TCK

Evet, TCK madde 128 ve 129 birlikte uygulanabilir. TCK madde 128, yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnatlarda bulunulması veya olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde ceza verilmeyeceğini belirtir. TCK madde 129 ise, hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek cezanın üçte birine kadar indirilebileceğini veya ceza vermekten vazgeçilebileceğini öngörür. Bu iki madde, farklı durumları düzenlese de, bir kişinin haksız bir fiile tepki olarak hakarette bulunması durumunda birlikte değerlendirilebilir. Örneğin, bir kişinin kendisine karşı işlenen kasten yaralama suçuna tepki olarak hakarette bulunması halinde, TCK madde 129 uyarınca ceza indirimi veya ceza verilmemesi söz konusu olabilir.

Bilişim suçundan mahkum olanların ne kadar yatacağı, suçun niteliğine ve verilen cezanın türüne bağlıdır. Bilişim sistemine girme suçu (TCK m.243) için: Basit bilişim sistemine girme durumunda, bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir. Sistemdeki verilerin yok olması veya değişmesi durumunda, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası söz konusudur. Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu (TCK m.244) için: Sistemi engelleme veya bozma durumunda, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilir. Verileri bozma, yok etme, değiştirme durumunda, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası söz konusudur. Cezalar, kişinin suç tarihindeki yaşı, önceki sabıka kaydı ve diğer özel durumlar gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Kesin ceza süresi için bir avukata danışılması önerilir.

TCK madde 13 ve 11 arasındaki fark, madde 13'ün, madde 11 ve 12'de belirlenen sınırlamalara bakılmadan, belirli suçların Türk kanunlarına göre yargılanacağını belirtmesidir. TCK madde 13, aşağıdaki suçların, vatandaş veya yabancı tarafından, yabancı ülkede işlenmesi halinde, Türk kanunlarının uygulanacağını düzenler: İkinci Kitap, Birinci Kısım altındaki suçlar; İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı, Yedinci ve Sekizinci Bölümlerde yer alan suçlar; İşkence (madde 94, 95); Çevrenin kasten kirletilmesi (madde 181); Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190); Parada sahtecilik (madde 197), para ve kıymetli damgaları imale yarayan araçların üretimi ve ticareti (madde 200), mühürde sahtecilik (madde 202); Fuhuş (madde 227); Deniz, demiryolu veya havayolu ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması (madde 223, fıkra 2, 3) ya da bu araçlara karşı işlenen zarar verme (madde 152) suçları. TCK madde 11 ise, bir Türk vatandaşının, Türk kanunlarına göre bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlemesi ve Türkiye'de bulunması durumunda, belirli koşullar altında Türk kanunlarına göre cezalandırılacağını belirtir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 43. maddesi, 12 Ekim 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu tarih, maddenin Resmi Gazete'de yayımlandığı 12 Ekim 2004 sayısına dayanmaktadır.

TCK 136 kapsamında 2 yıl hapis cezası alan bir kişi, 12 ay denetimli serbestlikten ve 37,5 ay koşullu salıverilmeden faydalanabilir. Toplamda, 2 yıl hapis cezasından 50,5 ay (4 yıl 2 ay 15 gün) yatar. İnfaz oranları ve süreler, suçun işlendiği tarih ve diğer koşullara göre değişiklik gösterebilir. Kesin hesaplama için bir avukata danışılması önerilir.

TCK 59. madde, işlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancıların sınır dışı edilmesini düzenler. Uygulandığı suçlar: TCK 59. madde, herhangi bir suç türü belirtmeden, genel olarak hapis cezası alan yabancılar için geçerlidir. Adli para cezası, idari para cezası, disiplin veya tazyik hapsi gibi yaptırımlar bu madde kapsamında değildir.

Evet, TCK'nın 179. maddesi tekerrürden etkilenebilir. Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesine göre, önceden işlenen bir suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. TCK'nın 179. maddesi kapsamında işlenen suçlar için tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, suçun tarihi ve diğer yasal koşullara bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

TCK 226/4 uyarınca, şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Cezanın ertelenmesi, TCK'ya göre 2 yılın altında hapis cezası için mümkündür. Dolayısıyla, TCK 226/4 uyarınca verilen cezanın ertelenmesi, suçun niteliğine ve mahkemenin takdirine bağlı olarak 2 yıl veya daha az süreli hapis cezaları için mümkün olabilir.

TCK'nın 107. maddesi şantaj suçunu, 108. maddesi ise cebir suçunu düzenler. TCK madde 107 (şantaj): Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de aynı ceza uygulanır. TCK madde 108 (cebir): Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması halinde, kasten yaralama suçundan verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılarak hükmolunur. Cebir suçunun silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle veya kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi durumunda verilecek ceza bir kat artırılır. Ayrıca, cebir suçu neticesinde kişi fiziken zarar görmüşse, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 136 ve 137 birlikte şu şekilde uygulanır: TCK madde 136, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak verilmesi, yayılması veya ele geçirilmesi suçunu düzenler ve temel ceza olarak 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörür. TCK madde 137, bu suçun nitelikli hallerini belirler ve cezanın artırılmasını gerektirir. Nitelikli haller ve cezaları: Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılır. Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde ceza yine yarı oranında artırılır. Örneğin, bir hastane çalışanının hasta bilgilerini bilerek ve isteyerek üçüncü kişilere vermesi, TCK madde 136 kapsamında değerlendirilir. Tüzel kişiler, bu suçun doğrudan faili olamaz; ancak bir tüzel kişinin faaliyeti sırasında veya onun yararına işlenmişse, TCK madde 60 uyarınca ilgili tüzel kişiye güvenlik tedbiri uygulanabilir.

TCK 158/1-f maddesinde düzenlenen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu kapsamında verilen hapis cezaları genellikle adli para cezasına çevrilmez. Nitelikli dolandırıcılık suçlarında, hapis cezasının alt sınırı genellikle 3 yıl veya 4 yıl olduğundan, adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. Adli para cezasına çevirme sınırı, bir yıl hapis olup, verilen hapis cezası bir yıl ve altına düştüğünde mümkündür.

TCK madde 210/2 cezası paraya çevrilmez. Bu madde, kamu görevlisi olmayan sağlık mesleği mensuplarının görevlerinin gereği olarak düzenledikleri belgelerin gerçeğe aykırı olması haline özgü özel bir sahtecilik suçunu düzenler. Türk Ceza Kanunu'na göre, hapis cezasının para cezasına çevrilmesi, belirli şartlar altında mümkündür. Daha fazla bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 22. maddesinin 6. fıkrası, sadece taksirle işlenen suçlara uygulanır. Bu fıkra, aşağıdaki durumlarda uygulanabilir: Fail, taksirli bir hareketle suçun mağduru olmuş veya sonucu doğuran durumdan doğrudan etkilenmiş olmalıdır. Ortaya çıkan netice, failin kişisel veya ailevi durumu bakımından ciddi mağduriyet yaratmış olmalıdır. Bu mağduriyet, ayrıca bir ceza verilmesini gereksiz kılacak kadar ağır olmalıdır. Kasten işlenen suçlar için bu fıkra uygulanmaz.

TCK madde 87/3'e göre, kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır. Ayrıca, kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, TCK madde 87/4'e göre, birinci fıkraya giren hallerde 10 yıldan 14 yıla kadar, üçüncü fıkraya giren hallerde ise 14 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ceza miktarı, adli tıp raporunda kemik kırığının veya çıkığının mağdurun sağlık durumuna etkisine göre "hafif", "orta" ve "ağır" şeklinde yapılan sınıflandırmaya uygun olarak belirlenir.

TCK 345, Türk Ceza Kanunu'nun "Yürütme" başlıklı maddesidir ve bu kanun hükümlerinin Bakanlar Kurulu tarafından yürütüleceğini belirtir. TCK 346 ise mevcut kanunlarda yer almamaktadır. Eğer belirli bir madde veya hüküm hakkında bilgi arıyorsanız, daha fazla detay veya bağlam sağlanması gerekebilir. Eğer başka bir konuda yardımcı olabilirim veya farklı bir madde hakkında bilgi arıyorsanız, lütfen daha fazla bilgi verin.

TCK'nın 64. maddesi, sanığın veya hükümlünün ölümü halinde uygulanacak hükümleri düzenler: Sanığın ölümü: Kamu davasının düşürülmesine karar verilir, ancak müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında dava devam eder. Hükümlünün ölümü: Hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezaları ortadan kalkar, ancak müsadere ve yargılama giderlerine ilişkin hükümler infaz edilir. TCK'nın 65. maddesi ise genel af durumunda kamu davasının düşeceğini ve hükmolunan cezaların ortadan kalkacağını belirtir.

TCK 136 kapsamında, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçu için şikâyete bağlı bir suç değildir. Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Askerde yüzü kapatmak, yani maske takmak veya yüzünü bezle örtmek, genellikle yasak değildir. Ancak, bazı durumlarda bu tür eylemler güvenlik, gizlilik veya kamu düzeni gibi gerekçelerle kısıtlanabilir. Ayrıca, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na göre, kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü tamamen veya kısmen örten kişilerin toplantı veya gösteri yürüyüşlerine katılması suç sayılmaktadır. Askerlikte geçerli olan kurallar ve yasaklar, ülkenin askeri disiplin ve protokol kurallarına göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, daha detaylı ve güncel bilgiler için askeri yetkililerden veya ilgili makamlardan bilgi alınması önerilir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 37, "Faillik" başlığı altında, suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerin her birinin fail olarak sorumlu olacağını düzenler. Madde 37'nin uygulandığı bazı suç türleri: Müşterek faillik: Suçun icrai hareketlerinin birlikte gerçekleştirildiği durumlar. Dolaylı faillik: Kusur yeteneği olmayan kişilerin araç olarak kullanıldığı durumlar. Madde 37'nin uygulanmadığı suçlar: Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçları.

765 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) arasındaki bazı farklar: Görevi Kötüye Kullanma Suçu: 765 sayılı TCK'da bu suç üç ayrı maddede düzenlenirken, 5237 sayılı TCK'da tek bir maddede toplanmıştır. Tekerrür Uygulaması: 5237 sayılı TCK'da mükerrirler hakkında cezanın artırılması uygulaması kaldırılmıştır. Kamu Görevlisi Tanımı: 5237 sayılı TCK'da kamu görevlisi ifadesi kullanılarak, memur ve diğer kamu görevlileri ayrımı ortadan kaldırılmıştır. İspat Hakkı: 765 sayılı TCK'da isnadın ispatlanması için mahkumiyet kararı aranırken, 5237 sayılı TCK'da kamu davasının açılmış olması yeterlidir. Yağma Suçu: 765 sayılı TCK'da yağma suçları, "Mal Aleyhine Cürümler" başlıklı onuncu kısımda yer alırken, 5237 sayılı TCK'da "Malvarlığına Karşı Suçlar" başlıklı onuncu bölümde düzenlenmiştir.