Radyoloji

Beyin emarında parlaklık, görüntüdeki farklı dokuların su içeriğine bağlı olarak değişir. Yüksek su içeriğine sahip dokular, görüntüde daha parlak görünür. Düşük su içeriğine sahip dokular ise daha koyu bir renk alır. Beyin emarında parlaklığın bazı anlamları: Normal ve anormal dokuların ayırt edilmesi. Beyin tümörleri, enfeksiyonlar ve diğer patolojilerin tespiti. İnme gibi acil durumların hızlı değerlendirilmesi. Sinir dokusunun hasar görmesi durumunda, hasar gören alanların daha az parlak görünmesi. Ayrıca, beyin emarında görülen parlak lekeler (lezyonlar, iskemik gliotik odaklar) genellikle iyi huylu olabilir, ancak takip edilmesi gerekir.

Pulmoner BT anjiyo ile pulmoner anjiyo aynı anlama gelir. Pulmoner anjiyografi, akciğerleri besleyen kan damarlarını kontrol etmek için uygulanan anjiyografi türüdür.

Tıpta ve radyolojide "Q" kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Q Metodolojisi: Tıp etiği alanında kullanılan bir araştırma yöntemidir. Radyonüklid Görüntüleme (Nükleer Tıp): Dünyanın birçok ülkesinde tanısal radyolojinin alt alanı olarak kabul edilir. Q Dalgası (EKG): R dalgasından önce gelen negatif sapmadır.

El bilek grafisi (el bileği radyografisi) çeşitli nedenlerle çekilebilir: Kemik yaşı tespiti. Diş tedavisi. Travma incelemesi. Büyüme ve gelişim takibi. Hastalık takibi.

Kaymış sermaye femoral epifizinde (SCFE) Klein çizgisi şu şekilde değerlendirilir: AP (ön-arka) radyografide, femur boynunun üst kenarından çizilen Klein çizgisi, normal durumda femur başının bir kısmını kesmelidir. Modifiye Klein çizgisi kullanılarak, çizginin epifize olan yanal genişliği ölçülür. SCFE şüphesi olan hastalarda, iki yönlü kalça radyografisi (AP ve kurbağa bacağı yan görünümü) önerilir.

Emar defekografi (MR defekografi) genellikle 30 ila 60 dakika arasında sürer.

Radyologların anatomiyi bilmesi, görüntülemeler sırasında saptadıkları anormal durumları ilgili doktora rapor edebilmeleri açısından önemlidir. Radyologların anatomiyi bilmesi gereken bazı noktalar şunlardır: Normal yapıların, anormal yapılardan ayrılması. Organların yeri, boyutu, şekli ve yoğunluğu. Radyologlar, tıbbi görüntüleme tekniklerini kullanarak hastalıkların tanısını koyar ve gerektiğinde tedavi ederler.

Pnömonide görülebilecek bazı radyolojik bulgular: Konsolidasyon. Buzlu cam opasiteleri. Nodüller. Kavitasyon. İnterstisyel değişiklikler. Radyolojik bulgular, pnömoninin türüne ve etkenine göre değişiklik gösterebilir. Pnömoni teşhisi ve tedavisi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Kemik sintigrafisinde ve pad sintigrafisinde kullanılan radyoaktif maddeler farklılık gösterir. Kemik sintigrafisinde, vücuda radyoaktif kemik ajanları enjekte edilir. Pad sintigrafisi hakkında bilgi bulunamadı. Her iki durumda da kullanılan radyoaktif maddeler düşük dozda olup, genellikle güvenli kabul edilir.

Nubulöz lezyon, tıbbi literatürde belirsiz, bulutsu bir görünüme sahip doku değişikliği olarak tanımlanır. Nubulöz lezyonlar, cilt lezyonları olarak şu şekilde görülebilir: akne, yanıklar, siğiller, yaralar, kabarcıklar ve egzama; iç organ lezyonları, tümörler veya kistler gibi ciddi durumların habercisi olabilir; beyin lezyonları, baş ağrısı, bilinç kaybı, nöbetler gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Nubulöz lezyonların teşhisi ve tedavisi için bir doktora başvurulması önerilir.

BT anjiyografi (sanal anjiyo) şu şekilde yapılır: 1. Hazırlık: Üre/kreatinin testleri ile böbrek fonksiyonları kontrol edilir. Nabız optimal düzeye indirilir. Kullanılan ilaçlar ve alerjiler doktora bildirilir. 2. Kontrast Madde Verilmesi: Damardan özel bir kontrast madde verilir. 3. Görüntüleme: Hasta BT tarayıcısına alınır ve koroner arterlerin kesit görüntüleri alınır. 4. Analiz: Radyoloji uzmanları, elde edilen görüntüleri değerlendirerek koroner arterlerdeki sorunları tespit eder ve rapor haline getirir. İşlem genellikle 10-15 dakika sürer. BT anjiyografi, kalp krizi riski taşıyan bireylerde erken müdahale imkanı sunar. İşlem öncesinde bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Radyolog olmak için tıp fakültesi mezunu olmak gereklidir. Tıp fakültesinden mezun olan kişiler, 6 yıllık temel tıp eğitiminin ardından Tıpta Uzmanlık Sınavı'nda (TUS) başarılı bir puan alarak radyoloji alanında uzmanlık eğitimi alabilirler. Ayrıca, önlisans düzeyinde verilen 2 yıllık radyoloji eğitimi de radyoloji teknikeri olarak çalışmak isteyenler için uygundur.

Sanal anjiyoyu radyoloji ve kardiyoloji uzmanları yapar. İşlem şu şekilde gerçekleşir: 1. Radyoloji uzmanı, elde edilen görüntüleri değerlendirerek koroner arterlerdeki sorunları tespit eder. 2. Kardiyoloji uzmanı, bu değerlendirmenin sonuçlarını inceleyerek uygun tedavi seçeneklerini belirler. Sanal anjiyo öncesinde ve sonrasında, hastaların genel sağlık durumunu değerlendirmek için farklı branşlardan doktorların da görüşü gerekebilir.

T2 ağırlıklı diz MR, dizdeki hastalıklı durumları, özellikle iltihaplanma, enfeksiyon veya doku hasarını tespit etmek için çekilir. T2 ağırlıklı görüntülerin kullanım amaçları: Su ve sıvı içeren dokular parlak (beyaz) göründüğü için, vücutta bir iltihaplanma olduğunda o bölgede ödem adı verilen sıvı birikimi olup olmadığını gösterir. Örneğin, bir kalp kası iltihabından (miyokardit) şüphelenildiğinde, T2 görüntülerde kalp kasında görülen parlak alanlar ödemi işaret ederek teşhisi güçlendirir. Diz MR'ı, genel olarak dizdeki yumuşak dokuların, kemiklerin, kıkırdakların ve bağların ayrıntılı görüntülerini elde etmek için kullanılır.

"Sol perihiler primer lezyon rezidüsü demarke olmamaktadır" ifadesi, sol akciğerin hilus bölgesinde (perihiler) birincil bir lezyonun kalıntılarının belirgin olmadığını ifade eder. Lezyonlar hakkında kesin tanı ve tedavi için bir doktora danışmak önemlidir.

Emar çekimi sırasında bir kaza meydana gelmesi durumunda, en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Emar çekimi sırasında olası riskler ve yan etkiler şunlardır: Metal eşyalardan kaynaklanan riskler. Alerjik reaksiyon. Yanıklar. Klostrofobi. Emar çekimi sonrası, eğer doktor sakinleştirici vermişse, kişinin tek başına eve gitmesi doğru değildir.

Suprapubik pelvik USG (ultrasonografi), karın bölgesinin alt kısmındaki iç organların görüntülenmesi için kullanılan, radyasyon içermeyen, zararsız ve hızlı sonuç veren bir yöntemdir. Bu yöntemle incelenen organlar: Kadınlarda: mesane, rahim ve yumurtalıklar. Erkeklerde: mesane ve prostat. Suprapubik pelvik USG'nin kullanım alanları: Kadınlarda: pelvik ağrı, üreme ve üriner sistem hastalıklarının değerlendirilmesi, gebelik komplikasyonlarının tespiti. Erkeklerde: pelvik ağrı, prostat hastalıklarının ve kanserin değerlendirilmesi. İşlem, mesanenin dolu olmasını gerektirir ve yaklaşık 15-30 dakika sürer.

Dişlerin radyolojik görüntüleri şu şekilde sıralanabilir: Panoramik röntgen: Tüm ağız ve çene yapısının tek bir görüntüde elde edilmesini sağlar. Periapikal röntgen: Dişlerin köklerinin, çevresindeki kemik yapısının ve diş eti dokusunun detaylı bir şekilde görüntülenmesini sağlar. Bitewing röntgeni: Dişlerin üst ve alt kısımlarının birleşim alanlarını inceleyen röntgen tekniğidir. Çene röntgeni (oklüzal röntgen): Çene kemikleri ve dişler arasındaki ilişkileri görmek amacıyla alınır. Bilgisayarlı tomografi (CT veya CBCT): Çene yapısının üç boyutlu görüntülerini sağlar. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI): Çene eklemi hastalıkları ve ağız içindeki tümörler için kullanılır. Ultrasonografi: Çene eklemi hastalıkları ve sinüs sorunları için kullanılabilir. Bu radyolojik görüntüleme yöntemleri, diş ve çene hastalıklarının doğru teşhisi, tedavi planlamasının yapılması ve tedavi sonrası takibin sağlanması için kullanılır.

Akciğerdeki beyaz lekelerin tehlikeli olup olmadığı, altta yatan nedene bağlıdır. Tehlikeli olabilecek durumlar: Akciğer kanseri. Tüberküloz (verem). Akciğer embolisi. Akciğer fibrozisi. Mantar enfeksiyonları. Genellikle iyi huylu durumlar: Enfeksiyon izleri. İltihaplı hastalıklar. İyi huylu tümörler. Teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Evet, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ) radyoloji bölümü bulunmaktadır. KTÜ'nün Tıp Fakültesi bünyesinde, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü'ne bağlı Radyoloji Anabilim Dalı yer almaktadır.