Psikoloji

Aylak insanın aylak olmasının bazı nedenleri: Üretken olmayan tüketim davranışı. Boş zaman. İyi gelir. Sorumluluklardan kaçma. Aylaklığın tanımı ve nedenleri kişisel algılara göre değişebilir.

Impostör sendromu, genellikle yüksek başarı elde eden bireylerde görülür. Bu sendromun yaygın olarak görüldüğü gruplar şunlardır: Öğrenciler. Profesyoneller. Sanatçılar ve yazarlar. Başarılı kadınlar. Ayrıca, çocukluk döneminde ebeveynlerin yüksek beklentilerine maruz kalmış kişiler ve ailevi veya kültürel faktörler nedeniyle bu sendroma yatkın bireyler de bulunabilir.

Charlize Theron'un hastalığı Imposter (Sahtekar) Sendromu olarak bilinmektedir. Bu sendrom, kişilerin kazandıkları başarıları hak etmediklerini ve geldikleri yere başarı, zeka ile değil şans eseri geldiklerini düşünmelerine neden olur.

Aşırı düşünme hastalığının (overthinking) nedenleri arasında şunlar yer alır: Kaygı ve stres. Mükemmeliyetçilik. Geçmişteki olumsuz deneyimler. Belirsizlik korkusu. Düşük özsaygı. Hormonal dengesizlikler. Aşırı düşünme, genellikle depresyon, anksiyete ve obsesif-kompulsif bozukluk gibi psikiyatrik rahatsızlıklarla ilişkilidir. Aşırı düşünme belirtileri yoğunlaştığında, psikiyatrist veya psikolog gibi ruh sağlığı uzmanlarına başvurulmalıdır.

Toksik insanların toksik olmasının bazı nedenleri: Manipülasyon ve kontrol: Toksik insanlar, başkalarını manipüle ederek kontrol sağlamaya çalışır. Empati eksikliği: Bu kişiler, başkalarının ihtiyaçlarını dikkate almaz ve empati kurmaz. Sürekli eleştiri: Sürekli olarak başkalarını eleştiren ve küçümseyen bir tutum sergilerler. Kıskançlık ve rekabet: Başarıları küçümser veya kendilerini başkalarıyla kıyaslayarak yetersiz hissettirmeye çalışırlar. Drama yaratma: Çatışma ve drama yaratmayı veya tansiyonu yükseltmeyi severler. Sorumluluk almama: Hatalarını kabul etmez ve özür dilemezler. Çevresel faktörler: Çocukluk döneminde yaşanan travmalar veya ihmal, sağlıklı başa çıkma stratejileri öğrenememeye yol açabilir. Toksik davranışlar, genellikle kişilik özelliklerinin negatif bir yansıması olup, altta yatan psikolojik sorunlarla da ilişkili olabilir.

Teknoloji bağımlılığının yol açtığı bazı olumsuz sonuçlar: Fiziksel sağlık sorunları: Göz kuruluğu, baş ağrısı, boyun, sırt ve omuz ağrıları, uyku bozuklukları, hareketsizlik kaynaklı kilo artışı ve duruş bozuklukları. Sosyal izolasyon: Aile, arkadaşlar ve çevreyle iletişimin azalması, sosyal becerilerin gelişmesi ve gerçek sosyal ortamlardan uzaklaşma. Akademik ve iş hayatında problemler: Odaklanma ve zaman yönetimi becerilerinin zayıflaması, sorumlulukların ihmal edilmesi ve üretkenliğin düşmesi. Psikolojik sorunlar: Kaygı, depresyon, stres, sinirlilik ve sabırsızlık. Diğer aktiviteler için zaman yetersizliği: Yemek, ders çalışma ve sosyal aktivitelerden ödün verme.

Hayır, kanıksamak ve alışkanlık aynı şey değildir. Kanıksama, sürekli tekrarlanan bir duruma tepki vermez hale gelmek, onu kabullenmek ve sıradanlaştırmak anlamına gelir. Alışkanlık ise, tekrar eden davranışların otomatik hale gelmesi sürecidir ve daha çok davranışsal bir olgudur.

Imposter sendromunun (sahtekarlık sendromu) nedenleri arasında şunlar yer alır: Aile dinamikleri ve çocukluk dönemi etkileri. Toplumsal ve kültürel faktörler. Yüksek beklentiler ve performans kaygısı. Mükemmeliyetçilik. Yeni iş veya okul fırsatları. Imposter sendromu, psikiyatrik bir bozukluk olarak kabul edilmediğinden, özel bir tedavi önerisi bulunmamaktadır.

Aşağılık kompleksi, bireyin kendisini başkalarından daha yetersiz, değersiz veya düşük hissetmesi durumudur. Üstünlük kompleksi ise, kişinin sürekli kendisini başkalarından üstün göstermeye çalışmasıdır. Her iki kompleks de, ünlü Avusturyalı psikiyatrist Alfred Adler'in bireysel psikoloji kuramının bir parçasıdır.

Metanetli bir insan şu şekilde davranabilir: Zorluklar karşısında dayanıklılık gösterir ve sabırlı, güçlü kalır. İyimser ve gerçekçidir, olumsuz üzerinde durmaz ve karanlık zamanlarda fırsatları araştırır. Ahlaki bir pusulaya sahiptir, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilir ve bu doğrultuda davranır. Fedakardır, sadece kendini düşünmez, başkaları için endişelenir. Anlamlı sebeplere kendini adamıştır, kendine bir misyon ve amaç edinir. Sosyal destek sistemine sahiptir ve başkalarını destekler. Değiştiremeyeceği şeyleri kabul eder, enerjisini değiştirebilecekleri üzerinde odaklar. Metanet, kişinin ruhsal olarak sağlam duruşunu ifade eder.

Fıtri özellikler, doğuştan gelen ve dış tesirlerden etkilenmemiş olan ilk durumlardır. Fıtri özelliklere bazı örnekler: Organların yaratılış amacı: Gözün fıtratı görmek, kulağın işitmek, ayağın yürümek, elin tutmak gibi. İyilik ve kötülük duyguları: İnsanın yaratılışında bulunan, iyilik ve kötülük yapma yatkınlıkları. Allah’ı tanıma yeteneği: İnsanın, Allah’ı bilme ve tanıma fıtratı. Sonradan kazanılan özellikler ise çevresel etkiler ve kişisel deneyimlerle şekillenen niteliklerdir. Sonradan kazanılan özelliklere bazı örnekler: Karakter ve şahsiyet: İnsanın yaratılışıyla birlikte gelen yetenek, şahsiyet ve karakter yapısı, aile, çevre ve kültür etkisiyle şekillenir. İnanç ve değerler: İnsanın, aile, çevre ve kültür ortamında edindiği inanç ve değerler. Haram işleme arzusu: Nefsin, haramlara yönelik doğuştan gelen bir eğilimi olmayıp, bu tür arzular sonradan kazanılır.

Kaçıngan bağlanma, tedavi edilmediğinde hem romantik hem de sosyal ilişkilerde ciddi sorunlara yol açabilir. Kaçıngan bağlanma stiline sahip kişiler: Duygusal yakınlık ve bağlılık kurmaktan kaçınır. Duygularını ifade etmekte zorlanır. Başkalarına güvenmekte zorlanır. Bağımsızlıklarını fazla vurgulayarak kendilerini değerli hissederler. Bu durum, ilişkilerde kopukluklara, anlaşmazlıklara ve yalnız hissetmeye neden olabilir. Eğer kaçıngan bağlanma kişinin hayatını ve ilişkilerini olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan destek almak faydalı olabilir.

Pınar Sabancı, klinik psikolog olarak çalışmaktadır. Ayrıca, Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM) ile iş birliği içinde "Pınar Sabancı ile Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı?" adlı programı sunmaktadır. Eğitim hayatına Robert Koleji'nde başlamış, Boston Babson College ve Northeastern Üniversitesi'nde işletme ve psikoloji eğitimi almış, Oxford Üniversitesi'nde ise psikoloji alanında uzmanlık yüksek lisansı yapmıştır. 2022 yılından itibaren İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikolojik Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (İRPUYAM) görev yapmaktadır.

Histerik kelimesi, tıp ve psikoloji alanlarında kullanılan bir terim olup, genellikle aşırı duygusal tepkiler veren, kontrol edilemeyen davranışlar sergileyen veya aşırı heyecanlı kişileri tanımlamak için kullanılır. Histrionik kişilik bozukluğu ise, bireyin sürekli ilgi ve onay arayışı içinde olmasıyla karakterize edilen bir psikiyatrik bozukluktur. "Histerik" terimi, günlük dilde daha genel anlamda, herhangi bir cinsiyetle ilişkilendirilmeden, abartılı ve mantıksız davranışlar sergileyen kişileri tanımlamak için de kullanılabilir.

Pedagoglar, doğrudan hastalıklara bakmazlar; çocuk gelişimini takip eden danışmanlardır. Pedagogların ilgilendiği bazı alanlar: Davranışsal sorunlar. Akademik zorluklar. Sosyal ve duygusal sorunlar. Tuvalet eğitimi sorunları. Travma ve kaygı. Psikolojik ve ruhsal bozukluklar için çocuk psikiyatristi veya psikologdan destek alınmalıdır.

Kaygılı bağlanma sorununu çözmek için aşağıdaki yöntemler önerilmektedir: Öz farkındalık geliştirme. Sağlıklı iletişim becerileri. Kendine şefkat gösterme. Psikoterapi. Bireysel veya çift terapisi. Kaygılı bağlanma, çocukluk döneminden gelen deneyimlere dayansa da, terapi ve öz farkındalık çalışmalarıyla büyük ölçüde azaltılabilir. Eğer günlük yaşam ve ilişkiler, kaygılı düşünceler nedeniyle ciddi şekilde olumsuz etkileniyorsa, uzman yardımı almak faydalı olabilir.

Kırmızı arka fon, farklı anlamlara gelebilmektedir: Enerji ve tutku. Tehlike. Dikkat çekme. Romantizm. Ayrıca, kırmızı arka fon şu alanlarda da kullanılmaktadır: Göz sağlığı. Gece görüşü. Projektör kalibrasyonu. Sosyal medya içeriği.

Şarkıcı Yalın'ın herhangi bir hastalığı olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. Yalın, 30 Mart 1980 doğumlu olup, Türk pop şarkıcısı, besteci ve söz yazarıdır. Yalın hakkında, 2024 yılında yaptığı bir röportajda asansör ve kalabalık yerlere binmekten korktuğu gibi bazı fobileri olduğu belirtilmiştir.

Okula gitmeyen bir öğrencinin yapması gerekenler, okul reddinin altında yatan nedenleri belirlemek ve bu nedenleri ortadan kaldırmak için adımlar atmaktır. Önerilen adımlar: Uzman desteği almak: Uzun süren veya sebebi belirlenemeyen okula gitmeme isteği için psikolog veya çocuk psikiyatristinden yardım almak gerekebilir. Okul ve öğretmenle iletişim kurmak: Okul personeli ve öğretmenlerle iletişime geçerek çocuğun okulda karşılaştığı zorlukları öğrenmek ve gerekirse birlikte bir plan geliştirmek önemlidir. Çocuğun duygularını anlamak: Derinlemesine konuşmalar yaparak çocuğun okula gitmek istememe nedenlerini tam olarak anlamak ve duygularını ifade etmesine olanak tanımak gerekir. Okulun olumlu yönlerini vurgulamak: Okulun sadece derslerden ibaret olmadığını, yeni arkadaşlar, öğrenme fırsatları ve katılılabilecek aktiviteler gibi olumlu yönlerini hatırlatmak faydalı olabilir. Rutin oluşturmak: Sabahları oluşturulan rutin, çocuğun okula gitme alışkanlığını kazanmasına yardımcı olabilir. Eğer çocuk fiziksel rahatsızlıklardan dolayı okula gidemiyorsa, öncelikle bir çocuk hastalıkları uzmanına başvurulması önerilir.

Maral Atmaca'nın "Sarkaç" kitabı, insan ruhunun en karanlık köşeleri ile en aydınlık umutları arasında gidip gelen duygusal bir yolculuğu konu alır. Kitabın ana fikri: Hayat, bir sarkaç gibi sürekli olarak geçmiş ve gelecek, aşk ve nefret, masumiyet ve intikam arasında salınır; denge ancak yüzleşmeyle bulunabilir. Hikaye: Geçmişin yükünü taşıyan gizemli bir adam ile hayatını yeniden kurmaya çalışan genç bir kadının yolları kesişir.