Semptomlar

Anjina pektorisin en belirgin belirtisi göğüs ağrısıdır. Göğüste ağrı dışında şu belirtiler de görülebilir: göğüste ağırlık ve baskı hissi; göğüste yanma; kol, omuz veya sırtta ağrı; baş dönmesi; mide bulantısı; terleme; nefes darlığı; tükenmişlik hissi. Anjina pektorisin şiddeti, süresi ve türü kişiye göre değişebilir. Anjina pektoris belirtileri varsa bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Hipoglisemi atağı, kan şekeri seviyesinin normalin altına düşmesiyle ortaya çıkar ve genellikle şu belirtilerle kendini gösterir: Titreme. Aşırı terleme. Çarpıntı. Baş dönmesi. Yorgunluk ve halsizlik. Ciltte solukluk. Baş ağrısı. Zihin bulanıklığı ve konsantrasyon sorunları. Sinirlilik ve huzursuzluk. Hipoglisemi atağı, müdahale edilmediğinde bilinç kaybı veya nöbet gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Hipoglisemi belirtileri yaşandığında bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Tetanoz aşısından sonra kolda şişlik ve sertliğin (indürasyon) genellikle 24 ila 48 saat içinde kendiliğinden geçmesi beklenir. Eğer bu durum daha uzun süre devam ederse, bir doktora başvurulması önerilir. Yan etkilerin seyri kişiden kişiye değişebilir. Kesin süre için bir sağlık uzmanına danışılması tavsiye edilir.

GER (Gastroözofageal Reflü), mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. GERD (Gastroözofageal Reflü Hastalığı) ise, GER belirtilerinin haftada iki veya daha fazla tekrar etmesi veya zaman içinde kalıcı hasara yol açacak kadar şiddetli olması durumudur. GERD'nin bazı belirtileri: sık sık tekrarlayan mide yanması; göğüs kemiğinin arkasında yanma veya ağrı; ağza acı veya ekşi tat gelmesi; yutma güçlüğü; kronik kuru öksürük veya astım benzeri belirtiler. GERD, tedavi edilmezse yemek borusunda tahriş ve iltihaplanmaya yol açabilir.

Kanserin ilk belirtileri genellikle hafif ve belirsizdir ve kanser türüne göre değişiklik gösterebilir. Bazı yaygın ilk belirtiler: Açıklanamayan kilo kaybı. Uzun süren yorgunluk ve halsizlik. Ciltte yeni benler, mevcut benlerde değişiklikler veya iyileşmeyen cilt lezyonları. Kalıcı öksürük veya ses kısıklığı. Bağırsak veya mesane alışkanlıklarında değişiklik (kalıcı kabızlık, ishal, dışkıda veya idrarda kan). Nedeni bilinmeyen ağrı, özellikle baş ağrısı veya kemik ağrısı. Anormal kanama veya akıntılar (idrar, dışkı veya vajinal kanama). Memede veya vücudun başka bir bölgesinde kitle veya sertlik hissi. Bu belirtiler başka hastalıklardan da kaynaklanabilir, bu nedenle kesin tanı için bir sağlık uzmanına başvurulması önemlidir.

Astımda nefes darlığı, tetikleyicilere maruz kalındığında başlar. Nefes darlığını tetikleyen bazı durumlar: Alerjenler: Polen, ev tozu akarları, hayvan tüyleri, küf mantarı sporları. Hava kirliliği ve sigara dumanı. Soğuk hava. Egzersiz ve fiziksel aktivite. Stres ve duygusal değişiklikler. Nefes darlığı, genellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkar ve mevsimsel değişiklikler gösterebilir.

Kalın bağırsakta sorun olduğunu gösteren bazı belirtiler şunlardır: Karın ağrısı ve kramplar. Şişkinlik ve gaz. İshal veya kabızlık. Dışkıda kan veya mukus. İştahsızlık ve ani kilo kaybı. Yorgunluk ve halsizlik. Bulantı veya kusma. Ateş (enfeksiyon durumlarında). Bu belirtiler, farklı bağırsak hastalıklarının ortak belirtileri olabilir. Kesin teşhis ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir. Bağırsak hastalıklarının teşhisi için kullanılan bazı testler: kan testleri; dışkı tahlili; kolonoskopi; endoskopi; görüntüleme yöntemleri (BT, MR, ultrason).

Meme kanserinde ağrı, genellikle ileri evrelerde veya tümörün konumuna bağlı olarak ortaya çıkar. Ağrı hissedilebilecek bölgeler: Memenin üst dış kadranı. Meme ucu ve çevresi. Koltuk altı. Ağrı, sürekli veya aralıklı olabilir, şiddeti ve karakteri değişebilir. Meme kanserinin diğer belirtileri arasında memede veya koltuk altında ele gelen kitle, meme boyutunda veya şeklinde değişiklik, meme ucundan gelen kanlı veya berrak akıntı bulunur. Meme kanseri şüphesi durumunda, bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Zihin karışıklığı ve bulanıklık için nöroloji bölümüne gidilmelidir. Nöroloji bölümünde yapılan testler sonucunda, zihin bulanıklığının psikolojik bir nedenden kaynaklandığı tespit edilirse, hasta psikiyatri bölümüne yönlendirilir. Hangi doktora başvurulması gerektiği konusunda en doğru bilgiyi, bir sağlık profesyonelinden almak önemlidir.

Göz altı morlukları çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir, bunlar arasında: 1. Anemi: Kandaki kırmızı kan hücrelerinin veya hemoglobinin yetersizliği nedeniyle ortaya çıkar. 2. Tiroid Hastalıkları: Hipotiroidizm ve hipertiroidizm, metabolizmayı etkileyerek göz altı morluklarına yol açabilir. 3. Böbrek Hastalıkları: Böbreklerin düzgün çalışmaması, vücutta sıvı birikimi ve ödem yaparak göz altı morluklarını tetikler. 4. Alerjiler: Histamin salınımı kan damarlarının genişlemesine ve cildin şişmesine neden olur. 5. Yaşlanma: Cilt incelmesi ve kolajen üretiminin azalması, kan damarlarının daha belirgin hale gelmesine yol açar. Eğer göz altı morlukları devam ederse, kesin teşhis ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

KOAH atağı, KOAH hastalarının durumunda ani kötüleşmelerle seyreden bir durumdur. KOAH atağının bazı belirtileri: artan nefes darlığı; balgamda artış; hırıltılı solunum; göğüs sıkışıklığı. KOAH atağı genellikle şu durumlarla tetiklenir: vücuttaki enfeksiyonlar; hava kirliliği; aşırı soğuk hava; sigara dumanı veya diğer solunum yollarını tahriş eden etkenler. Bu tetikleyiciler, hastanın solunum yollarında iltihaplanmayı artırarak hava akışının sınırlandırılmasına ve durumun kötüleşmesine neden olur. KOAH atağı şüphesi durumunda bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Bronşitte balgam rengi hastalığın türüne ve enfeksiyonun durumuna göre değişiklik gösterebilir: Akut bronşitte balgam genellikle beyaz, sarı veya yeşil renkte olabilir. Kronik bronşitte ise balgam daha uzun süreli ve genellikle sabah saatlerinde daha yoğun yaşanır. Balgamın rengi, bağışıklık sisteminin enfeksiyonla savaştığını gösterebilir; örneğin, sarı veya yeşil balgam bakteriyel bir enfeksiyonu işaret edebilir. Balgam rengindeki değişikliklerin doğru yorumlanması için bir doktora danışılması önerilir.

Kansızlığın (anemi) yaygın belirtileri şunlardır: Halsizlik ve yorgunluk. Soluk cilt, dudaklar ve göz içi dokular. Baş dönmesi veya bayılma hissi. Nefes darlığı, özellikle efor sarf edildiğinde. Çarpıntı veya düzensiz kalp atışı. Baş ağrısı ve konsantrasyon güçlüğü. Soğuk el ve ayaklar. Kırılgan tırnaklar. Saç dökülmesi veya zayıflaması. İştahsızlık veya anormal yiyecek istekleri (toprak, buz, kil gibi). Kansızlık belirtileri varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Serbest T3 ve serbest T4 hormonlarının yüksek olması, tiroid bezinin aşırı çalıştığını (hipertiroidizm) gösterebilir. Yüksek serbest T3 ve serbest T4 seviyelerinin bazı belirtileri: hızlı kilo kaybı; çarpıntı ve kalp ritmi bozuklukları; aşırı terleme ve sıcak basması; sinirlilik ve huzursuzluk; ellerde titreme; uyku problemleri. Yüksek serbest T3 ve serbest T4 seviyelerinin bazı nedenleri: Graves hastalığı; tiroidit veya tiroid nodülleri; aşırı iyot tüketimi; tiroid hormonlarının aşırı dozda kullanımı. Doğru teşhis ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Nefroloji bölümüne gidilmesi gereken bazı durumlar: Sık idrara çıkma veya idrar yaparken zorluk. İdrarda kan veya köpük görülmesi. Yüksek tansiyon. Şişlik (ödem). Aşırı yorgunluk ve halsizlik. Geçmişte böbrek hastalığı geçirmiş olmak. Diyabet veya ailede böbrek hastalığı öyküsü. Böbrek fonksiyon testlerinde anormallikler. Nefroloji bölümüne ne zaman gidilmesi gerektiği konusunda en doğru bilgiyi, bir sağlık profesyonelinden almak önemlidir.

"Cımlacık" kelimesinin ne işe yaradığı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "çitlembik" bitkisinin bazı faydaları şunlardır: Karın ağrılarını azaltır ve mideyi rahatlatır. İştah açıcıdır, kilo almaya yardımcı olur. Öksürüğü keser. Böbreklerin sağlıkla çalışmasına destek olur. Aşırı terleme sorununu giderir. Saç sağlığına iyi gelir, saç renginin açılmasını geciktirir. İdrar söktürücüdür. Çitlembik kullanmadan önce, özellikle alerjik bir bünyeye sahip olunuyorsa, mutlaka doktora danışılmalıdır.

Theraflu Forte, grip ve soğuk algınlığına bağlı aşağıdaki şikayetlerin tedavisinde kullanılır: burun ve burun boşluklarının (sinüs) tıkanıklığı; burun akıntısı ya da burun tıkanıklığı; hapşırık; kaşıntılı burun ya da boğaz; boğazdaki tahrişe bağlı öksürük; boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrısı ve burun boşluklarının ağrısı gibi minör ağrılar; ateş. Theraflu Forte, ağrı kesici ve ateş düşürücü (parasetamol), antihistaminik (klorfeniramin maleat) ve mukozanın şişkinliğini azaltarak tıkanıklıkları gideren bir dekonjestan (fenilefrin hidroklorür) olmak üzere üç etkin madde içeren kombine bir ilaçtır. Theraflu Forte'u kullanmadan önce bir doktora danışılması önerilir.

Katarakt başlangıcının bazı belirtileri: Görme seviyesinde azalma. Gece görüşünde bozulma. Işığa hassasiyet. Gözlük numaralarının sık değişmesi. Renklerde bulanıklaşma veya solma. Katarakt belirtileri varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir göz doktoruna başvurulması önerilir.

Vücut ısısının 39°C'nin üzerine çıkması ve 3 günden uzun sürmesi tehlikeli olarak kabul edilir. Acil müdahale gerektiren ateş durumları: 40°C ve üzeri ateş; Ateşin beraberinde kusma, bilinç değişikliği, şiddetli baş ağrısı, ense sertliği veya ciltte döküntü gibi belirtilerin olması. Ateş durumunda, doğru hareket tarzı için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Dalakta sorun olması durumunda çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Dalak sorunlarının bazı sonuçları: Dalak büyümesi (splenomegali). Dalak yırtılması. Dalak enfarktüsü. Dalak absesi. Dalak sorunları için doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.