Osmanlıİmparatorluğu

Koçali isminin kökeni farklı şekillerde açıklanabilir: Adıyaman Koçali: Köy, Osmanlı İmparatorluğu tarafından Konya civarından gönderilen Koçali Bey ve 7 oğluna dayanmaktadır. Karadeniz Koçalioğulları: Bir Kuman (Kıpçak) boyu olan Koçalioğulları, tarım ve hayvancılık ile uğraştıkları için Trabzon'un yüksek dağlık bölgelerine yerleşmişlerdir. Ayrıca, Koçali ismi, Çanakkale ve Muş gibi farklı illerde de yerleşim birimi olarak geçmektedir.

Tarih atlaslarının kaç yıllık olduğu bilgisine ulaşılamadı. Ancak, tarih atlası olarak kabul edilen bazı eserler şunlardır: Theatrum Orbis Terrarum. Kitab-ı Bahriyye. Mükemmel ve Mufassal Tarih-i Osmani Atlası. Tarih Atlası.

Tuzla, tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli ülkelerin egemenliği altında bulunmuştur. Roma ve Bizans Dönemi: Tuzla, MÖ 74 yılından itibaren Roma'nın, 395 yılından sonra ise Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nun egemenliğindeydi. Osmanlı Dönemi: 1453'te İstanbul'un alınmasından sonra sürekli olarak Osmanlı yönetiminde kalmıştır. Avusturya-Macaristan Dönemi: 1878'de Avusturya-Macaristan tarafından işgal edilmiştir. Yugoslavya Dönemi: 1929'dan sonra Yugoslavya Krallığı'nın bir parçası olmuştur. Günümüzde Tuzla, Bosna-Hersek'in bir şehri olup, 2007'den itibaren "Şehirler" (gradovi) statüsünde özerk bir yapıya sahiptir.

Sigetvar'ın fethi, 5 Ağustos - 8 Eylül 1566 tarihleri arasında gerçekleşen Zigetvar Kuşatması ile mümkün olmuştur. Kuşatma süreci: Osmanlı ordusu, 5 Ağustos'a kadar kaleyi ve şehri kuşattı. 7 Ağustos'ta kuşatma için hazırlıklar başladı; siperler inşa edildi ve top ateşi başladı. 13 Ağustos'ta eski şehir kısmı, 19 Ağustos'ta da yeni şehir bölümü alındı. 5 Eylül'de, bir yeniçeri bölük başısının yerleştirdiği bomba ile kalenin altındaki barut mahzeni ateş aldı ve art arda patladı. Osmanlı askerleri, gedikten içeri girdi ve müdafaa imkânı kalmayan kale, teslim alındı. Sonuç: Zigetvar Kalesi ve şehri, Osmanlı Devleti topraklarına katıldı. Osmanlı ordusu, 20.000'den fazla asker kaybetti. Kale komutanı Nicolas Zriny esir alındı. Önemli kişiler: Osmanlı kuvvetlerini Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa yönetti. Kale komutanı Nicolas Zriny, son hücum sırasında hayatını kaybetti.

Kaymakam, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında kullanılan, miralay ile binbaşı rütbeleri arasında yer alan bir askeri rütbedir. Dolayısıyla, yarbay rütbesine denk gelmektedir.

1535 yılında Kanuni Sultan Süleyman, Irakeyn Seferi olarak bilinen ve Şii-Safevi Devleti'ne karşı gerçekleştirilen üç seferden ilkini yapmıştır. Bu seferin bazı önemli durakları: 21 Nisan 1535'te Kerkük'e varılması; 3 Temmuz 1535'te Tebriz'e ulaşılması; 20 Temmuz 1535'te Şah Tahmasb'ın üzerine gidilmesi.

Yarhisar Tekfuru, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi döneminde yaşamış bir Bizans yöneticisidir. Yarhisar, Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) döneminde bir tekfurluk merkeziydi ve Bilecik ile İnegöl tekfurluklarının arasında yer alıyordu. Yarhisar Tekfuru'nun adı kaynaklarda belirtilmemiştir, ancak kızının adı Holofira (Müslüman olduktan sonra Nilüfer Hatun) bilinmektedir.

Yavuz Sultan Selim'in en belirgin özelliklerinden bazıları şunlardır: Askeri liderlik: Geniş çaplı askeri harekâtları, sevk ve idare gücü ile üç büyük meydan savaşında gösterdiği kumanda yeteneği sayesinde dünyada sayılı askeri liderler arasında yer almıştır. Fetihler: 1512-1520 yılları arasındaki kısa saltanatı döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını yaklaşık iki buçuk kat genişletmiştir. Eğitim ve kültür: İyi bir eğitim almış, okumayı çok sevmiş ve etrafında çok sayıda ulema ve sanat insanı bulunmuştur. Islahatlar: Sosyal ve ticari alanda hizmet verecek birçok bina inşa ettirmiş, ilme ve ulemaya değer vermiştir. Kararlılık: Hedefine odaklandığında gözü hiçbir şey görmeyen, son derece disiplinli, kararlı ve yanlış hareketleri affetmeyen bir mizaca sahiptir.

II. Bayezid, Osmanlı İmparatorluğu'nun sekizinci padişahıdır ve "Bayezid-i Veli" olarak anılırdı. Nasıl bir insan olduğuna dair bazı özellikler: Eğitimli ve çok dil bilen: İslam ilimlerinin yanı sıra matematik, felsefe, Çağatay lehçesi ve Uygur alfabesi öğrenmiştir. Sanatçı: Besteci, şair ve hattattır; Adlî mahlasını kullanmıştır. Adil ve merhametli: Adalet ve merhametten ayrılmayan, takva sahibi bir padişah olarak bilinirdi. İlim ve kültüre değer veren: Ulemaya saygı gösterir, hayır müesseseleri kurardı. Barışçı: Batı'ya karşı daha barışçıl politikalar geliştirmiştir. Atasever: Sık sık av partileri düzenlerdi. Yumuşak huylu: Yumuşak, hatta melankolik bir tabiata sahipti.

18. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin en çok ilişki kurduğu devlet Rusya'dır. Bu dönemde Osmanlı, Rusya'nın güneye inmesini ve uluslararası alanda güçlenmesini önlemek için çeşitli savaşlar ve diplomatik müzakereler yürütmüştür. Osmanlı'nın 18. yüzyılda yoğun ilişki kurduğu diğer bir devlet ise Avusturya'dır.

Vakanüvis, Osmanlı İmparatorluğu'nda devrin olaylarını yazmakla görevli resmî devlet tarihçisidir. Vakanüvislerin görevleri: Olayları kaydetmek. Kaynakları kullanmak. Devlet tarihini oluşturmak. Vakanüvislik, 17. yüzyılda resmî bir görev haline gelmiş ve 1909'dan saltanatın kaldırılmasına kadar devam etmiştir.

Hünkâr ve padişah aynı değildir, ancak benzer anlamlara sahip unvanlardır. Padişah, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki en yüksek yönetici unvanıdır ve imparator veya kral anlamına gelir. Hünkâr ise, Farsça kökenli bir kelime olup, hükümdar, mâlik, sahip, efendi anlamına gelir ve genellikle padişahın kendisine özgü bir hitap şekli olarak kullanılırdı. Ayrıca, "hünkâr" kelimesi, devlete ve millete karşı nihai otoriteyi temsil eden bir makamı ifade eder.

Maârif-i Umûmiye Nezâreti (Maarif-i Umumiye Bakanlığı), Osmanlı Devleti'nde eğitim işlerini düzenlemek ve denetlemek amacıyla 1857 yılında kurulmuştur. Bazı faaliyetleri: Eğitim kurumlarının tek çatı altında toplanması: Eğitimde çok başlılığı ortadan kaldırarak tüm eğitim kuruluşlarını tek bir merkezden yönetmiştir. İdadi Mektepleri'nin kurulması: 1869 yılında hazırlanan Maarif-i Umûmiye Nizamnâmesi ile Rüştiye Mektepleri'nden sonra eğitim verecek İdadi Mektepleri kurulmuştur. Öğretmenliğin meslek haline getirilmesi: Öğretmenliğin bir meslek olarak görülüp, bu amaçla bir meslek okulunda yetiştirilmesi kararı alınmıştır. Yeni okulların açılması: Kız Sanayi Mektebi, Dârülmuallimât ve Mekteb-i Sultanî bünyesinde bir Hukuk Mektebi gibi yeni okullar açılmıştır. Eğitim politikalarının belirlenmesi: Öğretim yöntem ve teknikleri geliştirilmiş, okul programları hazırlanmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu, İpek Yolu'nun kontrolünü Persler ve Tang Hanedanı gibi önceki hakimlerden almıştır. - Persler: Osmanlı, İpek Yolu'nun Persler üzerindeki hakimiyetini sona erdirerek kontrolü ele geçirmiştir. - Tang Hanedanı: Osmanlı, Tang Hanedanı'nın kontrolündeki Orta Asya topraklarını ele geçirerek İpek Yolu'nun doğu sınırlarını genişletmiştir. Bu sayede Osmanlı, İpek Yolu'nun önemli güzergahlarını ve ticaret merkezlerini kendi hakimiyeti altına almıştır.

II. Mustafa döneminde yaşanan bazı önemli olaylar şunlardır: Avusturya ile savaşlar. Karlofça Antlaşması. Venedik ile çatışmalar. Edirne Vakası. Mimari çalışmalar.

"Ebet müddet" sözü, Hüseyin Nihal Atsız'a aittir. Atsız, bu sözü Ötüken dergisinin 65. sayısında, Mayıs 1969'da yayınlanan yazısında kullanmıştır. Sözün tamamı şu şekildedir: > "Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille inmemiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun devamıdır. Osmanlı İmparatorluğu, İlhanlı Devleti’nin uç beyliğinden doğmuştur; demek ki onun devamıdır, İlhanlı Devleti Anadolu’daki Selçuklu devletinin devamıdır. Anadolu’daki Selçuklu Devleti ile Batı Türkistan ve İran’daki Harzemşahlar Devleti Büyük Selçuklu Devleti’nin devamıdır. Büyük Selçuklu Devleti; Karahanlıların, Karahanlılar Uygurların, Uygurlar Gök Türklerin, Gök Türkler Aparlar, Aparların Siyenpilerin, Siyenpiler Kunların devamıdır. Bu devamlar kesintisiz, aralıksız bir tarihin kadrosudur. Yani biz, biri yıkılıp biri kurulan ayrı ayrı devletlerin değil, bir bütün halinde sürüp gelen bir devletin milletiyiz."

Mecidiye Nişanı, Osmanlı İmparatorluğu tarafından askeri başarılar, bilim ve sanat alanındaki katkılar ile devlete sadakat gösteren kişilere verilirdi. Başlıca verilme gerekçeleri: Askeri başarılar: Savaşta kahramanlık gösteren Osmanlı ve yabancı subaylara takdim edilirdi. Bilim ve sanat: Osmanlı toplumuna önemli katkılarda bulunan bilim insanları, sanatçılar ve diplomatlara verilirdi. Devlete sadakat: Osmanlı'ya bağlılık gösteren devlet adamları ve bürokratlar ödüllendirilirdi. Mecidiye Nişanı, sahibine ömür boyu verilir, ancak sahibinin vefatında hazineye iade edilirdi.

Şehzade Mustafa'nın isyanı, tek bir isyan olarak değerlendirildiğinde, 1421 yılında başlamış ve 1422 yılında bastırılmıştır, yani bir yıl sürmüştür. Ancak, Şehzade Mustafa ismi altında farklı tarihlerde isyanlar çıkmıştır. Örneğin, 1553 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Şehzade Mustafa'nın isyanı ise, tek bir olay olarak birkaç ay sürmüştür. Ayrıca, "Düzmece Mustafa" adıyla bilinen ve Şehzade Mustafa olduğunu iddia eden kişiler tarafından çıkarılan isyanlar da bulunmaktadır.

Vasvar Antlaşması'nın önemi şu şekilde özetlenebilir: Osmanlı'nın Orta Avrupa'ya Hakimiyeti: Antlaşma, Osmanlı'nın Orta Avrupa'ya yeniden hakim olmasını sağladı. Ekonomik Kazanç: Uyvar Kalesi ganimetleri, Osmanlı ordusunun zenginleşmesine katkıda bulundu. Barış ve Güvenlik: Savaşın sona ermesiyle her iki taraf da bir süre kendini toplama ve güçlenme imkanı buldu. İsyanların Bastırılması: Antlaşma, Osmanlı topraklarında baş gösteren isyanların ve çetelerin sona erdirilmesini sağladı. Avusturya'nın Zayıflaması: Avusturya, yaklaşık yirmi yıl boyunca kendini toparlayamayacak şekilde yaralandı. Diplomatik Başarı: Osmanlı, diplomatik bir zafer kazanarak Erdel'in kesinlikle kendi egemenliğinde olduğunu yeniden belgeledi.

Osman I, Rise of Kingdoms oyununda Osmanlı kralı olarak yer alır. Osman I, Osmanlı Türklerinin lideri ve Osmanlı İmparatorluğu'nu kuran kişidir.