be) filmi, saygın ve ideal bir çiftin yaz tatili için Türkiye'ye gelmesi ve jigololuk yapan genç bir adamla tanışmasıyla başlayan olayları anlatıyor. Bundan sonra ilişki, üç kişilik bir oyuna dönüşüyor.

Simone de Beauvoir'ın kadın tanımı, "kadın doğulmaz, kadın olunur" şeklindedir. Beauvoir'a göre kadın, tarih boyunca "öteki" olarak tanımlanmış ve erkeğin özne konumuna karşı bir nesneye indirgenmiştir.

Kadın asker, toplumsal cinsiyet eşitliği ve fırsat eşitliği gibi kavramları temsil eder. Ayrıca kadın askerler, cesaret, kararlılık ve özveri gibi değerlerle de ilişkilendirilir.

Toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmaları şu alanlarda faaliyet gösterir: 1. Ekonomik Katılım: Kadınların iş hayatına katılımı, ekonomik büyümeyi destekler ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlar. 2. Toplumsal Farkındalık: Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemi konusunda farkındalık yaratır ve bu eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için politikalar geliştirir. 3. Şirket Uygulamaları: İş yerlerinde cinsiyet eşitliğini sağlamak için kota uygulamaları, eşit ücret politikaları, esnek çalışma modelleri ve mentorluk programları gibi çeşitli önlemler alır. 4. Kadın Girişimciliği: Kadınların iş dünyasında girişimci olmalarını teşvik eder, onlara gerekli eğitim ve destekleri sağlar. Bu çalışmalar, daha adil, çeşitli ve yenilikçi toplumların oluşmasına katkıda bulunur.

Toplumsal cinsiyeti ilk tanımlayan kişi olarak Ann Oakley kabul edilir.

Kadın Kulübü ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Eğitim Kurumları: Üniversitelerde kurulan Kadın Araştırmaları Kulüpleri, kadınların günlük hayatta karşılaştığı sorunları tartışır ve kampüs genelinde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratır. 2. Sinema ve Medya: "Kadınlar Kulübü" aynı zamanda 2016 yapımı bir aksiyon filminin adıdır.

"Kadınlar insandır, erkekler insanoğlu" sözü, Neşet Ertaş'a ait bir ifadedir ve şu anlamlara gelir: 1. Kadının Değeri: Bu söz, kadının değerini vurgulayarak onu anne olarak yüceltir ve insanlığın kadına bağlı olduğunu anlatır. 2. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Erkeğin kadına göre ikinci derecede bir statü taşıdığı toplumlara bir eleştiri olarak da yorumlanabilir.

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla çeşitli görevler üstlenir. Bu komisyonun başlıca işleri şunlardır: 1. Yasa tasarı ve tekliflerini incelemek: Toplumsal cinsiyet perspektifinden yasa önerilerini değerlendirmek. 2. Mevzuatın uyumunu denetlemek: Mevzuatın uluslararası standartlara uygunluğunu kontrol etmek. 3. Bilgi istemek ve görüş bildirmek: Bakanlardan ve ilgili kurumlardan bilgi talep etmek, ihtisas komisyonlarına görüş sunmak. 4. Yurt dışı incelemeler yapmak: Diğer ülkelerdeki ve uluslararası kuruluşlardaki gelişmeleri takip etmek, gerektiğinde yurt dışında incelemelerde bulunmak. 5. Ayrımcılık iddialarını incelemek: Kadın erkek eşitliğinin ihlaline ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığa dair iddiaları incelemek ve ilgili mercilere iletmek. 6. Kamuyu bilgilendirici etkinlikler düzenlemek: Kadın erkek eşitliği konusunda toplumu bilgilendirici faaliyetler yürütmek.

Cinsiyet körü eğitim, bireylerin cinsiyet farklarını dikkate almadan eşit muamele görmesini savunan bir eğitim yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, teoride eşitlik sağlamayı amaçlasa da pratikte adaletsiz sonuçlara yol açabilir çünkü mevcut eşitsizlikleri görmezden gelir. Alternatif olarak, cinsiyet duyarlı eğitim yaklaşımı, cinsiyet farklarını göz önünde bulundurarak eşit fırsatlar yaratmayı ve farklı cinsiyetlerin karşılaştığı engelleri tespit ederek özel politikalar geliştirmeyi önerir.

"Kadın mısın, erkek mi?" temalı filmler, genellikle kadın-erkek ilişkileri ve toplumsal cinsiyet konularını ele alır. Örneğin, "Malefiz: Kötülüğün Gücü" filmi, Malefiz adlı karakterin gözünden bakarak, cadıların ve peri masallarının geleneksel rollerini tersine çevirir ve kadının gücünü, merhametini ve öfkesini anlatır. Ayrıca, "Kadın Aklı Erkek Aklı" gibi filmler de kadın ve erkeklerin ilişki dinamiklerini, kadınların iş yaşamındaki mücadelelerini ve cinsiyetçiliğe karşı duruşlarını konu alır.

Kadın ve eğitim arasındaki ilişki, kadınların eğitime erişimleri ve aldıkları eğitimin toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında incelenmesiyle ilgilidir. Ana noktalar: 1. Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Kadınların ve erkeklerin eğitime eşit şartlarda erişmesi ve eğitimde eşit fırsatların sunulması anlamına gelir. 2. Kadınların Eğitime Katılımı: Kadınların eğitim düzeyi, ülkenin ekonomik potansiyelini artırır ve kadınların kendi gelişimlerine katkıda bulunur. 3. Tek Cinsiyete Dayalı Eğitim: Bazı ülkelerde kadın üniversiteleri gibi tek cinsiyete dayalı eğitim modelleri bulunmaktadır. Bu tür modeller, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirebileceği için eleştirilir. 4. Eğitim ve Yoksulluk: Eğitim, kadınların işgücü piyasasına katılımını artırarak yoksulluk oranlarını düşürür.

Kadın kurye olmak, bazı zorluklar içerebilir. 1. Toplumsal Cinsiyet Önyargıları: Geleneksel olarak kuryelik mesleği erkeklere özgü olarak algılandığı için, kadınların bu alanda çalışması toplumda yadırganabilir ve cinsiyetçi söylemlerle karşılaşabilirler. 2. Güvenlik Sorunları: Motosikletli kuryeler, trafikte diğer sürücülerin saygısızlığı ve dikkatsizliği nedeniyle güvenlik riskleri ile karşı karşıya kalabilirler. 3. Çalışma Koşulları: Uzun çalışma saatleri, hız baskısı ve ağır yükler gibi fiziksel zorluklar, kadın kuryeler için de geçerlidir. Ancak, kadın kuryelerin de bu mesleği başarıyla yürüttüğü ve müşteri odaklı çalışarak olumlu geri bildirimler aldıkları örnekler de bulunmaktadır.

Kristal Elma Ödülleri'nde toplumsal cinsiyet eşitliğine dair "Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" kategorisi eklenmiştir.

İkinci dalga feminizm, 1960'ların başında başta ABD olmak üzere Batı dünyasında ortaya çıkan ve 1970'lerin sonuna kadar süren feminist faaliyetleri kapsayan bir dönemdir. İkinci dalga feminizmin bazı özellikleri: Odak noktası: Kadınların sadece hukuki ve kamusal alanlarda değil, özel hayatlarında da eşitlik talep etmesi. Temel konular: Toplumsal cinsiyet rolleri, cinsellik, aile hayatı, iş gücüne katılım ve üreme hakları. Slogan: "Kişisel olan politiktir". Önemli temsilciler: Betty Friedan, Gloria Steinem ve Simone de Beauvoir. Başarılar: Doğum kontrolü ve kürtaj gibi konularda yasal düzenlemeler, kadınların iş gücüne katılımının artması ve eşit işe eşit ücret talebinin güç kazanması. İkinci dalga feminizm, beyaz, orta sınıf heteroseksüel kadınlardan oluşan bir ana akıma sahip olmakla eleştirilmiş, ancak radikal feminizm gibi alt grupların oluşmasına da olanak tanımıştır.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel ilkeleri şunlardır: 1. Üst Düzey Kurumsal Liderlik: Toplumsal cinsiyet eşitliği için üst düzey yöneticilerin taahhütte bulunması ve liderlik etmesi. 2. Adil Davranış ve İnsan Hakları: Tüm kadın ve erkeklere iş yaşamında adil davranılması, insan haklarına ve ayrım yapmama ilkesine saygı gösterilmesi. 3. Sağlık, Güvenlik ve Refah: Kadınların ve erkeklerin sağlık, güvenlik ve refahının sağlanması. 4. Eğitim ve Gelişim: Kadınların eğitim, kurs ve profesyonel gelişim olanaklarına eşit erişiminin desteklenmesi. 5. Girişimci Gelişimi: Kadınların güçlenmesi için girişimci gelişimi, tedarik zinciri ve pazarlama yöntemlerinin uygulanması. 6. Toplumsal Teşvik: Toplumsal girişimler ve savunuculuk çalışmalarıyla eşitliğin teşvik edilmesi. 7. Değerlendirme ve Raporlama: Toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin başarıların değerlendirilmesi ve halka açık raporlanması. Ayrıca, Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında da toplumsal cinsiyet eşitliği önemli bir yer tutar ve bu amaçlar altı başlık altında toplanmıştır: 1. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın sona erdirilmesi. 2. Kadına yönelik şiddet ve istismarın ortadan kaldırılması. 3. Çocuk evliliği ve kadın sünneti gibi zararlı uygulamaların ortadan kaldırılması. 4. Ücretsiz bakım ve ev işlerinin tanınması ve değer görmesi. 5. Kadınların karar alma süreçlerine tam ve etkin katılımının sağlanması. 6. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına evrensel erişimin sağlanması.

Cinsiyetler genel olarak iki ana kategoriye ayrılır: kadın ve erkek. Bunun yanı sıra, interseks kavramı da vardır ve bu, hem erkek hem de dişi cinsiyet özelliklerine sahip bireyleri tanımlar. Ayrıca, toplumsal cinsiyet kavramı da önemlidir ve bu, toplumun cinsiyetlere atfettiği fiziksel, biyolojik, zihinsel ve davranışsal karakterlerin tümünü kapsar. Son yıllarda, üçüncü cinsiyet kavramı da kabul görmeye başlamıştır ve bu, kadın ve erkek dışında kendini tanımlayan bireyleri içerir.