Semptomlar

Depresyonda olan biri, genellikle aşağıdaki soruları kendine sorar: 1. "Kendimi ne sıklıkla üzgün veya depresif hissediyorum?". 2. "İlgimi çeken etkinliklerden ne sıklıkla zevk almıyorum?". 3. "Son zamanlarda uyku düzenimde herhangi bir değişiklik oldu mu?" (Uykusuzluk veya aşırı uyuma). 4. "Günlük aktivitelerimi yerine getirme konusunda ne kadar zorluk yaşıyorum?". 5. "Son iki hafta içinde kendimi değersiz veya suçlu hissettiğim zamanlar oldu mu?". 6. "Fiziksel olarak kendimi nasıl hissediyorum?" (Ağrılar, rahatsızlıklar). 7. "Son zamanlarda intihar düşüncelerim oldu mu?". 8. "Arkadaşlarımla veya ailemle olan ilişkilerimde bir değişiklik fark ettim mi?". Bu sorular, depresyonun belirtilerini değerlendirmek ve tanı koymak için kullanılır. Kesin tanı için bir uzmana başvurulması önerilir.

Nefes darlığı, birçok hastalığın habercisi olabilir. İşte bazıları: 1. Solunum Sistemi Hastalıkları: Astım, KOAH, zatürre, akciğer kanseri gibi hastalıklar nefes darlığına yol açabilir. 2. Kalp ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları: Kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı ve kalp krizi nefes darlığına neden olabilir. 3. Anemi: Kandaki kırmızı kan hücrelerinin sayısının azalması nefes darlığına yol açar. 4. Obezite: Aşırı kilo alımı akciğerlerin yeterince genişlemesini zorlaştırarak nefes darlığına neden olabilir. 5. Psikojenik Nedenler: Anksiyete, panik atak gibi psikolojik faktörler de nefes darlığına yol açabilir. Nefes darlığı yaşadığınızda, kesin teşhis ve tedavi için bir doktora başvurmanız önemlidir.

B1 vitamini (tiamin) eksikliği çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir: Yorgunluk ve halsizlik: Enerji metabolizmasındaki düşüş nedeniyle ortaya çıkar. Sinir sistemi bozuklukları: Nöropati, el ve ayaklarda karıncalanma veya uyuşma hissi oluşabilir. Kalp sorunları: Beriberi adı verilen durum, kalp kaslarının zayıflamasına ve kalp yetmezliğine neden olabilir. Ruh hali değişiklikleri: Anksiyete, depresyon ve odaklanma güçlüğü gibi psikolojik sorunlar görülebilir. İştah azalması: Beyinde açlık ve tokluk hormonlarının düzenlenmesini etkiler. Ciddi eksiklik durumlarında ise Wernicke-Korsakoff sendromu gibi daha ciddi nörolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. B1 vitamini eksikliğinden şüphelenildiğinde bir doktora danışmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak önemlidir.

Mide fıtığında ağrı genellikle göğüs ve karın bölgesinde hissedilir. Diğer ağrı bölgeleri ve yayılma şekilleri şunlar olabilir: - Yutkunma sırasında rahatsızlık ve ağrı; - Öne eğilme veya uzanma durumunda semptomların artması; - Nefes darlığı ve mide basıncı nedeniyle rahatsızlık hissi.

Sırt ağrısı durumunda doktora gidilmesi gereken durumlar şunlardır: 1. Şiddetli ve sürekli ağrı: Ağrı 2-3 günden fazla sürüyor ve şiddeti artıyorsa. 2. Gece uyandıran ağrı: Özellikle uykudan uyandıran ve istirahatle geçmeyen ağrılar. 3. Ek semptomlar: Ateş, kilo kaybı, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtiler varsa. 4. Travma sonrası ağrı: Sırt üzerine düşme gibi travmatik olaylar sonrası başlayan ağrılar. 5. Kronik ağrılar: Geçmeyen ve giderek kötüleşen sırt ağrıları. İlk değerlendirme için aile hekimi veya dahiliye uzmanına başvurulabilir.

Grip belirtileri genellikle aniden başlar ve şiddetli olabilir. İşte en yaygın grip belirtileri: Ateş ve titreme: Yüksek ateş ve ateşin eşlik ettiği titreme hissi. Boğaz ağrısı ve öksürük: Kuru veya balgamlı öksürük. Baş ağrısı ve kas ağrıları: Şiddetli baş ağrıları ve vücuttaki kas ağrıları. Genel halsizlik ve yorgunluk: Vücudun enerji seviyelerini düşürerek yorgunluk hissine neden olur. Burun akıntısı veya tıkanıklığı: Üst solunum yolu belirtilerine yol açabilir. İştahsızlık: Yemek yemekte zorlanma veya yiyeceklerin tat almama durumu görülebilir. Baş dönmesi veya bulantı: Bazı insanlar grip sırasında baş dönmesi, bulantı veya kusma gibi mide problemleri yaşayabilir. Karın ağrısı ve ishal: Çocuklarda grip belirtileri genellikle karın ağrısı ve ishal ile birlikte görülebilir. Belirtiler genellikle birkaç gün ile bir hafta arasında sürer.

Kolesterol yüksekliği (hiperlipidemi) genellikle belirgin bir belirti vermez ve "sessiz düşman" olarak adlandırılır. Ancak, kolesterol seviyeleri uzun süre yüksek kaldığında veya çok fazla yükseldiğinde aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir: Göğüs ağrısı: Kolesterol, kalp damarlarında birikerek kalbe giden kan akışını kısıtlayabilir. Nefes darlığı: Damarların daralması sonucu kan dolaşımı etkilenir ve bu da nefes darlığı yapabilir. Baş dönmesi ve baş ağrıları: Beyne giden kan akışının azalması baş dönmesi ve şiddetli baş ağrılarına neden olabilir. El ve ayaklarda yanma ve morarmalar: Sağlıklı dolaşımın engellenmesi nedeniyle bu bölgelerde yanma ve morluklar oluşabilir. Açık yaraların geç iyileşmesi: Kanın yaraların iyileşme sürecini olumsuz etkiler. Bu belirtiler fark edildiğinde bir doktora başvurulması önemlidir.

Karantina süresi, COVID-19 durumuna göre değişiklik göstermektedir: - PCR pozitif vakalarda: PCR alındığı günden itibaren 10. günün sonunda izolasyon sonlandırılır. - Aşılı ve temaslı kişilerde: Temaslı algoritmalarına uygun olarak 14 gün boyunca ateş ve/veya solunum semptomları açısından evde takip edilir. - Son düzenlemeye göre: Pozitif vakaların karantina süresi 7 gün olarak belirlenmiştir. 7. günden sonra hafif ya da hiç semptom göstermeyen kişiler için karantina süresi sona erer. Karantina süresini kesin olarak öğrenmek için sağlık kuruluşuna veya aile hekimine başvurulması önerilir.

Menenjitin ilk belirtisi genellikle yüksek ateş olarak ortaya çıkar. Diğer erken belirtiler ise şunlardır: Baş ağrısı; Boyun tutulması veya ense sertliği; Işığa karşı duyarlılık (fotofobi); Bulantı ve kusma; Halsizlik ve iştahsızlık. Bu belirtiler, menenjit şüphesi durumunda derhal bir doktora başvurulmasını gerektirir.

İnfluenzanın en ağır belirtisi genellikle yüksek ateş (38°C ve üzeri) olarak kabul edilir. Diğer şiddetli belirtiler arasında şiddetli kas ve eklem ağrıları, yoğun halsizlik ve yorgunluk, baş ağrısı ve kuru öksürük bulunur.

Anjina pektorisin en belirgin belirtisi göğüste sıkışma, boğulma hissi veya baskı tarzında bir ağrıdır. Bu ağrı genellikle göğsün orta kısmında başlar ve çene, omuz, sırt veya sol kola doğru yayılabilir.

Hipoglisemi atağı, kan şekerinin normal seviyenin altına düşmesi sonucu ortaya çıkar. Bu durum, çeşitli belirtilerle kendini gösterir ve acil müdahale gerektirir. Hipoglisemi atağının belirtileri arasında şunlar bulunur: - Titreme ve kaygı; - Çarpıntı ve hızlı kalp atışı; - Terleme ve sıcaklık hissi; - Baş ağrısı ve baş dönmesi; - Bulanık görme; - Bilinç kaybı ve nöbetler. Hipoglisemi atağının nedenleri ise şunlar olabilir: - Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçların fazla dozlarda alınması; - Uzun süre aç kalma veya düzensiz öğünler; - Aşırı egzersiz; - Hormonal dengesizlikler. Hipoglisemi atağında ilk yardım için: 1. Bilinç ve ABC kontrolü yapılır, gerekirse 112 aranır. 2. Bilinç yerinde ve kusma yoksa, hastaya şekerli içecek verilir. 3. 15-20 dakika içinde düzelme olmazsa, en yakın sağlık kuruluşundan yardım alınır. Hipoglisemi şüphesi olan kişilerin bir doktora başvurması önemlidir.

Tetanoz aşısından sonra kolda oluşan şişlik ve sertlik genellikle 2-3 gün içinde geçer. Eğer şişlik uzun süre devam ederse (bir haftadan fazla sürerse), ağrı şiddetlenirse, ateş 38°C'nin üzerine çıkarsa veya şişlikte kızarıklık ve sıcaklık artışı varsa, bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.

GER hastalığı, gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) olarak da bilinir, mideden gelen asidin özofagusa (yemek borusu) geri kaçması sonucu oluşan uzun süreli bir durumdur. GÖRH'nin belirtileri arasında mide yanması, göğüs ağrısı, yutma güçlüğü, yiyecek veya ekşi sıvıların ağza gelmesi, boğazda yumru hissi ve kronik öksürük bulunur. Nedenleri ise alt özofagus sfinkterinin zayıflaması, hiatal herni, obezite, sigara ve alkol tüketimi, bazı ilaçların kullanımı ve stres olarak sayılabilir. Tedavi seçenekleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi ve gerektiğinde cerrahi müdahale yer alır.

Kanserin ilk belirtisi, kanser türüne ve organına göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak kabul edilen ilk 10 belirti şunlardır: 1. Açıklanamayan kilo kaybı: Özellikle mide, pankreas, yemek borusu ve akciğer kanserinin ilk belirtisi olabilir. 2. Ateş: Genellikle ileri evre kanserlerde görülür, ancak kan kanseri ve lenf bezi tümörlerinde başlangıç belirtisi olarak ortaya çıkabilir. 3. Halsizlik: Kan kanseri veya kansızlığa neden olabilen kanserlerde erken ortaya çıkabilir. 4. Ağrı: Kemik veya testis tümörlerinde ilk belirti olabilir, ancak genellikle ileri evre kanserlerin bir belirtisidir. 5. Memede veya vücutta hissedilen kitleler: Meme, testis, lenf bezi veya yumuşak doku tümörlerinde cilt altında yumru veya şişlik olarak hissedilebilir. 6. Cilt değişiklikleri: Cilt tümörleri haricinde iç organ tümörlerinde de görülebilir. 7. Kanama: Olağan dışı kanama, birçok kanserde erken veya geç dönemde ortaya çıkabilir. 8. Dışkılama veya idrar yapma alışkanlığında değişiklik: Uzun süreli kabızlık, ishal veya dışkı boyutunda değişiklik kalın bağırsak kanserinin belirtisi olabilir. 9. Öksürük ve horlama: İnatçı ve geçmeyen öksürük akciğer kanserinin, horlama ise gırtlak kanserinin ilk belirtileri olabilir. 10. Ben ve siğillerdeki değişiklikler: Benlerde şekil, boyut veya renkte yeni ortaya çıkan değişiklikler durumunda doktora başvurulmalıdır. Bu belirtilerden biri veya birkaçı varsa, kesin teşhis için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Sıkışmalar farklı nedenlerle ortaya çıkabilir ve iki ana grupta değerlendirilir: kardiyovasküler ve kardiyovasküler olmayan nedenler. Kardiyovasküler nedenler: - Koroner arter hastalığı: Kalbe giden kan akışının azalması göğüs ağrısına ve sıkışma hissine yol açar. - Kalp krizi: Kalp kasına kan akışının tamamen kesilmesi ciddi sıkışma ve ağrıya neden olur. - Kalp yetmezliği: Kalbin yeterince kan pompalayamaması durumunda göğüste baskı ve rahatsızlık hissedilebilir. - Ritim bozuklukları: Kalp atışlarındaki düzensizlikler sıkışma hissine sebep olabilir. Kardiyovasküler olmayan nedenler: - Stres ve anksiyete: Yoğun duygusal stres göğüs kafesinde sıkışma hissi yaratabilir. - Kas-iskelet sistemi problemleri: Kaburga çevresindeki kasların zorlanması veya iltihaplanması kalp sıkışması hissine benzer bir durum yaratabilir. - Reflü ve mide problemleri: Asit reflüsü göğüste yanma ve sıkışma hissine neden olabilir. - Akciğer problemleri: Zatürre, astım veya akciğer embolisi gibi durumlar da göğüste rahatsızlık oluşturabilir. Sıkışma hissi yaşanıyorsa, özellikle 15 dakikadan uzun sürüyorsa veya nefes darlığı, mide bulantısı gibi ek belirtiler eşlik ediyorsa bir sağlık uzmanına başvurulmalıdır.

Astımda nefes darlığı, genellikle sık ve tekrarlayıcı olarak ortaya çıkar ve çeşitli tetikleyicilerle birlikte görülebilir. Başlama zamanları açısından astım nefes darlığının bazı özellikleri: - Gece astımı: Uyku sırasında semptomların başlamasıyla görülür. - Egzersiz kaynaklı astım: Egzersiz yapmaya başladıktan birkaç dakika içinde nefes darlığı oluşabilir. - Mevsimsel astım: İlkbahar aylarında polen sayısının yüksek olduğu zamanlarda ortaya çıkabilir. Astım belirtileri fark edildiğinde bir doktora başvurulması önerilir.

Kalın bağırsakta sorun olduğunu anlamak için aşağıdaki belirtiler dikkate alınabilir: 1. Karın Ağrısı ve Kramp: Şiddetli karın ağrısı ve kramplar, kalın bağırsak sorunlarının yaygın belirtilerindendir. 2. İshal veya Kabızlık: Dışkılama alışkanlıklarında düzensizlik, ishal veya kabızlık görülmesi önemlidir. 3. Kanama: Dışkıda kan veya rektal kanama, ciddi bir sorunun işareti olabilir. 4. Kilo Kaybı: Açıklanamayan kilo kaybı, kalın bağırsak kanserinin belirtisi olabilir. 5. Ateş ve Yorgunluk: Enfeksiyona bağlı olarak ateş ve yorgunluk hissi de görülebilir. Bu belirtiler varsa, kesin teşhis ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Sık sıkışma hissi, kardiyovasküler ve kardiyovasküler olmayan nedenlerden kaynaklanabilir. Kardiyovasküler nedenler: - Koroner arter hastalığı: Kalbe giden kan akışının azalması. - Kalp krizi: Kalp kasına kan akışının tamamen kesilmesi. - Kalp yetmezliği: Kalbin yeterince kan pompalayamaması. - Ritim bozuklukları: Kalp atışlarındaki düzensizlikler. Kardiyovasküler olmayan nedenler: - Stres ve anksiyete: Yoğun duygusal stres, göğüs kafesinde sıkışma hissi yaratabilir. - Kas-iskelet sistemi problemleri: Kaburga çevresindeki kasların zorlanması veya iltihaplanması. - Reflü ve mide problemleri: Asit reflüsü, göğüste yanma ve sıkışma hissine neden olabilir. - Akciğer problemleri: Zatürre, astım veya akciğer embolisi gibi durumlar da göğüste rahatsızlık oluşturabilir. Sıkışma hissi devam ederse, bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir.

Meme kanserinde ağrı genellikle memenin kendisinde veya koltuk altına yakın bölgede hissedilir. Ancak, her ağrı durumu kanser belirtisi değildir; iyi huylu kistler, hormonal değişimler veya enfeksiyonlar da benzer ağrılara yol açabilir. Kesin tanı için bir doktora başvurulması önerilir.