Radyoloji

"Sol perihiler primer lezyon rezidüsü demarke olmamaktadır" ifadesi, sol akciğerin hilus bölgesinde (perihiler) birincil bir lezyonun kalıntılarının belirgin olmadığını ifade eder. Bu, lezyonun sınırlarının net bir şekilde ayırt edilemediği ve teşhisin zorlaştığı anlamına gelebilir.

Dişlerin radyolojik görüntüleri, diş hekimliğinde teşhis ve tedavi planlaması için kullanılan çeşitli yöntemlerle elde edilir. İşte bazı yaygın radyolojik görüntüleme yöntemleri: 1. Panoramik Radyografi: Tüm ağız ve çene yapısının tek bir filmde görüntülendiği yöntemdir. 2. Periapikal Radyografi: Tek bir dişin ve çevresindeki kemiğin ayrıntılı görüntüsünü verir. 3. Bite-Wing Radyografi (Isırma Radyografisi): Dişlerin komşu dişlerle aralarında oluşmuş çürüklerin tespiti için kullanılır. 4. Oklüzal Radyografi: Çene kemikleri ve dişler arasındaki ilişkileri görmek amacıyla alınır. 5. Sefalometrik Radyografi: Alt ve üst çenelerin ve dişlerin kafa tabanı ile ilişkisini gösterir. Ortodontik tedavi planlamasında önemlidir. 6. Dental Volumetrik Tomografi (CBCT): Üç boyutlu görüntüleme yöntemi olup, implant tedavisi ve çene cerrahisi gibi durumlarda daha detaylı bilgi sağlar.

Akciğer filmi ve göğüs filmi aynı şeyi ifade eder. Bu film, toraks (göğüs bölgesi) bölgesindeki sağlık durumunu incelemek için yapılan radyolojik bir görüntüleme testidir.

Hiper ve hipointens lezyon terimleri, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) sırasında dokuların farklı sinyal yoğunluklarını tanımlamak için kullanılır. - Hiperintens lezyon: T2 ağırlıklı görüntülerde yüksek sinyal veren, genellikle su içeriği veya ödem ile ilişkili alanları ifade eder. - Hipointens lezyon: T1 ağırlıklı görüntülerde düşük sinyal veren, daha koyu görünen alanları ifade eder.

Normal bir karaciğerin MR görüntüsünde şu özellikler gözlemlenir: 1. Boyut: Karaciğer genellikle 15-20 cm uzunluğunda olmalıdır. 2. Doku Yapısı: Sağlıklı karaciğerde doku yapısı homojen ve düzgün bir görünüme sahiptir. 3. Hiperintensiteler: Karaciğer yağ dokusu içermemelidir, bu nedenle MR görüntülerinde belirgin hiperintensiteler olmamalıdır. 4. Damarsal Yapılar: Ana damar yapıları (portal ven, hepatik arter) belirgin ve normal çapta görünmelidir. Bu özellikler, patolojik durumların (siroz, tümör, yağlı karaciğer hastalığı) tespiti açısından kritik öneme sahiptir.

Tiroglossal kanal artığı ile uyumlu nodüler hipodens lezyon, tiroid bezinde oluşan ve ultrasonografide normal dokuya göre daha az yoğun (hipodens) olarak görünen bir nodüler yapıdır. Bu tür lezyonlar, tiroglossal kanal kistleri gibi durumlarla ilişkili olabilir ve genellikle iyi huylu olarak değerlendirilir. Ancak, kesin tanı ve değerlendirme için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Her iki akciğerde mozaik perfüzyon paterni, akciğerlerdeki kan akışının düzensiz dağılım gösterdiğini ifade eder. Bu durum, radyolojik görüntüleme (örneğin, bilgisayarlı tomografi [BT]) ile tespit edilir ve mozaik benzeri bir görüntü oluşturur. Olası nedenleri arasında: - küçük hava yollarını etkileyen hastalıklar, - akciğer damarlarını etkileyen hastalıklar (örneğin, pulmoner emboli veya hipertansiyon), - interstisyel akciğer hastalıkları yer alır.

"Periventriküler alanlarda ve sentrum semiovalede T2 FLAIR hiperintens iskemik gliotik odaklar izlenmektedir" ifadesi, beyin MR'ında, ventriküllerin etrafındaki beyaz cevherde ve beynin orta bölgesindeki lekelerde, muhtemelen önceki bir hasar veya iltihaplanmaya bağlı küçük skar dokuları (gliotik odaklar) tespit edildiği anlamına gelir. Bu durumun kesin nedenini belirlemek için doktorun daha fazla test yapması veya başka görüntüleme yöntemleri kullanması gerekebilir.

Sentinel lenf nodu biyopsisinde radyoaktif madde olarak radyokolloid kullanılır.

İki farklı Doktor Cimilli farklı hastanelerde görev yapmaktadır: 1. Uzm. Dr. Ahmet Tan Cimilli, İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi'nde radyoloji uzmanı olarak çalışmaktadır. 2. Prof. Dr. Hasan Can Cimilli, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde psikiyatri uzmanı olarak hizmet vermektedir.

Ege Üniversitesi'nde kullanılan "Sectra" iki farklı anlama gelebilir: 1. Tıbbi Görüntüleme Programı: 1957 yılında İsveç'te kurulan ve tıbbi teknoloji ile şifreli iletişim sistemleri alanında faaliyet gösteren Sectra şirketinin aynı adı taşıyan tıbbi görüntüleme programıdır. 2. Radyoloji Görüntüleme Çözümü: Ege Üniversitesi Hastanesi, Sectra'nın radyoloji görüntüleme çözümü olan Sectra PACS'ı kullanmaktadır.

Lateral toraks grafisi, akciğerlerin ve göğüs boşluğunun yan profilini görüntülemek için çekilir. Bu görüntüleme yöntemi aşağıdaki durumlarda önemlidir: Akciğer hastalıklarının teşhisi: Pnömoni, tüberküloz, akciğer kanseri gibi hastalıkların tanısında kullanılır. Tümörlerin tespiti: Akciğerlerdeki kitlelerin ve nodüllerin belirlenmesinde yardımcı olur. Sıvı birikimlerinin incelenmesi: Plevral efüzyon gibi durumlarda sıvı ve hava değişimlerini incelemek için yan grafiler çekilir. Genel sağlık durumu: Göğüs kafesi ve çevresindeki kemiklerin durumunu değerlendirmek amacıyla da bu yöntem tercih edilir.

Akciğer filminin temiz çıkmasına rağmen doktorun tekrar film istemesi, bazı durumlarda daha kesin bir teşhis koymak veya zaman içindeki değişiklikleri gözlemlemek için gerekebilir. Bu, önceki filmlerle karşılaştırmalı analiz yapmak ve hasta hakkında diğer klinik bilgileri değerlendirmek amacıyla yapılır.

Akciğer röntgeni, hem göğüs hastalıkları hem de radyoloji bölümleri tarafından çekilebilir. Radyoloji, akciğer hastalıklarının tanısında ve değerlendirilmesinde görüntüleme yöntemlerini kullanarak önemli bir rol oynar.

Web Karmed, Kardelen Yazılım tarafından geliştirilen Radyoloji Görüntüleme ve Arşivleme Sistemi'nin bir parçasıdır. Bu sistem, polikliniklerden ve servislerden istenen radyoloji tetkiklerinin takibini, rapor ve görüntülemelerinin izlenmesini sağlar.

Langerhans hücreli histiositoz (LHH) CT'de çeşitli şekillerde görülebilir: 1. Kemik Tutulumu: Kafatası başta olmak üzere yassı kemikler ve uzun kemiklerde litik lezyonlar olarak izlenir. 2. Akciğer Tutulumu: Toraks CT'de akciğer parankim alanlarında mikro ve makronodüler karakterde infiltratif lezyonlar olarak ortaya çıkar. 3. Diğer Tutulum Alanları: Hipofiz bezi, dalak ve diğer organlarda da tutulum olabilir; bu organlardaki lezyonlar tümörlü veya tümörsüz olarak tanımlanabilir. Kesin tanı için CT görüntüleri yanı sıra doku biyopsisi ve immünohistokimyasal özellikler gereklidir.

ACR TI-RADS skoruna göre biyopsi yapılması gereken durumlar: - TR4 (orta derecede şüpheli): ≥ 1,5 cm ise biyopsi, ≥ 1 cm ise takip edilmelidir. - TR5 (yüksek derecede şüpheli): ≥ 1 cm ise biyopsi, ≥ 0,5 cm ise takip edilmelidir. Bu kararlar, nodülün ultrasondaki özelliklerine göre verilir ve her durum için bir radyoloji uzmanına danışılması önerilir.

X-ray cihazlarında iğneler, metal olarak algılandığı için koyu mavi renkte görünür.

Radyoloji bölümü temizliği şu adımlarla yapılır: 1. Günlük Temizlik: - Zemin, kapı, kapı kolları, masa ve dolapların temizliği deterjanlı su ile yapılır. - Çöp kovaları boşaltılır ve cihazların tozları alınır. - Gerektiğinde camlar silinir. 2. Haftalık Temizlik: - Raflar bir kez temizlenir. - Tuvalet ve lavabolar günde 2 kez ve kirlendikçe temizlenir. - Duvarlar ayda 1 kez silinir. 3. Aylık Temizlik: - Perdeler yıkanır. - Detaylı temizlik yapılır. Ek olarak, kan ve vücut sıvıları döküldüğünde, dökülen sıvı kağıt peçeteye emdirilir ve yüzey dezenfektanı ile temizlenir.

Pulmoner emboli dolum defekti, pulmoner emboli durumunda damar lümeninde kontrast maddenin görülmemesi anlamına gelir.