SosyalTarih

Roma köleleri çeşitli yollarla serbest bırakılabilirdi: 1. Efendinin isteği: Köle, efendisinin inisiyatifiyle özgür bırakılabilirdi. 2. Para biriktirme: Köleler, bir miktar para biriktirerek özgürlüklerini satın alabilirlerdi. 3. Askeri hizmet: Roma Cumhuriyeti döneminde, eski askerlerin köle olarak kullanılması, toplu ayaklanmalara yol açtı. 4. Kaçma: Kaçan köleler, genellikle bir ödül karşılığında yakalanır ve iade edilirdi.

Karavaş, Osmanlı döneminde "savaşta tutsak edilen veya satın alınan ve sahibinin üzerinde tam bir kullanma hakkı bulunan kadın" anlamına gelen bir terimdir.

Doğu Avrupa'da kurulan Yahudi köylerine "shtetl" adı verilmiştir.

Bursa Orhangazi Hamamı'nın hikayesi şu şekildedir: - Yapım Tarihi: Hamam, Orhan Gazi'nin Hisar dışında kurduğu külliyenin bir parçası olarak 1339 yılında inşa edilmiştir. - İlk Kullanım Amacı: Çifte hamam özelliğine sahip olan yapı, 16. yüzyıla kadar çarşının ihtiyacını karşılamıştır. - Yangın ve Onarım: 1584'te meydana gelen yangında büyük hasar gören hamam, yapılan onarımlardan sonra kadınlar kısmı hamam, erkekler kısmı ise kahve olarak kullanılmaya başlanmıştır. - Günümüz Kullanımı: 1958 Çarşı yangınından sonra tekrar onarım gören hamam, günümüzde Bursa'nın simgeleri haline gelmiş bazı turistik ürünlerin satıldığı bir çarşı olarak işlev görmektedir.

Âli Paşa Yalısı'nın hikayesi şu şekildedir: Yalının ilk sahibi, Üçüncü Ahmed'in kadıaskerlerinden Dürrîzâde Arif Efendi'dir ve bu yalı, Lâle Devri'nin namlı yapılarından biri olarak bilinir. Rauf Paşa'nın ölümü üzerine yalı, sadrazamlık ve hariciye nazırlığı yapan Âli Paşa'ya (1815-1871) geçmiştir. Âli Paşa'nın 1871'de yalısında ölümünden sonra, Sultan II. Abdülhamit yalıyı satın alarak Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa'nın annesi ve eski Hıdiv Tevfik Paşa'nın eşi Hıdiva Emine'ye 1896'da hediye etmiştir. Yalının ilk defa Dürrizadeler tarafından yapıldıktan sonra, Osmanlı kaynaklarına göre bir Ramazan ayının cuma günü yıktırıldığı ve yerine 1902 yılında yeni bir yalının yapıldığı belirtilmektedir. Günümüzde yalı, Mısır Arap Cumhuriyeti'nin İstanbul Başkonsolosluk Binası ve Başkonsolosluğun rezidansı olarak kullanılmaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri'nde alkol, 1920-1933 yılları arasında yasaklandı çünkü bu dönem "İçki Yasağı" (Prohibition Era) olarak bilinir. Bu yasağın temel nedenleri şunlardır: 1. Dini Faktörler: Protestanlık mezhebine göre alkol ahlaki anlamda suç görülüyordu ve özellikle Katolik İtalyanlar ile Latin kökenli Amerikalılar bu yasaktan olumsuz etkilendi. 2. Toplumsal Sorunlar: Alkol, aile içi ilişkilerin bozulması ve toplumun ahlaki çöküntüsü gibi sorunların nedeni olarak kabul ediliyordu. 3. Savaş Dönemi: Birinci Dünya Savaşı sırasında, alkollü içeceklerin üretimi ve tüketimi savaş çabaları için gerekli olan tahılın israfı olarak değerlendirildi. Yasak, 18. Anayasa Değişikliği ile yürürlüğe girdi ve Volstead Yasası ile uygulandı.

7. sınıfta öğretilen bazı batıl inançlar şunlardır: 1. Kara Kedi Görmenin Uğursuz Olduğu İnancı: Eski dönemlerde İngiltere'de cadılıkla suçlanan kadınların siyah kedilerinin uğursuz sayılması bu inancın kaynağıdır. 2. Gece Tırnak Kesmek: Işık yetersizliği nedeniyle elin kesilmesi ve iş kaybına uğrama korkusundan dolayı ortaya çıkmıştır. 3. İki Bayram Arasında Düğün Yapmak: Cahiliye döneminde Arabistan'da Şevval ayında yaşanan veba salgını nedeniyle uğursuz sayılmıştır. 4. At Nalının Uğur Getirmesi: Keltlerin atın kutsallığına inanması ve demir eşyayı büyücülük olarak görmesi bu inancı doğurmuştur. 5. 13 Sayısının Uğursuz Sayılması: İskandinav mitlerinde Loki'nin 13. olarak şölene katılıp eğlenceyi bozması bu inanca yol açmıştır. 6. Nazar Boncuğu: Mavi gözlü ve sarı saçlı kişilerin gözlerinden gelecek tehlikeyi mavi boncuğun çekeceğine inanılır.

Dede Korkut, Türk mitolojisinde ve halk hikayelerinde önemli bir yere sahip olan efsanevi bir şahsiyettir. Nasıl bir insan olduğu konusunda bazı özellikleri şunlardır: Sosyal ve Bilge Bir Kişilik: Dede Korkut, Oğuz Türklerinin sosyal yapısının mimarı ve töresinin mükemmel temsilcisi olarak kabul edilir. Ozan ve Şair: "Ozanlar piri" ve "Ozanlar başı" gibi sıfatlarla anılır, kopuz çalıp anlamlı şarkılar söyler. Ad Koyucu: Oğuz töresine göre erkek çocuklara ad verme işini yerine getiren tek kişidir. Olağanüstü Güçlere Sahip: Allah'ın sevgisini kazanmış bir veli ve ermiş olarak, maddi güç üstünlüğünü manevi güç karşısında yenebilen bir karaktere sahiptir. Vatansever: Milletinin sonsuza dek güçlü ve mutlu yaşamasını gerçekleştirme mücadelesi içindedir.

"Fabrika'da Barınmak, Erken Cumhuriyet Dönemi'nde Türkiye'de İşçi Konutları" kitabı, Ali Cengizkan tarafından yazılmış, Türkiye'deki fabrika yerleşkeleri içinde tasarlanan işçi konutlarını konu almaktadır. Kitapta anlatılan ana temalar şunlardır: 1. Yeni Toplum İnşası: İşçi konutlarının, fabrika yerleşiminin genel kararlarıyla birlikte, yeni bir toplum inşa etme amacını taşıdığı. 2. Özelleştirme Süreci: Son on beş yıla damgasını vuran özelleştirme süreci içinde, bu konutların kasıtlı olarak değersizleştirilmeye çalışılması. 3. Toplumsal Tarih: Bu mekanların ve içindeki yaşantıların bıraktığı izlerin, toplumun bedenine kazınmış olması ve bu nedenle silinemez olması.

Selçuklu ve Osmanlı devletlerinde köylü sınıfı tamamen özgür değildi. Selçuklu Devleti'nde köylüler, toprağın has veya ikta oluşuna göre hükümetin kuralları altında çalışırlardı ve vergilerini ödemek zorundaydılar. Osmanlı Devleti'nde ise köylüler, temel üretici ve vergi ödeyen bir sınıf olarak kabul edilirdi.

Gayrimüslimlerin devlet memuru olabilmesi, Sultan Abdülmecid döneminde yayımlanan Islahat Fermanı ile mümkün olmuştur.

“Altı Bardakta Dünya Tarihi” kitabı, dünya tarihini altı farklı içeceğin egemen olduğu dönemlere ayırarak anlatıyor. Bu içecekler sırasıyla: 1. Bira. 2. Şarap. 3. Damıtık içkiler. 4. Kahve. 5. Çay. 6. Kola.

Salnameler, Osmanlı Devleti ve genel olarak tarih araştırmaları için önemli kaynaklardır çünkü: 1. Sosyal, siyasal, kültürel ve eğitim gibi konularda ayrıntılı bilgiler sunarlar. Bu bilgiler, yerel tarih araştırmacılarının o dönemin koşullarını anlamalarına yardımcı olur. 2. Kurumların teşkilatlanması ve sahip oldukları potansiyel hakkında geniş bilgi sağlarlar. Devletin ve vilayetlerin mali, siyasi, askeri ve demografik yapısını yansıtırlar. 3. Yıllık gelişmeleri topluca içerdikleri için, zaman içindeki değişimleri inceleyerek geleceğe yönelik tedbirler alınmasını sağlarlar. 4. Resmî ve özel olarak çıkarılmaları, farklı perspektiflerden bilgi edinme imkanı sunar.

"American Swing" belgeseli, 1970'lerin ortasında New York'ta açılan Plato's Retreat adlı swing kulübünü ve onun patronu Larry Levenson'ı anlatıyor. Belgeselde, kulübün başlangıçta nasıl büyük ilgi gördüğü, ancak 1980'lerle birlikte AIDS salgını ve muhafazakâr politikalar nedeniyle nasıl çöktüğü anlatılıyor.

Mehmet Rifat Börekçi'nin soyu, Ankara'nın tanınmış alimlerinden Börekçizade Ali Kazım Efendi'ye dayanmaktadır.

Mürettibîn-i Osmaniye Cemiyeti'nin amacı, İstanbul'da yayınlanan Türkçe gazete ve matbaalarda çalışan dizgicilerin (mürettiplerin) haklarını korumak ve mesleklerini geliştirmelerine yardımcı olmaktır.

Hindistan meme vergisi, 19. yüzyılda Travancore eyaletinde, alt kasttan kadınlardan memelerini kapatmaları için alınan bir vergiydi. Bu vergiye göre, kadınlar memelerini kapatmak isterlerse vergi ödemek zorundaydılar ve vergi miktarı memelerin büyüklüğüne göre değişiyordu. Bu vergi, kast sistemini korumak ve alt kastı aşağılamak amacıyla uygulanmaktaydı.

Kore'de "Kardeşler Evi" (Brothers Home), 1970'ler ve 1980'lerde Busan'da faaliyet gösteren ve insan hakları ihlalleriyle anılan bir sosyal rehabilitasyon merkezidir. Bu merkez, resmi olarak evsizlere ve bakıma muhtaç insanlara yardım amacıyla kurulmuş olsa da, gerçekte insanları zorla toplayarak kölelik koşullarında çalıştırmış ve fiziksel, psikolojik şiddete maruz bırakmıştır.

"Vina: Sebelum 7 Hari" filminin konusu gerçek bir olaya dayanmaktadır.

İstanbul'da hamallık, 1937 yılında yasaklanmıştır.