Şiir

Körebe ile ilgili şiirlere aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: antoloji.com sitesinde İbrahim Soyalar'ın "Körebe" şiiri bulunmaktadır. edebiyatdefteri.com sitesinde Hasan Karaşahin'in "Körebe" şiiri yer almaktadır. akrostissiirler.net sitesinde "Körebe" için yazılmış akrostiş şiirler mevcuttur. dersimiz.com sitesinde Bülent Özcan'ın "Körebe" şiiri bulunmaktadır. zeynepnazan.wordpress.com sitesinde Özdemir Asaf'ın "Körebe" şiiri yer almaktadır.

Nurullah Genç'in 168 şiiri bulunmaktadır. Bazı şiirleri şunlardır: "Yağmur"; "Rüveyda"; "Siyah Gözlerine Beni de Götür"; "Beni Anlamayışına"; "Gözlerine Yazılmamış Bi..."; "Adın Senin"; "Benim Şiirim"; "Bana Özlemin Kaldı"; "Yürüyelim Seninle İstanbul'da".

Shakespeare'in 112. sonesi, konuşmacının ilham perisiyle olan ilişkisini ve bu ilişkinin onun için ne kadar önemli olduğunu anlatır. Sonenin bazı temaları: Toplumsal yargılar: Konuşmacı, başkalarının onun hakkında ne düşündüğünü umursamadığını, çünkü tek önem verdiği kişinin ilham perisi olduğunu belirtir. Yalnızlık ve mahremiyet: Konuşmacı, ilham perisiyle olan mahremiyetin, toplumla olan ilişkiden daha değerli olduğunu ifade eder. Gerçek ve manevi dünya: Konuşmacı, dış görünüşün ötesinde, gerçeğin, güzelliğin ve sevginin var olduğu manevi bir dünyaya ulaşma arzusunu dile getirir. Sonenin tam metnine ve analizine aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: cliffsnotes.com; tr.frwiki.wiki; tr.fusedlearning.com.

Behçet Kemal Çağlar'ın Atatürk'e yazdığı bazı şiirler şunlardır: Yeni Mevlid. Atatürk Ekber. Onuncu Yıl Marşı (Faruk Nafiz Çamlıbel ile birlikte). Ayrıca, Behçet Kemal Çağlar'ın Atatürk'e ağıt niteliğinde "Atatürk'e Ağıt" adlı bir şiiri de bulunmaktadır.

"Sen Bir Aysın" türküsünün sözleri Turgut Özakman'a aittir, bestecisi ise bilinmemektedir.

Pastoral şiir, doğa güzelliklerini, kır ve çoban yaşamını, bu hayata duyulan özlemi ifade eden şiir türüdür. Pastoral şiirin iki biçimi vardır: İdil: Bir ozanın ya da çobanın ağzından yazılıp kır yaşamının çekiciliğini, güzelliğini anlatan kısa şiirlerdir. Eglog: Birkaç çobanın karşılıklı konuşmaları yoluyla oluşturulan, aşk, kır yaşamı üzerine duygu ve düşüncelerini yansıtan pastoral şiirlerdir. Satirik şiir, toplumun veya kişilerin beğenilmeyen yönlerini açık ya da kapalı bir şekilde eleştiren, onların gülünç yönleriyle ele alan şiir türüdür.

En komik manilerden bazıları şunlardır: Sahur geldi dayandı. Akşamdan pilavı pişirdim. Çok mani diyecektim ama. Davul çaldım sahur için. Biri bağırdı camdan bana. Sokağın yolu dar mıdır? İftara kal diyorlar? Oruç tutarım, sabrederim. Ama biri yemek yerse. Sahur için kalkamadım. Komik manilerin bulunabileceği bazı siteler şunlardır: manilerimiz.com; nefisyemektarifleri.com; muhiku.com.

Attila İlhan'ın en güzel şiiri olarak değerlendirilebilecek bir şiir yoktur, çünkü bu, kişisel tercihlere bağlıdır. Ancak, Attila İlhan'ın en sevilen şiirlerinden bazıları şunlardır: "Ben Sana Mecburum"; "Üçüncü Şahsın Şiiri"; "Aysel Git Başımdan"; "Böyle Bir Sevmek"; "Adımla Nasıl Berabersem".

"Aşiyan" kitabı, farklı yazarlar tarafından yazılmış çeşitli hikayelere atıfta bulunabilir. Hümeyra'nın "Aşiyan" serisi, İstanbul'dan Mardin'e gelen Esila Avşin ile ona aşık olan Mardin'in güçlü beyi Aram Haznedar'ın aşkını, ayrıca çocukluktan beri arkadaş olan Gülfem ve Savaş'ın hikayesini anlatır. Samet Gümüşsu'nun "Aşiyan" kitabı ise, dostluk ve gençlik anılarını konu alır.

Garip akımı, Türk edebiyatında 1940'lı yılların başında ortaya çıkmış ve eski şiir anlayışına tepki olarak doğmuştur. Garip akımının anlatmak istedikleri: Ölçü ve kafiyeye karşı çıkmak. Günlük konuşma dilini şiire uygulamak. Mecaza, süse ve yapaylığa karşı olup sadeliğe önem vermek. Halk şiirinin anlatım ve deneyimlerinden faydalanmak. Sıradan insanları şiire konu etmek. Yaşama sevincini şiire yansıtmak.

Özdemir Asaf, özdeyiş (etika) niteliğindeki şiirleri ve kısa şiirleri ile tanınır. Asaf, şiirlerinde genellikle ironi, taşlama, alay ve taşlama ögeleri kullanmıştır. Şiirlerinin bir özelliği de hayata dair kesitler sunan fragmanlar tarzında olmasıdır. Ayrıca, Batı şiiri ile geleneksel Türk şiirinden yararlanarak verdiği bileşim, Asaf'ın şiir dilini zenginleştirip geliştirmiştir.

Garipçiler, "Garip" adını, çıkardıkları ilk şiir kitabı olan "Garip"ten (1941) almışlardır. Kitabın kapağına "Bu kitap, sizi, alışılmış şeylerden şüpheye davet edecektir." yazılmıştır. "Garip" adı, zamanla hem üç şairi (Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat Horozcu) yansıtan bir kimlik kazanmış hem de Türk şiirinde yeni başlayan akımın adı olmuştur.

Manzume ve şiir arasındaki bazı farklar şunlardır: Sanatsal Yön: Manzumelerin sanatsal yönü şiirlere göre daha zayıftır. Olay Örgüsü: Manzumelerde öyküleyici anlatım kullanılarak olay ve durumlar anlatılır, şiirde ise duygu ve çağrışım ön plandadır. Düz Yazıya Çevrilebilme: Manzumeler düz yazıya çevrilebilirken, şiirlerin düz yazıya çevrilmesi mümkün değildir. Konuşmalar: Manzumelerde olay anlatımının doğal bir sonucu olarak konuşmalara yer verilir, şiirde ise karşılıklı konuşmalar sadece belirli şiirlerde kullanılır. Amaç: Manzumeler öğretici bir amaç taşır, şiirin ise sanat değeri ön plandadır. Anlam Derinliği: Şiirde çok anlamlılık ve mecaz anlam yönü güçlüdür, manzumede ise anlam tek yönlüdür. Edebî Sanatlar: Manzumelerde edebî sanatlara fazla yer verilmez, şiirde ise edebî sanatlar geniş yer tutar.

Sabahattin Kudret Aksal, Türk şair, senarist ve yazardır. Edebî kişiliği şu şekilde özetlenebilir: Şiir: İlk şiirlerinde Cahit Sıtkı Tarancı etkisiyle hece vezni ve uyak kullanmıştır. Öykü: Öykülerinde psikolojik öğeler ve biçim arayışları öne çıkmıştır. Oyun: Oyunlarında da psikolojik öğeler ve biçim arayışları dikkat çeker. Deneme: "Geçmişle Gelecek" adlı deneme kitabı bulunmaktadır. Aksal, yalın fakat derin bir dille yalnızlık, yaşam ve ölüm gibi felsefi temaları işlemiştir.

"Bu Şehir Girdap Gülüm" şarkısının hikayesi, Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde Memati karakteri ile hafızalara kazınan Gürkan Uygun'un seslendirdiği, sözleri Ömer Lütfi Mete'ye ait olan bir eserdir. Şarkının sözleri, bir şiirin bir kısmından alınmıştır. > "Bu şehir girdap gülüm Girdapta mehtap gülüm Feleğin bir suyu var Su değil kezzap gülüm Feleğe dayandım gülüm Öldüm de uyandım gülüm". Ayrıca, şarkının Kız Kulesi'ne karşı söylendiği ve bu sayede İstanbul'un sembolleriyle duygusal bir bağ kurduğu belirtilmektedir.

Gazel, gazel yazan usta şairler tarafından söylenir. Gazel yazan şairlere "gazelsera" adı verilir. Bazı ünlü gazel şairleri: Fuzûlî; Bâkî; Nedim; Şeyh Galib; Taşlıcalı Yahya Bey.

Şiir, duygu, hayal ve düşüncelerin ahenkli ve etkileyici bir dil ile belirli bir düzen içinde aktarılmasıdır.

Manzume, sözlük anlamıyla “düzen, sistem” anlamına gelir. Manzume örnekleri: Hasta Çocuk (Tevfik Fikret). Seyfi Baba (Mehmet Akif Ersoy). Nazar (Yahya Kemal Beyatlı). Her şiir bir manzume olarak değerlendirilebilir, ancak her manzume şiir niteliği taşımaz.

"Memleket İsterim" şiiri, Cahit Sıtkı Tarancı'ya aittir.

Şiir yazmak için kısaca şu adımlar izlenebilir: 1. Şiir türünü belirleyin: Lirik, epik, pastoral, satirik, didaktik veya dramatik gibi türlerden birini seçin. 2. Tema ve duyguyu netleştirin: Şiirin ana teması ve bu temayı taşıyan duygu belirlenmelidir. 3. Gözlem ve hayal gücünden yararlanın: Doğa, insanlar, günlük hayat ve toplumsal olayları gözlemleyin; kendi iç dünyanızı dinleyin. 4. Uygun bir biçim seçin: Serbest, hece veya aruz ölçüsü gibi biçimleri değerlendirin. 5. Dili ve imgeyi zenginleştirin: Benzetmeler, kişileştirmeler ve çağrışımlar kullanarak dili yoğun hale getirin. 6. Anlam ve ritmi dengede tutun: Gereksiz kelimelerden kaçının ve tümcelerin kendi iç akışının ve bütünsel bir ritminin olduğundan emin olun. 7. Taslak yazın, geri dönün ve düzeltin: İlk taslağı birkaç kez okuyun ve gerektiğinde yeniden yazın.