Patoloji

Bethesda sınıflamasında "Hurthle hücre" terimi, tiroid biyopsi örneklerinde görülen bir hücre türünü ifade eder. Bu hücreler, hem benign (iyi huylu) hem de kanseröz (kötü huylu) tiroid nodüllerinde bulunabilir. Bethesda sınıflamasına göre, neredeyse tamamen "Hurthle hücre" ile kaplı nodüller, Bethesda sınıf IV'te yer alan belirsiz (şüpheli) nodüller olarak değerlendirilir.

Tip B ve Tip C timpanogram, timpanometrik ölçümlerin grafiksel gösterimidir ve farklı patolojik durumları belirtir. Tip B timpanogram şu özelliklerle karakterizedir: - Tepe noktası yoktur. - Orta kulak efüzyonu, timpanik membran perforasyonu veya serumen tıkanıklığı gibi durumlarda görülür. Tip C timpanogram ise: - -100 ile -200 daPa’da normal amplitüdle tepe verir. - Orta kulakta negatif basıncı veya östaki disfonksiyonunu gösterir.

Patoloji uzmanı olmak için aşağıdaki adımları izlemek gerekmektedir: 1. Tıp Fakültesi Eğitimi: Öncelikle bir üniversitenin tıp fakültesini başarıyla tamamlamak gerekmektedir. 2. TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı): Tıp fakültesini bitirenler, Tıpta Uzmanlık Sınavına (TUS) girerek patoloji uzmanlığı için kontenjan kazanmaya çalışırlar. 3. Uzmanlık Eğitimi: TUS'u kazanan adaylar, 4 yıllık patoloji uzmanlık eğitimine başlarlar. 4. Bilimsel Çalışmalar: Uzmanlık eğitimi sırasında bilimsel çalışmalar yaparak ve yayınlar hazırlayarak akademik kariyerlerine de başlangıç yaparlar. İlan süreci için, patoloji uzmanı arayan sağlık kuruluşlarının iş ilanlarına başvuru yapılabilir. Bu ilanlar genellikle hastanelerin insan kaynakları veya kariyer sayfalarında yer almaktadır.

"Patolojiden gelen sonuç temiz çıktı" ifadesi, hastadan alınan örnekte hastalıkla ilişkilendirilebilecek bir bulgunun olmadığını gösterir.

İnvazif duktal karsinom grade 2, tümör hücrelerinin orta derecede diferansiye olduğunu gösterir ve bu durum nispeten iyi olarak değerlendirilir.

İnvazyon derinliği pT1, mesane kanserinde tümörün lamina propria tabakasına yayılması anlamına gelir. Bu durum, patolojik olarak evre pT1 olarak tanımlanır ve yüzeyel kalmasına rağmen lenf damarlarına daha yakın bir alana ulaştığı için lenf nodu metastazı ve ilerleme riski taşır.

Nutrient Agar Oxoid şu amaçlarla kullanılır: 1. Fastidious Patojenlerin ve Diğer Mikroorganizmaların Yetiştirilmesi: Besin açısından zengin, seçici olmayan bir ortam sağlar. 2. Bakım ve İzolasyon: Organizmaların alt kültürü ve saflığının kontrol edilmesi için kullanılır. 3. Öğretim ve Gösteri Amaçları: Eğitim kurumlarında mikrobiyoloji kavramlarının öğretimi için uygundur. 4. Kontrol Organizmaları: Yarı katı formda, agar eğimleri veya butları olarak kontrol organizmalarını korumak için kullanılır.

Patoloji raporunda "gross" ve "mikroskopik bulgular" şu anlamlara gelir: - Gross bulgular: Patolog tarafından çıplak gözle ve elle yapılan incelemede belirlenen, örneğin fiziksel özellikleri, boyutları, şekli, rengi ve dokusu gibi gözle görülebilen özelliklerdir. - Mikroskopik bulgular: Patoloğun mikroskop altında yaptığı incelemede tespit ettiği, hücrelerin yapısal özellikleri, hücre büyümesi, şekil bozuklukları veya kanser gibi anormal durumlar ve doku organizasyonundaki değişiklikler gibi detaylardır.

Ki-67 proteini, kanser hücrelerinin büyüme ve bölünme hızını belirlemek için kullanılır. Kullanım alanları: - Kanser teşhisi ve evrelemesi: Ki-67, kanser türlerini sınıflandırmak ve en uygun tedavi yöntemini belirlemek için önemlidir. - Prognoz tahmini: Yüksek Ki-67 seviyeleri, daha kötü bir kanser prognozu ile ilişkilendirilebilir. - Tedavi yanıtı: Bazı araştırmalar, Ki-67'nin kemoterapiye yanıtı öngörmede yardımcı olabileceğini göstermektedir. Ancak, Ki-67 testlerinin güvenilirliği ve kullanım şekli hala araştırılmaktadır ve tüm sağlık uzmanları tarafından rutin olarak uygulanmamaktadır.

Councilman cisimcikleri, histopatolojik inceleme sonucunda karaciğer dokusunda görülen küçük, eozinofilik, yuvarlak yapılardır. Bu cisimcikler, viral hepatit, ilaç toksisitesi ve alkolik karaciğer hastalığı gibi çeşitli etiyolojilerin neden olduğu karaciğer hasarı ile ilişkilidir. Adlarını, ilk kez 1892 yılında tanımlayan Amerikalı patolog William Councilman’dan almışlardır.

Lamina propria invazyonu, bir tümörün veya kanser hücrelerinin, başladığı dokunun (genellikle epitel doku) altındaki bağ dokusu tabakası olan lamina propriaya yayılması anlamına gelir. Bu durum, kanserin daha derinlere ilerlediğini ve daha agresif bir hale geldiğini gösterir.

Silik ve sınırlı lezyon terimleri, tıbbi görüntülemede kullanılan ve genellikle belirgin sınırları olan anormal dokuları ifade eder. Sınırlı lezyonlar iki ana kategoriye ayrılır: 1. İyi huylu lezyonlar: Genellikle zararsızdır ve çevre dokulara zarar verme eğiliminde değildir. 2. Kötü huylu lezyonlar: Kanserli hücreler içerir ve çevre dokulara yayılma potansiyeline sahiptir.

Hiperatrofi, iki ana nedenden kaynaklanabilir: fizyolojik ve patolojik. 1. Fizyolojik Hiperatrofi: Bu tür, genellikle düzenli fiziksel aktiviteler ve ağırlık antrenmanları sonucu ortaya çıkar. 2. Patolojik Hiperatrofi: Bu durum, yüksek tansiyon, kalp kapak hastalıkları veya genetik faktörler gibi sağlık sorunları nedeniyle kalbin veya diğer organların daha fazla çalışması gerektiğinde ortaya çıkar.

Fothergill bulgusu, karın duvarındaki bir patolojiye bağlı hassasiyet durumunda kullanılan bir fizik muayene bulgusudur. Bu bulguya göre, hastanın başını destek almadan kaldırması istendiğinde, kasılan karın kasları karın içi ile olan bağlantıyı ortadan kaldırmasına rağmen hassasiyet devam ediyorsa, bu durum karın içi patolojisinden ziyade karın duvarı patolojisini düşündürür.

Fokal patolojik birikim, hastalıklı bölgenin odak noktasında, vücut dokuları ve organlarındaki değişikliklerin incelenmesini ifade eder. Bu terim ayrıca şu anlamlara da gelebilir: - Fokal kemik iliği ödemi: Kemik iliğinde sıvı birikimi veya ödemin oluştuğu bir durum. - Fokal kalsifikasyon: Belirli bir bölgede sınırlı kalsiyum birikimi.

Preparat fiksasyonu, biyolojik örneklerin, özellikle dokuların, mikroskop altında incelenmek üzere sabitlenmesi işlemidir. Bu işlem, dokuların yapı ve morfolojisinin korunduğu, patolojik incelemeler için uygun hale getirildiği bir süreçtir. Fiksasyon süreci genellikle şu adımları içerir: 1. Örnek alma: İncelenecek dokunun veya hücrelerin bir örneği alınır. 2. Fiksasyon: Örnek, formaldehit, glutaraldehit, etanol veya diğer kimyasal fiksatiflerle işlenir. 3. Dehidratasyon: Fiksasyon işleminden sonra, dokunun su içeriği azaltılır. 4. İnfiltrasyon: Dehidre edilmiş doku, parafin veya başka bir dondurucu madde ile doldurulur. 5. Kesme: Fiksasyondan ve infiltrasyondan geçmiş doku, ince dilimler halinde kesilir. 6. Boyama: Kesitler, hücre ve doku yapılarının daha iyi görünmesi için çeşitli boyalarla boyanır.

Neovaskülarizasyon iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Tıp terimi: Normalde olmaması gereken yerlerde kan damarlarının anormal büyümesi. 2. Diğer anlamı: Parmak veya uzuv kopmalarında, ağır deri kayıplarında, hasarlı bölgenin kasık veya karna dikilmesi ile kan dolaşımının devamlılığının sağlanarak doku ve tendom onarımı.

Akciğerde retiküler patern ve nodül terimleri, bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülerinde sıkça karşılaşılan iki farklı patolojik bulguyu ifade eder. 1. Retiküler Patern: Bu patern, akciğer interstisiyumunda sıvı, fibrosis veya hücresel infiltrasyon nedeniyle oluşan ağsı bir görünümdür. 2. Nodül: Akciğerde 3 cm ve daha küçük yuvarlak opasiteler olarak tanımlanır.

Lütfi Kırdar'daki patoloji birimi, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi'nde bulunmaktadır.

Nekrotizan ve nekroz terimleri aynı şeyi ifade eder: dokuların ölmesi veya canlılığını yitirmesi.