• Buradasın

    Tarihçilik

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Tarih alanında yapılan araştırmalarda ana kaynaklar kaça ayrılır?

    Tarih alanında yapılan araştırmalarda ana kaynaklar iki ana kategoriye ayrılır: 1. Birinci Elden Kaynaklar: Olayın gerçekleştiği döneme ait her türlü kaynaktır. 2. İkinci Elden Kaynaklar: Olayın gerçekleştiği dönemden sonra oluşan veya birinci elden kaynaklardan yararlanılarak oluşturulan kaynaklardır.

    Fahreddin Mübarekşah'ın eseri nedir?

    Fahreddin Mübarekşah'ın eseri, "Şecere-i Ensâb" adlı tarihtir.

    Emecen Osmanlı tarihi için neden önemli?

    Prof. Dr. Feridun Emecen, Osmanlı tarihi için önemlidir çünkü: 1. Kapsamlı Çalışmaları: Emecen, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş ve yükseliş dönemini ele alan kapsamlı ve uzun süreli çalışmalar yapmıştır. 2. Kaynak Kullanımı: Tarih yazımında kaynakları ince bir tenkit süzgecinden geçirir ve serinkanlı bir bakış açısıyla inceler. Bu, tarih yazıcılığının temel prensiplerinden biridir ve Emecen'in eserlerinin güvenilirliğini artırır. 3. Akademik Katkı: Yüzlerce öğrenci yetiştirmiş ve tarih bölümü öğrencileri için ders kitabı niteliğinde eserler kaleme almıştır. Bu sayede, akademik camiaya ve genel okur kitlesine Osmanlı tarihi konusunda önemli katkılar sağlamıştır. 4. İdeolojik Yaklaşım Karşıtı: Emecen, tarihin ideolojik kalıplarla yazılmasını eleştirir ve kaynaksız tarihçiliği reddeder. Bu tutumu, tarih yazımında objektifliği ve doğruluğu ön plana çıkarır.

    Abdurrahman Abdi Paşa Vekâyi'nâmesi nedir?

    Abdurrahman Abdi Paşa Vekâyinâmesi, Osmanlı devlet adamı ve tarihçi Abdurrahman Abdi Paşa tarafından IV. Mehmed'in emriyle 1648'den 1682 yılına kadarki dönemi kapsayan bir tarihtir. Eser, "Nişancı Abdurrahman Paşa Tarihi" veya "Tarih-i Sultan Mehmed-i Râbi" isimleriyle de bilinir. Özellikleri: - Dil: Oldukça sade ve anlaşılır. - Üslup: Akıcı ve okuyucu yararına odaklı. - Kaynaklar: Çeşitli kaynaklar, şiirler, hadisler ve diğer yorumcuların görüşlerinden faydalanılmıştır.

    Vakanüvis ve tarihçi arasındaki fark nedir?

    Vakanüvis ve tarihçi arasındaki temel fark, görev ve çalışma alanlarıdır. Vakanüvis, Osmanlı İmparatorluğu'nda olayları kaydetmekle görevli resmi devlet memurudur. Tarihçi ise genel olarak tarih bilimi ile ilgilenen, geçmiş olayları zaman ve mekan belirterek inceleyen ve neden-sonuç ilişkilerine dayalı sistematik bilgilerle uğraşan kişidir. Tarihçiler, daha geniş bir yelpazede konuları ele alabilir ve araştırmalarında belgelere daha fazla yer verirler.

    Vakanüvist tarih yazıcılığı nedir?

    Vakanüvist tarih yazıcılığı, Osmanlı Devleti'nde 17. yüzyıldan itibaren görülmeye başlanan resmi saray tarihçiliği türüdür. Vakanüvisler, devletin resmi tarihçileri olup, kendilerinden önce yazılan olayları derler ve görevli bulundukları dönemin olaylarını kaydederlerdi.

    Târîh-i Cevdet tertib-i Cedîd zeyl ve ilâveleriyle tam metin transcription 1 cilt ne anlatıyor?

    Târîh-i Cevdet Tertib-i Cedîd'in 1. cildi, Ahmed Cevdet Paşa'nın Osmanlı Devleti'nin 1774-1826 arasındaki kritik yıllarını ele aldığı eserinin bir parçasıdır. Bu ciltte, Paşa'nın eserleri ve tarihçiliğine dair kapsamlı bir biyografi çalışması yer almaktadır. Ayrıca, Avrupa, Kırım ve Kafkasların tarihleri ile Arabistan'ın durumu da bu ciltte işlenmektedir.

    Bir Evin Hikayesi kitabı ne anlatıyor?

    "Bir Evin Hikayesi" kitabı, Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'teki evi ve ailesi hakkında Türkçe ve Yunanca belgeleri derlemektedir. Kitapta anlatılan konular arasında: Atatürk'ün ailesinin mal varlığı ve tapu kayıtları; Atatürk'ün hem anne hem de baba tarafından soy kütüğü; Evin bulunduğu mahalledeki etnik yapı ve yaşam şartları; Ailenin müdahil olduğu davalar. Eser, Girit Üniversitesi'nden emekli Yunan tarihçi Vasilis Dimitriadis tarafından yazılmış ve ilk olarak 2010 yılında Selanik Türk Konsolosluğu'na teslim edilmiştir.

    Osman Turan'ın tarihçilik anlayışı nedir?

    Osman Turan'ın tarihçilik anlayışı şu şekilde özetlenebilir: 1. Tarihî ve Millî Değerlere Bağlılık: Turan, tarihî ve millî değerlere uygun sağlam bir ideal sahibi olmayı tarihçinin temel ilkesi olarak görür. 2. Geniş Yorum ve Fikirlerin Temeli: Tarihî olayları kuru bilgiler olmaktan çıkarıp, elde ettiği bilgileri memleket meselelerinin aydınlatılmasında fikirlerine dayanak yapar. 3. Türk Tarihinin Bütünlüğü: Türk tarihini bir bütün olarak ele alır ve İslamlaşma olgusunu Türk tarihinin motor gücü olarak kavramış. 4. Selçuklu Dönemi Vurgusu: Özellikle Anadolu Selçukluları dönemi üzerinde durur ve bu dönemi Türk tarihinin en önemli devirlerinden biri olarak değerlendirir. 5. Sosyolojik ve Felsefi Yaklaşım: Tarih çalışmalarını sosyolojik tahliller ve tarih felsefesi ile besler.

    Annales okulu nedir?

    Annales Okulu, Fransa'da 1929 yılında Marc Bloch ve Lucien Febvre tarafından kurulan ve disiplinlerarası bir tarih yaklaşımı savunan bir ekoldür. Temel prensipleri: - Sorun odaklı tarih: Olayların gerisinde uzun erimli tarihsel yapıların araştırılması. - Coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji gibi çeşitli bilimlerin tarihle işbirliği yapması. Öne çıkan üyeleri: Fernand Braudel, Georges Duby, Emmanuel Le Roy Ladurie ve Jacques Le Goff'tur. Türkiye'deki etkileri: Fuat Köprülü, Ömer Lütfi Barkan ve Halil İnalcık gibi tarihçiler tarafından tanınmıştır.

    Ebû Şâme'nin tarihçiliği nedir?

    Ebû Şâme'nin tarihçiliği, çeşitli alanlarda eserler yazmış bir âlim olarak, genel ve özel tarihler alanında önemli katkılarda bulunmuştur. Ebû Şâme, özellikle "Kitâbü'r-Ravżateyn fî ahbâri'd-devleteyn" adlı eseriyle tanınır. Tarih çalışmalarında, rivayet usulünü kullanmış ve hadiselerin kahramanlarının veya hadiseyi görenlerin verdikleri bilgileri isnad sistemiyle kaleme almıştır.

    İbnü'l Esir 10 cilt ne anlatıyor?

    İbnü'l-Esîr'in 10 ciltlik eseri "el-Kâmil fi't-Târih", tarihin başlangıcından Hicri 628 yılına kadar olan dönemi kronolojik olarak ele almaktadır. Eserde anlatılan konular şunlardır: - Peygamberler tarihi. - Roma, Yunan, Selevkiler, Yemen ve Cahiliye devri Arapları. - Eyyamu’l-Arab hakkında ayrıntılı bilgiler. - Her yılın sonunda, o yıl içinde vefat eden ünlü devlet adamları ve âlimlerin isimleri. Ayrıca, Haçlı Seferleri ile ilgili bölüm, D. S. Richards tarafından İngilizceye çevrilmiş ve üç cilt halinde yayımlanmıştır.

    Hoca Sadeddin Efendi Tâcu't tevarihi neden yazdı?

    Hoca Sadeddin Efendi, Tâcü’t-Tevârih’i, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan Yavuz Sultan Selim’in ölümüne kadar olan olayları kaleme almak amacıyla yazdı. Eserin yazılış sebebi, mukaddimede şu şekilde açıklanmıştır: > "Bu eserlerden çoğunun Farsça parlak cümleler halinde yazıldığından zor anlaşıldığı, ayrıca bazı kimselerin ağdalı ifadeler kullanıp uzun yazmaya çok hevesli oldukları, dolayısıyla kısa yazılacak yerde uzun, konuyu toparlamak yerine dağıtarak yazdıkları". Ayrıca, Hoca Sadeddin Efendi, Muslihuddîn-i Lârî’nin eserindeki eksiklikleri görerek, Osmanlı tarihine dair daha kapsamlı ve anlaşılır bir kaynak oluşturma ihtiyacını da hissetmiştir.

    Tacitus neden önemli?

    Tacitus, Roma tarihçiliği açısından büyük öneme sahiptir çünkü: 1. Tarihsel Kaynak: Tacitus'un eserleri, Roma İmparatorluğu'nun erken dönemlerine dair değerli tarihsel kaynaklar sunar. 2. Eleştirel Bakış Açısı: Tacitus, eserlerinde imparatorların ve kurumların kusurlarını ortaya koyan eleştirel bir bakış açısı benimsemiştir. 3. Literary Stil: Tacitus'un zarif ve etkileyici Latin nesri, tarih yazımında yeni bir standart belirlemiştir. 4. Etki ve Miras: Tacitus'un çalışmaları, sonraki nesil tarihçileri ve yazarları etkilemiş, hem antik hem de modern dünyada tarih yazımının gelişimini şekillendirmiştir.

    En iyi tarih yazarı kimdir?

    En iyi tarih yazarı konusunda kesin bir yanıt vermek zor olsa da, bazı önemli ve saygın tarih yazarları şunlardır: 1. Halil İnalcık: Osmanlı İmparatorluğu üzerine yaptığı kapsamlı araştırmalar ve yazdığı kitaplar ile tanınır. 2. Yuval Noah Harari: "Sapiens: İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi" adlı eseri ile geniş kitlelerce tanınan İsrailli yazardır. 3. İlber Ortaylı: Türkiye'nin tarihi ve kültürü üzerine yazdığı kitaplar ile bilinir. 4. Bernard Lewis: Modern Türkiye'nin doğuşu ve Ortadoğu tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır.

    Osmanlı'nın en iyi tarihçisi Erhan Afyoncu kimdir?

    Erhan Afyoncu, Osmanlı tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan bir tarihçi ve akademisyendir. Bazı akademik unvanları ve görevleri: - 2001 yılında yardımcı doçent, 2008 yılında doçent, 2014 yılında profesör olmuştur. - Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü başkanlığı ve dekanlığı yapmıştır. - 2016 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Milli Savunma Üniversitesi rektörlüğüne atanmıştır. Eserleri: - "Osmanlı İmparatorluğu Tarihi" (5 cilt). - "Osmanlı Devlet Teşkilatında Defterhâne-i Âmire". - "Tanzimat Öncesi Osmanlı Tarihi Araştırma Rehberi". Erhan Afyoncu, aynı zamanda televizyon programları ve köşe yazarlığı da yapmaktadır.

    Halkondil'in Osmanlı tarihi hakkındaki görüşleri nelerdir?

    Halkondil'in Osmanlı tarihi hakkındaki görüşleri şu şekilde özetlenebilir: 1. Osmanlıları Klasik Geleneğin Mirasçısı Olarak Görmesi: Halkondil, Osmanlıları 15. yüzyılda klasik geleneği yorumlayan ve kullanan toplumlar arasında değerlendirir. 2. Osmanlıların Yükselişini Helen Devleti'nin Çöküşüyle Bağdaştırması: Tarihçi, Osmanlı tarihini, yok olmaya yüz tutmuş Helen Devleti'nin yok oluşunun sebepleri olarak görür ve Osmanlıların başarısını bu çöküşle ilişkilendirir. 3. Osmanlı Hükümdarlarını İmparator Olarak Tanımlaması: Halkondil, Osmanlı hükümdarlarına "imparator" olarak hitap eder ve onları siyasi ve askeri açıdan güçlü liderler olarak tanımlar. 4. Osmanlıların Yönetim ve Askeri Başarılarına Övgü: Osmanlıların toprak, ticaret ve madenlerden elde ettikleri gelirlerle idari ve askeri bir merkezileşme gerçekleştirdiklerini, ayrıca sava alanında hızlı hareket edebilen süvari bölükleri gibi göçebe geleneklerinden gelen taktikleri kullandıklarını belirtir. 5. Tarafsız Bir Tarih Anlayışı: Halkondil, genel olarak Osmanlılar hakkında tarafsız ve objektif bir yaklaşım sergiler, diğer Bizans tarihçileri gibi Osmanlıları aşırı tenkit etmez.

    Tarihteki garip vakalar ne anlatıyor?

    "Tarihteki Garip Vakalar" kitabı, Alman tarihçi Max Kemmerich tarafından yazılmış ve Avrupa tarihinin karanlık dönemlerini ele almaktadır. Kitapta anlatılan bazı konular şunlardır: Avrupa sokaklarında birkaç yüzyıl önce yürümenin, etraftaki kötü koku nedeniyle neredeyse imkânsız olması. Katolik kilisesinin inançsızlara nasıl muamele ettiği. Avrupalı askerlerin esirlere ve sivillere yaptığı işkenceler. Hastaların tedavisinde kullanılan tuhaf yöntemler. Avrupa saraylarında uygulanan garip evlilik ritüelleri. Kemmerich, bu olayları aktarırken Avrupalı olması nedeniyle bir öz eleştiri yapmakta ve Avrupa'nın pek bilinmeyen veya unutturulan tarihini gün yüzüne çıkarmaktadır.

    Osmanlı'nın kuruluşuyla ilgili neden farklı görüşler vardır?

    Osmanlı'nın kuruluşuyla ilgili farklı görüşlerin olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Kaynak Yetersizliği: Osmanlı'nın kuruluş dönemine dair yazılı kaynakların sınırlı olması, tarihçilerin farklı yorumlar yapmasına neden olur. 2. Tarihçilik Anlayışlarındaki Farklılıklar: Tarihçiler, Osmanlı'nın kuruluşunu farklı açılardan ele aldıkları için farklı görüşler ileri sürerler. 3. Siyasi ve İdeolojik Faktörler: Tarih yazımı, dönemin siyasi ve ideolojik bağlamlarından etkilenir ve tarihçiler kendi bakış açılarına göre değerlendirmeler yaparlar. 4. Efsane ve Rivayetler: Osmanlı'nın kuruluşuyla ilgili efsanevi hikayeler, tarihi gerçeklerle karıştırılarak farklı anlatımlara yol açar.

    Makrîzî neden önemli?

    Makrîzî, Ortaçağ İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük tarihçilerden biri olarak kabul edilir. Önemli olmasının bazı nedenleri şunlardır: 1. Geniş Kapsamlı Çalışmaları: Siyasi tarih yanında iktisat tarihi, kültürel ve sosyal tarihe dair kapsamlı eserler vermiştir. 2. Bilimsel Araştırma Yöntemi: Topladığı bilgileri belirli bir yöntem ve bilimsel araştırma planı ile birbirine bağlamış, güvenilir bir tarihçi olarak tanınmıştır. 3. Etkileyici Öğrencileri: İbn Tağrıberdî, İbn Kutluboğa gibi önemli tarihçileri yetiştirmiştir. 4. İbn Haldun ile Etkileşimi: İbn Haldun'dan etkilenmiş ve onunla entelektüel bir etkileşim içinde olmuştur. 5. Eserlerinin Kaynak Değeri: Özellikle Mısır'ın İslam dönemi tarihine dair eserleri, sonraki dönemler için temel kaynak olarak kullanılmıştır.