Ruh

Ahmet Hamdi Akseki'nin "Ruh ve Bekâ-yı Ruh" eseri, ruhun varlığı ve insanın ruh sahibi bir varlık olduğunun kabul edilmesi konularını ele almaktadır. Eserde, ruhun tenkitli bir şekilde incelenmesi ve çağdaş filozofların materyalist iddialarına karşı İslamî görüşlerin savunulması yer almaktadır.

Meryem Uzerli, "Ruh" (Ru) dizisinde 8 bölümün tamamında yer almaktadır.

"Öğrenci Ruh'un Dünya Önlüğü" kitabı, Ramazan Şen tarafından yazılmış ve iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ruhumuzun eğitim gördüğü yer, reenkarnasyon, tekrar insanlık ümmeti oluşturmak ve "Zamanda Yolculuk 2045" konuları ele alınmaktadır. İkinci bölümde ise "Öğrenci Ruh'un Dünya Önlüğü" adlı sinema filmi senaryosu yer almaktadır. Kitabın kısa özeti şu şekildedir: Kimilerinin, kimileri için imtihan vesilesi olan bir olay yaşanır.

Ruhların kaç kere göç ettiği konusunda kesin bir sayı vermek mümkün değildir. Reenkarnasyon inancına göre, bir ruh birçok kez farklı bedenlerde dünyaya geri dönebilir.

Ölümün ilk anı, ruhun bedenden ayrılması olarak kabul edilir.

İki kez ölen bir kişinin ruhu, berzah alemine gider.

Teleütlerin inanışlarına göre insan ruhu yedi özelliğe sahiptir: kut, yula, tın, üzüt, süne, sür ve yel-salkın. Bu özelliklerin anlamları şu şekildedir: 1. Kut: İnsanın varlığının başladığı döllenmiş yumurta ve insanın var oluşunu destekleyen güçtür. 2. Yula: İnsandan ayrılınca ruhlar tarafından yakalanan görünmez bir ruhtur. 3. Tın: İnsan, sığır, yabani hayvan, kuşlar, sürüngenler, ot ve ormana has olan ruhsal bir varlıktır. 4. Üzüt: Sadece bir kişiye özgü olan ölüm sonrası var oluştur. 5. Süne: Ölüm esnasında bedenden ayrılan ve gömülene kadar evde kalan insanın ruhudur. 6. Sür: Bir nesnenin suretidir; şaman tefi üzerindeki resim, portre ve fotoğrafları ifade eder. 7. Yel-salkın: İyi insanların ahiretteki cennetlerinde yaşadıkları hava gibi varlıktır.

"Ruhların Kimyası" ifadesi, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Ruh, Zihin ve Beden Şifası: Bu bağlamda ruh, yaşamın özü olarak tanımlanır ve ruhun bedeni, zihni ve diğer ruhlarla olan ilişkisi ele alınır. 2. İslam Felsefesi: "Kimya-ı Saadet" adlı eserde ise mutluluk kavramı ele alınır ve bu, Allah'ın rızasını kazanmak için çabalamak olarak tanımlanır.

Ruhun varlığına dair bilimsel kanıtlar kesin olarak sunulmamıştır, çünkü bilim ruhu ölçülebilir ve gözlemlenebilir bir fenomen olarak kabul etmez. Ancak, ruhun varlığını destekleyen bazı bilimsel teoriler ve araştırmalar bulunmaktadır: 1. Bilinç ve Beyin Teorileri: Bazı teoriler, bilincin beynin elektriksel faaliyetleri sonucu oluştuğunu ve beyin ölümü sonrası da varlığını sürdürebileceğini öne sürer. 2. Ölümden Dönenlerin Anlatıları (NDE): Ölümden dönen bazı kişiler, tünel sonunda bir ışık gördüklerini, bedenlerinin dışına çıktıklarını veya ölü akrabalarıyla konuştuklarını iddia ederler. 3. Paranormal Araştırmalar: Paranormal araştırmacılar, elektromanyetik alan (EMF) ölçümleri, ses kayıtları (EVP) ve termal kameralar gibi yöntemlerle ruhların varlığına dair kanıtlar aramaya devam etmektedirler.

Platon'un felsefesi çeşitli temel ilkelere dayanır: 1. İdealar Teorisi: Platon'a göre gerçekliğin özü, duyularla algılanamayan, mükemmel ve değişmez idealardan oluşur. 2. Ruhun Üç Parçası: Platon, ruhun akıl, duygular ve arzulardan oluştuğunu ve bu parçalar arasında aklın yönetimine dayanan bir uyum kurulması gerektiğini savunur. 3. Etik ve Politika: Platon, etik ve politik düşüncelerini bu idealar ve ruh anlayışı üzerine inşa eder; adaletin, her bireyin yeteneklerine ve doğasına uygun bir iş yapmasıyla sağlanacağını öne sürer. 4. Eğitim ve Bilgi: Platon'a göre bilgi, gerçek anlamda ancak akıl ve felsefi düşünmeyle elde edilebilir; öğretmenler ve eğitim, zaten bilinenleri hatırlatmaktan başka bir işlev görmez. 5. Devlet Yönetimi: İdeal devlet yapısının, filozofların yönettiği bir düzen olması gerektiğini savunur.

Nefs-i nâtika ifadesi, akli ve nakli meselelerin münasebetlerini hissetme ve anlama yeteneğine sahip olan zâti ve cevheri hassa anlamına gelir. Ayrıca, insan ruhu olarak da tanımlanır.

Evet, ruh anne karnında verilir. İslam inancına göre, cenin kırk günlük olduğunda ona ruh üflenir ve ruh sahibi olur.

Phaidon diyaloğunun konusu, Platon'un ruhun ölümsüzlüğü düşüncesini ele almasıdır. Diyalogda, Sokrates'in idam kararının ardından zehri içmeden önceki saatlerde, arkadaşlarıyla yaptığı son konuşma çerçevesinde şu konular işlenir: - idealar kuramı; - anımsama öğretisi; - beden ile ruh arasındaki ilişki; - felsefenin ruh için arındırıcı oluşu.

"Não Adianta Rezar" (Türkçe karşılığı: "Curse of the Nun") 2018 yapımı bir korku filmidir. Film, boşanma ve kimyasal bağımlılıkla mücadele eden Anna'nın hikayesini anlatır.

Hayvanların ruhunun toprağa karıştığına dair farklı inançlar bulunmaktadır. 1. İslam inancına göre, hayvanların ruhları cennete gidecektir. 2. Diğer inançlara göre, hayvanların ruhları ölümden sonra doğaya geri döner ve doğanın dengesini korumak amacıyla başka hayatlara yol açar. 3. Reenkarnasyon inancına sahip olanlar ise, hayvanların ruhlarının yeni bir bedene bürünerek yeniden doğduğuna inanırlar.

Aniden ölen bir kişinin ruhuna dair inançlar, dinsel ve spiritüalist görüşlerle şekillenir. İslam inancına göre, ölen kişinin ruhu Allah'a rucü eder, yani geri döner. Spiritüalist görüşlere göre ise, ruh ölümden sonra bir ara alem olan berzah alemine gider. Ayrıca, bazı kültürlerde ruhun astral seyahat yaparak öbür dünyayı gördüğü ve orada diğer ruhlarla iletişim kurduğu da kabul edilir.

Allan Kardec'in "Ruhlar Kitabı", ruhçuluk felsefesinin temel prensiplerini ele alan bir eserdir. Kitapta işlenen bazı konular şunlardır: Ruhun doğası: Ruhun gerçekte ne olduğu ve insanın ruhuna yönelik bir farkındalık taşımasının yaşam kalitesine nasıl katkılar yapacağı. Ölümden sonra ruh: Bedenin ölümünden sonra ruhun akıbeti. Ruhların etkisi: Ruhların bireyin ve dünyanın gelişimi üzerindeki etkileri. Enkarnasyon: Ruhun başka bedenlerde yeniden doğması (reenkarnasyon) doktrini. Doğa yasaları: Evreni düzenleyen doğa yasalarının prensipleri ve bunların sosyal yaşama adaptasyonu. Kitap, bu konulara yüksek seviyeli ruhsal tebliğler aracılığıyla yanıtlar arayarak, okuyucuya daha mutlu ve müreffeh bir yaşam için gerekli temel prensipleri sunmaktadır.

İslam inancına göre hayvanlar ölünce dirilir, çünkü hayvanların ruhları ölümsüzdür ve kıyamet gününde yeniden canlanırlar. Diğer inanç sistemlerine göre hayvanların ölüm sonrası durumu şu şekildedir: - Hristiyanlık: Hayvanların ruhlarının olup olmadığı net olarak belirtilmemiş, ancak bazı teologlar hayvanların da bir tür "ruh"a sahip olabileceğini düşünür. - Budizm: Hayvanlar, reenkarnasyon yoluyla başka bir bedende yeniden doğarlar. - Hinduizm: Hayvanların ruhları tamamen ölümsüzdür ve karma yasasına göre yeniden doğuş döngüsünde yer alırlar.

Ölen bir kişinin kedisinin eve gelmesi gibi bir durum İslam inancına göre mümkün değildir. İslam öğretilerinde, evcil hayvanların ruhlarının ölümden sonra yok olduğu veya varlıklarının sona erdiği belirtilir.

Yaşamın kendisinin sonunda, yani ölüm gerçekleştiğinde, çeşitli süreçler ve inançlar devreye girer: 1. Bilimsel Bakış: Ölümle birlikte bedendeki yaşamsal fonksiyonlar durur ve hücreler ölmeye başlar. 2. Dini ve Spiritüalist İnançlar: Ruhun bedenden ayrıldığı ve başka bir boyuta geçtiği düşünülür. 3. Uzun Vadeli Etkiler: Yaşamın yok olması, Dünya'nın ekosistemini de etkiler; iklim, atmosfer ve yeryüzü şekillenmesi gibi süreçler değişir.

"Ölülerin Ölmeye Gittiği Yer" ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Dini İnançlar: İslam inancına göre, ölen bir insanın ruhu, ölümden sonra "berzah alemi" adı verilen bir yere gider. 2. Film: Ayrıca, 2012 yapımı bir animasyon filmi olan "Where the Dead Go to Die" da bu ifade geçmektedir.