Sürrealizm

"Blue Velvet" filmi, David Lynch tarafından yazılmış ve yönetilmiş, 1986 yapımı bir gerilim filmidir. Filmin anlatmak istedikleri arasında şunlar öne çıkar: Gerçek ve hayalin birleşimi: Lynch'in filmlerinde olduğu gibi, "Blue Velvet" de gerçek dünya mantığı yerine, rüya gibi bir atmosfer ve sürrealist imgeler kullanır. Madonna-whore kompleksi: Filmde, kadınlar patriarkal uç noktalarda, yani ya baştan çıkarıcı kötü ya da masum kurban olarak tasvir edilir. Nostalji ve karanlık: Film, Amerikan banliyösünün romantik ve idealize edilmiş görüntüsünü, altındaki karanlık ve sapkın gerçeklikle yan yana getirir. Psikolojik temalar: Psikoseksüel dürtüler, sadomazoşizm ve şiddetin sınırları bulanıklaştırılır.

"Güneşin Oğlu" filmi, bütün hayatını bir mucize bekleyerek geçiren Fikri Şemsigil'in bu mucizeyi yaşamasıyla başlayan olayları anlatıyor. Fikri Bey, güneşin oğlu olduğunu öğrenince, ruhu çevresindeki insanların bedenlerine girip çıkmaya başlar ve bu durum onun hayatını alt üst eder.

İspanyol sinemasında çeşitli akımlar bulunmaktadır: 1. Sürrealizm: Luis Buñuel, sürrealizm akımının kurucusu olarak bilinir ve bu akımın en önemli temsilcilerinden biridir. 2. Neorealizm: 1960'lı yıllarda José Antonio Nieves Conde, Juan Antonio Bardem ve Luis García Berlanga gibi yönetmenler, Franco dönemine rağmen İspanya'nın sosyal ortamını işleyen filmler yapmışlardır. 3. Edebiyat Uyarlamaları: Franco döneminde, İspanyol edebiyatının klasik eserlerinin sinemaya uyarlanması yaygındı. 4. Toplumsal Eleştiri: 80'li ve 90'lı yıllarda çekilen filmlerde, toplumsal ve politik konular ele alınmış, Pedro Almodóvar gibi yönetmenler kadın hakları ve feminizm gibi temaları işlemişlerdir. 5. Korku ve Bilimkurgu: Son dönemde, korku ve bilimkurgu türünde eserler de dikkat çekmektedir.

Ekspresyonizm ve sürrealizm farklı sanat akımlarıdır. Ekspresyonizm, 20. yüzyılın başlarında Almanya'da ortaya çıkmış, duyguların ve iç dünyanın ön planda olduğu bir akımdır. Sürrealizm ise, yine 20. yüzyılın başlarında Avrupa'da ortaya çıkmış, bilinçaltının düşsel dünyasına yönelen bir akımdır.

"Rüya" adlı eser, sürrealizm akımına aittir.

Dada ve Sürrealizm arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Köken ve Zaman: Dada, 1916'da Zürich'te Hugo Ball tarafından kuruldu. 2. Amaç: Dada, savaş karşıtı ve anarşist bir tutum sergileyerek mevcut sanat ve toplumsal düzeni sorguladı, anlamı reddetti ve kaosu yüceltti. 3. Sanat Teknikleri: Dada sanatçıları, kolaj, fotomontaj, hazır nesneler ve performans sanatı gibi teknikler kullandı. 4. Felsefi Temeller: Dada, irrasyonelliği ve absürdü ön plana çıkarırken, Sürrealizm Freud'un psikanalitik teorilerinden etkilendi ve bilinçaltının serbest ifadesini amaçladı.

Sürrealizm ve sürrasyonalizm terimleri aynı sanat akımını ifade etmek için kullanılır. Dolayısıyla, bu iki terim aynıdır.

Joan Miró, sürrealizm akımına aittir.

"Macabre" adlı animasyon, bir adamın arabasını ağaca çarptıktan sonra yaşadığı tuhaf yolculuğu anlatıyor. Kısa filmde, K adlı karakterin kazası sonrası yaşadığı dayanıklılık, dönüşüm ve belki de kaçış teması işleniyor.

Gordon Matta-Clark'ın eserlerinde evin yıkımı ve modernizm eleştirisi, sanatçının modern mimari ve toplumsal yapılara yönelik eleştirel yaklaşımıyla ilişkilidir. Evin yıkımı, Matta-Clark için modernizmin insan ihtiyaçlarını karşılamayan, aksine insanlık dışı durumlar yaratan bir yapı olduğunu simgeler. Modernizm eleştirisi ise, Clark'ın kapitalizm karşıtlığıyla birleşir.

Jacques Prevert'in "Bir Kuşun Portresini Yapmak" şiiri, gerçeküstücülük (sürrealizm) akımına aittir.

Dominik Cumhuriyeti'nin meşhur çizimleri arasında aşağıdaki sanat akımları ve eserler öne çıkmaktadır: 1. Kübizm: Dominik sanatçısı Jaime Colson, kübist tarzda eserler üretmiş ve bu akım Dominik sanatında önemli bir yer edinmiştir. 2. Sürrealizm: 1941 yılında Santo Domingo'ya gelen sürrealizm kurucusu Andre Breton ve Kübalı ressam Wilfredo Lam, Dominik sürrealizmine etki etmiştir. 3. Ada Pop Sanatı: 1960'lar ve 70'lerde genç sanatçılar arasında popüler olan pop art, günlük tüketim ve kitle iletişim araçlarından gelen görüntülere dayanan figüratif bir sanattır. 4. Dini Temalı Resimler: Koloni döneminde üretilen ve Katolik ikonların yer aldığı dini temalı resimler, Dominik sanatının önemli bir parçasıdır.

Henri Cartier-Bresson, sürrealizm akımına mensuptur.

Metafizik ve sürrealizm arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Konu ve Yaklaşım: - Metafizik Resim: Giorgio de Chirico tarafından 1910'lu yıllarda başlatılan bu akım, gizemli mekanlar, boş meydanlar ve tanıdık nesnelerle dolu esrarengiz bir dünya sunar. - Sürrealizm: 1920'lerde Avrupa'da ortaya çıkan bu akım, insan bilinçaltını, rüyaların mantıksızlığını ve otomatik teknikleri temel alarak "gerçeküstü" bir dünya yaratmayı amaçlar. 2. Teknik ve Felsefi Temel: - Metafizik Resim: Sanatçılar, günlük hayatta sıradan görünen nesneleri alıp, onları garip ve anlaşılmaz bir hale getirerek izleyicinin zihninde bir gizem duygusu yaratırlar. - Sürrealizm: Otomatik yazı ve çizim, frottage, grattaj gibi teknikler kullanılarak bilinçaltının ifadesi hedeflenir. 3. Toplumsal ve Kültürel Etki: - Metafizik Resim: Modern sanatın soyutlamaya ve bilinçaltına olan ilgisinin bir yansımasıdır. - Sürrealizm: Toplumsal, kültürel ve politik yapıları eleştirerek, insanların bilinçaltı dünyalarını keşfetmelerine olanak sağlamayı amaçlamıştır.

"Staying Vertical" (Türkçe karşılığı: "Dik Durmak") filmi, Alain Guiraudie tarafından yazılıp yönetilen 2016 yapımı bir Fransız dramasıdır. Filmin konusu, film yönetmeni olan Léo'nun, bir çoban olan Marie ile tanışması ve ondan bir çocuk sahibi olması etrafında döner. Film, cinsel belirsizlik, olağandışı aile yapıları ve kurtların tehdidi gibi unsurları da içeren karanlık ve sürreal bir komedi olarak tanımlanmaktadır.

Oturan kadın figürü, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: 1. Rüya Tabirlerinde: Rüyada oturan kadınlar görmek, genellikle toplumsal ve kadın figürleriyle ilgili bilinçaltı mesajlar içerir ve sosyal ilişkilerdeki durumu yansıtır. 2. Fal Yorumlarında: Kahve falında oturan kadın sembolü, duygusallık, sezgi ve yaratıcılık gibi özellikleri simgeler ve fal sahibinin hayatında önemli bir kadın figürünün etkisini işaret eder. 3. Sanat Eserlerinde: Örneğin, Pablo Picasso'nun "Seated Woman" (Oturan Kadın) tablosu, Sürrealizm akımının özelliklerini yansıtır ve izleyiciye yalnız oturan bir kadının samimi bir bakış açısını sunar.

Hieronymus Bosch, sanat tarihinde önemli bir yere sahiptir çünkü: 1. Kuzey Rönesansı'nın özgün ressamlarından biridir ve günahın cazibesini ve insanın ruhsal çöküşünü grotesk ve sembolik imgelerle anlatmıştır. 2. Fantastik, grotesk ve kâbus gibi imgeleri kullanarak hem çağdaşı izleyiciler hem de 20. yüzyılın sürrealist sanatçıları için büyük bir ilham kaynağı olmuştur. 3. "Dünyevi Zevkler Bahçesi" adlı eseri, üç panodan oluşan ve her bir panelde farklı bir temayı işlediği bir triptiktir ve Batı sanatı tarihinde çok katmanlı anlamlar taşıyan bir başyapıt olarak kabul edilir. 4. Katolik inanç sistemiyle eleştirel bir ilişki içinde olması ve dini konuları ele alırken aynı zamanda toplumsal yozlaşmayı da eleştirmesi, onu döneminin ötesinde bir sanatçı yapmıştır.

Sürrealist resim örnekleri arasında öne çıkan bazı eserler şunlardır: 1. "Belleğin Azmi" (The Persistence of Memory) - Salvador Dalí, 1931. 2. "The Lovers" (Aşıklar) - René Magritte, 1928. 3. "Pipe" (Pipo ve Adam) - René Magritte, 1928. 4. "Guernica" - Pablo Picasso, 1937. 5. "Galatea of the Spheres" - Salvador Dalí, 1952.

Kurt Schwitters, Dadaizm, Konstrüktivizm ve Sürrealizm akımlarıyla ilişkilendirilir. Ancak, en çok Merz adını verdiği kendi özgün sanat anlayışıyla tanınır.

Sürrealizmin en önemli temsilcisi olarak kabul edilen kişi, akımın kurucusu ve teorisyeni André Breton'dur.