Patoloji

Heinz cisimleri, Romanowsky baz boyası ile görünmese de, bromokresol yeşili, yeni metilen mavisi ve centiyana menekşesi gibi supravital boyalar ile daha net görünür.

Perikart ve plevralarda sıvama tarzında effüzyon izlenmesi, bu vücut boşluklarında anormal miktarda sıvı birikmesi anlamına gelir. Plevral effüzyon, akciğerlerin etrafındaki plevra boşluğunda sıvı birikmesi olup, genellikle kalp yetmezliği, karaciğer sirozu, zatürre gibi durumlarla ilişkilidir.

Apokrin metaplazinin nedenleri arasında şunlar bulunur: Hormonal değişiklikler: Özellikle estrogen ve progesterone hormonlarının dalgalanmaları, meme epitel hücrelerinde değişikliklere yol açabilir. Genetik faktörler: Genetik mutasyonlar, özellikle estrogen ve progesterone reseptörlerini etkileyenler, normal hormon dengesini bozabilir. Çevresel etkenler: Radyasyon ve toksinlere maruz kalma riski artırabilir. Üreme faktörleri: Hormonal doğum kontrolü kullanımı, geç yaşta gebelik ve emzirme, menopoz gibi durumlar apokrin metaplazi riskini artırabilir. Apokrin metaplazi genellikle tedavi gerektirmez, ancak belirtiler veya şüpheli bulgular varsa doktora başvurulmalıdır.

Bir cesedin iskelet haline gelmesi, normal şartlar altında ortalama 4 yıl sürmektedir.

Neoplazik infiltrasyon, normalde bulunmaması gereken hücrelerin, sıvıların veya diğer maddelerin bir doku veya organa sızması veya birikmesi anlamına gelir. Bu terim, neoplazi (yeni doku oluşumu) ile ilgili olup, iki ana türü vardır: 1. Kanser hücreleri: Anormal hücrelerin sağlıklı dokulara yayılması, tümörlerin büyümesine ve metastaz yapmasına neden olabilir. 2. İnflamatuar infiltrasyon: Enfeksiyon veya iltihaplanma durumunda, bağışıklık sistemi hücreleri etkilenen bölgeye göç eder ve burada birikir, bu da şişlik, kızarıklık ve ağrı gibi belirtilere yol açar.

Akciğerde lenfositler, akciğerdeki lenf düğümlerinde bulunan beyaz kan hücreleridir. Lenfoma, lenfositlerin anormal çoğalmasıyla oluşan bir kanser türüdür. Akciğer lenfoması, lenf düğümlerinde veya akciğerdeki diğer lenf dokularında gelişebilir. Lenfoma belirtileri arasında lenf bezlerinde şişlik, açıklanamayan kilo kaybı, gece terlemeleri ve yorgunluk bulunur. Teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Disgenetik hastalıklar, organ ve dokuların yanlış geliştiği konjenital (doğuştan) patolojilerdir. Bu tür hastalıkların nedenleri genellikle genetik bozukluklar ile ilişkilidir, ancak toksinler, enfeksiyonlar ve diğer çevresel faktörler de etkili olabilir. Disgenetik hastalıkların belirtileri, küçük anormalliklerden eksik uzuvlar, böbrekler, kalp veya beyin gibi ciddi kusurlara kadar değişebilir.

Subdural kist ve nodül farklı tıbbi durumları ifade eder: 1. Subdural Kist: Beynin subdural boşluğunda oluşan, sıvı dolu kapalı bir keseciktir. 2. Nodül: Vücudun çeşitli dokularında veya organlarında ortaya çıkan, anormal doku büyümesidir.

CK5/6 antikorları, aşağıdaki tümörlerde pozitif sonuç verebilir: 1. Meme kanseri: CK5/6, meme dokusundaki bazal hücreleri ve myoepithelial hücreleri tanımlamak için kullanılır. 2. Akciğer kanseri: Epithelioid mezotelyomayı akciğer adenokarsinomundan ayırt etmek için kullanılır; epithelioid mezotelyoma CK5/6 pozitifken, akciğer adenokarsinomu genellikle negatiftir. 3. İdrar yolu kanseri: CK5/6, kas invaziv ürotelyal karsinomda pozitif olabilir. Bu antikorların kullanımı, teşhisin kesinleştirilmesi için diğer immünohistokimyasal yöntemlerle birlikte değerlendirilmelidir.

Eksüda sıvısı çeşitli hastalıklarda görülebilir, bunlar arasında: Septik şok. Bakteriyel peritonit. Tüberküloz peritonit. Mezotelyoma (plevra tümörü). Plörit (plevra inflamasyonu). Akut apandisit. Şarbon ve veba (hemorajik eksudatif iltihap). Kalp yetmezliği (transüda karakterinde plevral sıvı). Eksüda sıvısının görünümü ve içeriği, patolojik duruma göre değişir ve teşhis için tıbbi değerlendirme gerektirir.

Önemi belirsiz atipi, tıp alanında hücrelerde veya dokularda yapısal veya işlevsel bir değişiklik olduğunu gösteren bir terimdir. Önemi belirsiz atipi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Beyin taramaları: Beyin görüntüleme teknikleriyle tespit edilen, genellikle rastlantısal bir bulgu olarak keşfedilen ve çoğunlukla belirti veya semptomlara yol açmayan anormallikleri tanımlar. Kadın hastalıkları: Smear testlerinde saptanan ve CIN 2 veya CIN 3 riskini %5-17 oranında gösteren atipik skuamöz hücreleri ifade eder. Önemi belirsiz atipi durumunda, genellikle doktor tarafından yakın takip önerilir.

Veteriner nekropsi raporunu patologlar ve veteriner hekimler verir.

Eksudatif sıvı, yangısal olaylarda damar çeperinden dışarıya veya çevre dokulara yayılan, protein, hücre artığı ve bazen bakteri içeren, özgül ağırlığı yüksek ödem sıvısı anlamına gelir.

Biyopsi raporunda "nekrotizan granülom" ifadesi, vücudun bir enfeksiyon veya zararlı maddeye karşı verdiği yanıt olarak gelişen, ölü hücreler içeren granülomatöz bir lezyonu ifade eder. Bu tür granülomlar, tüberküloz, sarkoidoz, histoplazmoz, kötü huylu tümörler ve bazı bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar gibi çeşitli hastalıklarla ilişkilendirilebilir.

"Viable doku izlenmemiştir" ifadesi, yaşayabilir dokunun gözlemlenmediği anlamına gelir.

Mallory-Denk cisimcikleri aşağıdaki hastalıklarda görülür: Alkolik hepatit ve alkolik siroz; Wilson hastalığı; Primer biliyer siroz; Hepatoselüler karsinom; Morbid obezite; Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı. Ayrıca, bu cisimcikler şap ve çiçek hastalıklarında deri ve mukoza epitellerinde de ortaya çıkabilir.

Diffüz ve heterojen terimleri tıpta farklı bağlamlarda kullanılır: 1. Diffüz: Bir organ veya dokuda yaygın değişiklikleri ifade eder. 2. Heterojen: Farklı hücre veya bileşenlerin bir arada bulunması durumunu tanımlar.

Umbrella hücre pozitifliği, histolojik incelemede urotelyal hücrelerde (idrar yollarında bulunan hücreler) anormal değişikliklerin tespit edilmesi anlamına gelir. Bu durum, genellikle şu anlamlara gelebilir: - Dokuda bir değişiklik olduğuna işaret eder. - Çevresel faktörlere yanıt olarak hücrelerin değişim gösterdiğini gösterir. - Kanser veya kanser öncesi durumların gelişim riski taşıdığını düşündürebilir. Umbrella hücre pozitifliği, daha ileri tetkik ve izleme gerektirebilir.

Nekroz çeşitleri şunlardır: 1. Koagülasyon Nekrozu: Dokunun biçiminin ve bütünlüğünün korunduğu, proteinlerin pıhtılaştığı nekroz türüdür. 2. Likefaksiyon Nekrozu (Erime Nekrozu): Dokunun enzimatik sindirimi ile gerçekleşir, en sık beyin dokusunda ve apselerde izlenir. 3. Kazeöz Nekroz: Tüberkülozda görülen, sarı-beyaz renkli ve dağılgan bir görünümü olan nekroz türüdür. 4. Yağ Nekrozu: Fokal yağ dokusu yıkımıdır, pankreas hastalıklarında sık görülür. 5. Kangrenöz Nekroz: Büyük ve derin yaralanmalarda dokuya implante olan bakterilerin etkisi ile oluşur. 6. Fibrinoid Nekroz: Bağışıklık sisteminin özgün reaksiyonlarında meydana gelen, genellikle arter çeperlerinde ortaya çıkan bir nekroz türüdür.

Amiloidoz, mikroskopta şu şekillerde görülebilir: Işık mikroskobunda. Elektron mikroskobunda. Amiloidoz tanısı için mikroskop kullanımının yanı sıra, biyopsi, kan ve idrar testleri, görüntüleme yöntemleri gibi çeşitli tetkikler de gereklidir.