• Buradasın

    Tarihçilik

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Abdurrahman Abdi Paşa Vekâyi'nâmesi nedir?

    Abdurrahman Abdi Paşa Vekâyi’-nâmesi, XVII. yüzyıl tarihçilerinden Nişancı Abdurrahman Abdi Paşa’nın Vekâyi’-nâme isimli eserinin tenkitli metni ve tarihî kaynak olarak değerlendirilmesidir. Eser, Sultan Dördüncü Mehmed Han’ın tahta çıktığı 1648’den itibaren vuku bulan hadiselerin bizzat şahidi olan Abdi Paşa tarafından yazılmıştır. Üç kısımdan oluşan eserde: Birinci kısım, 1648’den 1663’e kadar olan devreyi, İkinci kısım, müellifin vekayi tahririne memur oluşundan itibaren İstanbul Kaymakamlığı’na tayini dolayısıyla, padişahın ordu ile İstanbul’dan ayrıldığı 1678 tarihine kadar geçen yaklaşık on beş yıllık devri, Üçüncü kısım ise 1678 yılında kendisinin sadaret kaymakamı olarak İstanbul’da kalması ile başlayan ve Basra valiliğine tayin edilmesine kadar devam eden devri kapsar. Eser, Çamlıca Basım Yayın tarafından neşredilmiştir.

    Vakanüvis ve tarihçi arasındaki fark nedir?

    Vakanüvis ve tarihçi arasındaki temel fark, görev ve unvan farklılıklarından kaynaklanır. Vakanüvis, Osmanlı İmparatorluğu'nda resmî tarihçiler için kullanılan bir unvandır ve zamanın olaylarını tespit etmek ve yazmakla görevlidir. Tarihçi ise genel olarak tarih bilimiyle ilgilenen, olayları inceleyen ve yazan kişidir. Tarihçiler, vakanüvislerden farklı olarak daha geniş bir zaman diliminde ve daha çeşitli konularda çalışmalar yapabilirler. Özetle, vakanüvisler daha çok Osmanlı resmî tarih yazıcılığına odaklanırken, tarihçiler daha genel ve çeşitli tarih araştırmaları yaparlar.

    Vakanüvist tarih yazıcılığı nedir?

    Vakanüvis tarih yazıcılığı, Osmanlı İmparatorluğu'nda devrin olaylarını yazmakla görevlendirilen resmî devlet tarihçilerine vakanüvis denerek yapılan tarih yazıcılığıdır. Vakanüvisler, hem kendi dönemlerinde gerçekleşen olayları yazmakla hem de kendilerinden önce kaleme alınan hadiselerin tespit edilmesi için eksik bıraktıkları yerleri tamamlamakla görevlendirilmişlerdir. Vakanüvislik kurumu, 18. yüzyılın başlarında Sadrazam Amcazâde Hüseyin Paşa’nın sadareti döneminde ortaya çıkmıştır. Vakanüvislik, İslam tarih yazıcılığı geleneğine bağlı kalmış, ilmî anlayış ve yazım teknikleri bu gelenek çerçevesinde şekillenmiştir.

    Târîh-i Cevdet tertib-i Cedîd zeyl ve ilâveleriyle tam metin transcription 1 cilt ne anlatıyor?

    Târîh-i Cevdet tertib-i cedîd zeyl ve ilâveleriyle tam metin transcription 1. cilt, Osmanlı devlet adamı Ahmed Cevdet Paşa'nın yazdığı 12 ciltlik Osmanlı tarihi kitabının ilk cildinin transkripsiyonunu içerir. Bu cilt, Osmanlı Devleti'nin 1774-1825 yılları arasındaki tarihini anlatır. Ahmed Cevdet Paşa, eseri yazarken vak'anüvis tarihleri, mecmua, layiha, sefaretname ve arşiv belgelerini incelemiş, olaylara tanık olanların görüşlerine başvurmuş ve bütün bunları sağlam bir eleştiri süzgecinden geçirmiştir.

    Annales okulu nedir?

    Annales Okulu, 1929 yılında Fransa'da Marc Bloch ve Lucien Febvre tarafından kurulan ve tarih yazıcılığına toplum bilimleri yöntemlerini uygulayan bir ekoldür. Ekolün temel prensipleri: Uzun vadeli perspektif: Olaylara kısa vadeli bakmak yerine, uzun vadeli süreçlerle ilişkilendirmeyi önerir. Coğrafi yaklaşım: Coğrafyanın tarihi olaylar üzerindeki etkisine önem verir. Disiplinler arası çalışma: Tarihi, farklı disiplinlerle temas halinde ele alır. Annales Okulu, üç ana döneme ayrılır: 1. İlk dönem (1920-1945): Karşı yazım yapıldığı için radikal bir evredir. 2. İkinci dönem (1945-1968): Fernand Braudel önderliğinde geçmiştir. 3. Üçüncü dönem (1968 sonrası): Fikir ayrılıklarının yaşandığı bir evredir.

    Osman Turan'ın tarihçilik anlayışı nedir?

    Osman Turan'ın tarihçilik anlayışı, milliyetçi ve muhafazakâr bir perspektife dayanır. Bazı temel özellikleri: Tarihin amacı: Turan, tarihin belirli bir amaca göre okunması gerektiğini savunur. Metodolojik yaklaşım: Tarihi kaynakları geniş bir şekilde kullanmış, özellikle el yazması ve orijinal metinlere önem vermiştir. Selçuklulara odaklanma: Anadolu Selçukluları tarihi, Turan'ın çalışmalarının ağırlık noktasını oluşturmuştur. Türk-İslam medeniyeti: Türk tarihini, Türk-İslam medeniyeti perspektifiyle değerlendirmiş ve bu medeniyetin fikir dünyasını anlamaya çalışmıştır. Devlet ve toplum analizi: Tarihsel olayları sadece siyasi ve askeri boyutlarıyla değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel yönleriyle de ele almıştır.

    Ebû Şâme'nin tarihçiliği nedir?

    Ebû Şâme el-Makdisî, tarihçilik alanında "Muhtasâru Târih-i Dımeşk" adlı eseriyle tanınmaktadır. Ebû Şâme, tarihle ilgilenmeye otuz yaşından sonra başlamış ve ömrünün büyük bir kısmını bu ilme adamıştır.

    İbnü'l Esir 10 cilt ne anlatıyor?

    İbnü'l-Esir'in 10 ciltten oluşan El-Kâmil fi't-Târih adlı eseri, yaratılıştan 628 (1230) yılının sonuna kadar olan tarihi, her yılı ayrı bir bölüm halinde kronolojik olarak anlatır. Her bölümün sonunda, o yıl içinde vefat eden ünlü devlet adamları ve âlimlerin isimleri zikredilir. Eserin bazı özellikleri şunlardır: Kapsamı: Peygamberler tarihi, Roma, Yunan, Selevkiler, Yemen ve cahiliye devri Arapları gibi konuları içerir. Metodu: Rivayetleri tahlil ve tenkit süzgecinden geçirmiş, güvenilir kaynaklara dayanmıştır. Önemi: İslam tarihi alanında bir başvuru kaynağı olmuş, sonraki tarihçileri etkilemiştir. Eserin sadece Haçlı Savaşları ile ilgili bölümü, D. S. Richards tarafından İngilizceye çevrilmiş ve üç cilt halinde yayımlanmıştır.

    Hoca Sadeddin Efendi Tâcu't tevarihi neden yazdı?

    Hoca Sâdeddin Efendi, Tâcü't-Tevârîh'i, Osmanlı tarihinin bütün ayrıntılarıyla kaleme alınmış olmasına rağmen, önceki eserlerin Farsça ve ağdalı bir dille yazılmış olması, bazı yazarların konuları dağıtarak uzun eserler ortaya koyması gibi nedenlerle zor anlaşıldığını düşündüğü için yazmıştır. Hoca Sâdeddin Efendi, Muslihuddîn-i Lârî’nin II. Selim’e takdim ettiği Mir’âtü’l-edvâr adlı, son kısmı Osmanlı tarihine ait genel dünya tarihini Türkçe’ye çevirirken Osmanlılar kısmının tatmin edici olmaktan uzak bulunması üzerine, başlangıçtan itibaren bir Osmanlı tarihi yazmaya karar vermiştir. Eserin başında, Osmanlı tarihinin yazılmasının düşünüldüğü, ancak müellifin meşguliyetleri nedeniyle bu kısma yer verilemediği açıklanmıştır. Hoca Sâdeddin Efendi, eserini Yavuz Sultan Selim’in ölümüne (1520) kadar getirmiş ve Kanûnî Sultan Süleyman dönemini eklemek istemişse de III. Murad’ın arzusu üzerine bu kısmı tamamlayamadan eserini temize çekerek III. Murad’a sunmuştur (992/1584).

    Tacitus neden önemli?

    Tacitus, Roma tarihçiliği ve edebiyatı açısından önemli bir figürdür çünkü: Edebi Üslubu: Kısa ve öz cümleleriyle derin düşünceler ve entelektüel güç yansıtır. Tarih Anlayışı: Tarihi olayları sadece sıralamakla kalmaz, arkasındaki nedenleri ve sonuçları analiz eder. Ahlaki Sorgulamalar: Eserlerinde dönemin siyasetini, insan doğasını ve iktidarın yozlaştırıcı etkilerini ele alır. Önemli Eserler: "Agricola", "Germania", "Historiae" ve "Annales" gibi eserleriyle Roma'nın politik ve askeri tarihine ışık tutar. Tarafsızlık: Resmi belgeler, kaynaklar ve halk arasındaki söylentileri dikkate alarak objektif bir yaklaşım sergiler.

    Osmanlı'nın en iyi tarihçisi Erhan Afyoncu kimdir?

    Erhan Afyoncu, Türk tarihçi, akademisyen, yazar, televizyon programcısı ve köşe yazarıdır. Bazı eserleri: Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi; Sahte Mesih; Osmanlı Devlet Teşkilatında Defterhâne-i Âmire; Muhteşem Süleyman; Osmanlı Padişahları. Uzmanlık alanları: Osmanlı bürokrasi tarihi; Osmanlı savaş tarihi; Arşiv belgeleriyle tarih yazımı; Toplumsal yapı ve Osmanlı’da günlük yaşam. Afyoncu'nun eserleri birçok dile çevrilmiş ve uluslararası düzeyde ses getirmiştir.

    En iyi tarih yazarı kimdir?

    "En iyi tarih yazarı" konusunda kesin bir görüş yoktur, çünkü bu, kişisel tercihlere ve değerlendirme kriterlerine bağlıdır. Ancak, uluslararası alanda tanınmış ve saygı gören bazı Türk tarihçiler şunlardır: Halil İnalcık. İlber Ortaylı. Ayrıca, Marnie Hughes-Warrington'ın "En Önemli 50 Tarihçi" adlı eserinde yer alan düşünürler, tarih yazımı üzerinde etkili olan önemli isimler arasında sayılabilir. Tarih yazarlığının en iyisinin kim olduğu konusunda kesin bir yanıt vermek mümkün değildir.

    Halkondil'in Osmanlı tarihi hakkındaki görüşleri nelerdir?

    Bizanslı tarihçi Halkondil'in Osmanlı tarihi hakkındaki bazı görüşleri: Osmanlı'nın kökeni: Halkondil, Osmanlı Türklerinin göçebe Moğollar, Tatarlar ve Çağatay Türkleri ile ortak bir kültüre sahip olduğunu savunur. Osmanlı'nın idari yapısı: Osmanlı'nın esas gelirinin toprak, ticaret ve madenler üzerinden alınan vergiler olduğunu belirtir. Osmanlı hükümdarları: Halkondil, Osmanlı hükümdarlarını "imparator" olarak tanımlar. Savaş taktikleri: Türklerin, göçebe toplumlara özgü hızlı hareket edebilen süvari bölükleri gibi savaş taktiklerini kullandığını ifade eder. Tarafsızlık: Halkondil, kültür ve eski Helen ananesine bağlılığı sayesinde tarafsız bir yaklaşım sergiler.

    Tarihteki garip vakalar ne anlatıyor?

    "Tarihteki Garip Vakalar" kitabı, Alman tarihçi Max Kemmerich tarafından yazılmış ve Avrupa tarihinin karanlık dönemlerini ele almaktadır. Kitapta anlatılan bazı konular şunlardır: Avrupa sokaklarında birkaç yüzyıl önce yürümenin, etraftaki kötü koku nedeniyle neredeyse imkânsız olması. Katolik kilisesinin inançsızlara nasıl muamele ettiği. Avrupalı askerlerin esirlere ve sivillere yaptığı işkenceler. Hastaların tedavisinde kullanılan tuhaf yöntemler. Avrupa saraylarında uygulanan garip evlilik ritüelleri. Kemmerich, bu olayları aktarırken Avrupalı olması nedeniyle bir öz eleştiri yapmakta ve Avrupa'nın pek bilinmeyen veya unutturulan tarihini gün yüzüne çıkarmaktadır.

    Makrîzî neden önemli?

    Makrîzî, Ortaçağ İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük tarihçilerden biri olarak kabul edilir. Önemli olmasının bazı nedenleri şunlardır: 1. Geniş Kapsamlı Çalışmaları: Siyasi tarih yanında iktisat tarihi, kültürel ve sosyal tarihe dair kapsamlı eserler vermiştir. 2. Bilimsel Araştırma Yöntemi: Topladığı bilgileri belirli bir yöntem ve bilimsel araştırma planı ile birbirine bağlamış, güvenilir bir tarihçi olarak tanınmıştır. 3. Etkileyici Öğrencileri: İbn Tağrıberdî, İbn Kutluboğa gibi önemli tarihçileri yetiştirmiştir. 4. İbn Haldun ile Etkileşimi: İbn Haldun'dan etkilenmiş ve onunla entelektüel bir etkileşim içinde olmuştur. 5. Eserlerinin Kaynak Değeri: Özellikle Mısır'ın İslam dönemi tarihine dair eserleri, sonraki dönemler için temel kaynak olarak kullanılmıştır.

    Vakanüvist ve şehnameci arasındaki fark nedir?

    Vakanüvist ve şehnameci arasındaki temel fark, görev ve işlevlerinde yatmaktadır: - Vakanüvist, Osmanlı İmparatorluğu'nda devletin tarihsel olayları kaydetmekle görevlendirdiği resmi devlet tarihçisidir. - Şehnameci ise daha çok padişahın resmi ve özel hayatını yazmakla görevli saray tarihçisidir.

    Tevarihi Ali Osman neden önemli?

    Tevarih-i Ali Osman önemlidir çünkü: 1. Osmanlı Devleti'nin ilk özgün tarih kaynakları arasında yer alır ve II. Murad devrinden itibaren görülmeye başlar. 2. Osmanlı tarihinin tutarlı bir bütün halinde ele alındığı, yazarının kişiliğinin damgasını taşıyan ve birinci elden bilgiler veren ilk eserdir. 3. Osmanlı padişah ve şehzadelerinin etrafında gelişen hadiseleri ve gazâ idealini canlı bir şekilde anlatır. 4. Dil çalışmaları açısından dikkate değer bir kaynak olarak kabul edilir. 5. XVI. yüzyıl Osmanlı tarihçileri tarafından kaynak olarak kullanılmıştır.

    Müverrihte tarih yazıcılığı nedir?

    Müverrihte tarih yazıcılığı, tarihçilerin olayları kaydederken kullandıkları yazım türlerini ifade eder. Tarih yazıcılığının üç ana türü vardır: 1. Hikâyeci (Rivayetçi) Tarih Yazıcılığı: İlk olarak Eski Yunan'da Herodotos tarafından kullanılmıştır. 2. Öğretici (Pragmatik) Tarih Yazıcılığı: Bu türün ilk temsilcisi Tukidides'tir. 3. Araştırıcı (Neden-Nasılcı) Tarih Yazıcılığı: Modern tarih yazımı olarak da bilinir.

    Erhan Afyoncu Osmanlı tarihçiliğinin doğuşu ve ilk eserler?

    Erhan Afyoncu'ya göre Osmanlı tarihçiliğinin doğuşu ve ilk eserler şu şekildedir: 1. İlk Osmanlı tarihi, XV. yüzyılın başlarında yazılmış olan Yahşi Fakih Menakıbnâmesi'dir. 2. İlk standart Osmanlı tarihi, Germiyanlı Ahmedî tarafından yazılan ve 815 (1412-1413) yılında tamamlanan İskendernâme'dir. 3. Tarihi takvimler, Osmanlı tarihinin ilk dönemlerine ait önemli bilgiler içeren ilk dönem kaynaklarındandır. 4. Aşıkpaşazâde Tarihi, Osmanlı tarihinin ilk devirleri için en önemli bilgileri ihtiva eden eser olarak kabul edilir. 5. II. Bayezid döneminde kaleme alınan İdris-i Bitlisî'nin Heşt Bihişt ve İbn Kemal'in on cildlik tarihi, Osmanlı tarihçiliğinde dönüm noktası olarak değerlendirilir.

    Franz Babinger Fatih Sultan Mehmet'i nasıl anlatıyor?

    Franz Babinger, "Fatih Sultan Mehmet ve Zamanı" adlı kitabında Fatih Sultan Mehmet'i yetenekli, zeki ve İtalyan sanatçıların etkisinde kalan bir hükümdar olarak anlatmaktadır. Babinger'e göre Fatih, Büyük İskender gibi şöhret elde etmek isteyen ve rönesans ideallerini benimseyen biri değildir. Diğer yandan, bazı tarihçiler Fatih'in rönesans hükümdarı olarak nitelendirilebileceğini düşünmektedir.