Sümer

Sümer Lagaş krallarından bazıları şunlardır: Ur-Nina (Ur-Nanshe). Eannatum. Entemena. Urukagina. Lagaş, Sümerliler ve daha sonra Babilliler için en eski şehirlerden biridir.

II. Ramses, Eski Mısır'ın Yeni Krallık döneminde tahta çıkmış XIX. Hanedanı'nın üçüncü hükümdarıdır. II. Susennes hakkında ise herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. II. Ramses ile ilgili bazı kaynaklar: evrimagaci.org'da "Eski Mısır Kralı II. Ramses Kimdir? Kadeş Savaşı ve Antlaşması'ndaki Rolü Nedir?" başlıklı yazı; tr.wikipedia.org'da II. Ramses maddesi; en.wikipedia.org'da Ramesses II maddesi.

Sümer tabletlerinin Türkçe çevirisi mevcuttur. Örneğin, "Sümer Tabletleri — Tanrı Enki’nin Sözleri — 14. Tablet" Medium platformunda Türkçe olarak okunabilir. Ancak, tüm Sümer tabletlerinin Türkçe çevirisi henüz tamamlanmamıştır. Bilim insanları tabletleri çevirmeye devam ettikçe, yeni bilgiler ve çeviriler ortaya çıkabilir.

İlk mektup, tarih öncesi dönemlerde, örneğin İskitler tarafından İranlılara gönderilen ve çeşitli eşyalar (kuş, fare, kurbağa, ok) içeren mesaj olarak kabul edilebilir. Bu tür iletişim yöntemleri, yazı öncesinde de kullanılmıştır. Çivi yazısı, yaklaşık M.Ö. 3500-4000 yıllarında Sümerler tarafından bulunmuştur.

Kalkolitik Çağ'da var olan bazı uygarlıklar: Halaf Kültürü. Ubeyd Kültürü. Uruk Kültürü. Hacılar, Canhasan, Kuruçay Höyükleri. Ayrıca, Kafkasya'da Şulaveri-Şomu Tepe Kültürü, Balkanlar ve Yunanistan'da Karanova, Vinca ve Dhimini gibi kültürler de Kalkolitik Çağ'da varlığını sürdürmüştür.

İlk güneş takvimini Mısırlılar oluşturmuştur. Mısırlılar, Nil Nehri'nin taşması ile aynı zamana denk gelen, uzun bir süre gözlenemeyen Sirius yıldızının tekrar görünmesini yılın başlangıcı olarak kabul ederek 365 gün süren bir takvim hazırlamışlardır. İlk ay takvimini ise Sümerliler kullanmışlardır.

Ninkasi, Sümer mitolojisinde birayı bulan ve bira yapımı ile ilgili her şeyden sorumlu olan tanrıçadır. Ninkasi'nin diğer görevleri arasında: Esas tanrı ve tanrıçalar için bira mayalamak. Onlara bira sunmak. Sümerler, Ninkasi'ye dua ederek bira yapımında başarı elde etmeyi umarlardı. Ayrıca, Ninkasi'nin birahane sahibi kadınları koruduğuna inanılırdı.

Her şeyi gören göz sembolü, farklı mitolojilerde çeşitli anlamlar taşır: Antik Mısır Mitolojisi: Horus'un gözü olarak bilinir ve koruyucu bir sembol olarak kabul edilir. Mitolojilerde Güneş: Güneş, genellikle her şeyi gören göz olarak tanımlanır ve gözle sembolize edilir. Hristiyanlık: Tanrı'nın herkesi gözlemesi ve korumasının bir sembolüdür. Ayrıca, bu sembol Masonluk ve İlluminati gibi gizli topluluklarla da ilişkilendirilir.

Sümer tanrılarından bazıları şunlardır: An (Anu). Enlil. Enki. İnanna (İştar). Utu (Şamaş). Nanna (Sin). Ninhursag (Nintu). Ereshkigal. Gula. Sümer mitolojisinde binlerce tanrı ve tanrıça bulunmaktadır.

Evet, Gılgameș ve Gılgamis aynı kişidir. Gılgamış, Sümer şehir devleti Uruk'un tarihî kralı ve antik Mezopotamya mitolojisinin önemli bir kahramanıdır.

Nanna'nın eşi, Sümer mitolojisinde Ningal'dir. Nanna, Akadlar, Asurlular ve Babilliler tarafından Sin, Nanna-Sin, Nanna-Suen gibi isimlerle de bilinir.

Sümerlerin bayrağının neden ay yıldız olduğuna dair bazı nedenler şunlardır: Mitolojik figürler: Sümerlerde ay, "Ay Tanrısı" Nanna/Sîn'i; yıldız ise savaş, aşk ve bereket tanrıçası Inanna (İştar) veya Venüs'ü temsil ediyordu. Tarım ve yeniden doğuş: Ay ve yıldız, Sümerler tarafından tarımın ve yeniden doğuşun sembolü olarak da kullanılmıştır. Kültürel evrim: Ay ve yıldız sembolü, Sümer sonrası Mezopotamya ve Anadolu medeniyetlerinde de görülmüş, Bizans döneminde kullanılmış ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından bayrak sembolü haline getirilmiştir.

"Tarih Sümer'de Başlar" kitabı, Sümerlerin insanlık tarihine katkıda bulundukları 39 alanı anlatmaktadır. Önde gelen Sümerologlardan Samuel Noah Kramer'in yıllar süren araştırmaları ve binlerce tabletin okunması sonucunda ortaya çıkan kitap, şu konuları içermektedir: ilk yasa sistemi; ilk vergi indirimi; ilk atasözü; ilk aşk şarkısı; ilk atasözü ve deyimler. Ayrıca, "Tarih Sümer'de Başlar" kitabında, Kitab-ı Mukaddes'te geçen birçok kavramın kökenlerinin de Sümerlerde olduğu gösterilmektedir.

Sümer çivi yazısının çözülmesi, dilbilimciler ve arkeologlar tarafından uzun ve karmaşık bir süreçle gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte birkaç önemli aşama ve yöntem izlenmiştir: Çivi yazısının okunması. Dilbilimsel karşılaştırmalar. Sembollerin anlamlandırılması. Sümer çivi yazısının çözülmesinde kullanılan bazı yöntemler şunlardır: Piktografik ve fonetik analiz. Çift dilli yazıtlar. Kök kelimeler ve dilbilimsel karşılaştırmalar. Sümer dilinin çözülmesi, 19. yüzyılda başlamış ve 20. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir.

Sümerlerin kubbe mezarlarının nerede olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Sümerlerin mezar mimarisine dair bazı bilgiler şu şekildedir: Sümerlerde halka ait cenazeler, evin zemini altına ya da duvar kalınlığı içine gömülürdü. Ayrıca açık arazide açılan mezara gömülüp, baş ucunda süslemeli ve yazıtlı mezar taşı olan örnekler de vardı. Sümerlerde büyük şahsiyetlerin gömüldüğü iki tür mezar görülürdü: Hipoje ve tolos. Hipojeler, yer altına gömülü, 1 ya da 4 odası olan, girişleri gizlenmiş yer altı mezarlarıydı. Sümerlere ait mezarların bulunduğu bazı yerler şunlardır: Ur antik kenti; Kiş, Uruk, Ur, Nippur, Lagaş, Umma, Akkad gibi Sümer şehir devletleri.

Atın hangi uygarlığa ait olduğu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, atın evcilleştirilmesinin üzerinden yaklaşık 5500 yıl geçtiği ve bu sürecin ilk olarak İskitler (Sakalar), Türkler veya Moğollar gibi bozkır kültürlerine dayandığı düşünülmektedir. At, Türkler için önemli bir ulaşım, savaş ve ticaret aracı olmuştur. Yazının tarihi ise çok daha eski dönemlere dayanmaktadır. İlk yazı örnekleri M.Ö. 4000 civarında Mezopotamya'da (Sümerler) görülmüştür. Bu bilgiler ışığında, atın hangi uygarlığa ait olduğu konusunda kesin bir sonuca varmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Gılgamış Destanı Türk değildir, Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseridir. Destan, Sümer ve Akat dillerinde yazılmış tabletlerden derlenmiştir.

İştar, Sümer tanrıçası İnanna'nın Akad mitolojisindeki hali olarak kabul edilir.

Evet, ay yıldız sembolü Sümerlerden gelmektedir. Sümer uygarlığında ay ve yıldız sembolleri gök cisimleriyle ilişkilendirilerek kullanılmış, ay "Ay Tanrısı"nı (Sin), yıldız ise İştar veya Venüs'ü sembolize etmiştir. Bu semboller, Sümer sonrası Mezopotamya ve Anadolu medeniyetlerinde de görülmüş, daha sonra Bizans döneminde kullanılmış ve Osmanlı İmparatorluğu tarafından bayrak sembolü haline getirilmiştir.

Hayır, Enki ve Enlil kardeş değildir. Enki, Sümer ve Akad mitolojisinde gök tanrısı Anu'nun oğludur.