SiyasiTarih

Serenad romanı, Zülfü Livaneli tarafından 2011 yılında yazılmıştır. Konusu ise şu şekildedir: Kitap, 2001 yılında İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler bölümünde çalışan 36 yaşındaki Maya Duran ile üniversitenin davetlisi olarak Türkiye’ye gelen 87 yaşındaki Alman asıllı Amerikalı profesör Maximillian Wagner arasındaki olayları anlatır. Wagner, 60 yıllık aşkının izini sürmek için İstanbul’a gelir ve bu süreçte hem kendi hem de Maya’nın aile sırlarını ortaya çıkarır.

"Hotel Ruanda" filmi, gerçek olaylara dayanmaktadır. Filmin konusu, 1994 yılında Ruanda'da yaşanan soykırım sırasında, Paul Rusesabagina'nın yüzlerce insanı kurtarmak için gösterdiği çabaları anlatmaktadır.

Abbasi Devleti'nde Türk komutanların önemi çok yönlüdür: 1. Askeri Güç: Türkler, askeri hünerleri ve at biniciliğindeki ustalıklarıyla Abbasi ordusunun temelini oluşturmuşlardır. 2. Sadakat: Türk askerleri, halifeye sarsılmaz bir sadakat göstermişlerdir, bu da istikrarsızlıklarla boğuşan Abbasiler için kritik olmuştur. 3. Siyasi ve İdari Rol: Türkler, ordudaki yüksek rütbelere yükselmiş ve önemli siyasi ve idari görevlere atanmışlardır. 4. İsyan ve İç Çekişmeler: Zamanla Türk komutanları, kendi çıkarlarını ilerletmek için siyasi entrikalara ve askeri güce karışmışlar, bu da Abbasi Devleti içinde istikrarsızlık ve iç çekişmelere yol açmıştır.

Nazım Hikmet'in gerçek hayatı şu şekilde özetlenebilir: 1. Doğum ve Eğitim: 15 Ocak 1902'de Selanik'te doğdu. 2. İlk Dönem Eserleri: İlk şiirlerini 1920'li yıllarda yayımlamaya başladı. 3. Siyasi Düşünceler ve Hapis Yılları: Sosyalist fikirleri nedeniyle 1938'de askeri isyana teşvik suçlamasıyla 28 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 4. Sürgün Hayatı ve Ölümü: Moskova'ya yerleşti ve sürgün hayatı yaşadı. 5. Eserleri ve Mirası: Geride bıraktığı şiir, roman, oyun ve mektuplarıyla Türk edebiyatına büyük katkılarda bulundu.

Kuvâ-yı Milliye, Milli Mücadele döneminde milletin kendi kuvvetleriyle işgalcilere karşı kurduğu düzensiz silahlı birlikler anlamına gelir. Kuvâ-yı Milliye'nin kuruluş amaçları: - Ülkenin işgaline karşı mal, can, ırz ve namusu korumak. - Birlik ve beraberlik ruhuyla direniş sağlamak. Kuvâ-yı Milliye, düzenli ordunun kurulmasından önce Yunan, Fransız, Ermeni ve Rum çetelerine karşı önemli direnişlerde bulunmuştur.

"Sudaki Umut Benoy" kitabı, Merve Kahraman Öztürk tarafından yazılmış ve Diyanet Vakfı Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Kitap, Roghinyaların hikayesini anlatmaktadır.

Aynı dönemde yaşamış bazı devletler şunlardır: 1. Babilliler ve Asurlular. 2. Pers İmparatorluğu ve Antik Yunan şehir devletleri. 3. Bizans İmparatorluğu ve Abbasiler. 4. Osmanlı İmparatorluğu, İspanya Krallığı ve İngiltere Krallığı (15. yüzyıl).

Osmanlıların kısa sürede geniş bir coğrafyaya hakim olmasında etkili olan faktörler şunlardır: 1. Stratejik Coğrafi Konum: Anadolu Yarımadası'nın ortasında yer alması, hem Avrupa hem de Asya kıtalarına yakınlığı sayesinde ticaret yollarını kontrol edebilme avantajı sağladı. 2. Güçlü Askeri Yapı: Yeniçeri Ocağı'nın kurulmasıyla profesyonel bir ordu yapısına kavuşması, düzenli ve etkili askeri güçleri sayesinde hızlı fetihler gerçekleştirmesini sağladı. 3. Yönetim ve İdari Yapı: Merkeziyetçi yönetim anlayışı ve liyakat esasına dayalı devlet bürokrasisi, devletin tüm bölgelerinde etkili bir kontrol sağladı. 4. Ekonomik Güç: Etkili vergi sistemi ve ticaret yollarının kontrolü, Osmanlı ekonomisinin güçlenmesini ve askeri ile idari yapıların daha da geliştirilmesini sağladı. 5. Diplomasi ve İttifaklar: Stratejik evlilikler ve ittifaklar aracılığıyla komşu devletlerle olan ilişkileri güçlendirdi ve bölgedeki siyasi dengeleri lehine çevirdi.

Etrüskler, Roma'ya yenilmelerinin birkaç nedeni vardır: 1. Siyasi Birlik Eksikliği: Etrüsk şehir devletleri arasında ciddi bir siyasi birlik olmaması, Roma'nın tek başına tüm Etrüsk şehirlerini ele geçirmesini kolaylaştırdı. 2. Roma'nın Askeri ve İnsan Gücü: Roma'nın daha büyük bir organizasyon becerisi, üstün insan gücü ve kaynakları vardı. 3. Roma'nın Nefreti: Romalılar, Etrüsklere karşı derin bir nefret besliyorlardı çünkü Etrüskler'den medeniyetlerini öğrenmişler ve bu durumu bir aşağılanma olarak görmüşlerdi. 4. Dış Tehditler: Kelt kabilelerinin kuzeyden yaptığı istilalar ve diğer dış tehditler, Etrüsklerin savunmasını zayıflattı.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun özellikleri şunlardır: 1. Merkeziyetçi Yönetim: Devletin başında sultan bulunur ve mutlak otoriteye sahiptir. 2. Divan Sistemi: Devletin yönetimiyle ilgili önemli kararların alındığı danışma meclisi olan divan, vezir başkanlığında toplanırdı. 3. Eyalet Sistemi: Fethedilen geniş toprakları daha etkin yönetmek için eyaletlere ayrılırdı ve bu eyaletlerin başına sultanın atadığı valiler getirilirdi. 4. Ordu Yapısı: Ordu, Hassa ordusu ve tımarlı sipahilerden oluşurdu. 5. Kültürel ve Bilimsel Gelişmeler: Nizamiye Medreseleri gibi önemli eğitim kurumları kurulmuş, bilim ve sanat alanlarında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. 6. Ekonomik Yapı: Ticaret yolları kontrol altına alınarak ekonomik refah sağlanmış, tarım ve sanayi gelişmiştir.

Atatürk ve Keban Barajları farklı yerlerde bulunmaktadır. Atatürk Barajı, Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında, Fırat Nehri üzerinde yer almaktadır. Keban Barajı ise Elazığ ilinin Keban ilçesinde, yine Fırat Nehri üzerinde bulunmaktadır.

Atatürk'ün Ankara'ya gelişinde onu 3000 atlı ve 30-40.000 kişilik bir Seymen Alayı karşıladı. Ayrıca, karşılamada Ankara halkı, dervişler, civar köylerden gelen Kızılbaş-Bektaşiler, esnaf ve mektepliler de yer aldı.

Osmanlı Devleti'nde askeri alanda yapılan bazı yenilikler şunlardır: 1. Nizam-ı Cedid Ordusu: III. Selim döneminde Avrupa disiplini ve üniforması ile donatılmış yeni bir ordu kuruldu. 2. Mühendishane-i Berr-i Hümayun ve Mühendishane-i Bahr-ı Hümayun: Kara ve deniz mühendis okulları açılarak ordunun teknik eleman ihtiyacı karşılandı. 3. Yeniçeri Ocağı'nın Kaldırılması: II. Mahmut döneminde Yeniçeri Ocağı, Vak'a-yi Hayriye olarak bilinen olayla kaldırıldı (1826). 4. Subay Yetiştirilmesi: Subay yetiştirilmesine önem verildi ve subay okulları açıldı. 5. Askeri Hastaneler: Tıphane ve diğer askeri hastaneler açılarak hekim yetiştirildi. Ayrıca, askeri reformlar kapsamında modern silah ve teçhizat kullanımı da yaygınlaştırıldı.

Japonya'nın kuruluşu, tarihsel bir süreç içinde gerçekleşmiştir: 1. Yayoi Dönemi (MÖ 300 - MS 300): Kore Yarımadası'ndan gelen göçmenler pirinç tarımını ve metal işleme tekniklerini Japonya'ya getirdi. 2. Kofun Dönemi (MS 300-538): Büyük höyük mezarlar (kofun) inşa edildi ve güçlü klanlar ortaya çıktı. 3. Asuka Dönemi (MS 538-710): Budizm Kore üzerinden Japonya'ya ulaştı ve hızla yayıldı. 4. Nara Dönemi (MS 710-794): Japonya'nın ilk kalıcı başkenti Nara şehri kuruldu. 5. Heian Dönemi (MS 794-1185): Başkent Kyoto'ya taşındı ve Japonya'nın kültürel açıdan en parlak dönemlerinden biri yaşandı. Modern Japonya, 1868 yılında Meiji Restorasyonu ile şekillenmiştir.

Alman İmparatorluğu, 1871 yılından 1918 yılına kadar sürdü.

Kudüs'ü ilk fetheden Türk devleti, Hz. Ömer döneminde 638 yılında Müslümanlar olmuştur.

“Yalancı Tanıklar Kahvesi” romanı, Vedat Türkali tarafından yazılmış ve Türkiye’nin 70’li yıllarını konu almaktadır. Eserde, üniversiteli ve sol görüşlü bir genç olan Muhsin’in gözünden, Türk siyasi tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birinin geniş bir panoraması sunulmaktadır. Romanda ayrıca, Muhsin’in barınamadığı bir toplum içinde yolunu çizememesi ve tutkulu ilişkileri de anlatılmaktadır.

Roma İmparatorluğu'nun çöküşü, birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle gerçekleşmiştir: 1. İç Çatışmalar ve Siyasi İstikrarsızlık: 3. yüzyıldan itibaren imparatorların sık sık değişmesi ve iç savaşlar Roma'yı yönetilemez hale getirdi. 2. Ekonomik Krizler: Aşırı vergi yükü, enflasyon ve ticaretin azalması ekonomiyi çökertti. 3. Barbar Akınları: Hunlar, Vizigotlar, Ostrogotlar, Vandallar ve Franklar gibi barbar kavimler sürekli saldırılarda bulundu. 4. Doğu ve Batı Ayrılması: İmparator Theodosius'un 395'te imparatorluğu Doğu ve Batı olarak ikiye bölmesi, Batı Roma'nın daha hızlı çökmesine yol açtı. 5. Askeri Zayıflık: Roma ordusunun disiplin kaybı ve paralı askerlerin etkinliği düşürmesi, imparatorluğun savunmasız kalmasına neden oldu. 476 yılında Germen kabilesi lideri Odoacer, son Batı Roma İmparatoru Romulus Augustulus'u tahttan indirerek imparatorluğun resmen sona erdiği tarihi belirledi.

I. Mehmed (Çelebi Mehmed), Osmanlı İmparatorluğu'nun beşinci padişahı olarak önemli bir yere sahiptir çünkü Fetret Devri'ni sona erdirerek Osmanlı Devleti'ni yeniden toparlamıştır. Onun dönemindeki diğer önemli gelişmeler şunlardır: - Askeri başarılar: Bizans ve diğer komşu devletlere karşı seferler düzenleyerek Osmanlı topraklarını genişletmiştir. - Yönetim anlayışı: Adil bir yönetim sergilemiş, vergi sistemini yeniden düzenlemiş ve halkın refahını artırmak için sosyal yardımlar yapmıştır. - Kültürel katkılar: Sanat, edebiyat ve mimari alanlarda destekleyici politikalar izlemiş, birçok eser ve yapı inşa ettirmiştir. Bu nedenle, I. Mehmed, Osmanlı'nın yeniden yapılanma sürecinde kilit bir rol oynamış ve imparatorluğun gelecekteki başarısının temellerini atmıştır.

Abbasi Devleti'nin özellikleri şunlardır: 1. Kurucu ve Soy: Abbasi Devleti, Hz. Muhammed'in amcası Abbas'ın soyundan gelenler tarafından 750 yılında kurulmuştur. 2. Halifelik Değişimi: Emevi Devleti'ni yıkarak halifeliği ele geçirmiş ve İslam dünyasının siyasi birliğini sağlamaya çalışmıştır. 3. Devlet Kadroları: Arap olmayanlara da devlet kadrolarında görev vermiş ve müsamahalı bir politika izlemiştir. 4. Bilim ve Kültür: Bilim, kültür, sanat, edebiyat ve mimari alanlarında gelişmelerin yaşandığı İslam'ın altın çağı olarak değerlendirilmiştir. 5. Başkent: Abbasi Devleti, başkentini Kufe'den Bağdat'a taşımış ve Bağdat'ı İslam dünyasının merkezi haline getirmiştir. 6. Ordu ve Türkler: Türklere önemli devlet ve ordu hizmetleri vermiş, Türklerin İslamiyet'i kitleler halinde benimsemesini sağlamış ve Türk-İslam kültürünün gelişmesine katkıda bulunmuştur. 7. Yıkılış: Abbasi Devleti, Moğol istilası sonucunda yıkılmış, bazı Abbasiler Mısır'a giderek Memlük himayesinde halifeliklerini sürdürmüştür.