SosyalPolitika

Sağlık Uygulama Tebliği (SUT), sağlık yardımları Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanan kişilerin, kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinden yararlanma esas ve usullerini düzenleyen bir mevzuattır. SUT'ta yer alan bazı konular: sağlık hizmeti sunucularına müracaat ve yükümlülükler; provizyon işlemleri; katılım payları ve ilave ücretler; sağlık raporlarının düzenlenmesi; tanı ve tedavilere ait detaylar. SUT, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde düzenlenmiştir.

Homelessness (evsizlik) konusu, istikrarlı, güvenli ve işlevsel bir konuta sahip olmama durumunu ifade eder. Evsizliğin bazı nedenleri: Yoksulluk. Doğal afetler ve savaşlar. Kişisel zorluklar (örneğin, aile içi şiddet, uyuşturucu ve alkol kullanımı, zihinsel sağlık sorunları). Evsizlik, dünya genelinde yaygın bir sosyal sorundur ve genellikle yoksulluk ile ilişkilidir.

Güney Kore'de masörlerin görme engelli olmasının nedeni, 1912 veya 1913 yıllarında Japonya'nın Kore'yi egemenliği altına aldığı dönemde yürürlüğe giren bir yasadır. Japonya, bu yasayı görme engelli bireylerin geçim sağlayabileceği bir meslek olması için çıkarmıştır. Yasa, 1963 yılında Güney Kore tarafından yeniden uygulamaya konmuştur. 2006 yılında, yasaya karşı çıkan insanlar protestolar yapmış ve görme engelli olmayan bireylerin neden masörlük yapamadıklarını sorgulamışlardır. 2008 yılında Kore Anayasa Mahkemesi, yasanın devam etmesine ve görme engelli bireylerin masaj sektöründe tekel olarak kalmasına karar vermiştir. Bu karar, toplumun dezavantajlı bir kesiminin rekabetten korunarak onurlu bir yaşam sürme fırsatı tanıyan bir yasa olarak anılsa da, yasa hala tartışmalı bir konu olarak eleştirmenler tarafından görme engeli olmayan bireyler için ayrımcı ve meslek seçme özgürlüğünü ihlal eden bir yasa olarak değerlendirilmektedir.

SED yardımının iptal edilme nedenleri arasında şunlar bulunabilir: Ekonomik durumun iyileşmesi: Süreli ekonomik destek alan kişilerin, destek yapılmasını gerektiren nedenin ortadan kalkması veya hayatını kendi imkânlarıyla sürdürebileceği kanaatinin oluşması halinde ödeme onayı veren makamın iptal onayı ile ödemeler durdurulur. Adres değişikliği: Farklı bir ilçeye taşınma durumunda, ekonomik destek onayları iptal edilmez, ancak dosya izlenmesi amacıyla ilgili sosyal hizmet merkezine gönderilir. Başvuru şartlarının sağlanamaması: Sosyal yardım başvuruları, başvuru sırasında belirtilen şartların başvuru sonrası da devam etmesine bağlıdır. SED yardımının neden iptal edildiği hakkında kesin bilgi almak için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile iletişime geçilmesi önerilir.

Genel gelir problemi, bir toplumda gelirin adaletsiz dağılımı ve yoksulluk olarak özetlenebilir. Genel gelir probleminin temel nedenleri arasında şunlar sayılabilir: Ekonomik yapısal sorunlar. Vergi politikaları. Eğitim ve işgücü piyasası. Kalkınma ve bölgesel eşitsizlikler. Sosyal güvenlik ve yoksullukla mücadele politikaları. Genel gelir probleminin çözümü için devletin gelir dağılımına müdahale etmesi, sosyal politikalar uygulaması ve yoksullukla mücadele programları yürütmesi gibi önlemler uygulanabilir.

Sosyal politika ve sosyal hizmet arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: Sosyal sorunların çözümü: Sosyal hizmetin hedef gruplarının yaşadığı sosyal sorunlar, aynı zamanda sosyal politikanın da çözmesi gereken sorun alanını oluşturur. Yasal sınırlar: Sosyal hizmet uzmanları, uygun müdahale yöntemlerini belirlerken, sosyal politika bu müdahalelerin yasal sınırlarını çizer. Ortak hedefler: Sosyal hizmet ve sosyal politika, sosyal içerme, sosyal barış, sosyal adalet, demokrasi ve insan haklarına uygun bir yaşam gibi ortak hedeflere sahiptir. Uygulama ve araştırma alanları: Sosyal hizmetin uygulama ve araştırma yaptığı alanlar, sosyal politikanın düzenlemeler yaptığı alanlarla örtüşür. Sosyal politika, sosyal sorunların çözümüne yönelik plan, program, hizmet ve uygulamaları biçimlendirirken, sosyal hizmet bu plan ve programları uygulayan, müracaatçılara hizmet ve ihtiyaçlarını gidermede bilgi ve yardım sağlayan alandır.

Elimination kelimesi, çeşitli alanlarda farklı amaçlarla kullanılır: Eleme: Birini veya bir şeyi ortadan kaldırma, saf dışı etme. Giderme: Bir şeyi atma, çıkarma, yok etme. Ayırma: Bir maddeyi seçme veya ayıklama. Atılım: Vücuttan atık ürünlerin veya yabancı maddelerin atılması. İstatistik ve matematik: Eşzamanlı denklemleri çözme sürecinde değişkenleri çıkarma. Örneğin, "elimination diet" (eliminasyon diyeti) semptomların iyileştirilmesi için kullanılan bir diyet türünü ifade eder.

Fransa'da reşit olma yaşının 18 olmasının nedeni, cinsel rüşt yaşının 15 olarak belirlenmiş olmasıdır. Cinsel rüşt yaşı, bir kişinin yasal olarak cinsel eylemlerinin bilincinde sayıldığı ve bu eylemlere rıza gösterebildiğinin yasal olarak kabul edildiği en küçük yaştır. Reşit olma yaşı ise, cezai ehliyet yaşı, evlenme yaşı ve seçme yaşı gibi diğer yaş sınırlarından farklı olabilir. Fransa, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Yunanistan, Polonya, Romanya, Slovakya, Slovenya ve İsveç'te mevcut yasaya göre reşit olma yaşı 15'tir.

Binbir Gece Masalları, bazı ülkelerde dine iftira attığı, edebe ve ahlaka aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklanmıştır. Bu ülkeler arasında Suudi Arabistan, Özbekistan, Irak, İran ve Afganistan bulunmaktadır. Ayrıca, 1985 yılında Mısır'da ahlak polisi tarafından genel ahlakı bozucu hikayeler içerdiği gerekçesiyle yasaklanmıştır.

Ahmet Makal'ın "Türkiye'de Akademide Sosyal Politika Geleneğinin Doğuşu ve Gelişimi Üzerine Tarihsel Bir Yeniden Değerlendirme" başlıklı makalesi, Türkiye'de sosyal politika düşüncesinin doğuş ve gelişimine ilişkin farklı görüşleri ele alır. Makalede, Türkiye'de sosyal politika geleneğinin oluşumunda iki ana çizgi olduğu kabul edilir: 1. Birinci çizgi, 1930'larda İstanbul'da Gerhard Kessler tarafından başlatılmıştır. 2. İkinci çizgi, 1950'li yıllarda Ankara'da Cahit Talas'ın öncülük etmesiyle eklenmiştir. Makalenin yazarı, gelenek ve öncü akademisyenlerin katkılarını değerlendirerek, bu kabullerin isabetli olduğunu ortaya koyar. Makaleye şu platformlardan ulaşılabilir: dergipark.org.tr; calismatoplum.org.

CHP'nin yurttaş projesi olarak birkaç uygulama ve çalışma öne çıkmaktadır: Saha Çalışmaları: CHP, yaz dönemi boyunca 81 ilde toplumun farklı kesimleriyle bir araya gelerek ekonomik ve sosyal sorunlarını, güncel siyasi tartışmalara ilişkin görüşlerini konuşacak. Yurttaş Birlikteliği: CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avukat Şenal Sarıhan başkanlığındaki demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan Yurttaş Birlikteliği heyetini kabul etti. Yurttaş Kürsüsü: CHP'nin Facebook üzerinden başlattığı bu uygulama ile seçmenler, yaşadıkları bölgeyle ilgili sorularını, önerilerini ve ihtiyaçlarını CHP adaylarıyla paylaşabiliyor.

Gelir dağılımında adaleti sağlamak için çeşitli yöntemler uygulanabilir: Vergi politikaları: Vergi, devletin gelir dağılımını düzenlemek için kullandığı önemli bir araçtır. Kamu harcamaları ve transfer harcamaları: Devlet, elde edilen toplam geliri bireylere yeniden dağıtarak sosyal refahı artırabilir. Sosyal güvenlik politikaları: Hastalık, yaşlılık, işsizlik ve ölüm gibi durumlarda bireylere ve ailelerine kaynak sağlayarak dar gelirli grupların gelirden daha adil bir pay almasını sağlar. İstihdam: Kamu istihdamı, geliri olmayan kesimlere doğrudan kaynak aktarımı sağlayarak gelir dağılımında adaleti artırabilir. Gelir dağılımında adaletin sağlanması, entegre çalışan ve hedefe yönelik oto kontrole sahip sürdürülebilir bir sistem ve paylaşım kültürü gerektirir.

Yoksulluk sınırı, dört kişilik bir aile için hesaplanır. Bu hesaplama, ailenin gıda, barınma, sağlık, eğitim, giyim ve ulaşım gibi temel harcamalarını dikkate alarak yapılır. Ayrıca, bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de yoksulluk sınırı kapsamında belirlenir.

Fransa'nın konut sorununu çözmek için uyguladığı bazı yöntemler: Sosyal konut inşası ve teşviki. Kira yardımları. İnşaat sektörünün teşviki. İhale ile ev yapımı. Günümüzde de konut sorununu çözmek için arz yönlü sübvansiyonların azaltılması ve talep yönlü sübvansiyonların artırılması gibi reformlar devam etmektedir.

Sosyal harcamaların toplumsal etkilerinden bazıları şunlardır: Toplumsal refahın artması. Ekonomik büyümenin desteklenmesi. Gelir dağılımının iyileşmesi. İnsani gelişmenin desteklenmesi. Toplumun mutluluğunun artması. Sosyal harcamaların etkileri, harcama türüne göre değişiklik gösterebilir; örneğin, sosyal koruma harcamalarının ekonomik büyüme üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabilir.

Yetiştirme yurtları, koruma altındaki çocukların ev sıcaklığında ve sosyal yaşamdan kopmadan hayata kazandırılmaları amacıyla kapatılmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya'nın 2017 yılında yaptığı açıklamaya göre, çocuk yuvası ve çocuk yetiştirme yurtları 2017 yılının sonuna kadar tamamen kapatılacak veya dönüştürülecekti. Bu karar doğrultusunda, 2017 yılından itibaren yetiştirme yurtları kapatılmış ve "Sevgi Evi" ile "Çocuk Evi" adı altında uygulamaya geçilmiştir.

Sosyal politika geleneğinin kurucusu olarak kabul edilen kişi Prof. Dr. Cahit Talas'tır. Türkiye'de sosyal politika geleneğinin oluşumunda iki ana çizgi olduğu kabul edilir: 1930'larda İstanbul'da Gerhard Kessler'in başlattığı ilk çizgi ve 1950'li yıllarda Ankara'da Cahit Talas'ın öncülük ettiği ikinci çizgi.

Sosyal politika örneklerinden bazıları şunlardır: Sosyal yardım. Mikrofinans uygulamaları. Kayıp alarmı projesi. Gönüllü programları. Eşini kaybetmiş kadınlara ödenek uygulaması. Ombudsmanlık müessesesi. Kentsel dönüşüm. Sosyal politika, toplumun bütününe yönelik olarak sosyal koruma sağlama amacıyla gerçekleştirilen uygulamaları kapsar.

Türkiye'de yoksulluk sınırı, her yıl Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanmaktadır. 2025 yılı Haziran ayında Türk-İş tarafından açıklanan yoksulluk sınırı 85.065,75 TL'dir. Yoksulluk sınırının kaç yıllık olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır.

Evet, Türkiye Anayasası'nda gençler geçmektedir. Anayasa'nın 58. maddesi, "Gençlerin korunması ve geliştirilmesi devletin ve toplumun öncelikli görevidir" hükmünü içerir. Ayrıca, 18 yaşını doldurmuş her yurttaşın oy kullanma hakkına sahip olduğu ve bu yaşın karar alma süreçlerinde aktif bir rol oynayabilecek bir yaş olduğu anayasada yer almaktadır. Ancak, gençlik temsilinin sadece bu maddelerle sınırlı kaldığı ve gençlerin siyasi süreçlere katılımını artıracak daha kapsamlı düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir.